Prof. Dr. Sinsi
|
İslâm'a Göre Sihir, Cin Çarpması Teşhis Ve Tedavi Usulleri
5 3 CİN İNSANIN BEDENİNE NASIL GİRER VE NERESİNDE DURUR?
İbni Abbas (r a ) "Cinler ateşin duman tarafından yaratılmışlardır" buyuruyor Duman da insanın vücuduna rahatlıkla girebilmektedir Sigara dumanının girdiği gibi Ekseriyetle beyinde karar kılarlar ve oradan diğer uzuvlara kolay etki edebilir Hastanın dilinden konuşan bazı cinler de beyinde olduklarını haber verirler Beyne girip yerleştiği gibi, vücudun herhangi bir yerine de girip yerleşebilirler Ağrı ve sancı yapabilirler Bu ağrı ve sancı tıbbî de olabilir, cinnî de
5 10- SİHRİN TEDAVİSİ
Öncelikle belirtmek gerekir ki, sihrin tedavisi caiz, hatta sevaptır Sahih-i Buhari'de Katade (r a ) buyuruyor ki: Said b Museyyib'e "adamın birine sihir yapılmış, hanımı ile birlikte olamıyor, buna ilaç caiz midir?" diye sordum "Bunda bir sakınca yok, siz iyi bir iş yapmak istiyorsunuz" dedi
Peygamber Efendimiz (s a v )'e sihir yapıldığında, Felak ve Nas sûrelerinin nazil olması ve Cebrail'in (a s ) Rasulullah'a okuması da, sihrin okunarak tedavi edrileceğinin delilidir
Okumanın da mutlaka Kur'an-ı Kerim'den veya Rasulullah (s a v )'den mervi dualarla olması gerekir Ayrıca, bu duaların temiz bir mürekkep ile tabağa yazılıp suyunun içilmesi de caizdir Nitekim, Said b Cübeyr, Ibni Abbas'dan rivayet ediyor; "Bir kadın doğumda zorluk çekiyorsa, şu duayı yazarak içirilmelidir
Sihrin tedavisi için okunacak 19 tertip aşağıya alınmıştır Bunların herhangi biri ile tedavi, biiznillah mümkündür
1) Hastaya 21 Yasin okunur Her "mübin"de Yunus sûresinin 81 ayeti okunur nefes edilir
2) Fatiha, Ayet-el Kürsi, Ihlas Felak ve Nas Sûreleri 70 adet okunur Gerekirse buna üç gün devam olunur
3) Tarık Sûresi tabağa yazılıp suyu içirilir
4) Bir bardak suya 7 Fatiha, 7 Ayet-el Kürsi, 11 Ihlas sûresi, 11 Felak, 11 Nas okunur Hastaya içirilir
5) Hasta üzerine 7 Fatiha, 7 Ayet-el Kürsi, 7 kere Tevbe Sûresinin 126 ve 129 ayetleri, 7 kere Yunus Sûresi'nin 81 ayeti, 7 kere Kureyş Sûresi okunur
6) Yunus Sûresinin 81 Ayeti 70 kere hasta üzerine okunur Defne yaprağı buhur edilir Gerekirse birkaç defa tekrarlanır
7) Ihlas, Felak, Nas Sûreleri bir tabağa yazılır Bu yazı yağmur suyu ile silinip hastaya içirilir
8) Defne yaprağı birkaç gün tütsü olarak kullanılır Bu şekilde de sihrin çözüldüğü vakidir
9) 41 karabiber alınır, her biri üzerine 7 Ihlas sûresi okunur Bu biberler hastaya tütsülenir
10) Çözülmesinden aciz kalınmış sihirler için, büyük bir sahana Yasin-i Şerif temiz bir mürekkep ile yazılır Şöyle ki;
a) Mübin'den sonra Fatiha
b) Mübin'den sonra Ayet-el Kürsi
c) Mübin'den sonra Hüvellahüllezi la ilahe illa hû, alimül gaybi veş-şehadeti
d) Mübin'den sonra Kâfirun Sûresi
e) Mübin'den sonra Ihlas Sûresi
f) Mübin'den sonra Felak Sûresi
g) Mübin'den sonra Nas sûresi, eklenecektir Bu yazı bol miktarda su ile silinir Hasta üç yudum içip gerisi ile banyo yapar Sihir yedi yıllık olsa da bozulur
11) Beyyine Sûresi tabağa yazılıp, suyu içilir
12) Hasta üzerine 33 defa Fetih Sûresi okunur
13) 7 Adet defne yaprağı alınıp, her birinin üzerine 1 Yasin okunur Bu yapraklar bir bardak suda bir gün bekletilip hastaya içirilir
14) Bir adet Yasin okunur Her mübin'den sonra başa dönülerek ikmal edilir Bu işlem 9 defa yapılıp hastaya nefes edilir
15) Bir avuç üzerlik tohumu alınıp, suda iyice kaynatılır Su süzülür Bir tabağa Ayet-el Kürsi ile Felak ve Nas Sûreleri yazılır Yazı bu su ile silinip hastaya içirilir
16) Bir avuç nohut suya konularak 24 saat bekletilir Büyük bir tabağa 25 Fatiha ve 25 Kadir Sûresi yazılır Yazılar bu su ile silinir, hastaya içirilir
17) Bakara Sûresinin tamamı hastaya 1 veya 3 defa okunur
18) Ayet-el Kürsi ile Ihlas, Felak ve Nas Sûreleri bir tabağa yazılır Bu yazı sedef otunun yeşilinin suyu ile silinir ve hastaya içirilir
19) Bunların hiçbirinden fayda bulmayan hasta için, 10 tane Kur'an-ı kerim'i iyi okuyan çocuk bulunur Şu ayetleri ve sûreleri aralarında paylaşarak hasta üzerine ve bir miktar suya okurlar Bu hastaya içirilirse, sür biiznillah çözülür, cin de helak olur
789 kere Besmele,
70 kere Fatiha,
41 kere Yasin,
2200-kere Felak ve Nas,
41 kere Cin Sûresi,
1 kere Fetih Sûresi,
1 kere Taha Sûresi
HASED VE NAZAR
Haset bir insanın elindeki nimetin gitmesini temenni etmektir ki, bu şekilde düşünüp o insanın hakkında bazı hilelere teşebbüs etmektir Bu şekli ile haramdır Bu hali hased edenin hem kendisi için zararlı hem de olunan için zararlıdır Bir hased daha vardır ki bu mubahtır O da bir insan'ın elindeki nimetin gitmesini temenni etmeden aynı nimetin kendisinde de olmasını istemektir ki bu haram değil mubahtır Buna gıbta da denir
