Yalnız Mesajı Göster

Amiral Richard Byrd'nin Güncesinden Agartha

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Amiral Richard Byrd'nin Güncesinden Agartha




Kutupların ötesindeki Gökkuşağı Kenti'ne bir yolculuk yaptığı söylenen Amiral Richard Byrd'in bu gizemli mekanla ilgili bir günlüğü vardır:

Admiral Richard B Byrd´ün Günlüğü, Şubat-Mart 1947

"Kuzey Kutbu´nda bir keşif uçuşu

İç dünya; benim gizli günlüğüm"

Bu günlüğü gizlilik içinde yazmalıyım Yazdıklarım arktik´de 1947 yılı Şubat´ının 19 gününde yaptığım uçuşla ilgili Zamanı geldiğinde, muhakkak insanlar daha akıllı olacaklar ve kaçınılmaz gerçeği kabul edecekler Yazdıklarımı açıklamak özgürlüğüne sahip değilim Belki de bunlar, toplumsal bir incelemenin ışığını asla göremeyecektir; ama birgün herkesin okuyabilmesi için, bunları kaydetmek benim görevim Bu açgözlü ve sömürücü dünyada, kesin eminim ki insanoğlu, gerçekleri daha fazla bastıramayacaktır

"Uçuş Seyir Defteri" 19 Şubat 1947-Artrik Üssü Kampı

Saat 06:00: Tüm hazırlıklar tamamlandı Kuzeye doğru uçacağım Tüm yakıt depoları dolduruldu

Saat 06:20: Sancak motoru daha güçlü gibi Ayarlama yaptık, şimdi daha iyi

Saat 07:30: Üsle radyo ilişkisi kontrolu yaptık Herşey yolunda Telsizcim memnun

Saat 07:40: Sancak motorunda zayıf bir akıntı var gibi Yağ basıncı normal

Saat 08:00: Uçuyorum Uçuş, normal görünüyor 7000 metre'de uçuyorum Türbulans, normal Herşey, yolunda

Saat 08:15: Üsle telsiz kontrolu normal

Saat 08:30: Türbulans oluştu Bin metreye kadar inmeye karar verdim, Uçuş koşulları, yumuşak görünüyor

Saat 09:10: Çok büyük bir buz alanı Altta kar yağıyor Görüntü muhteşem Kırmızıdan mora kadar tüm renkleri görüyorum Pusula, olduğu yerde dönüp duruyor Üsle tekrar ilişki kurduk ve gördüklerimi anlattım

Saat 09:10: Her iki pusulam da, yani manyetik ve gyro pusulalar, dengelerini iyice yitirdiler Titreşip duruyorlar Güneş pusulasını kullanıyorum Kontrollr, yavaş tepki veriyorlar; ama bir buzlanma belirtisi yok

Saat 09:15: Uzakta dağlar görüyorum

Saat 09:49: Dağları gördüğümden bu yana, 29 dakika geçti Görsel bir yanılgı yok bunlar birer dağ ve daha hiç görmediğim bir sıradağ halindeler

Saat 09:55: Altimetre 8900 metreyi gösteriyor; güçlü bir türbulans var

Saat 10:00: Hâlâ kuzeye doğru uçuyorum ve altımda küçük bir dağ sırası var Bunu tanımlıyorum ve soruşturmam gerek; çünkü böyle bir dağ oluşumu haritalarda yok O da ne? Dağların arasında ve tam ortada, küçük bir nehir akıyor Aşağıda yeşil bir vadi! Olamaz! Burada garip ve normal olmayan birşeyler var Buz ve kar olmalıydı; ama ben dağların yamaçlarında yeşil ormanlar görüyorum Yön bulma araçlarım, hâlâ çılgınca dönüyorlar Jiroskop, hâlâ öne ve arkaya doğru titreşip duruyor

Saat 10:05: Dört bin metreye indim ve alttaki vadinin üzerinde sola doğru sert bir dönüş yaptım Aşağıda yeşille örülmüş bir alan var Burada ışık farklı, güneşi göremiyorum Sola biraz daha döndüm ve aşağıda çok büyük, garip hayvanlar gördüm File benziyorlar; ama hayır, bunlar birer mamut İnanılmaz, ama oradalar 3000 metredeyim Dürbünle bakıyorum ve hayvanlar görüyorum Oradalar Mamutlara çok benziyorlar Bunu üsse bildirmemiz gerek

Saat 10:30: Yeşil renkli tepelere yaklaşıyorum Dış ısı, termometrenin gösterdiğine göre 23 derece Düz olarak uçmaya devam ediyorum Göstergeler norma;l ama ben bir bulmacanın içindeyim Yine üssü arıyoruz; ama telsiz çalışmıyor

Saat 11:30: Eğer normal kelimesini bu ortamda kullanırsam, herşey yolunda İlerde bir yer var Sanki, bir kente benziyor Uçak, çok hafifledi Bir tüy gibi dalgalanarak uçuyor Kontrollar, emirlerimi dinlemiyorlar Tanrım!, Normal tepkiler vermeyen bir araç içinde uçuyorum ve yeterince hızlı değilim; ama ilerde uçan garip bir araç var Disk şeklinde ve parlak Bana doğru yaklaşıyor Üzerindeki işareti görüyorum; bu, bir gamalı haç Fantastik! Neredeyiz? Ne oluyor? Kontrolları geri almaya çalışıyorum; ama olmuyor Kontroller isyan ediyorlar

