| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Kuantum Mekaniği Ve Tasavvuf Aynı Şeyleri Söylüyor 
 
            Kuantum Mekaniği ve Tasavvuf aynı şeyleri söylüyor-
 
 
 Dünyaca ünlü teorik fizikçi Fred Alan Wolf, namı diğer Dr
  Kuantum, kuantum fiziği mekaniğinin tasavvufi düşünce ile çok benzeştiğini söylüyor  Kuantum fiziğine göre evrendeki her şey ‘bir’ ve ayrılık fikri sadece bir illüzyon  Ölüm ise ‘tek’ olana geri dönüş  
 Tüm dünyada Dr
  Kuantum olarak bilinen 76 yaşındaki ünlü ABD’li fizikçi Dr  Fred Alan Wolf, tasavvufi düşünce ile kuantum fiziği mekaniği arasında büyük benzerlikler olduğunu iddia ediyor  Kuantum fiziğini parçacık fiziği teorileri haricinde, spiritüel açıdan da yorumlamasıyla tanınan Dr  Wolf, makalelerinde kuantum fiziğine göre varoluşu ve dünyayı yorumlarken, direkt olarak tasavvuf inanışındaki kavramların adlarını kullanmasa da vahdet-i vücud, ayna ve misal alemi gibi kavramlardan söz ediyor  
 
 
 Adem’in ısırdığı neydi?
 
 
 Maddi ve manevi dünyaya bakış açısını sonsuza dek değiştirecek olan o meşhur deney… Modern fiziğin geldiği son nokta olan kuantum fiziğinin, bilim dünyasını hayrete düşüren bir gerçekle buluşturduğu ‘çift yarık deneyi”
  1927’de Clinton Davisson ve Lester Germer tarafından elektronlar üzerinde yapıldı  Deneyde tek bir elektron iki dikdörtgen yarıktan geçirilerek, yarıkların arkasındaki ekrana yansıtılır  Elektronun yarıklardan birinden geçmesi beklenirken o her iki yarıktan da aynı anda geçer ve ekranda sıralı aydınlık ve karanlık şeritlerden oluşan bir girişim yani dalga deseni ortaya çıkarır  Bilim adamları böyle mucizevi bir şeyin nasıl olabileceğini anlamak için bir sonraki deneyde yarıklara gözlem aleti yerleştirir  Gözlem aletinden evvel ekranda dalga deseni oluşturan elektron bu kez normal bir madde gibi (parçacık) davranır  Yani tek bir yarıktan geçer  Malum dalga-parçacık dualitesi  Yani madde biz ona baktığımızda sanki bunu anlıyor ve ‘bir yerde, bir şekilde’ görünmek üzere pozisyon alıyor  Buna kuantum fiziğinde çökme deniyor  Yani sonsuz olasılıklar içinden sadece bir tanesi, gözlemcinin (ki bu biz oluyoruz) gözlemesi yani algılaması ile gerçekleşiyor  Dr  Fred Alan Wolf, Adem ile Havva’yı cennetten kovduran o kırmızı elmaya atılan ilk ısırığın da aslında bu çökertme olduğunu söylüyor  Daha açık konuşacak olursak, tasavvuftaki ‘bir’lik yani tevhid halinin bu ilk gözlem ile bozulduğunu söyleyebiliriz  Tevhid’de 1+1 = 2 etmez, 1 eder, hatta sonsuz birlerin toplamı da “bir” eder  ‘Bir’den kopuşu tercih etmek, insanın ilk günahı Dr  Wolf’a göre bir anlamda  Hallac-ı Mansur 922 yılında ‘enel hak’ (Ben Tanrı’yım) derken de ‘bir’lik halini idrak ettiğini anlatmak istiyordu büyük ihtimalle ama anlaşılamayarak idam edildi  
 