Efendimiz (S A V ) sahih bir hadis-i şerifte ancak iki şey hased edilir:
ALLAH (CC) bir insana mal vermiştir, o insan o malı gece gündüz infak eder (fakir ve ihtiyaç sahiplerine dağıtır)
Bir insana da ALLAH (CC) ilim vermiştir O insan da ilmi ile amel eder ve insanlara öğretir
Bir hased daha vardır ki bu insan'ın iradesinden değildir Bir kardeşini malından veya ilminden veya rütbesinden sebeb kıskanır Fakat buna mani olamaz ve o kardeşinden o nimetin gitmesini de istemez Bu düşüncenin kendinden gitmesi için de çok zorlanır Hatta bu düşünce galebe çalınca o kardeşi için hayır dua'da bulunur Bu da haram değildir Belki de bu düşüncenin kendisinden gitmesi için nefsi ile mücadele etmesinden sebep sevab kazanır
Hased ekseriyetle düşmanlık ve buğuz etmekten ve kendini büyük görmekten ve kendini beğenmekten doğar ki, bu kötü ahlak bir de rütbe sevgisindendir ki bir insan fazla methu sena edilince onun reis olmasını makam sahibi olmasını istemez veya olmuşsa elinden gitmesini ister
Bir hased vardır ki insan kendisinden fazla sevildiği hürmet ve saygı gösterildiği için karşısındakini kıskanır
Bir şeyh'in müridleri arasında olduğu gibi ki şeyh bir mürid'e fazla itibar eder ve onu severse onu kıskanırlar
Yusuf (a s )'un kardeşleri arasında olduğu gibi
Hased ayet ve hadis ile sabittir ve inkarın da yolu yoktur
Kur'an'dan Deliller;
1)- "Ehli kitaptan bir çokları, nefislerinden kaynaklanan hasedden dolayı sizi imanınızdan sonra, kafirler haline çevirmek isterler "
2)- "Yoksa onlar, ALLAH (c c )'ın lütfundan verdiği şeyler için insanları çekemiyorlar mı?"
3)- "Onlar: "Bizi çekemiyorsunuz" diyecekler Hayır, onlar pek az anlayan kimselerdir "
4) "Hased ettiğinde hased edenlerin şerrinden" Kur'an-ı Kerim'de açık olarak dört yerde hased'den bahs edilmektedir
Hased'in Sünnetten Delilleri:
1) Zübeyr Ibn-Avvam (r a )dan Efendimiz (S A V ) şöyle buyurdu: "Sizden önceki ümmetlerin hastalığı hased ve buğuzdur Buğuz ise traş edicidir Saçı traş değil dini traşdır (Nasıl ki insan traş olunca saçları ondan gidiyor buğuz edince de dine imana söverek dinden çıkar
"Canım kabza-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki, inanmadıkça cennet'e giremezsiniz Sevişmedikçe inanamazsınız Size bir şey haber vereyim mi ki onu yaptığınız zaman sevişesiniz Selamı aranızda yayın " (Tirmizi, Ebu Davut, Ahmet)
2) Enes İbn-i Malik (R A )dan: Resulullah (s a v ) şöyle buyurdu; "Buğnzlaşmayın (kızmayın) hase-îleşrneyin, birbirinize sırt çevirmeyen ve kardeş olarak ALLAH'ın kuliarı olun Bir müslüman'a (DİN) kardeşini üç günden fazla terketmesi (onunla dargın durması) Helal olmaz " (BUHARI, MÜSLİM, TlRMlZl, EBU DAVUT)
3) Abdullah ibn-i Busr'den: Resulullah (S A V ) şöyle buyurdu; "Hased dedikodu ve kahinlik edenler benden değildir, ben de onlardan değilim " (KENZÜL-UMMAL)
4) Ebu Hureyre (r a )dan: Resulullah (s a v ) şöyle buyurdu; "Hased'den sakının, çünkü ateş odunu yediği gibi haset de sevapları yer (EBU DAVUT, İBN-MACE)
Nazarın da hased ile alakası vardır, ve hased'ten doğar, insan hased ettiği zaman o içindeki kötü düşünceler gözleri vasıtasıyla hased olunan üzerinde etki eder Bu da gözden çıkan zararlı ışınlardır ki tah-ribkardır Canlı ve cansız eşyada tesirini gösterip tesir eder
Nazar da ayet ve hadis ile sabittir ki inkarın yolu yoktur
NAZAR'IN VARLIĞININ AYETTEN DELİLLERİ
l) "Doğrusu o kafirler Kur'an'ı işittikleri vakit az kaisın gözleri ile seni devireceklerdi " (Kalem 51)
Fahreddin Razi ve Hazin'in beyanlarına göre Beni Esved kabilesinden gözünün değmesi ile meşhur kişileri müşrikler Resulullah'a baktırırlardı Bu ayet bu hususta nazil olmuştur
2) "Ve (Yakup (a s )) dedi ki oğullarım (Mısır'a) bir kapıdan girmeyin ayrı ayrı kapılardan girin ama ben (ne yapsam) ALLAH'ın takdir ettiği hiçbir şeyi sizden geri çeviremem Hüküm yalnız ALLAH'ındır Ben ona dayandım Dayananlar da yalnız ona dayansınlar "
Yakup (AS) oğullarını Bünyamin ile beraber Mısır'a doğru yola çıkarmak için hazırladığında onlara hepsinin bîr kapıdan girmemelerini başka kapılardan girmelerini emretti Çünkü Yakup (a s ) onlara göz değmesinden korkmuştur Muhakkak ki göz değmesi haktır Biniciyi atından düşürür
Ama ben (ne yapsam) ALLAH'ın takdir ettiği hiçbir şeyi sizden geri çeviremem
Yani bu sakındırma ALLAH'ın kader ve kazasını elbette geri çevirmez Çünkü ALLAH bir şey dilerse ona karşı gelinmez ve engel olunmaz
"HÜKÜM ALLAH'ındır Ben ona dayandım, dayananlar da O'na dayansınlar "
SÜNNETTEN DELİLLER
1) Ebu Hüreyre (r a )dan: Resulullah (s a v ) şöyle buyurdu; "Nazar haktır " (Buhari Müslim)
