Yalnız Mesajı Göster

Yoga'nın Bilinen Tarihi

Eski 08-20-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yoga'nın Bilinen Tarihi




VEJETARYENLİK VE YOGA

Yoga’nın temel ilkelerinden biri “Ahimsa” yani “Öldürmemek”tir Burada öldürmemekten kasıt, yaşama saygı duymaktır

Yoga’yı biraz takip etmiş olanlarınız, yoga’nın kelime olarak “evrenle bir olmak” demek olduğunu bilirler Elbette, burada kast edilen, Yoga’nın bizi evrenle bir olmanın yöntemini gösteren bir yol olmasıdır

Evrenle bir olma yolundaki aşılması gereken belki de en zor şey, bireyselliği bir kenara bırakıp, bütünselliğe geçmek, yani “ben” yerine “biz” diyebilmek, bütünü sevebilmek ve bütünün farkına varabilmektir Peki ama bu kadar basit bir gerçeği dile getiren bir felsefenin takibi niye bu kadar “zor” olarak algılanıyor?


Bunun cevabını bulmak için, günlük yaşantımızı gözden geçirmemiz aslında yeterli: Bizler kendimizi bu beden olarak kabul ederiz, yani bunun anlamı şudur: “Bu beden dışındaki herşey benim dışımdadır” İşte bunu dediğimiz anda, Yoga’dan uzaklaşmaya başlarız, çünkü bu düşünce tarzı, evreni “ben” ve diğerleri (çevremdeki herşey) olarak ikiye böler Bu görüşe göre, ikilikçiliğin olduğu yerde de, korku, öfke ve arzu vardır, çünkü benim dışımda “bir şeylerin” olması benim “o şeyleri” arzulamama, arzuladığımı elde edememem halinde öfkeye yol açar, arzuladığımı elde etsem bile bu kısa süreli bir tatmin verecek ve bir süre sonra bu arzu yerini bende olmayan “başka bir şeyin” arzusuna dönüşecek ve bu zincirden kurtulana dek böyle sürüp gidecektir Peki biz nelerden korkarız? Bir aslan kendisine korkutucu gelmez, halbuki ceylanlar için korkutucudur, işte aynı şekilde biz de “biz olmayan” şeylerden korkarız Birliğin olduğu yerde korku barınamaz, çünkü bu ışığın olduğu yerde karanlığın barınması gibi mümkün olmayan bir durumdur Birliğin olduğu yerde arzu yer alamaz, çünkü benim dışımda sahip olmadığım bir şey var olamaz


Yoga yapmanın bir ön şartı var mı sorusu tüm öğrenciler tarafından sorulan temel bir sorudur Genelde de verilen cevap aynıdır: “Hayır yoktur” Ama öğrenci gün geçtikçe, öğretmenin vejetaryen olduğunu, mümkün olduğunca organik gıdalar aldığını, alkol, tütün ve diğer her tür uyarıcı ve uyuşturuculardan uzak durduğunu, içtiği sudan uyku saatine belli bir kurallar zincirine bağlı kalmaya çalıştığını görerek, tereddüt etmeye başlar : “Acaba bana herşey söylenmiyor mu?”


Burada aslında öğretmenin söylemeye çalıştığı şey şudur: Evrenle bir olabilmek adına yapılması gereken standart “kurallar” yoktur, bir öğrenci bunların hiç birini yapmadan da göz açıp kapayıncaya kadarki zaman içinde –bu yaklaşık 1 saniyedir- yogaya ulaşabilir


Ancak, günümüz dünyasına baktığımızda, bu kadar çabuk ve kesin bir şekilde yogada başarılı olmak çok azımıza nasip olmaktadır; tersine yoga’ya ulaşma; uzun çalışma, azim, kararlılık, sabır, inanç (öncelikle kendimize, sonra yoga’ya) gerektirmektedir Sri Sankaracharya, Yoga’nın 4 aracı –olmazsa olmazı- olduğunu söylemektedir: Bunlar:

1İnanç

2Adanma

3Meditasyon

4Özgürlüğe ulaşma arzusudur


Dikkat ederseniz Sri Sankaracharya bu kurallar içine et yememek, günde sadece 6 saat uyumak, mantra okumak, yoga duruşları yapmak gibi “şimdi bunun evrenle bir olmakla ne alakası var” diyeceğiniz maddeleri listelememiştir Peki o halde tüm bu çalışmalar neden yapılmaktadır? Kısaca aşağıda özetlemeye çalıştım:

1Öykünme: Öncelikle öğrenciden “sanki öyleymiş gibi” yapması istenir Mesela öğrenci belki ilk başlarda derin meditasyona dalamayacaktır ama yine de sanki derin meditasyondaymış gibi sabit bir şekilde sakin ve rahat bir pozda ortalama 20 dakika meditasyon yapması istenir Elbette burada kast ettiğimiz, öğrencinin taklite kaçıp bunu bir alışkanlık haline getirmesi ve yerinde sayadığı halde, kendini ve çevresini kandırması değildir

2Arınma: Tüm bu çalışmalar, bizi arındıracak birer “kriya” yani arındırma çalışmalarıdır

3Kalbin açılması: Biz ne yaptığımızı aklen bilmesek de; beden bilir, zihin bilir, ruh bilir Bu nedenle, başlangıçta yapılan tüm bu çalışmalar bizim kalbimizi açacak ve evrensel bilgiyi almamızı kolaylaştıracak birer araç olacaktır

Yoga’nın temel yapıtaşı, insanın sadece bu bedenden ibaret olmadığı, ama bunun gerisinde –ismi ne olursa olsun- bir enerji olduğudur ve aslında amaç, araç olan bedeni kullanarak, yoga’ya ulaşmaktır -yani beden bizim gerçek Özbenliğimiz değildir Bu nedenle, biz yaptığımız çalışmalarla öncelikle evren olmanın nasıl bir şey olduğunu anlamak adına “sanki öyleymiş gibi yaparak” anlamaya böylelikle zamanla arınmaya, ve kalbimizi açarak evrensel bilgiyi almaya çalışırız


Yoga görüşüne göre, evren titreşimlerden oluşmuştur Madde ağır bir titreşime sahipken, örneğin düşünce çok daha süptil bir titreşime sahiptir, bu nedenle de madde görülebilirken, düşünce gözle görülemez İşte Yoga’ya göre, evrenin gerçek mahiyetinin ne olduğunun anlaşılması için bu süptil titreşime ayak uydurmak gereklidir, bunun da yolu ancak bu titreşimi algılayacak frekansta yani aynı titreşimde bulunmakla olur Bu nedenle, Patanjali Yoga Sutralarında “Yoga ile çevredeki dünya şartları değil siz değişeceksiniz, ve siz değişseniz bile diğerleri için herşey eskisi gibi kalmaya devam edecektir” demektedir Siz titreşiminizi yükselttiğinizde (yani süptilleştirdiğinizde) dünyayı yepyeni bir gözle görmeye başlarsınız ve düşünce gibi daha önce göremediğiniz formlar size görünür hale gelmeye başlar Böylece yine Patanjali’nin Yoga Sutralarında bahsettiği diğer insanlara mucize gibi gelen meyveler ortaya çıkmaya başlar, bir yogi düşünceleri okuyabilir, bir atom boyutuna inebilir, herşeyi içine alacak kadar genişleyebilir, yıldızlara dokunabilir gibi

İşte, kullandığımız araç olduğunu söylediğimiz bedenimizin titreşimlerinin yükseltilmesinin yollarının her biri, Yoga’da yapılan çalışmalara denk gelir: et yememek, yoga duruşlarını günlük olarak yapmak, nefes çalışmaları yapmak, içe dönüş çalışmaları yapmak, meditasyon, mantra, japa, vb Yoga yolunda bizim yardımcılarımızdır


