| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Reiki Yazıları 
 
            Aura Nedir?
 
 
 
 
 
 
 
 AURA, Yunanca hafif meltem anlamına gelen Avra sözcüğünden gelmektedir
  Aura canlı bedende bulunan, fizik bedeni saran ve onunla kaynaşan, kendi özelliklerini barındıran ve yayan enerji alanı yani ışık bedendir  Gözlemlere dayanarak araştırmacılar aurayı çeşitli katmanlara ayırmışlardır  Birbirine nüfuz eden, birbirini çevreleyen ardışışık katmanlar halindedir  Her üst katman bir alttakine göre daha ince maddeden ve daha yüksek titreşimden oluşmuştur  Araştırmacıların pek çoğu üç ila dokuz kat aura katmanından bahsederler fakat en yaygin olarak Fiziksel bedenden sonra gelen katmanlar sırasıyla Eterik, Duygusal, Fiziksel ve Ruhsal Bedenlerdir  Her aura katmanı kendine has fakat birbirleri ile bağlantılı titreşimler yayar ve farklı fonksiyonlar sergilerler  İnsanın aura alanı genişledikçe üst düzeyde bir farkındalık oluşturmaktadır, aura genişletmek üzerinde çalışılmaya değer bir konudur  Bilim adamları, fiziksel auramızın var olduğunu kabul ederler  Bu bedeni çevreleyen fiziksel olaylar ve enerji alanıdır  
 İnsanlar çevrelerine göre genellikle daha sıcak olduklarından, hepimizin bedenimize yakın hava akımları yaratan termal eğilimlerimiz vardır
  Ayrıca çevremizde elektrostatik ve elektrik iyon akımları da bulunur, çünkü bedenimizden kızılötesi enerji yayılır  Düşük seviyede elektromanyetik radyasyon (radyo dalgaları) ve alçak frekanslı radyasyon da yayarız  Bunlunla birlikte auranın renkleri de vardır, renk ve ışıktan oluşmuştur
  Bunu ilk kez 1666 yılında Isaac Newton güneş ışığını cam bir prizmadan geçirerek göstermiş ve bir gökkuşağı manzarası sergilemiştir  Sonra bu renkleri ikinci bir prizmadan geçirerek yine berrak beyaz ışık elde etmiştir  Beyaz rengin bu yedi tayf rengini kapsadığını ispatlamıştır  Aura, bulunduğu atmosferdeki beyaz ışığı çekerek, renklere ayrıştırıp insan bedeninde varolan güç merkezlerine iletmektedir  Bu güç (enerji) merkezleri çarka adıyla bilinmektedir  Ayrıca aura insan ruhunun, aklının gelişmesiyle ilgili olarak değişik renklerin sahibidir  O anda ki fizik, ruh durumumuz da auramızın renk ve netliğini etkilemektedir  
 
 
 
 4 temel enerji bedeni
 
 Her insan üzerinde ruhsal, zihinsel, duygusal ve eterik olmak üzere dört temel aura katmanı mevcuttur
  
 
 Eterik Aura;
 
