Prof. Dr. Sinsi
|
Cinlerin Farkettirmeden İnsanları Yönetmeleri
a) İslam Dini?ni istismar ederek 
b) Hümanist (insancıl) gayelere insanları yönlendirir bir yapıda görünerek 
Bunlardan birincisi ile ikincisi arasındaki en açık görünen fark ise, birincisinin Reenkarnasyon Yani Tenasuhu (Yani Birkaç Defa Çeşitli Yapılarda Dünyaya Gelme) kabul etmemesi, ikincisinin ise kabul etmesidir  Reenkarnasyon yani tenâsuh konusunu daha ileride detaylı bir şekilde göreceğimizden burada üzerinde durmayarak esas "aldatma metodları üzerinde" duruyorum  Önce İslâmî gayeyi istismar ederek insanları aldatma ve kendilerine bağlama şekillerini görelim:
Bu tip olaylarda CİN-insan ilişkileri gene iki şekilde görülmektedir:
1-Kendi varlıklarını hiç bildirmeden;
2-Varlıklarını başka bir yapı ve isim altında bildirerek
Şimdi önce kendi varlıklarını hiç bildirmeden ve farkettirmeden insanları kendilerine bağlama, kendi; kayıtları altına alma metodları üzerinde duralım:
Bu şıkka giren kişilerin en büyük özellikleri kendilerinin bir CİNle bağlantıda olduklarını kesinlikle bilmemeleri, farketmemeleri; oluşan hallerin, kendi üstün özelliklerindan ileri geldiğini sanmaları; bu yüzden de herkese tepeden bakar bir şekilde yaşayıp, yerine göre de sun`i tevazu gösterilerine kalkmalarıdır 
Nitekim Muhyiddin-i A`rabi Hazretleri bir eserinde, bu tip kişilerin en büyük özelliklerinin hiç bir eserleri, ilimleri olmadığı halde kimseyi beğenmeme, kendilerinin en üstün olduğu fikrini etrafa yayma olduğunu yazmaktadır 
Ayrıca gene bu çeşit CİNle bağlantısı olan kişilerin ikinci en büyük özellikleri de CİNleri kabul etmemeleridir!  "CİN diye bir şey yoktur, CİNler mikroplardır" şeklinde veya buna benzer tanımlamalar ile CİNlerin varlığını inkâr anlamı taşıyan açıklamalara saparlar 
Onlar, kendileri bu şekilde inandıklarını sanırlarken, gerçekte tamamıyla CİNlerin verdikleri fikirlerle, CİNleri kabul etmemektedirler  Çünkü, CİNler bu gibi kişilere bu çeşit fikirlerle kendilerini inkâr ettirmeseler, bir gün o kişinin kendi durumundan şüphelenip, CİNlerin varlığını anlamaları mümkün olabilecektir ki, bu da asla CİNlerin işine gelmez! 
İşte bu sebepledir ki, CİNlerle bağlantılı olan kişiler, kesinlikle CİNlerin varlığını kabul etmezler veya bu yönde açıklamalara girerler Peki, CİNler bu kişileri ne şekilde ele geçirirler?
