|  08-20-2012 | #2 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Reenkarnasyon Hikayeleri 
 
            5 yaşında İngilizce konuşuyor,
 
 İngilizce şarkılar söylüyordu!…
 
 1985 yılının Mayıs Ayı’nda Tarsus’ta yaşayan Taşkıran Ailesi’nde çok garip olaylar gelişmeye başladı…
 
 Çok fakir bir aile olan Taşkıranlar’ın en küçük kızları 5 yaşındaki Ela ,adının Elmita olduğunu,bundan önceki yaşamının ise ABD’de geçtiğini,evli ve iki çocuk annesi olduğunu iddia ediyordu!…
 
 Hemen konunun uzmanları Ela’yı incelemeye aldılar
  Ela yaşından ve yetiştiği sosyal çevresinden umulmayacak düzeyde sözler söylüyor ve İngilizceyi mükemmel denebilecek bir tarzda kouşuyordu!… İngilizce şarkılar söylemesi ise bir başka bilmeceydi… 
 Ela’da garip davranışlar 2 yaşından itibaren başlamıştı
  Bu olayların duyulması ise ilginç bir tesadüfle olmuştu  
 Tarsus Amerikan Koleji’nde okuyan bir grup öğrenci piknik yapmak amacıyla Ela’nın yaşadığı bölgeye gitmişlerdi
  Herşey, küçük Ela’nın öğrenci grubunun yanına giderek,öğrencilerden birinin elindeki portakalı gösterip,”orange”demesiyle ortaya çıktı  Ela’nın İngilizce konuşabildiğini farkeden öğrenciler,derhal ailesinin yanına giderek bu yaştaki bir çocuğa İngilizceyi nasıl öğrettiklerini sordular  
 Aile ise tüm olup bitenden habersizdi… Kızlarının kullandığı kelimelerin hayatlarında hiç duymadıkları yabancı bir dil olduğunu,ozaman öğrendiler
  
 Ela’daki gariplikler aradan geçen zaman süresince daha da arttı
  Ela’da her geçen gün büyük değişimler meydana geliyordu…Önceleri ailesini ve çevresini beğenmiyor,duvarlarda niçin duvar kağıdının olmadığını soruyordu  Daha sonraları annesinin şalvarını ve baş örtüsünü garipsemeye ve ev işlerini niçin annesinin yapmakta olduğunu sormaya başladı  Çünkü bu işler hizmetçiler tarafından yapılmalıydı!… Evet,küçük Ela böyle düşünüyordu… 
 Ela 5 yaşına geldiğinde sosyal çevresine uymayacak davranışlar sıralamaya başladı
  Üst katlaraçıkmak için düğmelere basılması gerektiğini anlatıyor ve hemen arkasından asansörü en ince ayrıntısına kadar tarif ediyordu  Oysa ki bulunduğu köyde bir kez bile asansör görmüş değildi… Bulundukları yerde televizyon bile yoktu… 
 İşler bşr müddet sonra iyice garip bir hale bürünmeye başladı
  Ela Amerika’da evinin olduğunu söylemeye başlamıştı!… Amerika’daki evinin üç katlı olduğunu,kocası Bob’un birçok mağazaların sahibi çok zengin bir işadamı olduğunu anlatıyordu  Özel uçaklarıyla bir iş seyahatine giderken uçağın düştüğünü,kendisinin ve eşinin parçalanarak öldüğünü ayrıntılarıyla çevresindekilerin şaşkın bakışları altında izah ediyordu  
 Olay öyle bir hale gelmişti ki,sonunda olay gazetelere yansıdı
  Gazetelerin olayla ilgilenmesi sonucu,Tarsus Amerikan Koleji öğretmenlerinden Choriotte Oellen,Ela’yı ziyarete geldi  Öğretmen Ela’ya İngilizce olarak:”Bana dağdan biraz çiçek toplayabilir misin?”dediği an,Ela dışarı fırladı ve kısa bir süre sonra elinde çiçeklerle odaya geldi  Topladığı çiçekleri öğretmene uzattı  
 Uzmanlarca yapılan araştırma sonucu Ela’nın ana dilinin İngilizce olduğuna karar verildi
  Bu inanılması son derece zor bir gelişmeydi… 
 O yıllarda,konuyla yakından ilgilenen Tarsus Amerikan Koleji’nin öğretmenlerinden Francis Melling şunları söylüyordu:
 
 _”Uzun yıllardır bu yörede öğretmenlik yapıyorum
  Ela’nın davranışları ve konuşması bu yöreye göre standartların inanılmaz derecede üstünde  Hiç bir dil eğitimi görmemiş olan bu 5 yaşındaki kız,üstelik bu lehçeyle böyle mükemmel nasıl konuşabilir?” 
 Bu gelişmelere başından beri büyük bir tedirginlikle yaklaşan,Ela’nın anne ve babası olup bitenlere hiç bir zaman bir açıklama getiremediler
  