2) İbn-i Abbas (r a )dan: Resulullah (s a v ) şöyle buyurdu;
"Eğer kaderi geçecek bir şey olsaydı nazar olurdu Eğer nazar olduğunuzu anlarsanız gusl ediniz " (Müslim)
3) Aişe (R anha)dan: Resulullah (s a v ) şöyle buyurdu;
"Nazardan ALLAH'a sığının muhakkak nazar haktır " (Müslim)
4) Ebu Ümame ibn-i Sehl ibn-i Huneyf buyurdu ki; Amr b Rabia, Sehl ibn-i Huneyf'i yıkanırken gördü vücudu çok hoşuna gitti (Vücudu çok beyaz ve güzel cildi vardı ) Ve ona gözü değdi Sehl oracıkta rahatsızlandı Resulullah'a haber gönderildi ve denildi ki Sehl başını kaldıramıyor, Sehl'e yarayacak bir şey var mı? Resuiullah ona nazar değmiştir, kimden şüphe ediyorsunuz diye sordu Amr b Rabia'dan dediler Onu çağırın buyurdu Amr gelince ona çıkışarak sizden biriniz kardeşini öldürür Gördüğünde niçin ALLAH mübarek etsin demedin buyurdu Bunun üzerine amr yüzünü, ellerini, dirseklerini, topuklarını yanlarını ve izarının içini bir kapta yıkadı Ve bu suyu Sehl'in üzerine döktü Sehl kendine geldi (Ahmed, İbn-i Mace, Nesei)
5) Ürnmü Seleme (r anha) anlatıyor; Resulullah evinde yüzü sararmış bir cariye gördü "Ve bunu çarpmışlar bunda göz değmesi var" buyurdu (Buhari)
6) Esma binti Umeys (R anha) şöyle buyurdu;
"Ya Resulullah Cafer oğullarına nazar isabet ediyor Onlara okuyayım mı?"
Efendimiz (s a v ); "Evet, ALLAH'ın takdirini geçecek bir şey oisaydı nazar olurdu" buyurdular (Ahmet, Tirmizi, Nesei)
7) Cabir (r a )dan: Efendimiz (s a v ) şöyle buyurdu;
"Nazar insanı kabre sokar Deveyi de kazan'a sokar (EbuNaim)
8} Cabir (r a )dan: Resulullah (s a v ) şöyle buyurdu; "ALLAH'ın kaza ve kaderinden sonra ümmetimden ölenlerin ekserisi nazardandır " (Buhari)
9) Enes (r a )dan: Resulullah (s a v ) nazar, yılan, akrep gibi hayvanların sokmasında ve yan tarafta çıkan yaralardan dolayı hastayı okumaya izin verir-di (Buhari, Müslim, Ebu Davud)
10) Efendimiz (s a v ) şöyle buyurmuştur;
"insan kardeşinde, kendi nefsinde ve mahnda bir acaiplik gördüğü zaman dua etsin çünkü nazar haktır " (İbn-i kesir)
11) "Efendimiz (s a v ) (HZ) Hasan ile Hüseyin'i okur ve ibrahim (a s ) ismail (a s ) ile İshak (a s )'ı böyle okurdu" buyurdu (Ibn-i Kesir)
Bu delillerden anlaşılıyor ki;
a) Hased Kur'an ve sünnet ile sabit bilinen bir gerçektir
b) Hased insandan olduğu gibi cinlerden de olabilir
c) Hased etme bakımından gören iîe görmeyen müsavidir
d) insan kendi nefsini malını ve evladını nazar eder
e) Hasedin şerrinden ALLAH'a sığınmak lazımdır
f) Hasedin şerrinden korunmak için ön tedbirler almak lazımdır
HASEDİN SEBEPLERİ:
1)- DÜŞMANLIK VE BUĞUZ: ALLAH (CC) bu hususta Kur'an-ı Mecid'inde açık olarak beyan ediyor
"Onlar sizinle karşılaştıkları zaman; inandık derler Kendi başlarına kaldıklarında size karşı öfkeden parmaklarını ısırırlar De ki; öfkenizden ölün, şüphesiz ALLAH göğüslerin özünü bilir "
2)- BÜYÜKLÜK: İlim, mal ve rütbe bakımından kendisinden üstün kimsenin olmasını istemez Olursa hased eder, tahammül edemez Belki kendisi kadar olmasına tahammül edebilir Fakat kendisinden üstün olmasına tahammül edemez
3)- KENDiNi BEĞENMEK: Kendisinden başkasını beğenmemek ki bu hal insanın küfre gitmesine dahi sebep olur Şeytan kibri sebebi ile Allah'ın rahmetinden kovuldu ALLAH (CC) şöyle buyuruyor; "(Şunu da) Hatırla ki, Biz Meleklere; Adem için secde edin demiştik ve onlar da secde etmişlerdi de ancak iblis (etmedi) ben bir çamur olarak yarattığın kişiye secde eder miyim? dedi "
4) ACAİB GÖRMEK: insanın yakın akrabası, arkadaşı veya tanıdığı bir kimsenin hiç ihtimal yokken birden alim, zengin veya mevki sahibi olduğunu görünce teaccübünden kıskanır, hased eder
5) BİR ŞEYİN ELiNDEN GİTMESİNDEN KORKMAK: Bir hocanın talebesini kendisinden fazla sevmesinden veya kendisinden fazla onun gözüne girmesinden korkmak, Yusuf (a s )un kardeşleri arasında veya bir şeyhin müridleri arasında olan kıskançlık gibi
6) RElSLlK SEVGİSİ: Kendisinden başka kimseden söz edilmesini istemez, sadece kendisinden bahs edilmesini kendi ilminden kendi fenninden bahs edilmesini ister Başkasının iyiliğinden bahs edilse üzülür kıskanır, başkasının kötülüğünden bahs edilse sevinir Zamanında ondan üstün insan olduğunun söylenmesine tahammül edemez
7) ÂDÎ NEFİSLİ OLMAK: Düşmanlık, buğz ve kendini büyük görmeden bütün arkadaşlarını iyiliklerinden dolayı kıskanır Kimsenin iyi ameline, işine, parasına tahammül edemez kıskanır Bu tür insana da halk arasında kıskanç denir
HASEDDEN VE NAZARDAN KORUNMANIN İLACI
Enes (r a ) rivayet ediyor;
b) Felak ve Nas Sûrelerini okumak
c) Fatiha ve Ayet-el Kürsi'yi okuyana da cin ve insanın nazarı isabet etmez
HASED VE NAZAR OLMUŞSA NASIL TEDAVi EDİLİR?
