| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Ölümsüz Kont Saint Germain 
 
            Rus Devrimi´nin ardında o vardı!
 
 St
  Germain Kontu bazen sarayda kralın özel işlerine bakan bir sırdaş veya resmi daireleri yönlendiren bir fikir babası, bazen bir bilim adamı, bazen de ebedi gençliğin sırlarını bilen bir büyücü ve politikayı etkileyen bir filozoftu  Fransız kabinesinin birçok üyesi, St  Germain’e devlet sorunlarını danışıyor ve tavsiyeler alıyordu  1760´da Kont St  Germain güvenirliğini kanıtlamış biri olarak, Fransa-İngiltere ile ilişkilerini düzenliyordu  Kont´un bir diplomat ve üst düzey bürokat olarak yetenekleri 15  Louis’i çok etkilemişti  Kral ona deneylerini sürdürebilmesi için bir laboratuar ve Versailles’te bir oda verdi  Böylece Kont St  Germain, günlerini Kraliyet Ailesi´yle birlikte geçirmeye başladı  İngiltere ile savaş devam ederken barışı sağlamak için St  Germain biçilmiş kaftandı  Gizli bir diplomatik görev için Hague’ye gidebilir, İngiliz yetkililerle temasa geçip barışı sağlayabilirdi  Ama birden işler tersine döndü; görevi, zamanın Dış İlişkiler Bakanı Duc de Choiseul’e bildirmediği için ve Hauge’deki Fransız konsolosuna böyle bir bilgi ulaşmadığından St  Germain oraya gidip, Louis’in emirlerini bildirdiği zaman, yetkililer inanmayıp tutuklama emri çıkardılar ve zayıf yaradılışlı kral buna boyun eğdi  Fransız konsolosu D’Affrey, Kont St  Germain’in İngiltere’ye giriş yapmasına ya da başka ülkelere iltica etmesine izin vermedi ama Kont artık ortada yoktu  Yine Paris´de ortaya çıktı ama bu kez Saray´dan uzaktı  Sonra Almanya´da görüldü, İngiltere işinde kıskançlıktan dolayı başarılı olamamıştı ama 1761’de Almanya ve Avusturya arasında barışın sağlanmasınta başarılı oldu  Hatta Rusya’da diplomatik başarılara imza attı ve böylece 1764’de Çariçe Catherine’nin yakın çevresinde yer aldı  Peki acaba düşmanları onun için ne diyordu? St  Germain Kontu, çok eleştirildi  Örneğin, Danimarka’lı bürokrat Kont Charles Wernstedt şöyle yazıyordu; “Burada kötü ünlü bir maceraperest var; adı Kont St  Germain, gerçek bir şarlatan, bir aptal, bir geveze ve bir dolandırıcı, yıllardır onu görmeye alıştık  Kralımız onu tüm kalbiyle onurlandırıyor  Böylece gerçek kimliğini saklayabiliyor  Kim bu adam?" Fransız bilim adamı Thiebault ise “Souvenirs” adlı kitabında Kont St  Germain’e daha bir sempatiyle yaklaşıyor  “Kont St  Germain gelmiş geçmiş en akıllı maceraperesttir  Yaptığı herşey onurludur ve her zaman dürüst olmuştur  ” Kont´a hayran olan asil Kauderbach, ilk kez 4 Nisan 1760’da Kont Wackerbath’a şöyle diyordu: “St  Germain, bizlere öyle garip, öyle açık saçık hikayeler anlattı ki, onları herşeyden önce iğrenerek dinlersiniz  Ama etkileyici oldukları kesin  Bu adam 10 yaşındaki birini bile kandıramazken bizleri nasıl kandırsın? Ve ona sabrının sonuna gelmiş bir maceraperest olarak saygı duyuyorum, ama yine de sonu trajik bir biçimde gelmezse şaşıracağım  ” Danimarkalı bir politikacı olan Kont Bernstorff ise 1779’da yazdığı özel mektubunda şöyle diyordu: “Ne arkadaşıydım ne de ona hayrandım    Yargılarımı devreye soktum ama itiraf etmeliyim ki, daima gizemli, mantıksız işler yapan, devamlı isim değiştiren, bazen bir suçlu bazen de bir centilmen gibi davranan birine güvenemiyorum  ” 
 Dünyanın her yerinde ortaya çıktı
    
