08-20-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Druidler
Druidler kısaca Kelt rahipleri olarak tanımlanırlar Druidlerin Kelt toplumu içindeki yerleri çok önemlidir
Toplumsal bir çok olayda rol oynadıkları gibi dağınık olan Kelt kabileleri arasında birleştirici bir rol de oynuyorlardı
Druid sözcüğünün kökeni de tartışmalıdır Latince’de druidae şeklinde geçer Bu sözcük hiç bir Kelt-Roma
yazıtında bulunmadığı için orjinali bilinmemektedir fakat Galya dilinde druvis ya da druvids şeklinde olduğu
tahmin edilmektedir Eski İrlanda dilinde ise bu sözcük tekil olarak druí , çoğul olarak druid şeklindedir
Etimolojisi bilinmemekle beraber , Yaşlı Plinus bu sözcüğün Yunanca dràj (meşe) ve Hint-Avrupa
kökenli wid- (bilmek) sözcüklerinden türediğini söylemektedir Aynı şekilde Keltlerin kutsal
yerlerinden ( nemeton) bir olan Anadolu’da , Galatya’daki alanın adı da Drunemeton’dur
Druidlerin öğretileri her şeyden önce ezoterik öğretilerdi ve sadece seçilmiş müritlere sözlü olarak aktarılırdı 
Bu yüzden druidlerin öğretilerini tam olarak bilemiyoruz Antik yazarlar ve Kelt efsane ve öykülerinden
derleyebildiğimiz kadarı ile druid öğretisini belirleyebiliyoruz
ANTİK ÇAĞ YAZARLARINA GÖRE DRUİDLER
Druidler hakkında antik kaynaklarda bazı bilgiler bulmaktayız Druidler üzerine en ayrıntılı bilgileri edindiğimiz
yazarlardan biri Julius Caesar’dır Caesar “Gallia Savaşı “ adlı eserinde druidler hakkında ayrıntılı bilgi verir :
“Bütün Gallia’da sayılan ve sevilen şahıslar iki sınıfa ayrılır Halka ise hemen hemen esir gözü ile bakılır 
Kendiliklerinden hiç bir işe girişmedikleri gibi herhangi bir mesele konusunda görüşleri alınmaz […]
Yukarıda sözü edilen iki sınıftan biri Druidler , öteki ise şövalyelerdir Birinciler din işleri ile uğraşırlar ,
resmi ve özel kurban törenini yapar , ayinlere ilişkin meseleleri yorumlarlar Bir çok genç ders onların etrafına
toplanır , son derece saygı gösterirler Çünkü genel ya da özel bütün anlaşmazlıklarda kararı bu adamlar verir 
Herhangi bir suç işlendiği ya da öldürme olayı olduğu ya da miras ve sınırlar hakkında bir kavga çıktığı zaman
verilecek hükmü bu adamlar kararlaştırır , mükafat ve cezayı belirlerler Herhangi bir şahıs ve ya kabile ,
kararlarını yerine getirmezse onların kurban kesmesini yasaklar Bu onların en ağır cezasıdır
Bu işi yapması yasaklananlar dinsiz ve cani sayılırlar Herkes onlardan sakınır İlişki kurmaktan ve
konuşmaktan çekinir Onlara dokunsalar zarar geleceğinden korkarlar İsteseler bile hakları verilmez
Hiç bir imtiyaz elde edemezler Bütün bu Druidlerin tek bir reisi vardır , aralarında en büyük otoriteye sahiptir
Öldüğü zaman ya mevki bakımından üstün olan biri onun yerine geçer ya da eşit rütbede olanlar çoksa
Druidlerin oyuna başvurur , hatta bazen silah kuvveti ile reislik için mücadele ederler
Bu Druidler senenin belirli bir zamanında bütün Gallia’nın merkezi sayılan bir bölgede , Carnut’ların arazisi içinde
kutsal bir yerde toplanırlar Bütün kavgalı olanlar her taraftan buraya gelir ve Druidlerin verdiği karar ve
hükümlere boyun eğerler Öğretilerinin Britanya’da keşfedilerek oradan Gallia’ya geçtiğine inanırlar
Bugün bu konuyu daha derin olarak incelemek isteyenler çok kere onu öğrenmek üzere Britanya’ya giderler 
Druidler savaşlardan uzak kalırlar ve başkaları gibi savaş vergisi vermezler Askerlikle ve başka ödevlerle
yükümlü değillerdir bu kadar büyük imtiyazların cazibesine kapılan bir çok genç kendiliklerinden öğrenim için
onlara gelirler çokları da aileleri ve akrabaları tarafından gönderilirler Söylendiğine göre Druidlerin okulunda
bir yığın mısra ezberletilir Bundan ötürü , bazı kimseler yirmi yıl öğrenim görürüler Druidler öğretilerini yazıya
dökmeyi günah sayarlar , oysa diğer bütün işlerde , resmi ve özel hesaplarda Grek harflerini kullanırlar
Bence bunu , şu iki nedenden ötürü kabul etmişlerdir : Ya öğretilerinin halk tarafından bilinmesini arzu
etmezler , ya da öğretiyi edinenlerin yazıya güvenerek hafızalarını geliştirmeyi ihmal etmelerinden korkarlar
Gerçekten de , yazının yardımı öğrencinin ezberleme çabasını ve hafızanın işlemesini körletebilir
Öğretmek istedikleri en belli başlı inanç ruhların ölmediği ve ölümden sonra bir kişiden başka kişiye geçtiğidir
Bu inanç ölüm korkusunu ortadan kaldırdığı için onları kahramanlığa yönelten en büyük etki olarak görülür
