Prof. Dr. Sinsi
|
İnisiyasyon Ve Misterler
Ezoterik bilgi ile egzoterik bilginin kıyası
İnisiyatik bilgi, onun dışında kalan profan ya da egzoterik bilgiden tamamen farklı bir yapıda ve haldedir Profan bilginin fiilen yaşama dahil edilmesi zor veya dolaylıdır Oysa inisiyatik bilgi yaşamla daima iç içe olan belli bir tahakkuk süreci gerektiren bir bilgi türüdür Zaten profan bilginin algı merkezi bilinçteki rasyonel akıl diyebileceğimiz dünyevi zeka ve kavrayışken inisiyatik bilgi kişinin hakikati idrak kabiliyeti olan müdrike, intelect'tir Zaten entelektüel kelimesinin gerçek anlamı da bu irfanı kavramış yetkin kişilere işaret eder İntelect rasyonelite gibi zekaya dayalı olarak değil bizzat idrake dayalı olarak hakikati sezer ve sonrasında açıkça görür İnisiyasyonun temel konusu olan Yaratıcı Mutlak Güç insanı kendi kemali üzre var ettiği için inisiye eğitim sürecinde esasen öğrenmeye değil zaten kendi gerçekliğinde mevcut olanı hatırlamaya çalışır ve insanın bu yönüyle Kainat'ı incelemesi dahi aslında kendindeki bilgiye ulaşma çabasıdır Bunun içinde tüm gayretini kendini tanımaya vererek kıyaslamalı olarak Kozmolojide gördüğü manaların kendindeki sembollerini bir bir açığa çıkararak kendini gerçekleştirir
Gizlilik ilkesi
İnisiyatik bilginin avama anlatılamayacak sır nitelikli yapısı nedeniyle bu eğitimi aktaran merkezler tarih boyunca gizlilik ilkesiyle saklanmışlardır Aksi taktirde aktarılan irfanın, dinin ezoterik yani içrek-batıni yönünü taşıması nedeniyle yanlış anlamalara ve inanç sapkınlıklarına yolaçacağı biliniyordu Bu nedenle inisiyatik merkezler;
1 İnisiyelerin gizli seçimlerine dayalı bir yapısal genişlemeye sahip,
2 İnisiyatik öğrenimi tamamlamış inisiyelerin başkalarını yetiştirmek üzere oluşturulan hiyerarşik yapısı sayesinde öğretisi silsile ile aktarılan,
3 Öğretinin aktarımında hem kozmolojik varoluşla yapılacak olan kıyaslamalarda kolaylık sağlamaya hem de yine gizliliği devam ettirme de rol oynaması bakımından sembolizmin ağırlıklı olarak kullanıldığı toplumdan uzak merkezlerdir
İnisiyasyon ve Misterler
İnisiyasyon (Süluk) kimi ansiklopedilerde bireyin spiritüel gelişimi için, spiritüel tesiri alıp aktarabilen bir üstadın sert ve sürekli kontrolü altında, bir düzen ve disiplin içinde, sınavlara dayalı tarzda, metodlu olarak eğitimi şeklinde tanımlanmaktadır İnisiyasyon sözcüğünün kökeni, Latincede bir yere girme, iştirak etme, kabul edilme, başlama anlamındaki initiu sözcüğüdür Osmanlı tarikat geleneğinde bulunan süluk kelimesi de, iplik, sıra, dizi, yol, meslek, tutulan yol anlamlarındaki Arapça “silk” sözcüğünden gelmektedir [1] Bir inisiyasyonda üstad (inisiyatör, mürşid) tektir, öğrenci (inisiye adayı, mürit) ancak inisiyasyonu tamamladığı zaman inisiye olur İnisiyasyonu tamamlamamış olanlara inisiye denmez
Aday seçimi
Tüm eski inisiyasyonlarda gizliliğe ve aday seçimine dikkat edilmiştir İnisiyatik bir organizasyona her önüne gelen giremezdi, böyle bir organizasyon talip olan adayları kendi kriterlerine göre bir elemeden geçirirdi Adayda geçmişinden getirdiği birtakım yeteneklerin, belirli bir moral (manevi) ve zihinsel düzeyin olup olmadığına bakılırdı Adayda aranan gereken koşullar, gereken kapasite yeterli görüldüğünde aday birtakım sınavlardan geçirilirdi Bu sınavlar her inisiyasyonda farklı olmuştur Hakkında az çok bilgi sahibi olunan inisiyasyonlar arasında, eski Mısır, Moğolistan, Şamanizm, Maya, Mitraizm, Eleusis, Orfe ve Pisagor inisiyasyonları sayılabilir Eski Mısır’daki gibi sert inisiyasyonlarda bazı sınavların ölümle sonuç verdiği anlatılmaktadır