a) Eğer hased eden biliniyorsa elleri dirseklere kadar, yüzü, ayakları ve izarının altı yıkanır Hased olunmuş kişi onunla banyo yapar
b) Cinli hasta tedavisinde verdiğimiz dualar okunur
d) Fatiha, İhlas, Felak ve Nas'ı okurdu Hz Aişe şöyle anlatıyor: Kendisi vefatından önce hastalandığında ben okudum ve onun eline nefes ettim Kendi eliyle kendisini meshetmesi için, çünkü onun eli benim elimden çok büyük ve bereketlidir (Sahih-i Müslim, Şerhi Nevevi)
insan nazardan korunmak için temime de takmaz Temime nazarlık veya manası belli olmayan yazılara denir ki, takmak haramdır Peygamberimiz (s a v ) "Temime takmak şirktir " buyurur, İmam-ı Ahmed, bu hadisin ravileri sikadır, yani kendine güvenilir zatlardır buyurdu Bu konuda rukye bahsinde geniş izahat verdik
Hz Ali (r a )'dan rivayetle Peygamberimiz (s a v ) buyuruyor,"Bismillah, helaya girdikleri zaman insanoğullarının avret yerleri ile cinlerin gözleri arasında perde olur " (Tirmizi, Ahmed)
Enes'in (r a ) rivayet ettiği başka bir hadiste "insan elbisesini çıkardığı zaman "bismillah ellezi la ilahe illahu" demesi cinlerin insanın avret yerini görmemelerine sebep olur " buyuruimaktadır (İbnüssunni)
"Bismillah-il hakim" insanın elbisesini çıkardığı zaman cinler ile kendisi arasına perde olur (İbnüssuni, Taberanni)
İnsan helaya ve hamama girmeden duaları okur ve içerde okumaz Ancak unutmuşsa dilini oynatmadan kalbinden okuyabilir
İnsan Peygamberimiz (s a v )'in bu tavsiyelerine uyar ve ona göre yaşarsa hem Efendimiz (s a v)'e ittiba ile sevap kazanır, hem cinlerin şerrinden kendini korur Hem de gözükmesini istemediği avret yerini cinler görmez
DAMARDA GELEN KANIN FAZLASINA CİNLER SEBEP OLUR
Kadının fercinden gelen fazla kanın sebebi cinlerdir Doktorlar bunun sebebini ve ilacını bilmezler Bazen sihirbaz kadına cinni musallat eder Cin de kadından fazla kan gelmesine sebep olur Bazen de cin kendiliğinden musallat olur Cahş'ın kızı Hamme (r a,) demiştir ki; "Peygambere (S A V ) geldim ve "Ey Allah'ın Rasulü benden fazla kan geliyor, namazdan, oruçtan da alıkoyuyor, ne buyurursun?" dedim Efendimiz "pamuk kullanmayı tavsiye ederim, kanı durdurur" buyurdu "Pamukla duracak gibi değil çok akıyor" deyince Peygamber (S A V ) "daha büyük bir bez parçası al" buyurdu Ben "bu yetmez çok fazla geliyor" deyince Peygamber "sana iki tavsiyede bulunacağım ki, bunlardan herhangi birini tatbik ettiğin takdirde öbürüne lüzum kalmaz Bunları yapabilirsen sen bilirsin, ikisinden birini seçebilirsin Bu devamlı kan gelme olayı şeytanın fışkırtmalarından bir fışkırtmadır" diyerek bana istiaze ile alakalı hükmü anlattı" (Ebu Davud, Tirmizi, Nesei)
Başka rivayette ise "damardan fışkıran bir kandır" buyurdu Efendimiz (s a v ) başka hadislerinde "Şeytan damarlarda gezer" buyurmuştur, İşte bu damara vurduğu zaman kan fışkırır ki, insan bedenindeki fazla kanın akmasının sebebi de ekseriyetle şeytandandır Şeytanın bu damardan fazla kan gelmesinde ihtisası vardır
Sahir kendisi ile işbirliği yaptığı şeytanı kadına gönderir Şeytan da kadından fazla kan gelmesine sebep olur ki, bu da kadının helak olmasına sebep olur Cin kadının içine girer ve bu hastalığa sebep olur Hastayı bu durumdan kurtarmak için cinni hastanın cesedinden çıkarmak lazımdır
Bunun için de cin çarpmasında verdiğimiz dualar ve ibtal-i sihir ile alakalı ayetler hastaya ve suya okunur Hasta o suyu içer Allah (c c )'ın izni ile şifa bulur Bu kan bazen de insanın burnundan gelir ve durmak bilmez Hatta bazıları kan kanserinin de cinlerden olduğunu söylemiştir Eğer kan burundan fazla gelirse Hud Sûresi Ayet: 44 hastanın alnına yazıldığında Allah (c c )'ın izni ile kan kesilir Cahillerin yaptığı gibi kanla yazılmaz Çünkü kan necistir
CİNLERİ EVDEN UZAKLAŞTIRMAK
Bazen evlerde cinler gözükerek veya sesleriyle, bazen de o ev halkına eziyet ederek rahatsız ederler Hatta evin içine pislik dahi atarlar Bunu gözümle bir evde müşahade ettim Bazen evde beş kişilik yemek pişer sanki on kişi yermiş gibi hemen biter Bazen de evde üç dört kişi olduğu halde sanki on kişi varmış gibi sesler çıkar
Bu yukarıda saydığımız evler ya kimsesiz evlerdir ki, cinler orada mesken kurarlar, yahut da içindeki insanlar islam'ı yaşamadıkları için şeytan evin malından, evladından ve karısından istifade eder, ortak olur Allah-u Teâlâ Kur'an'ı Mecid'inde "Onlara mallarında ve evlatlarında ortak ol" buyurmuştur, insan Islamdan uzaklaşınca bu ortaklık her zaman olabilir Allah (c c )'a sığınırız
