Yalnız Mesajı Göster

Farkındalığın Farkındalığı - Oğuzhan Korkmaz (2007-2012)

Eski 08-21-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Farkındalığın Farkındalığı - Oğuzhan Korkmaz (2007-2012)




2 bölüm

KUANTUM YAŞAM



Kardeşim,
Sen düşünceden ibaretsin
Geri kalan, kan ve kemiksin
Gül düşünür, gülistân olursun
Diken düşünür dikenlik olursun
MEVLANA



Kuantum Düşünme Mekanizması

“Kuantum Düşünme” kavramının ne olduğunu basitçe anlamaya çalışalım Günümüzde bilim adamları atomların hacimsel olarak büyük kısmının boşluk olduğunu görmüşlerdir Yapılan araştırma-larda bir atomun hacimsel olarak yüzde 99’unun boşluk sadece yüzde 1’inin çekirdek ve elektronlardan meydana geldiğini öne sürmektedirler Atom halen teori olsa da günümüzde kuantum fizikçilerinin görüşü bu yönde yoğunlaşmaktadır

Her madde atomlardan oluştuğuna göre şekildeki silgi de atomlardan oluşmuştur Silginin bir atomunu ele alalım

Bir silgi atomunun hacimsel olarak yüzde 99 u boşluk ve yüzde 1 i çekirdek ve elektronlardan oluşmaktadır Silgi milyonlarca atomdan oluştuğuna göre bu atomlar yan yana gelerek silgiyi oluşturmaktadır

Bu durumu da silginin yüzde 99 u boşluk ve sadece yüzde 1 i çekirdek ve elektronlardan oluşmalıdır Yani silginin yüzde 99 u boşluktur Peki biz silgiye bakınca niçin boşluk görmüyoruz? Aslında boşluğa bakıyoruz

Bir adım daha ileri gidelim;

Çekirdek nötron ve protondan oluşuyor Atomun hacimsel olarak çok az bir kısmını kaplayan çekirdek sizce nasıl bir yapıdır? Birçoğumuz onun çok sert ve inanılmaz yoğun olduğunu düşünüyor olabilir Fakat yapılan çalışmalarda çekirdeğin de içinin boş olduğu görülmüştür Hatta bu çalışmalarda zaman zaman çekirdeğin ve elektronların yok olup bir süre sonra tekrar belirdiği saptanmıştır

Peki, bu nasıl olmaktadır?

Silgiye baktık Boşluk olan silgiyi görüyoruz Silginin boşluk olmayan kısmına baktık, çekirdeğine ve onunda içinin boş oldu-ğunu hatta zaman zaman yok olup yeniden belirdiğini gördük

Peki, elektronlar ve çekirdek neye göre yok olup belirmektedir?

Yapılan deneyler sonucu silginin var olduğunu düşünmemiz ve ona inanmamız silgi atomundaki çekirdeğin ve elektronların be-lirmesine sebep olmaktadır Öyleyse madde dediğimiz şey aslında sadece düşüncelerimizin ürünüdür

O zaman biz her şeyi düşünerek oluşturmaktayız diyebilir miyiz?

Hayatımızı, seçimlerimizi, hastalıklarımızı, duygularımızı, isteklerimizi…

Bir silgiyi düşünerek oluşturuyor ve gerçeklik haline çeviriyorsak, tüm hayatımızı isteyip şekillendirmemiz mümkündür diyebilir miyiz?

Sürekli “Çok sıkıldım” diyen biriyseniz hayatınız boyunca huzursuz olmaya devam edersiniz Neden mi? Çünkü buna inandınız Bunun yerine çok mutluyum diyebilmeyi adet haline getirseniz buna inanmış olacaksınız ve beyninizde mutlu bir dünyayı projekte edeceksiniz

Tüm dünyayı, görüntüleri, insanları biz projekte ediyoruz Kafamızda kuruyoruz Fakat bizim kontrolümüz dışında olan bir virüs bunu kontrol ediyor ve bize sormadan görüntüler aktarıyor ve biz bilgisayarı görüyoruz ağaçları doğayı görüyoruz Bu gördüklerimizde kısıtlı şeyler Sadece bilinç çipimizde kayıtlı olanları görüyoruz Kim bilir, göremediğimiz ve duyamadığımız neler var?