 Gözlemci Etkisi ya da ayna
 
 
 Wolf, kuantum fiziği araştırmalarının bilimsel olarak ispatladığı üzere, gözlemcinin (bir insanın) gözleneni (dış dünya) sadece gözleyerek etkilediğini de söylüyor
  Buna gözlemci etkisi deniyor  Çünkü kuantum dünyasında her şey birbiriyle bağlantılı… Hiçbir şey bir diğer şeyden bağımsız değil  Bu da tasavvuf düşüncesindeki niyet kavramına denk geliyor  Çok bilindik bir hikayede olduğu gibi, bir adam eşeğini bağladığı kazığı başkaları da bağlar niyetiyle çıkarmaz, bir kör adam gelip çarpınca başkaları da çarpmasın diyerek yerinden çıkarır  Kazık aynı kazıktır ama aynı kazık da değildir aslında  Tasavvuf inanışındaki, insanın Tanrı’nın aynası, karşımıza çıkan olayların da bizim iç dünyamızın aynası olduğu düşüncesi de bire bir kuantum dünyadaki ‘gözlemci etkisi’ kavramına karşılık geliyor  Wolf’a göre sadece bir gerçek gözlemci var, kuantum mantığı bunu gösteriyor  Ölüm de bu mutlak gözlemciye (tek bilince) geri dönüş  “Bilinç ve madde dünyası diye ikili bir dünya yok  Tek bir şey var  Gözleyen ve gözlemlenen de ayrı değil  Durmadan birbirlerine dönüşüyormuş gibi bir illüzyon yaratıyorlar sadece” diye ekliyor  Hadid Suresi’nde de dendiği gibi: “Nerede olsanız o sizinle beraberdir  Çünkü size hayat veren ruhunuz ona bağlıdır  ” Dr  Wolf, Tanrı tanımını da ‘bilinci maddeye çeviren’ diyerek açıklayıp, kuantum fiziğine göre enerji dalgalarının somut dünyaya dönüştüğünü söylerken, tasavvuftaki Misal aleminin (dünya) gerçek öz olan Mana aleminin bir yansıması olduğu inanışıyla bir bağ kuruyor  
 
 Mevlana’dan “Ruhumda patlayan volkandan yüzlerce dalgalı sel akarken, cennet benim dönmemi sağlıyor” beyitlerini söyleyen Wolf, Mevlana’nın sözlerinin kuantum fiziğinin madde tanımlamasıyla (dalga frekanslarını oluşturmak için dönen elektronlar) bire bir benzeştiğini ifade ediyor
  
 
 Kendime baktım, göremedim…
 
 
 Kuantum fiziğine göre tüm evrenin tek bir bütün oluşu da ‘vahdet-i vücut’ kavramına karşılık geliyor
  Wolf, ölümden sonrasının da esas ‘tek’ olana dönüş olacağını söylüyor  Ego varlığından, kişiliğinden, bilincinden farklı bir şey  Bunu da Mevlana’nın şu beyitleriyle örneklendiriyor: “Seher vakti gökyüzünde bir ay göründü, gökten indi de gözünü bize dikti, bakmaya başladı  Ay zamanında bir kuş vurmuş doğan gibi  Ay beni kaptı, gökyüzüne uçuruverdi  Kendime baktım, göremedim  Çünkü o ayın lütfuyla bedenim can kesildi  Can alemine gittim  Orada da o aydan başka bir şey göremedim  Hasılı ezeli tecelli sırları, tamamıyla anlaşıldı  ” 
 
 Mevlana’nın şiirleri ışığın doğasını anlatıyor
 
 
 Mevlana’nın şiirlerinin ışığın doğası ve tanrı parçacığı diye adlandırılan ve varlığı henüz ıspatlanamamış olan (CERN’deki LHC deneyinde aranılan, maddeye kütle verdiği sanılan teorik alan) Higgs bozonunu çağrıştırdığını anlatan Dr
  Wolf, evrendeki tüm elektronların tek tek bilince sahip olduğunu söylüyor  Eğer olmasa, atomaltı dünyada gözlem yaptığımızı algıladıklarında sonsuz olasılıklar kaosunu bırakıp parçacık (madde) rolüne bürünmezlerdi  Zira, çökme olayının gerçekleşmesi için bazıları kendilerini saklıyor, bazıları da kendini gösteriyor  Tıpkı 19 Mayıslar’da sırasıyla kaldırılan ve indirilen kartlarla Atatürk resmi, bayrak resmi gibi resimlerin yapılması gibi  Higgs bozonu da aslında İslamiyet’te Allah’ın ‘ol’ sözüne karşılık geliyor  
 
 Son söz olarak, kuantum fiziğindeki sonsuz olasılıklar kaosu, tasavvufta kabul edilen son manevi makam olan Hayret Makamı’na denk geliyor diyebiliriz
  Yani asla gerçeğin bilinemeyeceği  Bir evliyanın dediği gibi “Seni tanıyamadık ey rab!” 
 
 *Dr
  Fred Alan Wolf; Kuantum fiziği hakkında 11 adet kitap yazan Dr  Fred Alan Wolf’un “Taking the Quantum Leap” adlı kitabı ABD Ulusal Kitap Ödülü’nü aldı  Yarı belgesel yarı kurmaca film “What The Bleep Do We Know”a esin kaynağı oldu  Wolf, çocuklara da kuantum dünyasını anlatabilmek için animasyonlar ve çizgi roman benzeri yayınlar hazırlatıyor  Şimdiye dek San Diego Eyalet Üniversitesi, Paris Üniversitesi, Londra Üniversitesi ve İsrail Hebrew Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak bulundu  
 
 7 Maddede kuantum-tasavvuf benzerliği
 
 
 Kuantum Beyin kitabının yazarı nörolog Dr
  Sultan Tarlacı da kuantum fiziği mekaniğini sufizm ve tasavvufla metaforik olarak 7 maddede benzetiyor  
 