Efendimiz (s a v ) "Evlerinizi kabirlere (mezarlara) çevirmeyiniz" buyurmaktadır^ Namaz kılınmayan, Kur'an okunmayan ev mezar gibi olmuştur Bu eve şeytanlar da cinler de rahatça girip cirit atar Böyle bir evden cinleri uzaklaştırmak istendiği zaman o cinlere evi terketmeleri için üç gün mühlet verilir Evden gitmeleri ve ev halkından kimseye görünmemeleri istenir, eğer gitmezlerse bol miktarda su alınır, eller suyun içine konur ve ağız iyice suya yaklaştırılır Okuma bitinceye kadar öyle durulur ve şu dualar okunur: Fatiha, Bakara (1-4), Bakara (255-257), Bakara (285-286), Al-i imran (18), A'raf (54), Müminun (113-118), Saffat (1-10), Haşr (21-24), Cin (1-37, Ihlas ve Muav-vezeteyn okunur ve suya üflenir O su evin köşelerine serpilirse cinler Allah (c c )'ın izni ile evden çıkarlar (Müslim)
OKUYUP ÜFLEMENİN CAİZ OLMASI
Avf b Malik (r a ) şöyle demiştir: "Cahiliye devrinde hastalara okurduk, bu sebeple Rasulüllah (s a v )'e "ya Rasulallah okumak hakkında ne buyurursunuz?" diye sorduğumuzda, "okuduğunuz şeyleri okuyun bakayım" der, şirki ihtiva eden bir şey yoksa "bir mahzur yoktur" derdi (Ebu Davud, Müslim)
Hz Enes (r a )'dan, "Rasulüllah (s a v ), gözdeğmesinde yılan, akrep gibi hayvanların sokmasında ve yan tarafta çıkan yaralarda hastayı okumaya izin verdi " (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)
Yine başka bir hadiste, "Kardeşine faydalı olabilen kimse bunu yapsın" buyurdular (Müslim)
Hz Aişe (r a ) anlatıyor: Rasulüllah (s a v ) hastalanınca, O'na Cebrail (a s ) okur ve şöyle derdi: "Allah'ın adı ile sana okudum Allah seni kurtarsın, her hastalığını iyileştirsin, her hasedcinin şerrinden ve her gözü olanın kem gözünden korusun" (Müslim)
İbni Abbas (r a )'dan rivayet edildiğine göre; "Peygamberimiz (s a v ) Hz Hasan ile Hüseyin'i okur ve şöyle derdi; "Şeytandan, her türlü zehirli hayvan ile günahkar gözden Allah'ın eksiksiz kelimeleri ile dua ederim" sonra,"babamız ibrahim (a s ) de, ismail ile Ishak (a s )'a bu duayı okurdu" buyurdu (Ebu Davud, Tirmizi)
Saranın cinlerden olup olmadığı hakkındaki bahisde de, efendimiz (s a v )'in cinli hastaları tedavi ettiğini, sahabeden hastalara okuyanlar olduğunu, Ahmed Ibni Hanbel'in hikâyesini anlatmıştık ki, bunlar yeterli delillerdir
Ehli sünnet alimlerinden hiç kimse, rukyeyi inkâr etmemiştir Bu kadar deliller karşısında inkâr eden ancak cehaletinden inkâr etmektedir
Hastalara ve delilere ve mecnunlara hem Rasulüllah (s a v), hem de ashabı okumuştur
Harice b Salt et-Temimi, amcasının şöyle dediğini rivayet ediyor; Peygamber (s a v )'in yanından ayrılıp gelirken bir Arap mahallesine uğradık Mahalle halkı "O zatın yanından hayırlı gelmekte olduğunuzu haber aldık Biz de cinnet hastalığına tutulmuş biri vardır Acaba sizde bir ilaç veya hastaya okuyacak birşey var mıdır?" diye sordular Biz de "evet vardır" dedik O cinni olan hastayı getirdiler, üçgün sabah akşam kendisine Fatiha'yı okudum Her Fatiha'nın sonunda hastaya üfledim Hasta bağını koparmış hayvan gibi dimdik oldu Bunun üzerine bana bir ücret verdiler "Hayır Rasulüllah'a st>runcaya kadar almam" dedim Rasulüllah'a sorunca, "Al, ye Allah'a yemin ederim ki, senden başkası batıl bir okuma neticesinde yerse de, sen hak olan bir şeyi okumak sebebi ile yemiş olacaksın" buyurdular (Ebu Davud)
Ulema, ittifakla "kâhin ve arraf sınıfına giren cincilere verilen para haramdır" demişlerdir
Abdullah Ibn Mesud (r a ) saralının kulağına okudu ve üfledi, hasta kendine geldi Peygamberimiz (s a v ) ona ne okuduğunu sordu, o da sûre-i Mü'minun'un sonunu okuduğunu söyledi Efendimiz (s a v ) "Bir insan o ayetleri tam bir yakın ile dağa okusa, dağ parçalanır" buyurdu (İbnüssünniy)
SİHİR, CİN ÇARPMASI VE DİĞER HASTAlıklardan korunma yolları ve ilaçları
a) Şeytanın şerrinden Allah (c c )'a sığınmak, Allah-u Teâlâ Kur'an'ında şöyle buyuruyor, "Ne zaman şeytandan bir kötü düşünce seni dürtüklerse Allah'a sığın Çünkü O işitendir, bilendir;" başka bir ayette ise şöyle buyurmaktadır: "Ve de ki: Rabbim şeytanların dürtüklemelerinden sana sığınırım ve onların yanımda bulunmalarından sana sığınırım "
insan her zaman, her yerde, herşeyden evvel Allah (c c )'a sığınıp yardım beklemelidir