Eğer bu oyunu görebilirseniz bu oyunun kurallarını çözerseniz ki bunu farkındalık ile yapıyorsunuz işte o zaman kontrolü ele alırsınız ve sadece kendi istediğiniz hayatı yaşarsınız ve istediğiniz şeyleri elde edersiniz

Düşünceler ancak yargılar ve beklentiler ile şekillenir Gözlerimiz hayata açılan bir pencere gibidir fakat sadece bakmak istediğimizi bize gösterir Gözlerimiz sadece gösteren bir pencere olmalıdır İşte bu pencere farkındadır ve yargısızca tarafsızca etrafı izler Her şeye tanık olur

Biz istersek, gerçekten de hayalimizde son model bir arabaya bindiğimize inanırsak ve bunu sürekli tekrar edersek bir süre sonra o arabaya sahip olduğumuza inanırız Rock müzik dinleyen insanlara dikkat edin Ellerinde hayali bir gitar tutarlar ve sanki gitarı çalıyorlardır Gerçekten de gitarı çalsalar aynı o kadar zevk alacaklardır Buna “HİSSETMEK” diyoruz İnsan kendinden geçti-ğinde artık zihniyle arasındaki virüsü devre dışı bırakır ve her istediğini yaşayabilir her istediğine inanabilir Eğer siz ısrarla istediğinizin olduğuna inanır ve hissederseniz istediğinizin olmama ihtimali yoktur

Bir insanın zihninde gerçekleştirebileceği en büyük ve en güçlü olgu her isteğinin gerçek olmasıdır Ya da dinlerdeki “cennet” kavramı… Nedir cennet? Her istediğinin anında gerçek olması Şimdi anında gerçek olmuyor çünkü arada zihnimizde kayıtlı zaman kavramı kısıtlaması var Eğer zaman kavramını zihnimizden atarsak işte o zaman cennete ulaşmış oluruz Bu yanılgıdan kurtulmak için ise son bölümde anlatacağımız “Teslimiyet” kavramını iyi anlamak gerekiyor

Hayatınızdaki tüm isteklerinizi düşüncelerinizle oluşturmaya hazır mısınız?


1)KUANTUM DÜŞÜNME (Pozitif Düşünme)


“Madde yoktur, her şey düşünceden ibarettir” teorisi günümüzde kuantum fiziğinin temellerini oluşturmaktadır

Her şey bizim düşüncelerimizden ibaret olduğuna göre, oluştur-mak istediğimiz ve hedeflediğimiz her şeyi düşünerek gerçekleştirmek de bizim elimizdedir Bu sebeple ilk bölümde farkındalık eğitimi ile düşünebilme kabiliyetinin hâkimi olmayı açıkladıktan sonra şimdi düşünceleri oluşturma kısmına geçiyoruz

Düşüncelerimizle oluşturacağımız her gerçekliğin bizim onayımız ve kontrolümüzde olması gerekmektedir Bu sebepledir ki ağzımızdan çıkan her kelimeyi iyi izlemeli ve söylediklerimize çok dikkat etmeliyiz Ağzımızdan çıkan cümleler ve aklımızdan geçen düşüncelerimiz olumsuz olursa olumsuzlukları oluşturmaya devam ederiz Bu sebepledir ki istek cümlelerimiz büyük önem taşımaktadır İsteklerimizle kendi hayatımızı şekillendirirken ilk dikkat etmemiz gereken husus ağzımızdan çıkan her şeyin gerçek olduğundan kesinlikle emin olmamız ve buna inanmamızdır Kuantum uygulamaları, bizim için farkındalık uygulamalarıyla birlikte daha kolaylaşacaktır

Bu durumun günümüzde artık bilimsel kanıtları olduğunu yukarıda açıklamaya çalıştık İnsan zihni olumsuzluklar olmadan olumluyu kavrayamayacak şekilde bir zihin yapısına sahiptir Bu sebepledir ki bir şeyi kaybedince değerini anlarız, istediğimiz bir şeyi elde edemediğimiz zaman üzülürüz Hiçbir zaman istedikleri olmayan bir insanın ardından sevinç çığlıkları attığını göremezsiniz Peki neden bu durum böyledir? Niçin biz önce isteklerimize odaklanıp sonra onların olmadığını görünce üzülürüz? Bu durum yukarıda anlattığımıza ters değil midir? Zaten her istediğimiz gerçek oluyorsa niçin istediklerimizi elde edemediğimiz anlar yaşıyoruz?