ENERJİLERE GÖRE BESİNLER

Evrende, enerjinin üç özelliği vardır, bunlara sanskritçe guna adı verilir:

•Sattva: Saflık

•Rajas : Hareket, tutku

•Tamas : Karanlık, ölü, durağanlık

Evrende herhangi bir şey form aldığında, bu özelliklerin hepsini biri baskın olacak şekilde birlikte alır Yani madde dünyasında bulunan herşeyde bu üç özellik de mevcuttur Örneğin yaptığınız bir eylemin kendisi size ve / veya çevrenize zarar vermesinden dolayı rajasik olabilir, ama bu eylemi başlatma sebebiniz sattvik olabilir Burada, baskın olan özelliğin ne olduğu önem kazanmaktadır Besin maddeleri de evrende bulunan diğer herşey gibi bu üç özelliği bünyelerinde barındırırlar Lucy Lidell'in bu yiyeceklerle ilgili açıklamasına bakalım


Sattvik yiyecekler : Zihni ve bedeni besleyen organik yiyeceklerdir Bu yiyecekler zihni sakinleştirir,saflaştırır ve böylece enerji akımını dengede tutar Sattvik yiyeceklere örnek olarak her tür yulaf ezmesi, mısır gevreği tarzı kahvaltılıkları, esmer undan yapılmış ekmeği, taze meyve ve sebzeleri, taze sütü, bakliyatı, her tür bitki tohumunu, çimlendirilmiş tohumları, kuru yemişleri verebiliriz

Ciddi bir Yoga öğrencisinin alması gereken besin maddeleri sattvik yiyeceklerdir


Rajasik yiyecekler : Bedende hareket, tutku yaratan sıcak, acılı, ekşi, tuzlu ve kuru yiyeceklerdir Sadece bedeni besleyip zihni beslemeyerek, zihin-beden arasındaki dengeyi bozarak, bedeni aşırı hareketlendirir ve zihni zaptedilemez şekilde heyecanlandırır Rajasik yiyeceklere örnek olarak çok keskin baharatları ve otları, kahve çay gibi uyarıcıları, balık, yumurta, tuz ve çikolatayı verebiliriz

Hızlı yemek Rajasik kabul edilir


Tamasik yiyecekler : Tamasik yiyecekler ne aklı ne de bedeni besler Bedenin hastalığa karşı olan direncini kırar ve zihni öfke ve aç gözlülük gibi karalık düşüncelere boğar Tamasik yiyeceklere örnek olarak et, alkol, tütün, soğan, sarmısak, sirke gibi fermente gıdalar, çürümüş veya ezilmiş yiyecekler verilebilir

Aşırı yemek tamasik kabul edilir


Peki, sınırlar bu kadar kesin midir? Yani herkes için sattvik, rajasik ve tamasik besinle aynı mıdır? Aslında hayır Her bedenin gereksinimleri farklıdır Buradaki tanımlar geneli ifade eder Ama siz, kendi bedeninizi kendiniz keşfetmelisiniz Burada rajasik olarak tanımlanan yiyecekler sizin için sattvik veya tamasik olabilirler Önemli olan sağ duyulu davranmak ve bedenin ve zihnin size gösterdiği yolu takip etmektir


VEJETARYENLİKTE PROTEİN ALIMI

Vejetaryen beslenmede başlıca sorulan soru, protein ihtiyacının nasıl karşılanacağıdır Bu nedenle, sizlerle bu konu hakkında bildiğim bazı bilgileri paylaşmak istiyorum


Protein nedir? Protein gereksinimimizi 22 amino asit karşılar, bu amino asitlerin 8 tanesi bedenimiz tarafından yapılamaz, bu nedenle bedenimiz bunları dışarıdan almalıdır Bedenimiz tam bir protein sentezi yapabilmek için, tüm amino asitleri aynı anda (yani aynı günde ve genel görüşe göre aynı öğünde) almalıdır

Alıntı Yaparak Cevapla