b) Ayet-el Kürsi'yi okumak
Ayet-el Kürsi cinlerin şerrinden korunmak için büyük bir kaledir
Ebu Eyyub-i Ensari (r a )'nin bodruma benzer bir yeri vadi Hurmalarını orada tutardı Cinlerin gül denilenlerinden biri gelir oradan hurma aşırırdı Ebu Eyyub bunu Peygamber (s a v )'e şikayet etti Peygamberimiz (s a v ) "Git ve cini gördüğün zaman Allah'ın adı ile Rasulüllah'a git de" dedi Ebu Eyyub geldi ve cini yakaladı Fakat cin bir daha gelmeyeceğine yemin ettiği için salıverdi Sonra Rasulüllah (s a v )'ın yanına geldi Rasulüllah "yakaladığın esiri ne yaptın?" diye sordu Eyyub (r a ) "bir daha gelmeyeceğine yemin etti" dedi Rasulüllah (s a v ),"Yalan söylemiş, yine gelecektir" dedi Gerçekten ikinci defa geldi, yine Ebu Eyyub kendisini yakaladı, tekrar gelmeyeceğine yemin edince salıverdi Ebu Eyyub Rasulüllah (s a v)'ın yanına geldi Rasulüllah (s a v ), "yalan söylemiş, yine gelecektir" dedi Üçüncü defa gelince, Ebu Eyyub yakalayıp ona dedi ki, "Seni artık Rasulüllah'ın yanına götürünceye kadar bırakmam" bunun üzerime cin,"sana bir şey hatırlatacağım, evinde Ayet-el Kürsiyi oku Ne cin ne de şeytan sana yaklaşmaz" dedi Ebu Eyyub tek başına Resulüllah'ın yanına geldi Rasulüllah (s a v ) Ebu Eyyub'a "Yakaladığın esiri ne yaptın?" diye sordu Ebu Eyyub hadiseyi anlattı Efendimiz (s a v ), "yalancı olduğu halde bu sefer doğru konuşmuş" buyurdular (Tirmizi, Buhari)
Ebu Hureyre (r a )'den: "Peygamberimiz (s a v ), her şeyin bir zirvesi vardır Kur'an'ın zirvesi Bakara Süresidir", buyurdu Orada Kur'an ayetlerinin baştacı, efendisi olan bir ayet vardır, o da Ayet-el Kürsi'dir " (Tirmizi)
Bir başka hadisi şerifte "Sûre-i Bakara'da Kur'an'ın baştacı, efendisi vardır Hangi evde okunursa şeytan o evden çıkar, o da Ayet-el Kürsi'dir " (Hakim)
insan tam bir teslimiyetle Ayet-el Kürsi okursa, şeytan ona yaklaşmaz, yaptığı hileleri bozulur Cinin hastadan uzaklaşmasında bilhassa son ayetin fazla tekrarlanmasının uzaklaşmasında çok tesiri vardır Defalarca denenmiştir Şeytanın arkadaşlarına keşfettirdiği batıl meseleler Ayet-el Kürsi okuyarak engellenir
Bunlar şeytanın dostlarının kulağına fısıldadığı bazı haberlerdir Kur'an dili ile "şeytanlar arkadaşlarına vahy ederler " Bazı cahiller de bunları evliya zannederler
c) Sûre-i Bakara'nın sonunu (Amener Rasulu) okumak
Ebu Mesud (r a )dan; Efendimiz (s a v ) Bakara sûresinin sonunda iki ayet vardır ki, kim onları bir gece okursa, bunlar ona kâfi gelirler Kötülük ve şerri def ederler" buyurmuştur (Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi)
Peygamberimiz (s a v ) "Allah-u Teâlâ bana arşın altındaki hazineden, Sûre-i Bakara'nın sonundaki iki ayeti verdi, onu öğrenin, kadınlarınıza ve çocuklarınıza da öğretin, çünkü o ayetler, hem namazdır, hem kıraatdır, hem duadır" buyurmuştur (Hakim)
Numan b Beşir (r a )'dan; Efendimiz (s a v ) "Allah Teâlâ , yer ve gökleri yaratmadan bin sene önce bir kitap yazdı O kitaptanBakara Sûresi'nin sonunu teşkil eden iki ayet gönderdi ki, bunlar bir evde üç gece okunsun da şeytan o eve yaklaşsın, mümkün değildir " buyurdu (Tirmizi)
d) İhlas ve Muavvezeteyn'i okumak
Abdullah Ibn Habiyb (r a )'den: Efendimiz (s a v ), "Sabahladığın zaman ve akşamladığın zaman, Ihlas, Felak ve Nas Sûrelerini oku, bunlar sana herşey için kâfi gelir" buyurmuştur (Ahmet, Tirmizi, Nesei)
Ukbe (r a )'de "Peygamberimiz (s a v )'in "Ey Ukbe, sana iki hayırlı sûreyi öğreteyim mi? Ki, yattığında ve kalktığında oku Allah'tan herhangi birşey isteyen veya herhangi birşeyden Allah'a sığınan, bunlar gibi bir şeyi Allah'dan isteyemez ve Allah'a sığmamaz " dediğini rivayet etmektedir (Nesei, Hakim)
e) Huşu içinde Allah (c c )'ı zikir etmek
Allah-u Teâlâ Kur'an'ı Kerim'de, çok yerde Kendini zikretmekten bahsediyor Hatta düşman ile karşılaşınca sebat ederek, Allah'ı çok zikredin buyuruyor Evet savaşta, cephede dahi Allah'ı çok zikir etmek  
insanın nefis ve şeytan düşmanından da muhafaza olması için Allah (c c )'ı çok zikretmesi lazımdır Zikir öyle bir muhkem kaledir ki; içine giren düşmanından emin olur O zikirde dilin söylediğini düşünerek ve Allah (c c )'ın seni gördüğünü bilerek (sen Allah (c c )'ı göremezsin fakat sanki görüyormuş gibi huzur ve huşu içinde) dünya düşüncesi ve hislerinden soyularak olmalı ki, bu zikri yapmaya gücü yeten insan yüzdeyüz tesirini görür
