Yalnız Mesajı Göster

Reenkarnasyon Ve Ruh Çağırma Üzerine İktibas (Şeytan Ve Cin Hakkında)

Eski 08-20-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Reenkarnasyon Ve Ruh Çağırma Üzerine İktibas (Şeytan Ve Cin Hakkında)




(12) Spiritizm: Ruh (cin) çağırarak hakikatı bulmaya çalışma akımı

(13) Bakıcı: Genellikle su, ayna, mürekkep veya cam küre gibi cisimlere bakarak cinlerle haberleşen kişi

bu kitapta, cinlerin insan bedenine girerek onun ağzından konuştuğu, dinî belgelere dayanılarak anlatılıyordu Tecrübe ve İslâmî kaynaklar beni şu sonuca götürmüştü:

Spiritizm celselerinde medyumun ağzından konuşan ruhla, yüzyıllardır falcı ve cinci hocaların irtibat kurduğu görünmez varlık aynıydı Ancak, hangi dine tabi olurlarsa olsunlar falcı ve cinciler, yüzyılların verdiği tecrübe ile bu varlıkların bütün kutsal kitapların haber verdiği cin olduğunu bilmişler, spiritistler ise geçmiş tecrübelerin verilerinden yararlanmadan işe sıfırdan başlamışlardı Bu bakımdan spritizm, henüz emekleme devresinde bile değildir

Vardığım sonuçları, ruhlardan edindiğim dostlarla tartışmak istedim Yine seans tertipledik Ben bu sefer onlardan cinler hakkında bilgi istedim Hayret, cevaplar kaçamak, ifadeler anlaşılır olmaktan uzaktı Nedense bu konudan bahsetmek istemiyorlardı Bütün cesaretimi toplayarak, kendilerinin de cin olup olmadıklarını sorduğumda, doğrusu bu işin sonuna geldiğimizi tahmin etmiyordum Seanslarımızı boykota başlamışlardı Uzun çabalardan sonra, bahsettiğim hoca ile bu görünmez dostlarımızı bir seansta biraraya getirmeyi başardık Biz söyletememiştik ama, hocanın yanında cin olduklarını itiraf ettiler Artık seans tertipleyemiyorduk Son bir kere daha yapmak istediğimizde, fincanımızın harfler yerine masadan dışarı fırladığına şahit olduk Medyum arkadaşa rica ettik Temasa geçer geçmez sar'a nöbeti gibi haller geçirmeye başladı Derken üzerimize saldırdı Yarım saat kadar birkaç kişi zor zaptedebildik Kendine geldiğinde hiçbir şey hatırlamıyordu

Şüphe yok ki, cin taifesinin şeytanları insanoğlunu kendi kaydı altına almak ve ona küfrü müstelzim itikat aşılamak istiyorlardı Bunu bazan kalbe vesvese vererek, bazan rüya yoluyla, bazan da böyle ruh kılığında başarıyorlardı Nitekim cin taifesinin bu hareketi Kur'ân-ı Kerim'de şöyle anlatılır:

"Allah, insan ve cinlerin hepsini bir araya topladığı günde, şöyle denilecek: Ey cinler topluluğu, insanlardan birçoğunu aldatarak kendinize bağladınız" (En'âm, 128)

Cin taifesinden kâfir olanların (şeytanların) kişiyi küfre sürüklemek için en çok kullandıkları taktik, "reankarnasyon" (tenasuh) yani, ruhun defalarca dünyaya gelip her seferinde ayrı bir bedende yaşaması itikadını empoze etmeleridir Bu iş nasıl başarılmaktadır?

Herşeyden önce bilinmelidir ki, cinlerin ömrü bin ile bin beş yüz sene arasıdır Hatta bu ilmin erbabı bilir ki, Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın önünde Müslüman olan cinnî halâ yaşamaktadır Ayrıca bu yaratıkların mesâmat'a nüfûz edici, yani kapalı yerlerden geçici bir yapıda oldukları ve çok yüksek bir hızla hareket edebildikleri de bir gerçektir Nitekim Kur'an-ı Kerim ve hadis-i şeriflerde bu hususta malumat vardır İşte bu sayede, bunlar bin küsur sene önceki hadiseleri bütün detaylarıyla bilebilir ve anlatabilirler Çünkü gözleri önünde cereyan etmiştir İşte uyutulan medyum maziye götürüldüğünde, onda konuşan cinnî, meselâ yüz yıl önce hayat detaylarını bildiği birini anlatır Daha da geriye gitmesi istendiğinde, yine arşivindeki başka bir insanı anlatacaktır Bu gidiş, o cinnînin çocukluk dönemine kadar uzanabilir Nitekim ruhun defalarca dünyaya geldiğine dair isbat mahiyetindeki olaylara bakıldığında, bunların hiçbirinin 1500 yıldan öncesine gidemediği hayretle görülecektir

Tenasuh, yani ölen insandan çıkan ruhun bir daha yaşamak üzere dünyaya gelmesi akidesini şu âyet-i kerime kesin bir şekilde reddeder:

"Nihayet onlardan herbirine ölüm geldiği vakit şöyle diyecekler: "Rabbim, beni dünyaya geri gönder Ta ki, ben terkettiğim imanı yerine getirip salih bir amelde bulunayım" Hayır, onların söylediği bu söz boş laftan ibarettir Önlerinde bir berzah vardır, tekrar dirilme gününe kadar oradadırlar" (Mü'minûn 99-100)

Ayrıca, bu itikad, kıyamet, haşir, neşir ve cennetle cehennemin de inkârına müncer olacağından, bu konulardaki bütün ayet ve hadisler de tenasuhu reddeder

Bir an düşünelim, bütün ruhlar olgunlaşana kadar dünyaya tekrar tekrar gelip nihayet zirveye ulaşacaklarsa, cehennem kimler için yaratılmıştır? Halbuki Cenab-ı Hakk, "Andolsun ki, ben cehennemi bütün insan ve cinlerden (müstahak olanlarla) dolduracağım" (Hud, 119) buyurmaktadır

Ruh kılığındaki şeytanların başka bir aldatmacası da yazımızın başında da belirttiğimiz gibi kâfir olsun, mü'min olsun, öbür dünyada rahat etmenin sadece hümanist kurallara bağlılıkla olduğu, itikadın bunda rolü olmadığıdır Halbuki Kur'an-ı Kerim İslâm'dan başka her yolu reddeder Nitekim, "Kim İslâm'dan başka bir din ararsa, o istediği din asla kendisinden kabul olunmaz ve ahirette de ebedî zarar çekenlerdendir" (Âl-i İmrân 85) buyurulmaktadır

Spiritizm celselerinde hazır bulunanları küfre sürüklemeye çalışan daha pek çok iğva varsa da esas olarak bunların yukarıdaki maddelere ircaları mümkündür Cinler, ilkel insanları putların içinde konuşarak saptırır, puta tapmalarını sağlarlardı Bugünkü insanı da, modern maskeler arkasında saptırmaktadırlar

Esasen bu olay, insanın dinsiz yaşayamayacağını, eğer kalpler hak dinden boşaltılırsa mutlaka yerinin sun'î ve bâtıl başka dinlerle doldurulacağını gösteren çok ibretli vak'adır Nitekim bu akımın daha çok sosyete kesiminde revaç bulması da bunun bir delilidir Cenab-ı Hakk'dan cin ve ins şeytanlarının şerlerinden bizi korumasını niyaz ederiz"

"SUR: Ruh çağırmada (spiritizmde) gelen varlıklar hep cinler midir?

ARPACI: Eğer ortada bir şarlatanlık yoksa gelen varlıklar, bütün kutsal kitapların haber verdiği ve insanoğlunun, tarihin en eski devirlerinden beri varlığına inandığı cinlerden başkası olamaz

SUR: Peki efendim, hakiki ruhlarla ilişki kurulamaz mı?

ARPACI: Ruhlar, insan öldükten sonra Berzah âlemindeki yerlerine dönerler Bunlardan kâfirlere ait olanları kesinlikle mahpustur; yani hiçbir yere bırakılmazlar Mü'minlerin ruhları ise derecelerine göre cuma geceleri veya daha sık serbest olabilir; yakınlarını ziyaret edebilirler Normal olarak yaşayan insanların bunların geldiğinden haberleri olmaz Ancak kişi Cenab-ı Hakk'ın lutfederek kalb gözünü açtığı kimselerden ise, derecesine göre bu ruhları rüyâda, uyku-uyanıklık arasında veya yakaza (uyanıklık) halinde görebilir Bu da mü'minin ferasetinden bir cüzdür

Şu halde hakiki ruhlarla da irtibat kurulabilir ama, bu hiçbir zaman spiritizm celselerinde gerçekleşmez

SUR: Spiritizm celselerinde masanın, sandalyenin müdahalesiz oynadıklarını, hatta havaya kalktığını işitiyoruz Bu nasıl oluyor?

ARPACI: Bu işi yapanların iddiaları yerçekimini yenmek veyahut hava basıncını yok etmek olsa da biz bu işe de daha önce bahsettiğimiz varlıkların karıştığı kanaatindeyiz

SUR: Efendim, "Bilinmeyen Dergisi"nde yerden yükselen bir medyum "beni kaldırın ruhlar" diyor

ARPACI: O, bu sözü ile, söylediklerimizi isbat etmiş oluyor Tabii, onun ruh dediği cinlerden başka şey değildir

SUR: Size yine aynı mecmuadan pasaj okuyalım: "Doğuştan kör olan insanlar hipnoz altındayken daha önceki yaşantılarında neler gördüklerini anlatıyorlar Bazıları da hiç duymadıkları veya okumadıkları yabancı dillerde konuşuyorlar Acaba bütün bunlar insanların dünyaya tekrar tekrar geliyor olmasının kanıtı olabilir mi?" şeklinde soruluyor Bir de yine bazı insanların hipnoz altında değişik kimliğe büründükleri, seslerinin değiştiği zikrediliyor Bu olayların içyüzü nedir acaba?

ARPACI: Önceki yazımızda da temas ettiğimiz gibi, bu kabil hâdiseler ruhun tekrar tekrar bedenlendiğini göstermez Spiritizmacıların da varlığını kabul ve hatta itiraf ettikleri cin taifesi, lâtif yaratılışları sebebiyle çok yüksek bir hıza sahiptirler Bu hız, izâfiyet teorisiyle de açıklanabileceği gibi, onların kendi âlemlerindeki 70-80 yıllık ömrü, bizim dünyamızda bin küsur yıl yapmaktadır Dolayısıyla, cin taifesinden her bir fert bin küsur yıllık bir arşive sahiptir İşte bunlar, bedenine girdikleri medyuma, bu arşivdeki çeşitli sahneleri oynatırlar Aslında herbir sahne değişik bir şahsa aittir Fakat bunları aynı ağızdan duyan kimseler, tek bir ruhun çeşitli hayat safhaları olduğu zehabına kapılmaktadırlar Halbuki bir hoparlöre çeşitli mikrofonlar bağlamak mümkündür

Zaten olaya bilimsel açıdan bakıldığında spiritizmacıların deneylerinden evsensel bir kanuna ulaşmak kabil değildir Çünkü hipnoz altındaki herkes, bu tür iddialarda bulunmamakta, yani zihnen geriye götürüldüğünde başka bir kimlikle ortaya çıkmamaktadır Esasen bu olay medyum adı verilen ve ruhen dengede oldukları şüpheli bazı kimselere hastır

SUR: Peki cinler bu aldatmacalarla neyi amaçlamaktadırlar? Kazançları nedir?

ARPACI: Her şeyden önce şunu belirtelim ki bu cinler, iblisin emrinde olanlardır İblis ise insanoğlunu öncelikle küfre, bunu başaramazsa büyük günahlara sürüklemek ister Süflî cinler reenkarnasyon itikadını aşılamakla kişiyi İslâm'ın temel akidelerinden kıyamet, haşir, neşir ve cennetle cehennemi inkâra götürürler

Ayrıca ahirette mutluluğa, hak din olan İslâm'a bağlılık yerine sevgi, barış, kardeşlik gibi istismara müsait olan bir takım kavramlara sarılmakla ulaşılabileceğini empoze ederler Bunların ikisi de kişiyi sırat-ı müstakimden çıkaracaktır

SUR: Biraz da cinlerin özelliklerinden bahsetseniz Neden yaratılmışlardır? Ne gibi özellikleri vardır? İnsanlardan farkı nelerdir? Kaç yıl yaşarlar?

ARPACI: Kur'an-ı Kerim'de cinlerin dumansız ateşten yaratıldıkları açıklanmaktadır Dumansız ateşin gerçek manasını ancak Allah (cc) bilir Maamafih, mesele çağdaş fiziğin verileriyle düşünüldüğünde, bugün için bu kelimenin "enerji" benzeri bir kavramı ifade ettiğini söyleyebiliriz Nitekim cinlerin istedikleri şekle bürünebilme ve çok yüksek bir hızla hareket edebilme özellikleri de enerji kavramını akla getirmektedir

Cinlerde de erkeklik ve dişilik mevcuttur Yiyip içerler Çeşitli fırka ve kabileler halinde yaşarlar Ulvî olanları da vardır; süflî olanları da İnsanlar arasında geçerli olan din ve mezhepler onlar için de geçerlidir Nüfusları çok fazladır Ancak ekseriyet Allah'a (cc) isyan halindedir ve bilhassa çok yalancıdırlar

Cinlerin ilim ve zekâlarına gelince; sanıldığının aksine insandan geridedirler İlmi genellikle insandan öğrenirler

SUR: Ruh çağıran bazı kimseler, geleceğe ait bilgiler edindiklerini söylüyorlar Spiritizmacılar gaybı bu yoldan öğrenebilirler mi?

ARPACI: Cenab-ı Hakk, Kur'an-ı Kerim'in pek çok yerinde gaybı ancak kendisinin bileceğini kati olarak açıklamıştır O'nun gayba ait bilgiden istediği miktarını peygamberlerine bildirdiği de bir gerçektir

Ayrıca bu bilgilerin bir kısmını peygamberlerin dışında da dilediği kullarına -hiçbir zaman vahiy seviyesine ulaşmasa da- rabbanî ilham ve işaretlerle bildirebilir Ancak peygamberlerin verdiği haberlere kesin olarak inanmak gerekir Evliyanın keşfine ise hüsn-i zan edilir Bunların dışındakilerden gelen iddialar tamamiyle bâtıldır Reddolunmaları gerekir Hele süflî cinlerden geliyorsa

SUR: Efendim, yine "Bilinmeyen Dergisi"nde Dr Ferhan Erkey'in şöyle çocukluk hatıraları var: "Sonra, o evde bazı varlıklar vardı Her çocuğun aksine ben, gece olsun da bir an önce yatayım isterdim Çünkü Ôonlar' gelirler ve beni gezmeye götürürlerdi Çok küçük insanlardı Cüceler gibi, külâhlıydılar El sallarlar ve cama vururlardı Özel bir konuşmamız vardı Öyle yerler gördüm ki, bu yaşıma kadar böyle yerler ne gördüm, ne de duydum Öyle saraylar, öyle güzellikler ki anlatılmaz

Sonra ailem bendeki bu değişiklikleri farketti Eyvah, oğlan cinlere karıştı dediler Tabii ki, o zamanlar ruhlar bilinmiyordu"

ARPACI: Sözkonusu kimseye ailesinin koyduğu teşhis yerindedir Hâdise cinler âlemini çok tipik ve bariz şekilde anlatmaktadır Cinlere karışmış olanların hemen hepsinin tarif ettikleri tipe burada da rastlıyoruz İnsan bedeninden ayrılan ruhun, başka bir bedene girmeden (!) cüce kılığında külâh takarak dolaşmasını anlamak da mümkün değildir

SUR: Müslümanlara mürteci diyen bazı kimselerin ruh çağırma se-anslarına katıldıklarını veya ruhlardan(!) haber aldıklarını duyuyoruz Bu olayların İslâm'dan uzak ve sosyete kesimde yaygın olmasına ne diyeceksiniz?

ARPACI: Geçen sayıdaki yazımda da belirttiğim gibi insanlar inanmaya muhtaçtırlar Dinsiz yaşayamazlar Eğer kalbler hak dinden boşaltılırsa, mutlaka yeri sun'i ve bâtıl başka dinlerle doldurulur Bu dediğiniz hakikat, çok ibretli bir vakâdır

SUR: Efendim sizi epey yorduk Son defa şunu sormak istiyorum Bazı genç kardeşlerimizin yaygın olarak cin çağırmakta olduğunu duyuyoruz Onlara ne tavsiye edersiniz?

ARPACI: Cin çağırmanın genel olarak kişiye hiç bir faydası olmadığı gibi, pekçok zarar ihtimali de vardır Muhyiddin-i Arabî (KS), cinlerle ülfeti kötü arkadaş edinmeye benzetmiştir

Bu konu, ancak ilim ehlince inceleme mevzuu olabilir Genç ve ehliyetsiz arkadaşların bu boş ve zararlı olabilecek meşgale yerine, faydalı ilim tahsil etmelerini ve kendilerini yetiştirmelerini tavsiye ederim"

Kaynak: Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi

Alıntı Yaparak Cevapla