 Fiziksel bedenden yaklaşık 20 cm
  uzaklığındadır ve şekil ve boyut olarak fiziksel bedene benzer ve hayat enerjisini solar plexus çakrası yoluyla güneşten, ve kök çakra yoluyla dünyadan alır  Bu enerjiyi depolayarak, çakralar ve kozmik enerji taşıyan 350  000 görünmeyen enerji odaklarına dağıtır; bunlar da bu enerji ile sürekli olarak fiziksel beden de akan enerji şebekesini besler  
 Organizmanın enerji ihtiyacı tam olarak karşılanmışsa, eterik beden aşırı enerjiyi çakralardan ve deri gözeneklerinden dışarıya verir
  Gözeneklerden çıkan enerji 5- 20 cm kadar uzakta durur ve auranın bir parçası olan eterik katmanı oluşturur
  Bu ışınlar fizik bedeni koruyucu bir tabaka gibi kuşatır  Hastalık yapıcı mikropların ve zararlı maddelerin bedene girmesini engeller ve aynı anda çevreye sürekli bir yaşam enerjisi yayar  Bedenin doğal ihtiyaçlarıyla uyumlu olmayan bir yaşam tarzı (stres, sağlıksız beslenme, aşırı alkol, nikotin ve ilaç kullanımı) ile birlikte olumsuz düşünceler ve duygular da eterik yaşam gücünü harcayıp enerji yayılımının kuvvetini ve yoğunluğunu azaltır
  Böylece aura da bir takım zayıf bölgeler oluşur  Aura görebilen biri auradaki bu hastalık yapıcı mikropların bedene girmesine neden olan gedikler ve çatlakları görebilir  Ayrıca, yaşam enerjisi bu çatlaklardan dışarı sızabilir  Bu yüzden eterik beden sağlık aurası olarak da bilinir ve hastalıklar daha ortaya çıkmadan yapılan bir eterik beden taramasında teşhis ve tedavi edilebilirler  Organizmanın yeterli enerji ihtiyacı karşılanmışsa, eterik beden, aşırı enerjiyi çakralardan ve deri gözeneklerinden geri verir  Gözeneklerden çıkan enerji akımı, bedenden 5 cm  kadar uzakta durarak eterik aurayı oluşturur  Bu enerji tabakası, fizik bedeni koruyucu bir kalkan gibi sararak, hastalık oluşturan zararlı microorganizmaların fizik bedene ulaşmasına engel olurlar  Bu doğal kalkan sayesinde hastalıklardan korunuruz  Ama neden hasta oluyoruz dersek; sebep içimizdedir  Sağlıksız beslenme, zararlı madde kullanımı ve stres gibi olumsuz düşünceler ve duygular, bedenimizi saran eterik yaşam gücünü harcarlar ve zayıflatırlar  Bu şekilde oluşan negatif enerji akımlar zararlı mikroorganizmaların bedenimize girmesine sebep olur  Kısacası hastalıklar fizik bedende oluşmadan önce eterik bedenimizde ortaya çıkar  Hastalıkları bu düzlemde tedavi edebilirsek, fizik bedenimiz rahatsızlanmadan hastalıklardan kurtuluruz  Pozitif telkinlerle bedenimizin sağlığını düzeltebiliriz  Eterik bedenin diğer bir önemli görevi ise; diğer yüksek enerji bedenleri ile fizik beden arasında aracılık yapmasıdır  Bu yolla fiziksel duygularımızla aldığımız bilgileri, astral ve zihinsel bedenlere iletir ve aynı anda yüksek bedenlerden fizik bedene enerji ve bilgi aktarılır  Eterik beden zayıflamışsa bu bağlantıyı kurmada başarısız olacaktır  Eterik bedenimizi güçlendirmek için çeşitli terapi şekilleri uygulama gerekir  Bu terapileri çakralar bölümünde görebilirsiniz  
 
 Duygusal (Mental) Aura
 
 -Astral) Aura;Yarıçapı yaklaşık 2
  43 m  dir  Bu tabaka insanın, hislerini, duygularını ve karakterini taşır  Duygularda ki değişiklik bu tabaka aracılığı ile diğer katmanlara ulaşır  
 Duygusal sağlığı yerinde olan bir insanda bu tabaka parlak ve canlı bir renkte görünür
  