Kaab (r a )'dan; "insan evinden çıktığı zaman (38) "Bismillah" derse bir melek ona hidayet olundun der "Tevekeltü alallah" derse melek kifayet olundun (bu sana kafidir) der, "La havle vela kuvvet illa billah" derse muhafaza olundun der"
Şeytanlardan bazıları bazılarına "geri dönün buna sizin yolunuz yok (musallat olamazsınız) nasıl siz kifayet olunan, hidayet olunana ve muhafaza olunana yol bulabilirsiniz " der
Enes (r a )'den: "Peygamberimiz (s a v ) şöyle buyuruyor; "insan yatağına oturduğunda Fatiha ve İhlas okursa (besmele ile) insan ve cin şerrinden ve bütün serlerden emin olur " (EL-Bezzâz)
Islama giren muhkem bir kaleye girmiştir İslami yaşayan ve Allah (c c )'ı zikr eden kalelerin en muhkemine girmiştir ki, şeytanın ve adamlarının onun üzerinde saltanatı yoktur Onlar emniyet içindedirler Allah-u Teâlâ Kur'an'ında şöyle haber veriyor "Benim halis kullarıma karşı senin bir gücün yoktur Ancak sana uyan azgınları (azdırabilirsin sen)" (Hicr-42)
Eğer insan Allah (c c )'ın zikrini terk eder, gafil olursa, şeytan ona yakın olur Şu ayet buna delildir: "Kim Rahman'ın (Allah'ın) zikrini görmemezlikten gelirse ona bir şeytanı sardırırız Artık o, onun yakın arkadaşıdır (yanından ayrılmaz, ona sürekli olarak kötülükler telkin eder)" (Zuhruf:36)
"Allah'tan korkanlar, kendilerine şeytandan gelen bir vesvese dokunduğu zaman (Allah'ın emir ve yasaklarını) hatırlarlar, hemen (gerçeği) görürler " (Araf: 201)
"Şeytanın kardeşlerine gelince, (şeytanlar) onları azgınlığa sürüklerler, sonra yakalarını bırakmazlar " (Araf: 202)
Dua ve zikr müslüman için gece gündüz her zaman lazımdır
f) Abdest ve Namaz
Bu ikisi insanı en çok muhafaza eden vecibelerdir Özellikle kızgınlık anında
Efendimiz (s a v ) şöyle buyuruyorlar: "Kızmak şeytandandır; şeytan ateşten yaratılmıştır, ateşi ancak su söndürür Sizden biriniz kızdığı zaman abdest alsın (EbuDavud)
g) Ayet-el kürsi ile Sûre-i Gafir'in (Mü'min Sûresi) evvelini okumak
Peygamberimiz (s a v ) şöyle buyuruyorlar; "Her kim Ayet-el Kürsi ile Sure-/ Gafir'in evvelinden üç ayetini (elmasir'e kadar) sabah okursa, akşama kadar bu ikisi onu muhafaza eder Akşam okursa sabaha kadar muhafaza eder " (Tirmizi)
h) Boyun kırıklığı ile Allah (c c )'e dua etmek
Dua ibadettir, Allah'u Teâlâ kuiun kendisine yalvarmasını, ondan istemesini sever ve dua edenin duasını kabul eder Şu ayet te buna delildir: "Kullarım sana benden sorarlarsa (söyle) "ben (onlara) yakınım (bütün hallerini bilir, görür ve söylediklerini işitirim) bana dua edince dua edenin duasına karşılık veririm O halde onlar da bana karşılık versinler (benim çağrıma uysunlar), bana inansınlar ki doğru yolu bu-lalar " (Bakara: 186)
insanın tevazulu olup, muhtaç olduğunu bilerek Allah (c c )'m fazlı kereminden istemesi bir ibadettir 'Dua ibadetin özüdür" Allah-u Teâlâ Kur'an-ı Ke-rim'inde "Duanız olmasaydı ne ehemmiyetiniz olurdu?" buyurmakla çok dua edip yalvaranın mühim bir insan, dua etmeyenin ise ehemmiyetsiz insan olduğunu anlatmaktadır Efendimiz (s a v ) "Acele etmediğiniz takdirde duanız kabul olunur" buyurunca "acele etmek nedir?" diye sorulduğunda, "dua ettim kabul olmadı, demektir" buyurdu
Şu da gerçektir ki; haram yiyenin duası kabul olunmaz
ı) Şeytanın hazır olduğu meclislerden uzak durmak; ki onlardan bazıları şunlardır
a a ) Harama bakmak,
b b ) Gıybet ve fısk meclisi
c c ) Kendini beğenmek ve gurur,
d d) Kötü insanlarla ünsiyet
a a ) Harama Bakmak
Efendimiz (s a v ) "Yabancı bir kadına bakmak, şeytanın zehirli oklarından bir oktur Kim Allah'tan korktuğu için gözlerini yumar, bakmazsa Allah ona imanın tadını kalbinde tattırır" buyurmuştur (Cami-ul-Kabir-i Süyuti)
Başka rivayette, "Yabancı bir kadının yasak olan yerine bakmak, şeytanın zehirli oklarından bir oktur Kim ondan gözünü çevirirse Allah ona ibadet yapmayı rızık olarak verir, o insan da ibadetin lezzetini bulur "
b b ) Gıybet
Gıybet, kötü meclis ve müslümanlara kötü zan, başkalarının ayıplarını araştırmak, laf götürüp getirmek; haram ve en kötü işlerdendir Gıybet edilen yer şeytanın beğendiği ve hazır olduğu yerdir, insan konuştuğu kelimeye çok dikkat edip, lehine mi, aleyhine mi olduğunu iyice anladıktan sonra konuşmalıdır
Allah (c c )'ın şu kelamını daima hatırlamalıdır: "insan, hiçbir söz söylemez ki, yanında (onu) gözetlemeyen, dediklerini zaptetmeyen (bir melek) bulunmasın "