 Bu olay Ian Stevenson’un yayınladığı kitabında da yer almış ve tekrar doğuş olaylarına önemli bir kanıt olarak değerlendirilmiştir
  
 Geçmiş yaşamlarını hatırlayanlar üzerinde Yurdumuz’da ayrıntılı bir çalışma maalesef günümüze kadar yapılamamıştır
  Bu nedenle geçmiş yaşamını hatırlayan insanların kayıtlara geçmiş olan sayısı yok denecek kadar azdır  
 Artık onunda iki ailesi var…
 
 Nursel Kutsal,1963 doğumlu
 
 Diğer örneklerimizde olduğu gibi olayın başlangıcı,yine doğumdan önce görülen rüyaya dayanıyor…
 
 Annesi Vesile Hanım,rüyasında 18-19 yaşlarında bir bayanın kemerine sarılıp,”benim adım da Vesile sizin evinizde tekrar dünyaya geliyorum” diyen birisini görüyor
  Vesile Hanım uyanınca çok korkuyor  Rüyası büyüklere soruyor  ”Korkma kızım hayırdır inşallah”cevabını alınca biraz içi rahatlıyor  
 Birgün sonra ise Nursel hanım,gerçekten de bir kız çocuğu dünyaya getiriyor
  Adını Nursel koyuyor… 
 Nursel 2 yaşına gelince:”Burası benim evim değil,benim evim Güzelburç Köyü’nde,beni oraya götürün”demeye başlıyor
  
 Aile yeniden doğuş olayına inanıyor
  Zira bu yörede bu tür konuşan çocuklar o kadar fazla ki…Ama Nursel önceki hayatıyla ilgili detaylar veremiyor  Aradan 3 yıl geçiyor  Nursel 5 yaşındadır artık… 
 Bir gün annesiyle birlikte ilçeye çarşıya iniyorlar
  Kalabalık bir erkek grubunun içinde bulunan 27-28 yaşlarındaki bir gence doğru koşup ayaklarınasarılıyor  Nursel çevrenin şaşkın bakışları arasında kafasını kaldırıp:”Sen benim ağabeyim Cemilsin  Ben Vesile beni tanıdın mı?diye soruyor  Genç adam bir an için şaşkınlıktan hiç bir şey söyleyemiyor  Bu arada Nursel’in annesi araya girip:”Siz Güzelburç Köyü’nde mi oturuyorsunuz?diyor  
 Genç adamın şaşkınlığı bir kat daha artıyor ve zorlukla “evet”diyebiliyor…
 
 O anda Nursel geçmiş yaşamının bütün ayrıntılarını hatırlamaya başlıyor:
 
 -”Ben 19 yaşında öldüm
  Babamın adı Cabir Görüroğlu  Üvey annem Fevziye,ağabeylerim Cemil ve Fevzi…” 
 Genç adam bunları duyunca Nursel’in annesi Vesile hanımdan adreslerini istiyor
  Çünkü küçük Nursel’in anlattıkları gerçekti… 
 İki gün sonra söz konusu aile verilen adrese geliyor
  Küçük Nursel’e bir çok soru soruluyor  İnanılmaz bir şekilde tüm sorulara doğru cevap verince,küçük Nursel’i köylerine götürmek istiyorlar  Aile razı oluyor ve hep beraber köy’e gidiliyor… 
 Nursel köyün girişinden itibaren olayları daha iyi hatırlamaya başlıyor
  Sözlüsünü,ölümden çok kısa bir süre önce teyzesi,eniştesi ve ağabeyi Cemil tarafından hastaneye götürülüşünü,tarlada çalışan ağabeyi ve babasına öğlen yemeğini götürüp geldikten 3-4 saat sonra öldüğünü,en ince ayrıntısına kadar anlatıyor  Köydeki kadınlar,ellerinde birçok elbiseyle küçük Nursel’in yanına gelip,bunların arasından ölümünden önce giydiği elbiseyi seçmesini istiyorlar  Küçük Nursel oradaki elbiselerden birini gösteriyor  Daha sonra da :”Bunlar benim çeyiz sandığımdaydılar  Siz nasıl aldınız diye de sinirleniyor  
 Nursel Hanım,önceki ailesiyle bugün hala görüşmeye devam ediyor
  Evli ve çok mutlu  Fizik yapısıyla önceki ailesine daha çok benziyor  
 Not:Yeni Hikayeler buldukça bu başlık altından paylaşımlarıma devam edeceğim
  
 | 
	|  |   |