Eğitim
İnisiyasyonlarda üstad, bilgileri modern eğitimdeki gibi öğretmezdi Yani bilgilerin hafızaya depolanması tarzında bir eğitim vermezdi Yalnızca yolu ve yöntemleri gösterirdi Öğrenci kurtuluş ya da aydınlanma denilen hedefe kendi iç çalışmasıyla erişmek zorundaydı Nadiren de olsa, inisiyasyonu tamamlamadan ayrılmış olanların var olduğu belirtilmektedir Bir inisiyatör, öğrencisinin kalbinden ve aklından geçenleri bilebilir ve hatta onun rüyalarını denetleyebilirdi Bu yetenekten M T İ A D eski başkanı Ergün Arıkdal psikoskopi adıyla söz eder Asya’nın şamanist inisiyasyonlarında da üstadların öğrencisini öte-aleme götürüp geri getirdiği hakkında sayısız bilgi vardır Mircea Eliade kitaplarıyla bu bilgilerin bir kısmını aktarmıştır Benzer yetenekler Tibet’in eski Bon dininin şamanlarında da görülür
İlk Aşama ve İkinci Doğuş
İlk eleme sınavlarını başarıyla atlatan öğrenciyi üç temel aşamanın ya da yedi tali aşamanın sözkonusu olduğu bir eğitim beklerdi Bu üç temel aşamanın içerdiği ilahi hakikat bilgileri “sırlar” anlamına gelen misterler sözcüğüyle ifade edilir Bunlar küçük misterler, büyük misterler ve hakiki misterler olarak bilinir Kimileri küçük sırları çıraklık sırları, büyük sırları kalfalık sırları, hakiki (hakikata ait) sırları da ustalık sırları olarak adlandırır Evrensel yasalar ile imajinasyon denetlemesi, nefis denetlemesi ve psişik yetenekler hakkındaki teorik bilgilerin verildiği birinci aşamanın sonunda aday, “cehenneme iniş”,”yeraltına iniş” ya da “ölüm deneyimi” adı verilen, derin bir trans halinde geçmişiyle yüz yüze kaldığı bir gece geçirirdi Bu tüm gerçek inisiyasyonlarda uygulanan bir deneyimdir “İnisiyatik ölüm” de denilen bu deneyim sırasında trans halindeki aday, kimilerinin spatyum, kimilerinin esîrî, kimilerinin astral, kimilerinin gayb alemi dediği öte-alemde, görünmeyen alemde geçmişten getirmiş olduğu menfi birikimlerden vicdanî hesaplaşmayla kurtulmak zorundadır Bu çok sarsıcı deneyimi sırasında, psişik yetenekleri çok güçlü olan üstadı onu yalnız bırakmaz, öte-alemdeki bu hesaplaşması sırasında kimilerinin astral seyahat, kimilerinin şuur projeksiyonu dediği yolla yanında olur Platon ve Orfe, “vicdani hesaplaşma” da denilen bu deneyimin ilk etabını, zaten her insanın öldükten sonra zaten yaşayacağı bir “kendi kendini yargılama” ve kefaretini ödeme olarak betimler Deneyim sonunda aday, menfiliklerinden arınarak, yeryüzünde doğmadan önceki “saf şuur hali”ni elde etmiş bulunmaktadır Kendisi ölüm-ötesi alemde yaşadıklarından sonra öyle büyük bir değişim ve dönüşüm geçirmiştir ki, bir çocuk kadar, yeni doğmuş bir bebek kadar saflaşmış durumdadır Aslında inisiyatik dilde “birinci doğuş” denilen bu deneyime, sonradan, egzoterik kesimce, anneden doğuş ilk doğuş olarak kabul edildiğinden, ikinci doğuş adı verilmiştir
İkinci ve Üçüncü Aşama