Allahu Teâlâ, Sure-i Hucurat'ta bize ahlak kaidelerini öğretiyor ve müslümanların gıybetini etmememizi ve onlara su'i zan etmememizi anlatıyor ve şöyle buyuruyor: "Ey insanlar, bir topluluk (diğer) bir toplulukla alay etmesin, belki (alay ettikleri kimseler) kendilerinden iyidirler Birbirinizde kusur aramayın, birbirinizi kötü lakaplarla çağırmayın, inandıktan sonra, kötü adla çağırmak ne kötü şeydir Kim tevbe etmezse işte onlar zalimdirler " (Hucurat: 11)
"Ey inananlar! Zandan çok sakının zira zannın bir kısmı günahtır, birbirinizin gizli şeylerin iaraştırmayın, biriniz diğerini arkasından çekiştirmesin Biriniz ölmüş kardeşinin etini yemeyi sever mi? işte bundan iğrendiniz, o halde Allah'dan korkun Şüphesiz Allah tevbeyi çok kabul eden, çok esirgeyendir " (Hucurat:12)
Gıybet ve su'i zan etmenin ne kadar kötü olduğunu Allah Teâlâ Kur'an'ında çok açık beyan ediyor Bunlar en kötü cürümlerdir ve şeytanın insana tasallutunun en büyük sebeplerindendir Efendimiz (s a v ) şöyle buyurmuştur: "Müjdeler olsun o kimseye ki, kendi kusurları ile meşgul olması, insanların kusurlarını araştırmaktan kendisini alıkoymuştur "
c c ) Ucub ve Gurur
Ucub ile gurur insan ile şeytan arasında olan savaşın sebeplerindendir ki, bu eskiden şimdiye kadar devam etmektedir Kıyamete kadar da devam edecektir Şu ayet de buna delildir:
"Rabbin meleklere demişti ki, ben çamurdan bir insan yaratacağım Onun şeklini düzeltip, ona ruhumdan üflediğim zaman derhal ona secdeye kapanın Meleklerin hepsi tüm olarak secde ettiler Yalnız iblis etmedi Büyüklük tasladı ve kafirlerden oldu (Rabbin ona) dedi ki, "Ey iblis iki elimle (bizzat kudretimle) yarattığıma secde etmekten seni alıkoyan nedir? Büyüklük mü tasladın, yoksa yücelerden mi oldun?" "Dedi; ben ondan iyiyim Beni ateşten yarattın, onu çamurdan yarattın " Rabbim dedi; "Öyleyse yeniden dirilecekleri güne kadar benim canımı almayı ertele " buyurdu; "Hadi sen ertelenenlerdensin O belli vaktin gününe kadar ' (iblis) dedi; "Yalnız onlardan halis (ihlas sahibi) kulların hariç (onlara dokunmayacağım) " Buyurdu ki; "Gerçek (benim andımdır) ve ben gerçeği söylerim" "Senden ve onlar içinde sana uyan kimselerden (gelenler ile) cehennemi dolduracağım, onların hepsini azdıracağım " (Şad: 71-85)
Karun'un helakinin sebebi, Firavn'ın helakinin sebebi de ucub ve gururdur Bu iki kötü ahlaktan çok kaçmak lazımdır Çünkü bunlar şeytanın ahlakıdır Şeytan ucub ve gurur sebebi ile kalbe girer ve kalbi ifsad eder ve Allah (c c )'a isyana sebep olur Şu ayetin devamlı insanın gözü önünde olması lazımdır: "Artık kendinizi övüp temize çıkarmayın, çünkü o Allahu Teala takva sahibini daha iyi bilir "
d d ) Kötü insanlarla Oturmak ve Ünsiyet Etmek
Devamlı olarak şu söz söylenir; "Kişi arkadaşı ile tanınır" Kötü insanlar ile arkadaşlık, şerre ve kötülüğe götürür, iyi insanlar ile arkadaşlık, insanı hayra, takvaya ve iyiliğe götürür, güzel ahlak kazandırır
Peygamberimiz (s a v) şöyle buyurdu: "iyi insanlar ve kötü insanlar ile oturmanın misali, misk taşıyan ile körük ateşi üfleyen gibidir Misk taşıyan sana ya güzel bir koku ikram eder ya satın alırsın yahut ta kokusundan güzel bir koku bulursun, koklarsın Körük ateşine üfleyenin yanında ise ya ateş sıçraması ile elbisen yanar, yahutta pis bir koku bulursun, koklarsın " (Buhari-Müslim)
İnsanın nasıl bir insan olduğunu öğrenmek istiyorsan arkadaşını sor Her insan arkadaşına uyar ona tabi olur Bu kötü arkadaşlar cinlerden şeytanlar olduğu gibi insanlardan da şeytanlar olabilir Şu ayet buna delildir: "böylece biz her peygambere insan ve cin şeytanlarını düşman yaptık (Bunlar) aldatmak için birbirlerine yaldızlı sözler fısıldarlar " (En'am: 112)
Allah'u Teâlâ bizi ve bütün Müslümanları şeytanın hazır bulunduğu mekânlardan ve toplantılardan uzak, şeytanın uzak olduğu mekanlara yakın etsin Ahlakımızı güzel etsin ki, şeytan bize yol bulamasın
Allah'ım bizi habibinin ahlakı ile ahlaklandır  Amin  
Arkadaşlar cin çarpması ile ilgili en doğru kaynağı burada paylaştım bazı dualar arapça karakter olduğu için burada silmek zorunda kaldım orjinalini indirip oradan uygulayabilirsiniz
kitabın ebook (chm) halini indirmek için aşağıdaki linki tıklayın
http://www 4shared com/file/YM3466UP  rvecinler html
www spatyom com
|