Bundan başka , yıldızlar ve hareketleri , evrenin ve yeryüzünün büyüklüğü , tabiatın özü , ölümsüz tanrıların
kuvvet ve kudretleri konusunda bir çok tartışmalar yaparlar ve bilgilerini gençliğe aktarırlar
Bütün Gal milleti dini törenlerine son derece büyük bir bağlılık gösterir Bu yüzden fazla ağır hastalıklara
yakalanmış olanlar ve ya savaşta tehlike karşısında kalanlar , ya kurban olarak insan keserler , ya da
keseceklerine dair adakta bulunurlar Bu gibi kurbanlarda Druidleri rahip olarak kullanırlar 
Bir insan hayatı yarine bir insan hayatı kefaret olarak ödenmezse , ölümsüz tanrıların duyduğu kızgınlığın
yatıştırılamayacağına inanırlar Özel hayatta olduğu gibi genel hayattada kurban töreni yaparlar
Bazıları da çok büyük heykeller yaparak sazlardan örülmüş uzuvlarını diri insanlarla doldururlar
Sonra ateşliyerek yakarlar İnsanlar alevler içinde can verirler Hırsızlık , haydutluk ya da herhangi bir cinayet
işlerken yakalananların idam edilmesinden ölümsüz tanrıların çok fazla hoşlandıklarına inanırlar
Fakat bu gibi adamların sayısı eksilince masumları bile kurban etmekten çekinmezler
Bütün Gal’ler , Dis denilen tanrısal babadan doğduklarını ileri sürerler ve Druidler’den öğrendiklerini söylerler ”
Keltlere karşı savaşan bir komutan tarafından yazılmış olsa da , burada Druidler hakkında önemli ipuçları buluyoruz
Strabon ise Geographia adlı kitabında druidlerin yaşantısına şöyle değinir :
“Doğaüstü öğretilerine ek olarak ahlak sorunlarıyla da uğraşıyorlardı Ve bu sebeple heskesten daha doğru
olarak biliniyorlardı Hem teker teker bireylerlerle ilgileniyorlar hem de toplumun iyiliği için çalışıyorlardı
Yasal olaylarda da karar verme gücüne sahiptiler Bu suretle savaşların gidişini kontrol eden ve savaşa
katılacak orduları denetleyen ve özellikle cinayet suçlarında karar veren kişiler olarak da biliniyorlardı
Bunlar çok sayıda olmaya devam ettikçe bir o kadar da toprağın göndereceğine inanıyorlardı Ve onlarla
birlikte diğerleri de ruhun ve evrenin, gelecekte bir zamanda su ve ateş herşeyi yenecek olduğu halde, ölümsüz
olduğu fikrini savunuyorlardı ”
Diodorus ise druidlerden şöyle bahseder :
“ Druid adı verilen ve büyük saygı gören bazı filozoflar ve din adamları vardı…Adetlerine göre bu filozoflardan
biri olmadıkça hiç bir kurban töreni yapılmazdı Çünkü , sunularının tanrılara ancak tanrısal doğadan nasibini
almış bu adamlar vasıtası ile ulaşacağına ve isteklerinin yine bu adamlar tarafından yapılması gerektiğine
inanıyorlardı Savaş söz konusu olduğunda da gerek düşmanları gerekse de kendi halkları onların ve şarkı
söyleyen bardların sözünü dinliyorlardı “
Romalı Hippolyte ise MS üçüncü yüzyılda druidlerle Pythagoras’çılar arasında bağlantı kurar :
“Druidler Pythagoras’çı felsefenin ateşli savunucularıdır Bunu onlara Pythagoras’ın müridi ve kölesi Zalmolxis
öğretmiştir Pythagoras’çı hesaplar ve büyü pratikleri sayesinde yaptıkları öngörülerle Keltler üzerinde büyük
etki sahibi olmuşlardır ”
İskenderiye’li Clemens ise çok daha değişik bir görüs ortaya atar :
“Alexander , Pythagoras’çı semboller üzerine olan eserinde Pythagoras’ın Asurlu Nazaratus’un öğrencisi
olduğunu ve ayrıca Brahmanlar’dan ve Galatlar’dan ders aldığını söyler ”
Her iki yazarın da yazdıkları gerçekle çok ilişkili olmasa da Druid öğretisinin diğer ezoterik öğretilerle olan
ilişkisine değindikleri için anlamlıdır
DRUIDLER’İN TOPLUM İÇİNDEKİ YERLERİ VE ÖĞRETİLERİ
Daha önce de belirttiğimiz gibi Druid öğretisi sözlü olarak yayıldığı için kesin hatları ile bilememekle beraber
antik yazarlar ve eski Kelt metinlerinden yararlanarak Druid öğretisinin ana hatlarını çıkartabiliyoruz
Daha önce de Caesar’ın verdiği bilgide gördüğümüz gibi Druidler bütün Kelt kabileleri arasında saygı görmekte
idi ve toplumsal olaylarda , kabileler arasında yargılama ve karar verme hakları vardı Strabon’un da aktardığı
gibi savaşlarda “arabuluculuk yapabiliyorlar ve sona erdirebiliyorlardı”
Druidler’in toplumsal görevlerinden biri de törenleri yönetmekti Bir Druid töreninin en güzel betimlemesini
Plinus vermektedir Keltlere göre meşe kutsaldı, eğer meşe ağacı üzerinde ökse otu var ise bu onu çok daha
kutsallaştırıyordu Bu tören ise bir meşe ağacında yetişen ökse otunun bulunması üzerine düzenleniyordu
|
|
|