 1)Kuantum mekaniği kuralı: Yerel Olmama
 
 
 Kuantum mekaniğinde, klasik fizikten farklı olarak, uzaktan etkileşimler ortaya çıkar
  Adeta Voodoo (Vudu) büyüsü gibi uzak ilişki içerir  “Erewhon” sözcüğü ile hem “hiçbir yerde” hem de “şimdi burada” ifadelerine gönderme yaparak, her iki ifadeyi tek kelime ile ifade eder  Yerel olmama, bir bakıma “Erewhon”dur  Hem her yerde, hem de hiç bir yerdedir parçacıklar  
 
 Tasavvuftaki Karşılığı:
 
 
 “Bir yerde olan her yerde, her yerde olan hiçbir yerdedir
  ” Mevlana 
 
 2)Kuantum mekaniği kuralı: Dolaşıklık
 
 
 Kuantum dolaşıklığı ile nesneler birbirinden ayrı, ama yine de iletişim halinde bulundukları bir durumu ifade eder
  Dolaşıklık, geçmişte bir zaman etkileşime girmiş parçacıklar arasında bir tür hayali bağ olarak tanımlanabilir  Yaptığımız bir gözlem-ölçüm bununla ilişkili olarak diğerini uzaklıktan bağımsız olarak etkiler  Uzaklıkla bağın gücü azalmaz  Yanı başındaki bir ilişki olabileceği gibi, evrenin kıyısındaki bir parçacıkla da aynı güçte ilişkilidir  
 
 Tasavvuftaki Karşılığı:<
 
 
 “Her birimiz tek kanatlı melekleriz ve bizler ancak birbirimizi kucaklayarak uçabiliriz
  ” Mevlana 
 
 “İki kişiden her biri diğerine “Ey Ben” diye hitap etmedikçe, aralarındaki muhabbet sıhhatlı olamaz
  ” Cuneyd 
 
 
 3)Kuantum mekaniği kuralı: Gözleyenin gözleneni gözleyerek etkilemesi
 
 
 Kuantum mekaniğinde, deneyler gözlemlerle bir sonuca bağlanır
  Gözleyen bilinçli bir deneycidir  Bir şey gerçekten, ancak gözlem yapıldığı zaman ve gözlemle bağlantılı olarak oluşur  Ölçme bir gözlemdir ve ölçümle var oluşlar ortaya çıkar  O zaman “ilk oluşu” ve “yaratılışı” ortaya çıkaran da daha büyük bir gözlemcidir  Büyük gözlemci, yaratılanları diğerlerinin gözleri ile görür  Klasik fizik gözlemleyici ile gözlemleneni birbirinden ayrı tutar  Kuantum mekaniği gözlemleyiciyi de sisteme dahil eder  
 
 Tasavvuftaki Karşılığı:
 
 
 “Ben sizin yüzünüzün aynasıyım
  Sizin gözlerinizden kendi yüzüme bakarım  ” Simnani 
 
 “Rabbimi kalbimin gözüyle gördüm
  Dedim ki: ‘Kimsin Sen?’ cevap verdi: ‘Sen’  ” Hallac-ı Mansur 
 
 “Rabbinizi kendinizin bilgisi ile bildiğiniz zamanlarda sahip olduğunuzdan farklı bir bilgi ile kendinizi bilirsiniz; artık kendinizi O vasıtasıyla bilirsiniz
  İbn Arabi  
 
 “Yaratma Tanrı’nın bu yaratılmamış hakikatlere varlık feyzini vermesinden başka bir şey değildir
  ” İbn Arabî 
 
 4)Kuantum mekaniği kuralı: Maddeye eşlik eden dalga
 
 
 Her parçacığa ve hatta insan kadar büyük kütlelere bile bir dalga eşlik eder
  Klasik fizikte dalgalar, elektromanyetik dalgalar ve mekanik dalgalar olarak iki tiptedir  Dalga deyince öncelikle hepimizin aklına sudaki dalga hareketi gelir  Bu bir mekanik dalgadır  Bir taşın suya düşmesi ile oluşan bir dalga, üzerinde bulunan bir topu yer değiştirmeden hareket ettirir  Topu sürüklemez, bulunduğu yerde düşey olarak salınır  Böyle hem tanecik hem de dalga karakteri taşıyan parçacıklara dalga ve parçacık kelimelerinin birleştirilmesinden türetilmiş dalgalı-tanecik (wavicle) adını verenler de olmuştur  Yavaş hızlarda parçacık karakteri ağır basarken, ışık hızına yakın hızlarda dalga karakteri ağır basar  Işık hızına yakın hızla atılan bir taş camı kırmadan geçebilir  
 
 Tasavvuftaki Karşılığı:
 
