|  08-20-2012 | #3 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Batı İnançlarında Cinler 
 
            BARBAR CİNLERİN GELİŞİ
 
 Kuzeyden gelenlerin tanrıları da kendileri gibiydi
  Savaşa susamış Odin veya Wodan, aynı zamanda ilham tanrısıydı  Yıldırımlar yağdıran öfkeli Thor, yeri geldiğinde toplumun koruyucusuydu  Freyr ile Freyja bereketin sembolü olarak ne kadar sekse düşkünlerse, bir o kadar da ailede çocukların ve tarlada ürünün iyi yetişmesi için yardımcı olurlardı  
 Germen ve Kelt efsanelerinde Elf olarak anılan cinler, doğaüstü güçleri olan son derece güzel yaratıklardır
  İnsanlar gibi ölümlü olmalarına rağmen yaşamları daha uzundur  Sadece özel yetenekleri olan insanlar Elfleri görebilirler  Bu yaratıklar zor durumda kalan insanlara yardım etmeyi severler  Ama kötü huylu kişileri cezalandırdıkları da görülmüştür  Evlerde insanlarla birlikte yaşadığı kabul edilen Elflere un ve tuz ayırmak, bazen de süt vermek adettendir  Tarla ve bahçelerdeki Elflerin yemesi için, ürün sonuna kadar toplanmaz ve az bir kısmı onlara bırakılır  Eski Alman inancına göre, Heinzelmaennchen denilen küçük yaratıklar, geceleri köylülerin yarım kalmış işlerini tamamlarlar  Elflerin müzikten çok hoşlandığı söylenir  Özellikle ayın parlak olduğu berrak gecelerde şarkılar söyleyip dans eden Elfler görülür  Saçı sakalı kırmızı ev cinleri ise pek şirindir  Akşamın alacakaranlığında kuyuların etrafında dans eden kırmızı ceketli Elfler, bazen küçük çocukları aralarına alırlar  İrlanda Elflerinden Leprechaun da hazinesinde altın biriktirmesiyle ünlü muzır bir cücedir  Dikkatsiz insanların paralarını çalıp mağarasında istifler  
 Su perileri diyebileceğimiz bir başka Elf grubunun ise erkekleri Neck, Mummel ve dişileri de Nixe, Mühmchen gibi adlarla bilinir
  Bunların yanı sıra, yerin altında yaşayan cüce boylu kara Elfler vardır  Kara Elfler gün ışığına dayanamazlar, taşların altına saklanırlar  Elfler doğa güçlerini sembolize ettikleri için genellikle ormanlarda, dağlarda, göllerde, ırmak kenarlarında yaşarlar  Slavların Rusalkas dedikleri cinler ise Elflere benzemekle birlikte, Slav cinleri, insanları gibi daha vahşi ve kaba yaratıklardır  
 Bu iyi huylu cinlerin yanı sıra, bir de insanlara musallat olan kötü varlıklardan bahsedilir
  Ancak, Germenlerin cinlerle ilgili efsanelerinde, cinlerden çok ölmüşlerin ruhlarıdır kötülük yapanlar  Adları Incubus ve Succubus olarak geçen hortlak tipi yaratıklar, aslında birer cin olmaktan ziyade geceleri rüzgârla birlikte gelen ölülerin ruhlarıdır  Bu yaratıklar hayvanların üstlerine binerler, dallara asılırlar, ineklerin veya emziren kadınların sütlerini çalarlar ve uyuyan insanların göğsüne çıkıp onları boğmaya çalışırlar  İngilizce'de bugün karabasan anlamına gelen "nightmare", 13  yüzyılda, geceleri dişi bir at (mare) biçiminde veya ata binerek gelen kara Elflerin kraliçesinin adıydı ve insanlara kabus gördürdüğüne inanılırdı  Bu kelime Fransızca'ya "cauchemar" (sıkıştıran hayalet) olarak geçmiştir  Keza, Almanca'daki "Alptraum" (karabasan) kelimesi, uyuyan insanın göğsüne çıkarak nefesini kesen Alp adındaki kara Elfin gördürdüğü rüya (Traum) anlamına gelir  
 Dil üzerindeki etkisi bakımından, burada son olarak bir de İngilizlerin Goblin, Almanların da Kobolt dedikleri, insanlardan hiç hoşlanmayan yer cinlerinden bahsedeyim
  Bu cinin yaramazlığına inanç özellikle madenciler arasında o kadar yaygındı ki, gümüş ocaklarında sık rastlanan kobalt madeni*nin isim babası yapmışlardı onu  Madenciler, kendilerine göre işe yaramayan bu beyazımsı metali, gümüş yataklarına sırf onlara inat olsun diye zorluk çıkarmak için Kobolt cininin yerleştirdiğini zannederlermiş  
 Barbar kavimlerin Hıristiyanlaştırılması ile bu inançlar elbette ki bir anda halkın zihninden sökülüp atılmadı
  Ama, kilisenin sürekli korku çığırtkanlığı yapması sonucunda, Elfler de gitgide halkın gözünde kötü birer cin oldular  
 | 
	|  |   |