Zihnimizde şekillendirdiğimiz istekleri gerçekleştirirken geçmişteki bastırılmış bilinçaltımızda kalan olumsuz düşünceleri de hesaba katmak gerekiyor İlk bölümdeki farkındalık uygulamalarında değindiğimiz düşünceleri izlemek uygulamaları bu sebeple büyük önem taşıyor Farkındalık uygulamalarını aksatmadan gerçekleştiren bir bireyin kuantum düşünme mekanizması ile isteklerini elde etmesi çok kolay olacaktır

Biz şu an istediklerimize sahip değilsek bunun sebebi zamanında izleyemediğimiz düşünce faaliyetleridir Günümüzde ekonomik durumu kötü olan insanları incelediğimizde sürekli olarak paralarının olmadığını vurguladıklarını görürüz Peki, bu da bir düşünce olduğuna göre biz bu düşünceyi tekrar ederek bu gerçekliği yaratmış olmaz mıyız?

Farkındalıkta yorum ve yargılar olmaz Doğru – yanlış, iyi - kötü kavramları yer almaz Bu sebepledir ki siz ne söylerseniz o gerçekliği oluşturursunuz Çünkü zihniniz bu söylediğinize inanır ve artık onu kabul eder

Evreni Alaaddin’in sihirli lambası olarak düşünürsek aslında bize tek sorduğu şey şudur;

“Ne istiyorsun?”

Fakat insanoğlu zihnindeki algılama farklılığı sebebiyle olumsuz-lukları dile getirir ve bu soruya çoğu zaman farkında olmadan olumsuz cevap verir Kendi hayatı hakkında sürekli olumsuz yorumlarda bulunur

Lambanın cini size soruyor “Buyur, ne istersin?”

Sizin verdiğiniz cevap ise aynen şöyle oluyor;

“Param yok, durumlar kötü Kriz var ve işler yolunda gitmiyor
Çıldırdınız mı? Size ne istediğinizi soruyor Niçin isteklerinizi söylemek yerine olumsuzlukları dile getiriyorsunuz?

“Ben para istiyorum İşlerimin düzelmesini istiyorum” demeniz gerekir Bunu dediğinizde ve diğer uygulamalarla bunu desteklediğinizde isteklerinizi gerçekleştirmeniz kaçınılmaz olacaktır Fakat dikkat edilmesi gereken mesele sadece istediklerinizi söylemenizdir Burada elbette istekleri söylemenin birtakım kuralları da olacaktır

Bir arkadaşımızla sohbet ederken ona nasıl olduğunu sorarız ve aldığımız cevaplar genellikle olumlu devam ederken bir süre sonra “ama” diye başlayan olumsuz cümleler ile birleştirilir Bu birleştirmenin sebebi nedir? Acaba bunu izleyebiliyor muyuz? Bunu yaptığımızın farkında mıyız?

Konuşmalar sırasında birisi geliyor ve “Çok yalnızım” diyor Lambanın cini size ne istediğinizi soruyor sadece, ne çabuk da unuttunuz “Yalnızım” da nereden çıktı Sadece isteklerinizi söyleyeceksiniz “Yeni bir arkadaş, yeni bir eş istiyorum” İşte söylemeniz gereken

Kuantum düşünme kısmında ele aldığımız bu yaklaşımı farkındalık uygulamalarında anlattığımız düşünceleri izleme kısmı ile birlikte düşünüp “ağzınızdan çıkanları” dikkatlice izlemeniz gerekir

Unutmayın sadece elimizde olanlardan bahsedebiliriz Olmayanlardan değil Eğer elimizdekileri net olarak ortaya koyabilirsek neler yapabileceğimizi daha iyi şekillendiririz