İkinci aşama inisiye adayının teorik olarak öğrendiklerini uygulama aşamasıdır Adayın yüksek şuur hallerini, görünmez alemi ve birtakım realiteleri bizzat deneyimleyerek tanımasıyla edindiği bilgilerdi Psişik yeteneklerin de geliştirildiği bir aşamadır Tarihteki büyük majisyenlerin hepsi inisiyelerin içinden çıkmıştır Fakat nefislerini denetleyebildikleri için bu güçlerini çıkarları için kullanmamışlardır
Aslında inisiyatik dildeki ikinci doğuş bu aşamanın sonunda sözkonusu olurdu Üçüncü aşama ise adayın spiritüel tesiri manevi alemden kendi başına, yani üstadı olmaksızın çekip aktarmayı başarmasıyla, daha doğrusu bu aktarıcılık halinin süreklilik kazanmasıyla tamamlanırdı Bunun en belirgin belirtisi sezgi yoluyla (ilham, vahiy tarzında) bilgiler ifade etmesiydi Artık karanlıkta yolunu görebilmesi için üstadının ışığına ihtiyacı yoktu kendi yolunu kendisi aydınlatabilir, hatta karanlıktaki diğerlerine de ışık tutabilirdi Kendisine üç kez doğuş yaşatmış inisiyatörü elbette onun için “baba”ydı, o da “oğul”du Bu yüzden inisiyelerden söz eden pek çok tradisyonda inisiyeler “oğullar” sözcüğüyle nitelendirilir Ustasından manevi diplomasını alan inisiye isterse başka bir yerde kendi inisiyasyonunu kurabilirdi Buna Anadolu’da el almak denir İnisiye olmuş kişinin kendisi de başkalarını inisiye ettiği takdirde bir zincir meydana getirilmiş olur ki, bu zincire hermetik zincir, inisiyatik zincir, guru-parampara gibi çeşitli adlar verilmiştir
İnisiyatik ünvanlar
Antik Yunan'daki inisiyasyonlarda kutsal misterleri açıklama fonksiyonunu belirtmek üzere, üstada verilen ünvanlardan biri hiyerofanttır Bu ünvan “kutsal” anlamındaki “hiereos” sözcüğü ile “göstermek” anlamındaki “phainein” sözcüklerinden türetilmiş olup, “kutsalı gösteren” anlamına gelmektedir Mistagog ise üstada verilen bir başka ünvan olup, ilk aşamayı tamamlayan adayları sevk etme fonksiyonunu belirtir “İnisiye edilen kişi” anlamına gelen “mystes” sözcüğü ile “sevk eden” anlamına gelen “agogos” sözcüklerinden türetilmiştir Mist (mystes) sözcüğü kimilerine göre Grek tradisyonuna eski Mısır’dan geçmiş olup, ilk aşamayı tamamlayanlar için kullanılırdı Fakat antik Yunan'da, ilk aşamayı tamamlayanlar için, “yeni yetişen bitki” anlamındaki neofit sözcüğü tercih edilmiştir
Büyük İnisiyeler
René Guénon gibi kimi yazarlar, İsa Peygamber ve Sakyamuni Buda’nın da aslında birer inisiye olduklarını ve onların üstad oldukları organizasyondan egzoterik kesime (avamı beşere) sızan bilgilerin sonradan birer din haline dönüşmüş olduklarından söz ederler Batı kaynaklarında bilinen büyük inisiyeler arasında geçen belli başlı isimler Hermes-Thot, Sakyamuni Buda, Musa Peygamber, Pisagor, Platon, Orfe ve İsa Peygamber olarak belirtilir Kuşkusuz bu isimlere Sufilik’ten, İslam ezoterizminden (Batınilik) birçok ismi eklemek gerekir Bu liste aslında daha uzun olmalıdır Çünkü inisiyasyonlarda gizlenme temel bir ilke olduğundan pek çok inisiyasyon ardında fazla kimlik bilgisi bırakmadan yok olmuştur
Sahte İnisiyatörler
René Guenon gibi birçok yazar sahte inisiyasyonlarla dolu bir çağda yaşadığımıza dikkat çekmektedir Günümüzde bunalan ve arayış içinde olan kitleleri obsedör karakterli birçok sahte inisiyatör kandırabilmektedir Kimilerine göre çağımız eski inisiyasyonların yapıldığı dönemlerin koşullarına sahip olmadığından, eskisi gibi güçlü ustaların var olmadığı bir döneme girmiş bulunmaktayız Kali-Yuga çağında olduğumuzu bildiren Hint kültüründe konuya ilişkin olarak, belki de acı deneyimlerin sonucunda, şöyle bir atasözü yerleşmiştir: “Her insanın en iyi gurusu (üstadı) kendi içindedir ”