CİNlerden, insanları kendi hükmüne alanlar bazan sıradan, normal bir CİN olabileceği gibi; bazan da onların ileri gelenlerinden, onların yönetici durumunda olanlarından olabilir 
Bir CİN, genellikle, daha gençlik yaşından itibaren, beyin kapasitesi iletişime istidatlı gördüğü bir insanı seçer ve kendine bağlı olanların arasına sokar!  Bu yaş genellikle 13 ile 22 yaşları arasında olmaktadır  Ancak bazan daha aşağı yaşlarda da bu seçim yapılmaktadır  Bu seçim yapıldıktan ve kendisine bağlayacağı kişi belli olduktan sonra sıra gelir onu tamamıyla kendisine bağlamaya 
Bunun için de, o CİN, bir veya birkaç din büyüğünün şekline girerek önce rüyasında ona görünmeye ve onun çok büyük bir insan olacağı yolunda fikirler vermeye başlar 
Bu hüviyetine bürünülen kişiistanbul`da Eyüp semtinde türbesi bulunan Hz Rasûlullah?ın ashabından "Eyyüp Sultan ismiyle bilinen Hazret-i Halid" veya "Mevlâna Celâleddin-i Rumi" veya "Muhyiddin-i A`rabi" gibi şahsiyetler veya falanca, filanca "  baba" olabilir  Artık, yavaş yavaş gösterilen görüntüler sonucunda, o genç kimse, kız veya erkek gerçekten büyük bir insan olacağına inanmaya başlar  Bazan canı bir şey ister derhal o CİN tarafından isteği yerine getirilir  
O bu durumu, büyük bir insan olması sebebiyle, isteği "ALLAH" tarafından yerine getirildi diye düşünür; halbuki CİNi tarafından yerine getirlimiştir 
Bir imtihana girecektir, o imtihanda kendisine yardım edilir  Birisiyle konuşurken, karşısındaki şahıs üzerine CİN tarafından yapılan baskıyla, üstün duruma geçer, âdeta, karşısındakiler kendisine karşı konuşamaz duruma düşerler  Ve bu şekilde günden güne gelişmeye başlar 
Geçen zaman zarfında, yavaş yavaş içine bir çok şeyler gelmeye başlar  Yakın gelecekte olacak bazı ufak tefek olaylar kendisine bildirilir Eğer CİNlerle ilişkide olduğunun farkında değilse, önceleri, bunları altıncı his diye değerlendirir  Aynı anda başka bir yerde olan olaydan anında haberi olabilir 
Birisinin bir işinin halli için talepte bulunur, derhal o işin olması CİNi tarafından sağlanır; ve o da büyük bir insan olduğu için bu isteği "ALLAH" tarafından yerine getirildi sanır 
Sonunda, herhangi bir sahada büyük âlim olduğunu iddia etmeye başlar; artık kimseye ihtiyaç duymaz hâle geldiğini sanır!  Ve kendisini herkesten büyük görür!  İçine doğanlarla hareket etmeye koyulmuştur böylece bu kişi 
Kendisine hocalık, din adamlığı mesleğini seçmişse, gelmiş geçmiş en büyük din adamı olduğunu iddia eder  Yok eğer bir serbest meslek çalışanı ise kendisini zamanının en büyük velisi, "Kutbul Aktâbı" olduğunu etrafa yaymaya başlar  Veya son derece basit ilaçlarla olmayacak hastalıkları tedavi eder; bir anda konulmadık teşhisleri koyabilir ve bazı felçlileri yürütmeye, hareket ettirmeye başlar!
Veya diğer mesleklerde ise, ona göre bir takım olağanüstü haller meydana getirebilir! Bütün bunlar onun şânını daha çok arttırır ve etrafında binlerce insanı toplayabilir  Bu konuları bilenler onun durumunu derhal tesbit edebilirken, böyle durumlara inanmayanlar onu şarlatanlıkla, sihirbazlıkla, büyücülükle suçlamaya; buna karşılık ona inananlar ise onu en büyük evliya (!) ve hattâ MEHDİ (!) veya İsa (!) Aleyhisselâm derecesine çıkarmaya başlarlar  Burada en büyük zevk ise, onu kendine bağlayan CİN`e aittir  Çünkü, CİNi ya da CİNleri o kişi sayesinde artık binlerce kişiyi kendisine bağlamış ve onlara istediklerini yaptırtmaya başlamıştır  Bu yüzden îcâbında o kişinin durumunu kuvvetlendirmek amacıyla, bazı kişilerin rüyalarına dahi girip, gidip o kişiye bağlanmalarını; veya ona yardım etmelerini telkin eder  
Bu arada, o kişiye din hakkında bilgiler vererek onu büyük bir din adamıymış gibi de gösterir  Bilmeyenler onu kendilerine dinî lider seçerler 
Artık o kişi bilir bilmez kendinden bir takım fetvalar verip, bazı helalları haram, veya bazı haramları helalmiş gibi anlatır; ve bunları da çevresine kendisinin bir lider olduğuna inandırarak, zamana göre yeni hükümler getiriyormuş gibi empoze etmeye başlar  Sonuç olarak hem o kişi etrafına bir çok insan toplamış, bir müceddid (yenileyici), bir müctehid (yeni hükümler koyucu) edâsıyla yaşamaya
başlamış olur  Hem de onu kendi kaydına alıp kendine bağlamış bulunan CİN bir saltanat kurar!  Ve bunu başran CİN, kendi akranları arasında bu durumla öğünüp, adeta bu işi yapan diğer hemcinsleriyle bir yarışmaya girer 
Alıntı
|