Yalnız Mesajı Göster

Ata Nirun´La Ruhlar Üzerine Bir Röportaj

Eski 08-20-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ata Nirun´La Ruhlar Üzerine Bir Röportaj




Soru - Kitabınızda Adana´da yaşanan bir olaydan bahsediyorsunuz Elmita isminde bir kız çocuğundan Reenkarnasyona inanmadığınıza göre bu durumu nasıl açıklıyorsunuz? Ya da sizin anladığınız anlamda reenkarnasyon nasıldır?
Ata Nirun - Ben klasik olarak Ruhçuluğun tarif ettiği bir reenkarnasyona inanmıyorum demiştim Yani elbise değiştirir gibi, beden değiştirilmesini çok dünyasal buluyorum Ela veya Elmita olayı ise, benzer birçok olaydan sadece birisidir Bence Psikiyatri´nin önemli ismi Jung´un söylediği gibi, Kollektif İnsanlık Bilinci yaklaşımı sanki daha akıllıca ve uygun Ya da, bir bilgisayar gibi düşünmeliyiz, arada bir datalar karışıyor sanki bir virüs geliyor da, sistemin çalışmasını etkileyip, dataları yani bilgileri karıştırıyor Ama bunlar birer varsayımdan öte değiller Bu arada özellikle de, bizim dinci yorum meraklılarının bilmeleri gerekir ki, Modern Reenkarnasyon onların sandıkları gibi Hindu kökenli Tenasüh inancından çok farklıdır yani bu bir Hindu ya da Budist inancından alınmıştır, denilirse yanlış olur İkisi ayrı şeylerdir Ve daha önemlisi sadece bizimkilerin değil, tüm dünyadaki her tür dini çevrenin bu tür konulara girmemeleri gerekir çünkü konu dini değil, bilimsel bir konudur ve o platformda araştırılması gerekir
Soru - Ruh çağırma seanslarında ağızlarından kül veya su dökülen medyumlardan bahsetmiştiniz kitabınızda Bu gerçek midir, siz gözlerinizle gördününüz mü?
Ata Nirun - Birçok kez tanık oldum, yazmadığım birçok olay da var Bu tür olaylar ortama bağlıdır, koşullar bellidir ve deneyi istediğiniz zaman tekrarlayamazsınız Bu nedenle de, bilimsel veya en azından ciddi bir araştırma yapamazsınız Beni bırakın batıdaki birçok bilimsel kurum, yıllarca böyle yetenekli insanlarla çalışmalarına rağmen, istedikleri sonuçlara ulaşamamışlar ve spontane olaylar yaşamışlardır Fakat ben bunları yaşadım ve tanık oldum Oysa önemli olan bu olaylar değildir, bunları yapabilen insanlardır çünkü bu insanlar böyle doğa ötesi denilebilecek sonuçlar oluşturmalarına rağmen asla kendilerini ön plana çıkartmadılar ve tanınmak istemediler, işte beni etkileyen şey budur Düşünsenize, bu tür yetenekler ya şimdiki şarlatanların elinde olsaydı acaba neler olurdu?
Soru - Sizce Türk Spiritüalizmi başarısızlığa mı uğramıştır? Sonuçları nelerdir? Türk ruhçuluğu bugün ne durumdadır?
Ata Nirun - Bunun cevabını yukarıda da verdim ama temel etken bir yerden sonra dini çizgiye sapılması ve konunun bu nedenle de tarikat benzeri gruplaşmalara ve hatta komünlere dönüşmesi önemli bir nedendir Türk Ruhçuluğu, artık yok Ben okurlarımın geçmişi öğrenmelerini ve bilmelerini amaçladım
Soru - Türkiye´nin bir çok alanında olduğu gibi Ruhçuluk ta da yoğun bölünmeler yaşandı Bu bölünmenin arkasındaki gerekçeler nelerdir Bugün hangi dernekler bu faaliyeti sürdürmektelerdir?
Ata Nirun - Sadece Metapşisik Derneği bugün Bilyay adı altında eski çizgisinden daha farklı bir çizgiyi sürdürüyor Ötekiler yokolup gittiler, dedim ya New Age akımları işin ciddiyetini yaraladı, hasar verdi
Soru - Gerçek medyumları şarlatanlardan nasıl ayırt edebiliriz? Medyumlar şarlatanlara gündem oluşturacak bir tepkiyi niye gösteremiyorlar, bu bölünmüşlükten mi kaynaklanıyor?