İslami ezoterizmde inisiyasyon
İnisiyasyon denilen eğitim, Batınilikte, genel olarak “tedris, irşat” olarak ifade edilmekle birlikte, Tasavvufçular ve İslam İlahiyatçıları inisiyasyon sözcüğünün özel anlamdaki karşılığının tasavvuf olduğunu düşünürler Bir inisiyasyonda tek olan üstad inisiyatör adı ile ifade edilir İnisiye adı sözcük anlamıyla başlamış, kabul edilmiş anlamına gelmekteyse de terim günümüzde, inisiyasyonu tamamlayanları ifade etmek üzere kullanılan bir terim haline gelmiştir Batınilikte üstad için mürşit, öğrencileri için mürit terimi kullanılır
İnisiyasyon, tradisyonel ezoterik bilgilerin belli şartları taşıyanlar arasından seçilenlere uygulanan bazı deneysel sınavlar sonucunda başarılı olanlara aktarımı olarak da ifade edilebilmekle birlikte, inisiyasyon bilgi aktarımından ibaret değildir; hedef öğrencinin iç çalışmasıyla kendini geliştirerek, “kurtuluş” denilen hale ulaştırması ve spiritüel tesiri kendi başına aktarabilecek olgunluğa ulaşmasıdır
Bu tür seçimler inisiyatörün sahip olduğu manevi nitelikleri taşıyanlar arasında yapılır; bu manevi nitelikler, kişinin irfanı kabul edip edemeyeceğini belli eden vasıflardır Bu niteliklere sahip kişi manevi tekamül yoluna girmek üzere kendisi bizzat inisiyasyon merkezine gidebileceği gibi, bazen inisiyatör bu tür kişileri uzaktan takip edebilir ve belli bir noktadan sonra eğitim için yanına alabileceği gibi uzaktan da eğitebilir Mevzu bahis vasıflara sahip kişiler belirli bazı yöntemlerle imtihan addedilen bir deneme sürecine sokulur; bunlar genelde manevi niteliklerin açığa çıkarılıp uygulanmasına dönük fiili sınavlardır
Sınavlardan sonraki aşamada inisiyelere gizli sırlar öğretisi öğretilerek kişinin bilmek'le değil olmak'la sırları çözeceği gösterilir Bununla birlikte inisiyasyon sürecinde devam eden eğitim üç ana başlık altında toplanır: Yaratıcı Mutlak Güç, İnsan ve Sırları, Kozmoloji
Ezoterik bilgi ile egzoterik bilginin kıyası
İnisiyatik bilgi, onun dışında kalan profan ya da egzoterik bilgiden tamamen farklı bir yapıda ve haldedir Profan bilginin fiilen yaşama dahil edilmesi zor veya dolaylıdır Oysa inisiyatik bilgi yaşamla daima iç içe olan belli bir tahakkuk süreci gerektiren bir bilgi türüdür Zaten profan bilginin algı merkezi bilinçteki rasyonel akıl diyebileceğimiz dünyevi zeka ve kavrayışken inisiyatik bilgi kişinin hakikati idrak kabiliyeti olan müdrike, intelect'tir Zaten entelektüel kelimesinin gerçek anlamı da bu irfanı kavramış yetkin kişilere işaret eder İntelect rasyonelite gibi zekaya dayalı olarak değil bizzat idrake dayalı olarak hakikati sezer ve sonrasında açıkça görür İnisiyasyonun temel konusu olan Yaratıcı Mutlak Güç insanı kendi kemali üzre var ettiği için inisiye eğitim sürecinde esasen öğrenmeye değil zaten kendi gerçekliğinde mevcut olanı hatırlamaya çalışır ve insanın bu yönüyle Kainat'ı incelemesi dahi aslında kendindeki bilgiye ulaşma çabasıdır Bunun içinde tüm gayretini kendini tanımaya vererek kıyaslamalı olarak Kozmolojide gördüğü manaların kendindeki sembollerini bir bir açığa çıkararak kendini gerçekleştirir
Gizlilik ilkesi