 
 “Beden ruh vasıtasıyla hareket eder, fakat siz ruhu göremezsiniz: Ruhu bedenin hareketleriyle bil
  ” Mevlana 
 
 5)Kuantum mekaniği kuralı: Belirsizlik İlkesi
 
 
 Bir parçacığın aynı zamanda hem momentum hem de konumunun her ikisini eş-anlı bilmek ya da ölçmek imkansızdır
  Yani, parçacığın davranışını betimleyen belli özel değişkenlerin birinin bilgisinin artışı, diğerinin bilgisini azaltır ya da belirsizleştirir  Kesin ölçüm diye bir şey olmaz ve bu bizim bilgimiz veya ölçme hassasiyetlerimiz ne kadar gelişirse gelişsin aşılamayacak bir sınırlamadır  
 
 Tasavvuftaki Karşılığı:
 
 
 “Bilmediklerimi ayağımın altına alsaydım, başım göğe değerdi
  ” İmam-ı Azam 
 
 “O, onların önlerindekileri de, arkalarındakilerini de bilir
  Onların ilmi ise asla bunu kavrayamaz  ” TÂHÂ – 110 
 
 6) Kuantum mekaniği kuralı: Görünenin arkasındaki “saklı düzen”
 
 
 Bilinen madde evrenin arkasında, maddi evrene yansıma yapan bir saklı ve örtük düzen var
  Esas belirleyici olan bu saklı düzendir  Var olan her şeyin aslı ya da gerçeği oradadır  Bizim evrenimizde var olanlar, gerçeğin soluk bir yansımasıdır  Çevremizdeki görülür ya da aşikar alemde ayrı ayrı bulunan tüm nesneler, varlıklar, yapılar ve olaylar, parçalanamayan bir bütünlüğe ait daha derin, saklı bir düzenden hasıl olan, geçici olan alt-bütünlüklerdir  Hayal etme, formun yaratılışıdır, o zaten kendisini sürekli kılacak tüm hareketlerin tohumlarını ve niyetlerini kendisinde barındırır  Ayrıca bedeni de etkiler, böylece yaratılış saklı düzenin daha ince seviyelerinden bu şekilde gerçekleştiğinde, dışsal olanda tezahür edene kadar saklı düzende varlığını sürdürmeye devam eder  
 
 Tasavvuftaki Karşılığı:
 
 
 “Görünen suret, gayb alemindeki surete delalet eder, o da başka bir gayb suretinden vücut bulmuştur
  ” Mevlana 
 
 “… Tanrı sizin aynanızdır, yani, sizin kendi özünüzü seyrettiğiniz bir ayna ve siz, siz O’nun aynasısınız, yani O’nun kendi ilahi sıfatlarını seyrettiği bir ayna
  ” İbn Arabi 
 
 “…Ne göklerde ve ne de yerde zerre kadar bir şey O’ndan uzak kalamaz; bundan küçük veya büyük ne varsa hepsi apaçık bir kitapta yazılmıştır
  ’ Sebe Suresi, 34:3  
 
 “Biçim mevcudiyete biçimi olmayandan gelmiştir, tıpkı dumanın ateşten gelişi gibi
  ” Mevlana 
 
 De ki: “Rabbimin kelimeleri için deniz mürekkep olsa, Rabbimin kelimeleri tükenmeden önce deniz mutlaka biter
  Bir o kadarını daha getirsek de yetmez  ” Kehf-109 
 
 7)Kuantum mekaniği kuralı: Çiftlerle sürekli yaratılış
 
 
 Etrafımızı çeviren ağaçlar, güller, yapraklar, gezegenler galaksiler, kitaplar hiç şüphe yok ki katı gerçektirler ve maddeseldirler
  Klasik fizikte elle tutulan atomlar “hiçbir şey” haline gelmişlerdir  Parçacıklar sürekli “yaratılır” ve “yok edilir”  Bundan dolayı, çok geçici bir varoluşa sahiptirler  Enerji, bu parçacıkları yaratmak için boşluktan “ödünç alınır” ve hemen hemen aynı anda geri verilir  Oluşan parçacıklar zıtları ile birlikte ortaya çıkar ve bu çiftler oluşur oluşmaz birbirlerini yok eder  
 
 Tasavvuftaki Karşılığı:
 
 
 “Çünkü yoktan var eden de, tekrar dirilten de odur
  ” Buruc Suresi- 13 
 
 “O (Allah), bir şey irade ettiği (dilediği) zaman O’nun emri, sadece ona: “Ol!” demektir
  O, hemen olur  ” Yasin Süresi, 82 
 
 “Hiç görmediler mi, Allah, yaratmayı nasıl başlatıyor, sonra onu tekrarlıyor, yeni baştan yapıyor
  Kuşkusuz bu, Allah için çok kolaydır  ” Ankebut Suresi, 19 
 
 (alıntıdır)
 
 |