Ata Nirun - Çünkü artık gerçek medyum yok Bu titri veya tanımı günümüzde sadece şarlatanlar kullanıyorlar Yaşayanlar ise tamamen köşelerine çekildiler ve ilgilenmiyorlar Zaten hiçbir zaman ün peşinde değildiler
Soru - Ruhçuluk meselesi 1950´lerde Türkiye´de önemli bir güç haline geliyor 70´ler ve 80´lerde popülerleşiyor Ruhçuluğun bugünkü konumu nedir ve gelecek için öngörüleriniz nelerdir?
Ata Nirun - Gelecekte sanıyorum yine bu çizgiye dönülecek ama daha çok zaman var Halen içinde bulunduğumuz ruhsal gelişim saçmalıklarının hiçbir işe yaramadığı anlaşılınca ve din gerçek kimliğine kavuşunca yine Cardec ve Ruhselman öğretileri popüler olacak
Soru - 90´lı yıllar itibariyle Amerika´dan kişisel gelişim adı altında ülkemize bir kültür pompalandı(New Age) Gerçekten geldiğimiz bu günde bu akımlar insanlığa bir çare mi? Ruhumuzu dingin tutup, sadece istemekle ve evrene mesaj yollayarak hayatımızdaki çözümsüzlükleri çözebilir miyiz Ferrari’mizi satalım mı? Yoksa millet olarak daha çok çalışıp Ferrari mi alalım? Bu eleştirileri kitabınızda görmek mümkün mü?
Ata Nirun - Evet, bu eleştiriler bir oranda kitabımda yer aldılar ama aslında bu başka bir kitabın konusu olmalı ve galiba da olacak yani bu tür iddiaların tek tek ele alındığı bir çalışma gerekiyor Ruhumuzu ne yaparsak yapalım, dingin tutamayız çünkü dingin bir dünyada yaşamıyoruz, evrene istediğimiz kadar mesaj gönderelim hiçbirşey olmayacak, hiçbirşey değişmeyecektir çünkü biz sandığımız yani tanımladığımız gibi bir evrende değiliz Biz öyle zannediyoruz, kendimizi insan zannettiğimiz gibi Bu tanımları biz koyduk, oradan birileri veya bir bilinç gelip bize böyle olduğunu hala söylemedi Herşeyimiz zanlarımızdan ibaret ve evren sandığımız şeyin bizden haberi yok Zaten gerekmiyor da Herkes bilmeli ki, bizler asla evrensel veya ilahi bir ilgiye henüz layık olmadık ve bu gidişle de olmayacağız Eğer bir ülkenin insanları, sersemce nedenlerle başka bir ülkenin insanlarını, kadın çocuk ayırmaksızın öldürüyorsa, diğer bir taraf da, ellerinde en güçlü silahlarla kendi ırkdaşlarını, dindaşlarını yok edebiliyor, beyin diye taşıdıkları şeyin içine sadece kadınlara yönelik seksüel güdülerden başka bir duygu sokamıyorsa ve daha niceleri yaşanıyorsa ve ötekiler de kendi çıkarları doğrultusunda olanları seyrediyorlarsa, hiç kimse evrensel veya ilahi bir beklentiye girmemelidir Biz bunu haketmedik ve etmiyoruz Ötesi laf salatalarından başka birşey değildir Eğer Ferrari´leri bırakacaksak, bunu bireysel bir deneyim olarak değil, global anlamda yapmalıyız ama bana sorarsanız hiçbir işe yaramaz Bırakın Ferrari´yi, bana Mercedes´ini veya cipini bırakmış bir isim söyleyebilir misiniz? Var mı bir tanıdığınız? Ya da neden Ferrarileri daha çoğaltalım? O zaman Ferrari´nin ne anlamı kalır ki? Zaten bence Ferrari’nin satılması kitabının ardında, Ferrari markasını aramak gerek Kısacası bu tür şeyler yani Ferrariler, Secret´lar, alınıp satılan Reikiler, insanın düşünme yetisini küçümseyen NLP şarlatanlıkları, beden eğitimine benzetilen yogalar günümüzün ruhsal süper marketinin raflarına konulan ürünlerden başka birşey değildirler Tümü sömürüdür ve yarar sağlamamaktadır Ve gelecek kaostur ama bu kaos gerçek insanların yaşayacağı Altın Çağ öncesinde yaşanacak olan kaostur ve gereklidir
Sorular Yelda Cumalıoğlu tarafından sorulmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla