|  08-20-2012 | #6 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Batı İnançlarında Cinler 
 
            CİNLERİ ARAŞTIRANLAR
 
 Ortaçağ'ın karanlık Avrupa'sında, kendilerini gizliden gizliye cinlerin özelliklerini incelemeye adamış insanlar da vardı
  Bunların çoğu, toplum içinde bir hekim veya filozof unvanı ile yobazların saldırılarından korunarak araştırmalarını sürdürdüler  15  -17  yüzyıllarda, Pico della Mirandola, Cornelius Agrippa, Giordano Bruno, Paracelsus von Nettesheim, Athanasius Kircher gibi düşünürler, Kilise'nin bağnazlığından uzak bir Hıristiyan imanı ile geçmişin kültür mirasını yeniden keşfediyorlardı  Eski Yunan'daki daimon anlayışına yakın bir yorumla, doğaüstü güçleri sistemli bir bütün içinde ele almaya çalıştı*lar  Corpus Hermeticum denilen ve geçmişten bu yana gizli bilimler adı altında yazılmış eserleri incelediler  Eski Yahudi geleneğinin (Qabbalah) safsata kısımlarını ayıklayarak, ortaya sistematik bir Yahudi-Hıristiyan Mistisizmi koydular  Böylece cin kavramı da en azından araştıran insanın zihninde belirli bir yere oturmuş oldu  
 Genellikle sezgi kanalının ağırlık kazandığı bu dönemin araştırmalarında, cinlerle ilgili pratikler pek fazla bir yer tutmaz
  Fakat, varılan sonuçlar şaşırtıcı ölçüde doğruya yakındır  Modern okült teorilerin te*melini oluşturan bu yorumlarda, cinler farklı gruplarda ele alınmıştır  Doğa güçlerinin dört sembolik ana unsurda odaklaştığı düşünülerek; Ateş, Toprak, Hava ve Su Elementalleri adı altında toplanan varlık*lar, sırasıyla Salamander, Gnome, Sylph ve Undine olarak tanımlanırlar  Bunlar bir bakıma tek boyutlu düşünce yapısına sahip varlıklardır ve fizik alem ile astral alem arasında bir köprü oluştururlar  Doğanın içinde değişik yaşam gruplarını temsil edenler ise, ormanlarda ve ağaçlarda Dryad, göllerde Naiad, dağlarda ve mağaralarda Kthonian adındaki varlıklardır  Bunların dışında bir de Famuli denilen grup var*dır ki şuurlu varlıkların insan bedeni ile göründükleri anlarda aldıkları biçime göre hangi gücü aktive ettiklerini belirlerler  Pratik yapan kişi tarafından bazı tekniklerin uygulanmasıyla, bu gruptaki enerji formları*nın kontrol altına alınabileceği düşünülmüştür  
 Halk arasında cinlerle aynı kategoriye sokulmasına rağmen, aslında yapısı itibarıyla farklı olan bir de koruyucu varlık (guardian spirit) kavramı vardır
  Abramelin adındaki bir Yahudinin 1458 yılında yazdığı Büyücü Abramelin'in Kutsal Maji Kitabı adındaki eserde, aslında Arap dünyasında çok iyi bilinen vefk'lerle (wafq) ilgili kısmen doğru açıkla*maların yanı sıra, bu alanda başarılı olabilmek için günlerce nasıl inzivaya çekilineceği ve sonunda kişinin kendi koruyucu varlığı ile nasıl irtibat kuracağı anlatılır  Yazarın iddiasına göre bu varlık, sırasında bir melek veya bir cin olabilmektedir  
 16
  yüzyılda ilginç deneyleriyle ün kazanmış cincilerden biri de İn*giliz Dr  John Dee'dir  Dee ile birlikte çalışan şarlatan huylu durugörü medyumu Edward Kelley, sürekli olarak cinlerle irtibat kurmaya uğraşırken, günün birinde kristal kürenin içinde küçük bir kız çocuğunun hayali ile karşılaşır  Elflerden biri zannedilen bu 8-9 yaşındaki çocuk görünümündeki varlığın adı Madimi'dir  Yedi yıl boyunca med*yum Kelley vasıtasıyla Dee'ye bir sürü şey anlatan Madimi, bu zaman zarfında normal bir insan gibi büyür serpilir ve genç bir kadın olur  Madimi ile arasında geçen konuşmaları bir kitapta toplayan Dee, daha sonra garip bir dilde yazılmış tabletlerden söz eder  Adına Enochian denilen bu dil, günümüzde linguistlerce incelenmiş ve daha önce hiç görülmemiş yepyeni bir dil olduğu sonucuna varılmıştır  Bu şifreli tabletlerde, çok güçlü cinleri çağırmak için gerekli dualar ve formüller yer almaktaymış  
 Diğer bir iddiaya göre, Kelley adındaki düzenbaz ruhlu adam, çalışmalar sırasında yaşlı Dee'nin genç eşine göz koymuş
  Amacına ulaşmak için de cinlerle ilgili bir hikaye uydurmuş  Üstelik bir keresinde Dee'ye "cinlerin emri gereğince eşlerimizi değiştirmemiz gerekiyor" demiş  Ama, yaşlı doktor bunu kabul etmeyince, bu sefer de anlaşıl*maz yazılarla dolu tabletler karalayarak, "Bak, cinler bu akşam neler yazdılar  Otur da incele bakalım" diye Dee'nin önüne sürüp, soluğu genç kadının odasında almaya başlamış  Bu iddianın doğruluğu pek kesin olmasa bile, Dee'nin sonunda Kelley'i, parasını çaldığı ve karısı*na sarkıntılık ettiği gerekçesiyle evinden kovduğu biliniyor  
 | 
	|  |   |