Yalnız Mesajı Göster

Kuran İ Kerimde Ufolar Ve Dünyadışı Yaşam

Eski 08-20-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kuran İ Kerimde Ufolar Ve Dünyadışı Yaşam




Cevf ise ´boşluk çukur oyuk iç boşluk´ anlamındadır Eğer siz ´tayr´ kelimesinin yerine ´uzay aracı´ veya ´uçan cisim´; ´cevf´ kelimesinin yerine de ´pilot kabini´ kelimelerini yerleştirirseniz yukarıda bahsi geçen hadisi “Cennet halkı yeşil renkli-yeşilin temiz bir çevrenin sembolü olduğunu unutmayalım-uçan araçlara binip kabininden cennet yurdunu temaşa ederler” şeklinde tercüme edebilirsiniz Tuhaftır bu hadis nedense bana hep Jetgiller´i hatırlatmıştır Öyle ise çıkıp evrenimizi bizimle paylaşan uzaylılar vardır ve bunlar kullandıkları ´seyyareler´le (UFO´larla) bizi temaşa ediyor yani izliyor ve hatta bozgunculuğumuzu önlemek ve dünyamızı korumak için bizi gözetliyorlar dersek abartılı bir ifade kullanmış olmayız
BiR iTiRAZ VE RÖLATiViTE

“Uzaylılar var” denildiği zaman hemen ileri sürülen bir itiraz var Deniliyor ki “Güneş sisteminde başka dünya yok Bize en yakın yıldız grubu yani galaksi Andromeda´dır ve bize şu kadar milyar ışık yılı mesafededir Bu kadar uzun bir mesafeyi nesnel varlıkların aşıp gelmeleri mümkün değildir Bu izah daima ileriye doğru akmak üzere ayarlanmış insan mantığının bir eseridir Oysa ışınlanma ve rölativite bu itirazları sonuçsuz bırakmaktadır Kur´an-ı Kerim´de Hz Süleyman´ın “gudvvuha üehrun ve revahuha üehrun´ (gidişi bir ay gelişi bir ay) diye nitelendirilen bineği ile Belkıs´ın tahtının bir saniyenin de altında bir zaman içinde Yemen´den bugünkü Kudüs´e ışınlanması bu itirazlara açık cevaplar veriyor (Sebe´ Suresi 10 Ayet ve devamı)

Guduv gidişi revah gelişi anlatır Kısacası Süleyman´ın bineğinin hızı gidiş-dönüş altmış gün/saattir Kur´an´ın ifadesinde bir gün bizim saydıklarımızla 1000 bin yıldır Demek ki Süleyman´ın bineğinin hızı 1000 x 60 = 60 bin yıl/saattir Bu da saniyede 1000 ışık yılı demektir (22/ 47)

İnsanın algılayabildiği ya da varsaydığı en büyük hız şimdilik ışık hızıdır (Oysa tasavvufta ´nur hızı´ denilen ve hayalden daha süratli olan bir hız birimi vardır) ışığın saniyedeki sürati 300 bin kilometre olduğuna göre -ki ışık uzayın bütün kavislerini ve büaaalerini tarayarak geçer- Hz Süleyman´a verildiği belirtilen bineğin hızı ışık hızından da yüksektir Bu da akla -bugünkü verilerin ışığında anlatacak olursak-ışınlanma süratinin hızını gösteriyor Çünkü Belkıs´ın tahtı göz kapayıp açıncaya kadar Yemen´den Kudüs´e taşınmıştır Ve üstelik bunu da “Reculün indehu mine´l- kitabi ilmün” (kitabi bilgilere-ki bu tecrübi bilgileri de anlatıyor- sahip bir adam) diye vasıflandırılan bir insan başarmıştı Bu ifade bize bilimsel çalışmalarla insanlığın varabileceği sınırları çok net olarak gösteriyor Çünkü bu işi yapmaya Cin taifesinden bir ´ifrit´ de talip olmuştu Ancak onun tanıdığı süre biraz daha uzundu Yani ´ayağa kalkıp oturacak kadar´ bir süre Hz Süleyman bu süreyi uzun buldu ve bugünün ifadesiyle teknolojik bilgiye de sahip olan yardımcısından talep etti ve Taht bir anda hazır oldu Belkıs gelip de tahtını orada bulunca ona soruldu; “Bu taht senin mi?” Belkıs´ın verdiği cevap bugün ´sanal gerçekçilik´ diye nitelendirilen bilimin de ilk tanımı idi: “Sanki o!” Bugün sanal varlıklara İngilizce´de ´sanki o´ denilmesi oldukça ilginç değil mi? Demek ki bizim kendimizi ışık hızına hapsedip onun üzerinde nesnel varlığın taşınmasını yadsımamız sadece ve sadece bilgilerimizin henüz ilkellikten kurtulmamış olmasından kaynaklanıyor

Alıntı Yaparak Cevapla