2)KUANTUM OLUMLAMA (İstemek, Dua etmek)

"Ne zaman gökyüzüne bir nefes, bir dua gönderdin de, ardınca ona benzer bir iyilik gelmedi? Dikkat etsen, her an uyanık olsan, yaptığın işin cevabını görürsün İşaret dilini iyi bilen kişiye açık söz söylemeye ihtiyaç var mı?" (Mevlana)

Farkındalık sahibi ve pozitif düşünen birinin isteklerinin gerçekleşmeme ihtimali yoktur Bir isteği ele alalım "Para sahibi olmak" istediğinizi varsayalım Siz bu isteğinizi söylediğinizde o isteğiniz yola çıkar İşte o yoldayken farkındalık konusunda anlattığımız virüs devreye girer ve “bak olmadı” şeklinde telkinler ile kafanı karıştırmaya çalışır ve isteğini engelleyecek hamlelerde bulunur Farkındalık uygulamalarıyla sizi kontrol eden virüsü yenerseniz isteklerinizin önünde bir engel kalmayacak ve doğrudan onu ulaştıracaksınız Elbette elimizdekileri iyi analiz edip, şükredip “Olmuyor işte!” dememeli, isyan etmemeliyiz İsyan etmek, virüse yenik düşmektir

Olumlama nedir?

Olumlama bir isteği düzenli olarak tekrar edip dile getirmektir Dinlerde dua denen şey budur Olumlamalar belirli kurallara göre yapılır Öyle ki kutsal kitaplarda bile nasıl dua edileceği anlatılmıştır Yaklaşık 21 gün - 1 ay aralığında yapılan pozitif olumlamalar, inanışlarınızın yerini alarak yaydığınız titreşimleri değiştirecek ve hayatınızdaki istekleriniz gerçekleşecektir Ayrıca, bilinçaltınızda yeni ve yaratıcı düşünceler oluşturmanıza da yardım edecektir

Gün içinde söylediğimiz sözlerin, dinlediğimiz şarkıların, verdi-ğiniz tepkilerin hayatımıza önemli etkileri vardır

"Çok yalnızım"
"Çok şansızım"
"Durumlar yine kötü"
"Çok beceriksizim"

İşte çoğu insan farkında olmadan bir takım düşünceleri istekler olarak seçiyor ve gönderiyor Söylenilen bu cümleler şaka mahiyetinde olsa bile bilinçaltımız bunu bir istek olarak algılayıp gerçekliğe dönüştürmek için çalışmaya başlıyor İşte tam da bu sebepten dolayı olumlamalar rastgele hazırlanamaz Kelimesi kelimesine özenle seçilmelidir

Olumlama (Dua) Nasıl Yapılmaz?

1)Olumlamalar şarta bağlı olmamalıdır

- Yalnız başıma iş kurarsam başarılı olurum (-se, -sa eki ile olumlama yapılmaz)

Doğrusu;

- Ben işlerimde başarılıyım(dır)

2)Zorunluluk içermemelidir

- Sakin olmalıyım ( -malı, -meli eki ile olumlama yapılmaz)

Doğrusu;

- Sakinim(dir)

3) Gelecek zaman öğesi içermemelidir İsteklerimizi geniş zaman ve şimdiki zamanda dile getirmeliyiz

- Her şey çok güzel olacak (-acak, -ecek eki ile olumlama yapılmaz)

Doğrusu;

- Her şey çok güzel(dir)
4) Olumsuz anlam içermemelidir

- Geri dönmek istemiyorum (istemediğimizi söylemiş ol-duk)

Doğrusu;
- Burada kalıyorum(dur)

Olumlama Nasıl Yapılır?