İnisiyatik bilginin avama anlatılamayacak sır nitelikli yapısı nedeniyle bu eğitimi aktaran merkezler tarih boyunca gizlilik ilkesiyle saklanmışlardır Aksi taktirde aktarılan irfanın, dinin ezoterik yani içrek-batıni yönünü taşıması nedeniyle yanlış anlamalara ve inanç sapkınlıklarına yolaçacağı biliniyordu Bu nedenle inisiyatik merkezler;
1 İnisiyelerin gizli seçimlerine dayalı bir yapısal genişlemeye sahip,
2 İnisiyatik öğrenimi tamamlamış inisiyelerin başkalarını yetiştirmek üzere oluşturulan hiyerarşik yapısı sayesinde öğretisi silsile ile aktarılan,
3 Öğretinin aktarımında hem kozmolojik varoluşla yapılacak olan kıyaslamalarda kolaylık sağlamaya hem de yine gizliliği devam ettirme de rol oynaması bakımından sembolizmin ağırlıklı olarak kullanıldığı toplumdan uzak merkezlerdir
Simgesel Açıklamalar
İlkellerdeki erginlenmelerde rastlanan bazı uygulamaların simgesel anlamları aşağıda açıklanmaya çalışılmıştır:
A)Katılma Kulübesi:
Simgesel olarak, mezar ya da ana rahmini belirtir Doğum, yaşam, ölüm ve yeniden doğum çevriminde bağlantı noktasını oluşturur
B)Dar Kapıdan Geçiş:
Bir varlık durumundan diğerine, bir varoluş sürecinden başkasına dönüşümü, yani doğum olayını simgeler Kapı ya da sıkça görüldüğü üzere "tehlikeli geçit, köprü" olgusu, dışarı ile içeri arasındaki sınırlamayı olduğu kadar, bir durumdan ötekine geçişi de simgelemektedir Bu geçiş olayı aslında varoluşsal bir şıçramadır Bir kopuşu ve bir aşkınlığı vurgular Çeşitli mitler ve dinselgeleneklerde yeralmaktadır Örneğin: Yunan mitolojisinde Hades'in kapısı, kapıda duran Kerberos, geçilmesi gereken Styx ırmağı, İran mitolojisinde Cinvat köprüsü, İslam inancında Sırat köprüsü, Ortaçağ efsanelerinde Kutsal Kâse Graal'i arayan Lancelot'nungeçtiği sularla örtülü köprü ve şato kapısı, İskandinav mitolojisinde cehennemin üzerinden geçen köprü
Kutsal Kâse Graal, İsa'nın son yemekte kullandığı ve sonradan içine kanının toplandığına inanılan kutsal tasa verilen addır İnanışa göre bu kase, Batı Avrupa'ya Arimethea'lı Joseph tarafından getirilmiş, fakat kaybolmuştur Bir çok Breton efsanesinin konusu ve özellikle Kral Arthur Efsanelerinin eksenini Graal'in aranışı oluşturur Graal bu efsanelerde, insanlığın evrensel mutluluğunu ya da gerçek bilgiyi simgeler Yitirilmiş Bilgelik kavramına denk düşer
C)Yardım Gerektiren Yolculuklar
Yürümeyi yeni öğrenen bebek simgesi, bir önceki yaşamdan herşeyin silinmesini simgeler Yolculuk eski yaşamdan kopuş ve yeni yaşama ulaşma anlamındadır Yolculuğun hedefi Gerçek Bilgi' ye ulaşmaktır Graal'in aranışında olduğu gibi zorlu sınavlar ve tehlikeler içerir
D)Sıvı Simgeciliği
İlkel topluluklarda, erginlenme sırasında adayın su, yağ, sidik ya da kan ile yıkanması, vücudunun ovulması en sık görülen uygulamalardandır Özellikle tüm vücudun suya batırılması dikkat çeker Bu uygulama bir yandan Hristiyanların vaftiz işlemini anımsatırken, diğer yandan bir çok ezoterik örgütte yapılan su ritüellerine denk düşer Sıvı simgeciliği hem adayın sıvı içinde bulunan cenin durumuna dönerek yeniden doğuşunu vurgularken, hem de suyun arıtıcı niteliği sayesinde önceki yaşamın pisliklerinden kurtuluşu amaçlar
E)Ateş ile Arınma
