|  08-20-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Vipassana 
 
            VİPASSANA
 
 
 Buda'nın yolu Vipassana'dı; Vipassana tanık demektir
  Ve o şimdiye kadarki en muhteşem araçlardan birisini bulmuştur; nefesini izleme yöntemini, sadece nefesini izlemeyi  Nefes almak son derece basit ve doğal bir olay ve günde yirmi dört saat hep var  Hiçbir gayret göstermene gerek yok  Bir mantrayı tekrar edecek olsan o zaman bir çaba sarf etmen gerekecek, kendini zorlaman gerekecek  "Ram,Ram,Ram" diyecek olursan kendini sürekli germek zorunda kalacaksın  Ve pek çok kereler unutman kaçınılmaz  Üstüne üstlük Ram sözcüğü yine zihne ait birşeydir ve seni asla zihnin ötesine götüremez  
 Buda tamamıyla farklı bir açı keşfetti
  Sadece nefesini izle; nefes içeriye giriyor, nefes dışarı çıkıyor  İzlenecek dört nokta var
  Nefesi görerek, nefesi hissederek sessizce otur  İçeri giren nefes ilk nokta  Sonra nefes içeri girdiğinde durur; çok küçük bir andır, bir saniyeliğine durur  Bu izlenecek ikinci noktadır  Sonra nefes döner ve dışarı çıkar; bu izlenecek üçüncü noktadır  Sonra tekrar nefes tamamen dışarı çıktığında bir saniyeliğine durur  Bu dördüncü izlenecek noktadır  Sonra yeniden nefes içeri girmeye başlar    Nefes döngüsü budur  Eğer tüm bu dört noktayı izleyecek olursan, bu kadar basit bir işlemin mucizelerine şaşıp kalacaksın çünkü zihin işin içine girmez  
 İzlemek zihnin niteliği değildir; izlemek ruhun, bilincin niteliğidir
  İzlemek zihinsel bir işlem değildir  İzlendiğinde zihin durur, var olmayı durdurur  Evet, başlangıçta pek çok kereler unutacaksın ve zihin eski numaralarını yapmaya başlayacak  Ama unutmuş olduğunu hatırladığında pişman, şuçlu hissettmeye gerek yok; sadece izlemeye geri dön, tekrar ve tekrar nefesini izlemeye geri dön  Yavaş yavaş zihin giderek daha az araya girer  
 Ve kesintisiz olarak kırk sekiz dakika nefesini izleyebildiğinde aydınlanmış olacaksın
  Şaşırtıcı gelecek sana; sadece kırk sekiz dakika? Çünkü onun pek zor olmayacağını düşüneceksin    Sadece kırk sekiz dakika! Çok zordur  Pek çok kereler sadece kırk sekiz saniye ve sen zihin kurbanı olmuş olacaksın! Önüne koyacağın bir saatle dene; başlangıçta altmış saniyede, yani bir dakikada pek çok kereler uykuya dalarsın  İzlemeyi tamamen unutacaksın; saat ve izlemenin ikisi de unutulacak  Bir fikir seni alıp çok çok uzaklara götürecek; sonra aniden fark edeceksin    Saate bakacaksın ve on saniye geçmiş  On saniyedir izlemiyordun  
 Ama yavaş yavaş -o bir hünerdir; bir uygulama değildir; bir hünerdir- yavaş yavaş onu özümsersin
  Uyanık olduğun bu birkaç an o kadar nefis bir güzelliğe sahiptir ki, öylesine büyük bir keyiftir ki bir kez o anların tadını aldığında tekrar tekrar geri gelmek isteyeceksin; nefes için bulunmanın, sadece orada olmanın saf coşkusu için, başka bir niyetle değil  
 Unutma Yoga'da yapılanla aynı işlem değildir bu
  Yoga'daki işlemin adı Pranamaya'dır; bu tamamıyla farklı bir işlemdir, aslında Buda'nın Vipassana olarak adlandırdığının tam olarak zıttıdır  Pranayama'da derin nefesler alırsın, göğsünü giderek daha çok nefesle doldurursun, daha fazla oksijenle; sonra göğsünü mümkün olduğunca karbondioksitten tamamıyla boşaltırsın  Bu fiziksel bir egzersizdir, beden için iyidir ama Vipassana ile hiçbir ilgisi yoktur  
 Vipassana'da doğal nefesinin ritmini değiştirmezsin
  Uzun, derin nefesler almazsın, normalde yaptığından hiçbir şekilde farklı olmayan bir biçimde nefes verirsin  Kesinlikle doğal olmasına izin ver  Tüm bilincin tek bir noktada olmalı; izlemede  
 Ve eğer nefesini izleyebilirsen, o zaman başka şeyleri de izlemeye başlayabilirsin
  Yürürken yürüdüğünü izleyebilirsin, yerken yediğini izleyebilirsin  Ve nihayetinde, en son aşamada uyuduğunu da izleyebilirsin  Uyuyorken kendini izleyebildiğin gün başka bir dünyaya taşınırsın  Beden uyumaya devam eder ve içeride bir ışık bir ışık parlayarak yanmaya devam eder  
 Uyanıklığın kesintiye uğramadan kalır
  O zaman günde yirmi dört saat izleme alttan alta akmaya devam eder  Bir şeyler yapmaya devam edersin    Dış dünya için hiçbir şey değişmemiştir ama senin için herşey değişmiştir   
 Bir Zen ustası kuyudan su taşıyordu ve çok uzaklardan onun methini duyup görmeye gelmiş olan dindar bir kişi ona sordu:"Bu manastırın falanca isimli ustasını nerede bulabilirim?" Bu adamın bir hizmetkar olduğunu düşünmüştü, kuyudan su taşıyordu
  Kuyudan su taşıyan bir Buda bulamazsın, yerleri temizleyen bir Buda bulamazsın  Usta kahkahayı bastı ve "Aradığın kişi benim
  " dedi  
 Dindar adam buna inanamadı
  "Sizin hakkınızda çok şey duydum ama sizi kuyudan su taşırken düşünemiyorum  " 
 Usta dedi ki:"Ama bu ben aydınlanmadan önce yaptığım şeydi
  Kuyudan su taşımak,odun kesmek; bunları yapıyordun önceden ve ben bunları yapmaya devam ediyorum  Bu iki şeyi yapmada çok ustayım:"Kuyudan su taşımak ve odun kesmek  Benimle gel bir sonra yapacağım şey odun kesmek, beni izle!" 
 "Ama o halde fark nerede? Aydınlanmadan önce bu iki şeyi yapıyordunuz, aydınlanmadan sonra da aynı iki şeyi yapıyorsunuz; o zaman fark nerede?"
 
 Usta güldü
  "Fark içsel  Önceden herşeyi uykuda yapıyordum; şimdi herşeyi bilinçle yapıyorum, fark burada  Etkinlikler aynı ama ben aynı değilim  Dünya aynı ama ben artık aynı değilim  Ve artık ben aynı olmadığım için bana göre dünya da aynı değil  " Dönüşüm içsel olmak zorunda
  Gerçek vazgeçiş budur: Eski dünya gitmiştir çünkü eski varlık gitmiştir  
 
 
 
 
 
 
 Alıntıdır
  ( Farkındalık-Osho ) 
 | 
	|  |   |