Öncelikle isteğimizi belirleriz İsteğimizi belirledikten sonra bu isteğimiz ile ilgili cümlelerimizi kurallara uygun biçimde kurarız Daha sonra bu yazdığımız cümleleri düzenli olarak sabah uyandı-ğımızda ve gece yatmadan önce yaklaşık bir ay kadar süreyle okuruz Her ay bir isteğimizi netleştirmek daha doğru olacaktır Olumlama cümlelerimizi belirledikten sonra bir sonraki konuda anlatacağımız “Kuantum İmgeleme” yöntemleri ile detaylandıra-cağız ve artık isteğimizle bütünleşeceğiz

Olumlama cümlelerimiz daima olumlu olmalıdır “Hasta olmak istemiyorum” yerine “Sağlıklıyım” gibi tamamen olumlu keli-melerden seçilmiş kalıplar kullanmalıyız

• “İstiyorum” yerine “Sahibim” demeliyiz
• “Hak ediyorum” ve “Öğreniyorum” öğeleri ekle-meliyiz
• “Biliyorum” ve “Oluyor” ifadelerini kullanmayın İsteğinize zaten sahip olduğunuza tüm kalbinizle inanın


3)YARATICI İMGEMELE

(İlham, Yaratıcılık, Kuantum Onaylama)

“Bunun için size diyorum ki, duayla dilediğiniz her şeyi daha şimdiden almış olduğunuza inanın, dileğiniz yerine gelecektir” (İncil, Mar 11:24)

Kendini bilmek, kendini olabildiğince iyi tanımlayabilmek değildir Farkındalık, insanın kendini bilmesidir

Bilim adamları günümüzde cansız hiçbir maddenin olmadığını artık kabul etmiştir Hayvanlar, bitkiler, taşlar, yıldızlar çevremizde gördüğümüz her şey aslında canlıdır Elektronlar atomların etrafında döner Hepsinin potansiyel bir enerjisi vardır İnsanları üstün kılan taraf ise bu enerjiyi insanların kontrol edebilmesidir Diğer varlıklarda bu durum böyle değildir Siz hiçbir zaman bir masanın kendini geliştirip üzerindeki vazoyu devirdiğini göremezsiniz

Kuantum Olumlamalar ile gönderdiğimiz isteklerin gerçekleşmesini bekliyoruz Bu bekleyiş esnasında isteğinizi daha fazla pekiştirmeye ne dersiniz?

1) Net olarak hedefinizi belirleyin
2) Net bir fikir ya da görüntü yaratın
3) Sık sık üzerine odaklanın ve tekrar edin
4) Ona pozitif enerji yükleyin
5) Hayatın akışına teslim olun ve başınıza gelen olayları yargılamayın

İmgeleme kısaca kuantum olumlama ile sözlü olarak istediğimiz şeyleri görüntülü ve yazılı olarak tekrardan pekiştirmektir

İmgelemek istediğiniz şeyi düşünmek değil, onu sanki gerçekleşmiş gibi hissetmektir Hissederken isteğinizi yaşıyor gibi davran-malısınız

Müzik dinlerken gitarı adeta çalarmış gibi yapmak o anı gerçekmiş gibi hissetmektir O esnada düşünmezsiniz Düşünmek kıstas belirlemektir ve farkındalık yoksa çoğu zaman kontrolsüzdür Bir şeyi düşünüyorsanız o düşünme saatlerce sürecektir çünkü farkındalığı bozmaya çalışan virüs sizden sizi düşündürerek beslenir

Kuantum olumlama ile isterken sadece şimdiki zaman vardır Bir şeyi hissetmek sadece şimdiki zamanda mümkündür Bu yüzden hissetmek önemlidir

İsteklerinizi en az yirmi kez yazmanız, evin 3-5 tarafına bu kâğıtları asmanız ve sürekli görebileceğiniz yerlerde (buzdolabının üstü gibi) bulundurmanız, bir defter veya günlük tutmanız, bir pano oluşturmanız (hayal panosu) ve o panoya fotoğraflar ve yazılar asmanız, arkadaşlarınıza anlatmanız, eğer iki kişi iseniz bu yolda birbirinize destek olmanız ve sabır konusunda yardımcı olmanız elbette güzel ve destekleyici olacaktır