Saat 11 Telsizden çatırdılar geliyor İngilizce bir ses; ama derinlerden geliyor Aksan, İsveç ya da Alman Şöyle diyor; "Bölgemize hoşgeldiniz amiral Sizi yedi dakika içinde indireceğiz Güvenli ellerdesiniz Rahat olun" Uçağımın motorları durdu Garip bir gücün kontrolu altında uçmaya devam ediyorum Şimdi, uçağım kendi çevresinde dönmeye başladı

Saat 11:40: Bir diğer telsiz mesajı İniş olayı, başladı Uçak, şiddetle titriyor Aşağıya doğru iniyor Sanki görünmeyen dev bir asansörün içinde gibiyim Artık çok rahatım Hiçbir şey, umurumda değil Hafif bir sarsıntıyla uçağım yere temas ediyor

Saat 11:45: Günceme aceleyle son cümleleri yazıyorum Uçağıma doğru gelenler var Hepsi de uzun boylu ve sarı saçlılar Uzakta, büyük ve parlak binaların bulunduğu bir kent var Gökkuşaklarına benzer renk dalgaları, nabız gibi atarcasına kentin üzerinde yükseliyor Ne olduğunu anlamış değilim; ama ortada tehlikeli birşey yok Hiçbir silah görmüyorum Kargo kapısını açarken, bir sesin ismimi söylediğini duyuyorum Herşeye razıyım(kaydın sonu)

Kristal Kente Giriyorum

Bundan sonra olanları hafızama güvenerek yazdım Hayal gücümü zorlamam gerekiyor Bütün bunlar, çılgınca ve olmaması gereken şeyler Telsizcimle beraber uçaktan çıktık İçten ve samimi bir karşılama bu Tekerlekleri olmayan küçük bir platformun üstüne bindik Şimdi hızla parlayan kente doğru gidiyoruz Kent, sanki kristalden yapılmış gibi İçeri girerken, daha önce hiç görmediğim büyüklükte binalar görüyorum Bu yapılar, Frank Lloyd Wright´ın (dönemin ünlü sürrealist mimarı) çizimlerinin ötesinde Ya da bir Buck Rogers filminin setindeyim (yine dönemin sinemasında canlandırılan bir bilim kurgu kahramanı) Daha önce hiç tatmadığım sıcak içecekler ikram ediliyor Çok lezzetliler On dakika kadar sonra, iki hostes geliyor Çok güzeller ve kendileriyle beraber gelmemi söylüyorlar Yapacak birşey yok, gidiyorum; ama telsizcim kalıyor Kısa bir yürüyüşten sonra asansöre benzer bir yere giriyor, aşağıya doğru inmeye başlıyoruz Araç, duruyor ve kapı, yukarıya doğru sessizce açılıyor Uzun bir koridorda ilerliyoruz Gülkurusu renkte bir ışık, her yerden yayılıyor Sanki duvarların içinden geliyor Büyük bir kapının önünde duruyoruz Kapının üzerinde, okuyamadığım bir yazı var Kapı, ses çıkarmadan açılıyor, girmem için işaret ediliyor Hosteslerden bir tanesi; "Korkacak birşey yok amiral, Üstad´ın huzuruna kabul edileceksiniz" diyor

Üstad´ın Mesajı

İçeri giriyorum Çarpıcı renkler görüyorum Oda, büyüleyici ve çok etkileyici Karşımda çok güzel bir insan var Gördüklerimi anlatamıyorum; bildiğim sözcükler buna yeterli değil İnsan gibi; ama çok daha ötesinde Huzur ve mutluluk yayıyor Düşüncelerim kesiliyor Melodik ve sıcak bir sesle konuşuyor; "Yerimize hoş geldiniz amiral" O, bir erkek Yüzünde çok uzun yılların izleri var Uzun bir masada oturuyor Sonra kalkıp, bana oturmam için yer gösteriyor; oturuyoruz Bana bakıp gülümsüyor ve yine o yumuşak ve melodik sesle konuşuyor; "Sizin buraya girmenize izin verdik; çünkü siz, dünyanın yüzeyinde tanınan asil birisiniz" "Dünyanın yüzeyi mi?" diyor ve soluğumu tutuyorum Gülümsüyor ve, "Evet, şu anda iç dünya´nın Arianni bölgesindesiniz Sizi görevinizden fazla alıkoymayacağım; güvenle yüzeye geri döneceksiniz Ama şimdi amiral, sizi neden buraya çağırdığımızı söyleyeceğim Irkınızın Japonya´da, Hiroshima ve Nagasaki´de patlattığı ilk atom bombalarıyla çok ilgiliyiz Bu nedenle alarma geçtik ve uçan araçlarımızı yolladık Biz, bunlara ´flugelrad´ diyoruz Sizi gözlüyorlar ve ırkınızın yüzeyde ne yaptığını araştırıyorlar Bütün bunlar geçmişte kaldı amiral; ama biz, devam etmek zorundayız Irkınızın savaşlarına ve barbarlığına daha önce hiç karışmadık; ama şimdi durum farklı İnsanlık için uygun olmayan doğal bir gücü, yani atomik enerjiyi öğrendiniz Özel görevlilerimiz, dünyanızdaki güçlere mesajlar veriyorlar; ama henüz bir tepki vermediler Şimdi sizi, dünyamızın varlığını gören bir tanık olarak seçtik Irkınızdan binlerce yıl daha eski olan kültürümüzü, bilimimizi göreceksiniz amiral" sözünü kesiyor ve benimle ne yapacaklarını soruyorum

Alıntı Yaparak Cevapla