 Duygusal beden, anlık tüm duyguları yönetir, dünya görüşümüzü ve gerçeklik algılarımızı şekillendirir
  Duygulardaki her değişiklik astral beden tarafından auraya yayılır  Bu ilk önce çakralardan daha sonra gözeneklerden geçer  Duygusal aura sürekli hareket halindedir ve tüm anlık duyguları yansıtır  Korkuları, öfkeleri, yalnızlık ve terkedilmişlik duygularını bu beden biriktirip toplar, bir nevi bilinçaltı görevi görür  Dolayısıyla bu tabakadan yayılan titreşimler bilinçsiz mesajlarımızdır  Bu noktada karşılıklı çekim ortaya çıkar  
 Çevremizdeki kendimize çektiğimiz insanlar bu tabaka ile çektiklerimizdir
  Bu nedenle korktuğumuz olaylarla ve görüşmek istemediğimiz kişilerle karşılaşıyoruz  Kişi içinde karasız korkular taşıyorsa, bu korkuyu destekleyen korkuları kendine çekecektir, kişi içinde saldırganlık taşıyorsa, tekrar tekrar öfkelerini su üstüne çıkaracak olaylarla karılaşır  Bu bedenin görevi bize aynalık yaparak kim olduğumuzu bize göstermektir  Sonuç olara bir kişi bilinçli bir şekilde ne kadar çok sevgi ve başarı için çabalarsa çabalasın, bilinçsizce yarattığı öfke, nefret, kıskançlık duygularının yarattığı frekanslar yüzünden asla amacına ulaşamamaktadır  Bu sebeple kendimizi kurban gibi görmekten ve başımıza gelen olaylarda başkalarını suçlamaktan vaz geçmeliyiz  Bu şekilde düşündüğümüz ve davrandığımız sürece negatif enerji üretmeye ve istemediğimiz tür olayları kendimize çekmeye devam edeceğiz  Anlamalıyız ki kaderimiz büyük ölçüde kendi elimizde, kendimizi değiştirerek yaşantımızı değiştirebiliriz  Yüksek benlik yaşananları “iyi” ya da “kötü” diye adlandırmaz  Bizi ilahi kaynaktan ayıran ve acı çekmemize yol açan duygu ve eylemlerin hangileri olduğunu anlamak için, sırf bunun için bazı tecrübelerden geçtiğimizi bize gösterir  Doğal dengenin evrensel yasalarını kavramamıza yardım eder  Bu davranışla, yüksek benlik “emirleri dinleyerek” en yüksek enerji bedenlerindeki ruhsal enerjilerin tüm varlığımıza yayılmasını sağlar  Ruhsal bedenin titreşimleriyle astral bedeninkiler birleştiğinde, astral beden titreşerek düşük frekanslı olumsuz deneyimlerden kurtulur  Böylece bu deneyimlerle ilgili duygusal hafızayı ortadan kaldırarak kişi ve olayları çok rahatlıkla affetmemizi sağlar  Böylece bedendeki olumsuz kalıplar kırılarak yerini sevgi ve neşe dolu kalıplara bırakır  En yüksek frekans dereceleriyle titreşen atsal beden, arzu edilen her şeyin gerçekleşmesini sağlayan mucizevi bir yetenek kazanır  
 
 Zihinsel(Etkin) Beden;
 
 Düşüncelerimizin, yorumlarımızın, akılcı ve sezgisel algılarımızın hepsini zihinsel beden doğurur
  Titreşimleri eterik ve astral bedeninkinden daha yüksek ve yapısı daha az yoğundur  Şekli ovaldir ve kişi daha yüksek düzlemlere çıkınca hacmi, astral beden ve duygusal auranın birleşimi kadar yer kaplayan bir noktaya yükselebilir  Zihinsel bedenin aura yayılımı birkaç metreye kadar uzayabilir  Zihinsel olarak az gelişmiş bir insanın zihinsel bedeni sütlü beyaz bir görünümdedir  Belli belirsiz olan renkler ise mat ve geçirimsizdir  Bir insanın düşünceleri ne kadar canlıysa ve farkındalığı ne kadar yüksekse ışıyan renkleri de o kadar canlı ve yoğundur  Bilgiler fizik beden be duygularla zihinsel bedene aktarılır  Oradan da eterik beden yoluyla astral bedene iletilir  Astral beden alınan bilgileri duygulara çevirerek zihinsel bedene gönderir  Zihinsel bedende de bu duygular düşüncelere dönüşür  Astral beden ve çözümlenmemiş duygusal kalıplar, bilgiyi çarptırarak yanlı düşünceler oluşturur  Yani akılcı zihin aslında hiçbir zaman yansız ve nötr olamaz  Zihinsel bedenin asli görevi, ruhsal beden düzleminden çıkarak ve akılcı zihinle bütünleşerek evrensel gerçeği yakalamaktır  Üçüncü göz çakrası ve taç çakrası arasındaki bağlantı yoluya zihinsel bedenin yüksek derecelerine ulaşılabilir  Zihinsel beden bir kez geliştikten sonra, ruhsal bedenin aynası olur ve kişi yüksek benliğini idrak eder  
 
 Ruhsal (Spiritüel) Aura;
 
 Yarıçapı ortalama 4
  5- 5  5 m  genişliğindedir  En yüksek frekansa sahip bedendir  
 Bu bedenin yayılım alanı geniştir
  Enerjiyi insanın üst benliğinden alır, bu yüzden oradan gelen enerji saftır  Bu enerjiyi kullanabilmek de yeterince temizlenip düzelmiş çakralar sayesinde olur  Ruhsal Alan; Tanrısal yanımızla bağlantımızı, ruhsal beden aracılığıyla yaparız
  