İlkellerin erginlenme törenlerinde, yine sıkça görülen bir uygulama da, ateşin kullanımıdır Ateş sayesinde adayın cesareti ve özverisi sınanır Ateş üzerinden atlama, korlar üzerinde yürüme, vücudun bir bölümünün dağlanması gibi zorlu uygulamalar yapılır Burada, ateşin hem arıtıcı, hem de dönüştürücü-değiştirici niteliği ön plana çıkar Zatenateş tapımı bilinen en eski dinsel inançlardan biridir Ateş tapımına Mısır'da, Slavlar'da, Germen'lerde, Kelt'lerde eski Yunan ve Roma'da, İran'da, Hindistan'da, Kuzey Amerika yerlilerinde, Meksika'da, Çin'de, Afrika'da ve Polinezya'da rastlanmıştır Ancak en yetkin uygulaması Mazdeizm'de bulunur, Zerdüşt dininde ateş, Ahura Mazda'yı simgeler ve hiç söndürülmeden korunur Günümüzde Hindistan'da Parsi'lerde ateş tapımı sürmektedir
F)Toprak Simgeciliği
Toprak Ana (Terra Mater) en ilkel toplumlarda bile rastlanan, temel imgelerden önde gelenidir Bu imge tüm kültürlerde, sayılamayacak kadar çok biçim altında görülmüştür İnsanların toprak tarafından doğurulması evrensel yaygınlığa sahip bir inançtır (Adem'in topraktan yaratılması inancı) En genel anlamıyla, toprak insanoğlunun kozmik anası olarak değerlendirilir Ana ve doğum kavramlarında olduğu gibi, Ölüm ve mezar kavramları da, toprakla bütünleşmektedir Bu nedenle, ölüm ve ikinci doğum simgeciliğinde baş rolü toprak oynamaktadır
Ekzoterikten Ezoteriğe
Evrensel düzeyde, her ilkel kültürde rastlanan herkese açık, ekzoterik "Erginlenme" olgusu, nasıl olmuş da, ezoterik bir yapıya evrimlenmiştir?
Bu değişimin temelde iki ayrı nedeni gözlemlenmiştir İlki; tektanrılı dinlerin gelişmesi ile bağdaştırılabilir Bu dinler, bir yandan panteistik inançları törpülerken, diğer yandan insan iradesini hor gören bir niteliktedirler Doğaya açık, doğanın içinde onurlu bir konum sahibi olan ilkel insanı, bu durumundan uzaklaştırıp, kul düzeyine indirgemişler, "kader" olgusu ile özgürlüğünü yoketmişlerdir Üstelik, pagan inançlarla kıyasıya savaşım vermişler, insanoğlunu "tanrılaştıracak" her türlü yaklaşım ve düşünceyi sapkınlıkla suçlamışlardır
Diğer neden, ezoterik örgütlerin, sömürge oluş koşullarının zorlamasıyla, "ilkel" anlayışın "uygar" anlayışa karşı kendini savunma güdüsü gereği, siyasal nitelik kazanmalarına bağlıdır Amaç, uygarlığın karşısında sarsılan eski gelenek, örf ve inançları pekiştirmektir Afrika'da Ngui-Goril adamlar, Nkee-Pars adamlar, Bwiti ve Poro, Malenezya'da Duk-duk ve İniet, Orta Amerika'da Kakçek, Kuzey Amerika'da Didewiwin, Hamatsa ve Kaçina bu tür ezoterik örgütlerdir
Son Söz
Ezoterik yaklaşım çerçevesinde, inisiyasyon olgusu bir süreçtir İster en ilkel uygarlık düzeyinde, isterse en gelişmiş teknoloji toplumlarında olsun, yapılan törenler, bu sürecin simgesel olarak başlangıcını temsil ederler Hangi uygarlık düzeyinde olursa olsun, inisiyasyon süreci, mevcut kültür ve üretim biçimlerinde, belirli bir rasyonalizm (akılsallık)gereğini öngörür Burada söz konusu olan rasyonalizm, temel olarak, insanın doğa ve toplum içinde kendi özgünlüğünün ayrımına varması demektir Bu farkındalık kavramı, ezoterik anlayışa göre "bilinçlenme" anlamına gelir
