|  08-20-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Büyükada'daki Rum Yetimhanesi 
 
            Arkadaşlar geçen bir başlıktaki mesajımda bu konuyu açacağımı söylemiştim
  Edindiğim bilgiler hem adaya gittiğimde çevre halkıyla konuşarak hemde biraz araştırma yaparak öğrendiğim bilgilerdir  İstanbulda yaşarken akrabalarım veya kız arkadaşım şehir dışından beni ziyarete geldiğinde, eski istanbulu göstermek adına hep büyükadaya götürmüşümdür  Çünkü oradaki bozulmamış tarihi doku, sokoklarda araba olmayışı, hala ulaşımın 1800'lü yıllardaki gibi faytonla oluşu çok hoşuma gitmekteydi  Oraya gidenler bilir faytonlarda tur seçenekleri vardır  En uzunu büyük turdur  Tüm adayı baştan sona gezdirir  Neyse bu turda yerleşim yerinden uzaklaşıp adadanın arka tarafından dolaşıldığı için ıssız, ormanlık ve patika bir yoldan gidilmektedir  Oradan geçerken tepenin üstüne yapılmış, devasa bir ahşap malikane gözüme ilişmekteydi  Faytoncuya bunun ne olduğunu sorduğumda ise, "rum yetimhanesi" cevabını verdi  Sonrada binayla ilgili soru sorduğumda : " Evin osmanlı zamanında rum patrikhanesi tarafından yapıldığı, erkek çocuk yetimhanesi olarak kullanıldığı ve 1960'ten beri kapatılıp, kullanılmadığı, oraya ulaşmanın çok zor olduğu, araba ve fayton yolu olmadığı, 45 dakikalık ormanın içinden yürüme mesafesiyle ulaşabilmenin mümkün olduğunu" söyledi  Bende meraklanıp biraz daha sordum  Dediğine göre kendisi bizzat şahit olmamış ama bazı arkadaşları bazı olaylar yaşamış  Bazıları macera olsun diye, bazılar meraktan, bazılarıda sırf manzara görüp içmek için oraya gitmiş  Çoğuda özellikle evin içerisindeyken bahçeden gelen çocuk sesine çok takılmış  Çünkü bu ses o kadar netmişki halisünasyon olmadığına çoğu yemin ediyor  Eve yol olmadığı için evdeki eşyaların çoğu çıkartılmamış, mobilyaların çoğu ve yetim olan rum çocuklarının kayıt dosyaları, pijama parçaları hala evde durmaktadır  Hatta salonunda bir piyano bile varmış  Evin dışarısındayken çığlık sesleri, akşamları daha belirgin hale geliyormuş  Bu ada sakinleri tarafından bilindiği için genelde giden olmuyormuş  Evin bu denli sıkıntılı olmasının sebebi ise, zamanında yetim çocukların orada çok zulüm çektiği, bir dönemde ise binanın bir cephesinde yangın çıkması sonucu evde oluşan panikte bazı çocukların yanarak öldüğü ama bunlardan en acıklısının bahçeye çıkan bir çocuğun oradaki kuyuya düşüp sesini kimseye duyuramadan orda ölüme terkedilmiş olmasıdır   Özellikle bahçeden gelen çocuk sesinin sebebi kuyuda ölen çocuk olmasına bağlanıyor
  
 
 
   
 
 Adadaki hangi esnafa sormuşsam hepsi aynı cevabı vermekteydi
  Olayı yalanlayan kimse olmadı  Aynı zamanda size ilginç bir bilgi bu bina şu an dünyanın en büyük 2  ahşap yapısı  Bir gün adaya yolunuz düşerse büyük tur yapın ve bu binayı mutlaka görün  Ama tavsiyem 45 dakikalık orman patikasını kullanıpta oraya çıkmayın  Faytoncular bile tavsiye etmiyo yakından görülmesini  
 | 
	|  |   |