 Ruhsal Aura, Kİ'nin en yüksek derecede frekanslarını içinde barındırmaktadır
  Farklı enerjiler çok daha değişime uğrayarak eterik alan enerjisine dönüşür  Bu enerji ise fizik bedenden gelen enerjiye dahil olmak üzere eterik alan aurası sınırları dahilinde korunmaktadır  Fizik bedenin en uzağında yer alan auraya ruhsal aura denir  Var oluşumuzun kaynağını, hedefini ve yaşamamızın amacını yalnızla ruhsal beden yoluyla tanıyabiliriz  Kendimizi onun titreşimlerine açtığımızda, yaşamımız tamamen yeni bir nitelikle zenginleşecektir  
 Şifacılar ilk önce eterik aura ile ilgilenerek işe başlarlar
  Çünkü hastalıklar gerek eterik beden üzerinde, gerekse fiziksel beden üzerinde yer almış olsun, o süptil enerji sistemini bozarak; sağlıklı olan frekansları, sağlıksız olan frekanslara dönüştürmektedir  Frekans üzerinde gerçekleşen bu değişim, hasta olan kişinin eterik alan aurasında renk değişimi meydana getirmektedir  Bu renk şifacının görmek istediğidir  Gözlenen renkler neticesinde teşhisini gerçekleştirmektedir  Auranın renkleri, hastalığın oluşumunu, ağırlık derecesini fark ettirerek hasta olan kişinin sağlığını ve dengesini tekrardan kazanabilmesi için ihtiyacı olan enerjinin türünü saptamaktadır  Sonra da şifacı olan kişi, ihtiyaç duyulan şifa enerjisini hasta olan kişiye uygun olan renk kanalıyla projekte etmektedir  İnsanın görebildiği aura eterik auradır
  Bu değişik renklerde görülebilir  Renkler fiziksel ve mental duruma göre değişebilir  İngiliz renk topluluğu aura'da 4700'den fazla renk olduğunu saptamıştır  Aura ayrıca bitkilerde, hayvanlarda ve taşlarda da mevcuttur  
 Bu enerji sisi, bulutu genelde üçüncü göz denilen duru görü yeteneği açık olan kişilerce görülebilmektedir
  Semyon Kirlian adlı Rus deneycisi tarafından yapılan fotoğraf makinesi kanalıyla da bilimsel olarak gerçekliği kanıtlanmıştır  Sonraları bu sistemin ismi Kirlian fotoğraf tekniği olarak da literatürde kendine yer edinmeyi başarmıştır  
 
 Reiki ile Aura direkt ilgilidir
  Reiki aurayı düzene koyar  Her Reiki uygulamasından önce ve sonra aura düzeltme yapılır  Bu geleneksel Reiki'nin bir parçasıdır  Aura düzenleme, baştan başlayıp üç kez ayağa kadar bedenin 20 cm  üzerinden geçilerek yapılır  Hasta olan kişinin aurasını görmenin üç temel yolu mevcuttur; şifacı olan kişinin aura görme yeteneğini geliştirebilmesi yoluyla kazanılan aura görme, aurayı avuçlarında hissedebilme, aurayı duru görü yoluyla görme şeklindedir  Duygusal beden titreşimlerimizi ruhsal bedenimiz aracılığı ile aldığımız enerjiler ile birleştirebilir isek olumsuz duyguları temizlemede yardım alabiliriz  Reiki uyumlaması alarak duygusal bedeni arındırabiliriz, hissettiğimiz olumsuz duygular olumsuz olaylar yaşamamıza neden oluşturabilir  Temizlenmemiş duygular ve tıkanıklıklar zihinsel bedende değişmeyen kati yargılar oluşturabilir  Sağlıklı düşünce yapısından sapmamız ise yaşamımızı, zihinsel ve fiziksel etkinliklerimizi olumsuz etkileyebilir  
 Fiziksel, zihinsel ve duygusal dengemizi sağlayarak olumlu bir yasam için adım atmış oluruz
  Ruhsal beden, evrenden aldığı enerjiler ile beslenen ve bilincimiz arttıkça oval hali yuvarlaklaşarak daireye dönüşen bedenimizdir  Bazı insanların yanında huzurlu olmamız ve pozitif enerji hissetmemizin nedeni o kişilerin gelişmiş ruhsal bedenlerinden kaynaklanır  Çakralar bölümünde Çakralarımızın işleyişini incelerseniz bu bütünleşik sistem içerisinde sorunlarımızın başlangıç noktalarını tespit edebilir ve Reiki yardımı ile bütünsel şifa çalışmaları yapabilirsiniz   
 |