3 bölüm

TESLİMİYET

İzleme uygulamaları ile enerjimizi güncelledik ve bizi kontrol eden virüsü devre dışı bırakmaya çalıştık Daha sonra bu uygulamalar ile ruhsal gücümüzü arttırdık ve bu gücümüzü artık kuantum olumlamalar ve imgelemelerle isteklerimizi oluşturmada kul-lanıyoruz Artık hayallerimizin yerini isteklerimize bırakıyoruz Çünkü biliyoruz ki istediklerimiz ile gerçeklikleri biz oluşturuyoruz ve hepsi gerçek oluyor

İsteklerinizi gönderdikten sonra nasıl bir yol izlemeniz gerekiyor Her olumlamayı yaklaşık bir ay kadar düzenli olarak tekrarladığınızı ve daha sonra bu süre boyunca isteğinizi daha da kuvvetlendirmek için imgeleme yaptığınızı hatırlayın Bir süre sonra ger-çekten isteğinizle bütünleşmeye başladığınızda teslimiyet devreye girecek

Bolluk olumlaması yapan birisi bir hafta sonra cüzdanını çaldırsa nasıl bir tepki verir? Ya da mutlu bir ilişki olumlaması yapan birisi terk edilse neler hisseder? Derslerinde başarılı olmak isteyen birisi bir süre sonra sınavında başarısız olursa ne yapmalıdır?

Saydığımız birkaç örnekte bile bu yaşananların sonucunda sinir-lenir, üzülür ya da ümitsizliğe kapılırsanız olumlamanız zarar görür Aslında burada yaşadığınız olumsuzluklar - ki bunlar size göre olumsuz – sizi isteğinize bir adım daha da yaklaştırıyordur İşte bu durumlar sizin inancınızı kaybetmenize ve farkındalıktan tekrar uzaklaşmanıza sebep oluyor İsteğinizin gerçekleşiyor olduğundan hiç şüphe duymamalısınız

Teslimiyet, isteklerimizi gönderdikten sonra başımıza gelen her olayın – bize göre iyi veya kötü – aslında bizi isteğimize götürdü-ğüne şüphe bile duymadan inanmak ve olayların akışına teslim olmaktır

Neden teslim olmalıyız, başımıza gelen her şeye? Evrende yaşama ihtimalimiz olan her şey zaten gerçekleşiyor Biz sadece olumlamalarımız, isteklerimiz doğrultusunda bu ihtimallerden birini seçiyoruz Zaten her şey gerçekleşiyor Can sıkıcı, üzücü görünen bir olayın bize bu sıçramayı yaşatmadığından nasıl emin olabiliriz? İsteğimizin gerçekleştiğine o kadar inanmalıyız ki bu sıçramalar sırasında teslimiyetimizi gösterebilelim Siz başınıza gelen her olayın, aslında ileride başınıza gelecek başka bir olaya işaret ettiğine inanmalısınız Elinizden bir şey gelmiyorsa, yapabileceğiniz bir şey yoksa üzülmeniz sizi sadece farkındalıktan uzaklaştırır

Teslimiyet, hayatın akışına kendini bırakmaktır Basit bir örnekle açıklayacak olursak, koştuğunuz halde otobüsü kaçırdınız Sinir-lenmeniz bir şeyi değiştirmeyecektir, değil mi? Böyle bir durumda “Öyle olması gerekiyordur” diyebilmeliyiz Belki de o otobüse binseydiniz, otobüsten indiğinizde karşıya geçerken size araba çarpacaktı Olanın ihtimaller arasından en iyisi olduğunu unut-mamalıyız Bir sonraki otobüse binip ve gideceğiniz yere nasıl olsa gidersiniz

“AN”I OLDUĞU GİBİ KABUL ETMEK teslimiyettir Elbette bu hiç çabalamamak anlamına gelmez Elimizden geleni zaten yapıyor olmalıyız
“An”ı kabul ettiğinizde farkındalık size destek olur Yaratıcılığınız ilham olarak devreye girer Kuantum olumlama kurallarına uygun olarak istediğiniz her şey size bir süreç içerisinde verilir Ama siz bu süreci anlayamazsınız Bir de bakmışınız olmuş
Belki de siz tepkisizce dururken hayatınız için çok önemli bir bilgiye dikkat kesilebilirsiniz



Oğuzhan Korkmaz
Kişisel Gelişim Uzmanı

Alıntı Yaparak Cevapla