 Ve büyük düşünür Voltaire biraz da alaylı bir şekilde arkadaşı Frederick’e Kont St
  Germain hakkında şöyle yazmış, “Herşeyi bilen ve hiç ölmeyen biri  ” Herhalde Frederick bu alaycı üslubu pek ciddiye almamıştı  Dresden’deki Prusya büyük elçisi Alvensleben de, Frederick’e 25 Haziran 1777’de Kont St  Germain hakkında bir mektup yazıyordu; “Çok yetenekli ve çok zeki biri, ama kesinlikle adalet duygusundan yoksun  Ününü, en basit insanın bile yapabileceği dalkavuklukla kazanmış  Özellikle hitabet yeteneğiyle güzel sözler duymaya hazır birisini kolayca etkileyebilir  Tüm kişiliği, haddinden fazla kibirle örülmüş  Hikayeleriyle toplumu uyarmaya ve bilgilendirmeye çalışıyor  Ama sıra kendi fikirlerini empoze etmeye gelince güçsüzlüğü ortaya çıkıyor  Ama asıl acı olan, onu yalanlayacak kimsenin olmaması  ” Danimarkalı Amiral Kont Danneskjold, Amsterdam’dan 27 Nisan 1760’da St  Germain’e bir mektup yazmıştı; “Çok iyi biliyorum ki, Mösyö, dünyanın en iyi yöneticisiniz  ” Öylesine çelişkiler vardı ki, takdirler, övgüler bir yanda, alay, küçümseme ve aşağılamalar öte yandaydı  Rusya Büyük Elçisi Prens Golizyn 1 Nisan 1760’da Kauderback’a yazdığı mektupta şöyle bir ifadeye yer veriyordu; “Ben de tıpkı sizin gibi onun bir aptal olduğunu düşünüyorum  ” Alman Bürokrat ve devlet adamı Bentinck von Rhoon ise, St  Germain’i çok nazik ve başarılı bulurken beraberlikten zevk alıyordu  Çünkü Rhoon´a göre Kont, gerçekten zeki ve birikimliydi ve birçok ülke hakkında bilgi sahibiydi  Çok iyi bir eğitim almıştı, çok kibardı ve insanlar hakkında verdiği kararlar çok doğruydu  Tarihçi Sypesteyn, “Tarihsel Anılar” adlı kitabında St  Germain Kontu´ndan söz etmiş; “St  Germain, gerçekten dikkat çekici biri  Tanındığı her yerde akılda kalıcı bir etki bırakıyor  Gerçekten de asil ve iyi yanları çok  Hiçbir kötü harekette ya da onursuz davranışta bulunmamış ve heryerde sempatiyle karşılanıyor  ” Edebiyatın ölümsüz ismi Çehov, “Maça Kraliçesi” adlı yapıtında Saint Germain tarafından St Petersburg’da yazılmış bir büyü kitabına gönderme yapıyor  18 Yüzyıl başlarında Saint Germain Kontu´nun, daha sonraları Rus Devrimi´nde büyük rol oynayan gizli direniş gruplarını kurduğu belirtiliyor  Tıpkı Mason örgütlerinin Fransız ve Amerikan devrimlerini etkilemesi gibi, bu örgütler de Rus Devrimi´nin kaderini etkilemişti  Ondan söz edenler, tanıyanlar, sevenler, sevmeyenler ama bunların tümü Kont St  Germain´ın kimliğini anlamaya yine de yeterli olmuyor  Kontes D’Adhemar “Marie Antionette’in Anıları” adlı kitabında Saint Germain’i tanımlıyor; “Herşey 1743 yılında çok zengin ve inanılmaz mücevherlere sahip bir yabancının Versailles’e geldiği dedikodusuyla başladı  Nereden geldiğini kimse bilmiyordu  Görünüşü titiz ve şıktı  Elleri nazik ve zarif, ayakları biçimliydi  Biçimli bacaklarını herzaman şık çoraplar süslüyordu  Giysileri daima vücuduna oturuyor ve uyum gösteriyordu  Gülümserken dişlerinin berraklığı ve pırıltısı dikkat çekiyordu, yanağında şirin bir gamze vardı  Siyah saçları iyi kesimliydi  Ve o harika gözler    Hiç onunki gibi gözlere rastlamamıştım    45 yaşlarında gözüküyordu  Her zaman Kraliyetin gözdesi oldu ve Kraliyetin ona karşı sınırsız hoşgörüsü 1768’de başlamıştı  ” 
 |