Özetle, ezoterik örgütlerde inisiyasyon; insanın kendi özgünlüğünün bilincine varması sürecidir Bu da, temel kültür kavramlarının yorum ve kıyas yoluyla, enine boyuna irdelenmesini gerektirir Bu nedenle, kültür kavramlarının özümsenmesi doğrudan bilinçlenme, inisiyasyon sürecinin kendisini oluşturur Simgeler ise, kavramların billurlaşmış hali, somutlanmasıdır Somut olarak yaşananların soyutlanması kavramları, soyut kavramların yeniden somutlanması da simgeleri oluşturur Fakat, inisiyasyon çabası içindeki her birey için, somut simgeler o bireyin kendi soyut yorumunu yaratacak, soyut yorum da, bireyin yaşamında somutlaşacaktır İşte, toplumun kültür yapısından bireyin yaşamına uzanan inisiyasyon süreci budur Her simge ve temsil ettikleri her kavram, uzun bir tarihsel sürecin ürünüdür Ne simgeler, ne kavramlar, ne de bilinçlenme-inisiyasyon, insanlığın kültür tarihinden bağımsız olamaz
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Misterler
Misterler, sözcük anlamıyla "sırlar" anlamına gelmekte olup, eski inisiyasyonlarda yalnızca inisiyelerin bilebileceği ilahi hakikatleri ifade etmek üzere kullanılırdı
Sözcük eski Yunanca’daki “kapamak” anlamına gelen “myein” sözcüğünden türetilmiş olup, hakikatlerin öğrenilmesinde ağzın kapalı olması gerektiğine işaret etmektedir Ağzın kapalılığı ikili bir anlama sahiptir: Hem, hakikatleri inisiyenin üstadından sözle öğrenmemesi, kendisinin sezmesi anlamına, hem de sezdiği hakikatleri kimseye ifade etmemesi anlamına işaret eder
Ağzın kapalı olması gerektiğini ifade etmek üzere parmağıyla ağzı işaret eden Horus (Harpocrates)
Kimi ezoterik kaynaklara göre, inisiyasyonlarda misterler iki değil, üç temel aşamada öğrenilirdi; bu bakımdan misterler üç gruba ayrılırdı:
Küçük misterler: Bunlar, reenkarnasyon, nedensellik kuralı gibi evrensel yasalar ile imajinasyon denetlemesi, nefis denetlemesi ve psişik yetenekler hakkındaki teorik bilgilerdi
Büyük misterler: Bunlar, ilk aşamada edinilen teorik bilgilerin uygulanmasıyla kazanılan bilgilerdi Yani inisiye adayının, yüksek bilinç hallerini, görünmez alemi ve birtakım realiteleri bizzat deneyimlerek tanımasıyla edindiği bilgilerdi
Hakiki misterler: İnisiye adayının spiritüel tesiri görünmez alemden kendi başına çekip aşağı (çevresine) aktarabilmesiyle ilgili bilgi ve deneyimlerdi Bu aşamanın sonunda inisiye, sezgi yoluyla aldıklarını çevresine aktararak, ışık saçan bir meşale haline gelirdi
Eski inisiyasyonlarda kullanılan mister sözcüğü, "sır" anlamına gelmekte olup, yalnızca inisiyelerin bilebileceği ilahi hakikatler anlamında kullanılmaktaydı Sözcük, kimilerine göre Grekçe'deki "kapamak" anlamına gelen "myein" sözcüğünden türetilmiştir Çünkü inisiyelerin (mystes'in) dudaklarını kapaması, yani sırları inisiye olmayanlara açıklamaması gerekiyordu Kimilerine göre de sözcük, Yunan kültürüne Mısır'dan geçmiştir (Mısır'da "küçük misterler" e eren inisiyelere "mist" denirdi )
Eski inisiyasyonlarda aşama aşama ulaşılan misterler üç grupta toplanırdı:
Küçük Misterler: Bunlar reenkarnasyon, nedensellik kuralı gibi evrensel yasalar ile imajinasyon kontrolü, nefis denetlemesi ve psişik yetenekler hakkındaki bilgileri içerirdi
Büyük Misterler: Bireyin psişik deneyimlerle, yüksek şuur hallerini, üst planları ve bir takım realiteleri bizzat deneyimleyerek tanıması ile edindiği bilgilerdi
Hakiki Misterler: Bireyin ışık veya "güç" olarak sembolize edilen spiritüel tesiri üst planlardan kendi başına çekip aşağı aktarabilir, kendisi ve çevresini aydınlatabilir duruma gelmesidir Bunun en belirgin tezahürü, ilham, vahiy vb tarzında bilgiler ifade etmeye başlamasıdır
Alıntı
|