08-20-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hipnozun Kullanıldığı Alanlar
El yükseltme testi vasıtası ile oluşturulan hipnotik indüksiyon yöntemi başarılı olmuştu Hastada eldiven anestezisi oluşturuldu Hastanın gözleri açık bir şekilde parmakları üzerinde ağrılı uyaran verildi Hekimin tırnakları vasıtasıyla, hastanın parmaklarına verilen ağrılı uyaranlarda hasta hiçbir ağrı hissetmediğini duyumsadı ve gözlemledi Bu şekilde hasta hipnoanestezi vasıtası ile ağrıyı kontrol edebileceğini gördü Parmaklarda oluşturulan bu anestezi hali, vücudun diğer bölgelerine de rahatça yapılabilir veya taşınabilirdi Aynı anestezik ve analjezik etki ağız içine de ulaştırılabilirdi Bunun üzerine hastaya verilen otohipnoz ve ototelkin telkinleri sayesinde, ağzındaki hassasiyeti azaltması önerildi
Hasta, günlük olarak yaptığı uygulamalar ile ağzı içindeki hassasiyeti azaltmayı başardı Dışarıdan gelen uyarılara karşı artık bir tepki olmuyordu Her geçen gün alınan sıcak ve soğuk sıvılara karşı tahammül artıyor ve ağrı duyusu azılıyordu Sonuçta hasta diş hekimliği ile ilgili yapılacak her türlü manipülasyona fiziki ve ruhsal olarak hazır olduğunu söyledi
Hastanın durumunu tesbit edebilmek için her gün hekimin bürosuna uğraması söylenerek günlük raporlar alındı Hasta her gün iki kez otohipnotik transa giriyor ve kendisine öğütlenen telkinlerin yerine getiriyordu Bu telkinlerde ağzı ve dişleri ile ilgili desensitizasyon telkinleri mevcuttu Hasta transtan çıktığı zaman hissettiklerini şu şekilde dile getiriyordu: "Uykunun derin bir aşamasına ulaşıyorum Ancak, düşündüğüm ve yaşadığım her şeyi detaylarına kadar hatırlıyorum " Trans esnasında yaşanan olayların tamamının hatırlanması bir çok kişide meydana gelmektedir Bazıları az şey hatırlarken, bazıları hiç bir şey hatırlayamamaktadır
Bu aşamada hastaya; ağzı içinde yapılmasına tahammül edemeyeceği bir işlemin veya düşüncenin olup olmadığı soruldu Hasta bu soruya şöyle cevap verdi: "Dişlerimin arasından havanın geçmesine veya emilmesine asla tahammül edemem Böyle bir işleme bir saniye bile dayanabileceğimi zannetmiyorum " Hastanın bir sarsıtıcı ve anlamsız görünen cevabı için doktoru ototelkinlere devam etmesini söyledi
Hasta yine günlük raporlarını vermesi için büroya uğruyordu Hassasiyet, ağrı, korku ve huzursuzluk bir hafta sonra tamamen sona ermişti İki hafta sonra herhangi bir komplikasyon olmadan hipnoanaljezi ve hipnoanestezi sayesinde hastanın ağzındaki cerrahi işlem başarılı bir şekilde tamamlandı Hastaya verilen posthipnotik telkinler ile cerrahi sonrası tüm olumsuz duyguları hissetmesinin önüne geçildi Bir hafta sonra hasta kendi haline bırakıldı Hasta zaman zaman ağzından ve dişlerinden kaynaklanan problemlerle karşılaştığında otohipnozu kullanmaktadır Bu şekilde problemlerin üstesinden gelmektedir
Kişiler ne kadar sağlam yapılı olsalar da, diş ile ilgili uygulamalar ve işlemler insanlarda her zaman bir sıkıntı ve stress kaynağı olmuştur Hiç bir kimse güle oynaya dişçi koltuğuna oturmaz  İstemese de, sevmese de  zorunluluk nedeni ile o koltuğa ve hekimin uygulamalarına tahammül eder
Bazılarına göre oral kavitenin fonksiyonları çok önemlidir Özellikle Freud ve takipçilerinin üzerinde durduğu temel konu, psikolojik gelişimdeki oral aşamanın durumudur Bebeğin gelişmesinde oral aşamanın rolünden büyük olduğunu iddia etmektedirler Bir çok nevrotik problemi ve kişilik yapısının bu erken çoçukluk döneminde ortaya çıktığını iddia etmektedirler Bu dönemde meydana gelen sapmalar, saplantılar ve fiksasyanlar, bir çok patolojik bireyi doğurmaktadır Buna bağlı olarakta oral kavitenin hassasiyetleri ortaya çıkmaktadır
Bir çok alışkanlık oral karakter eğilimlerinin yansımasına bağlıdır Fazla yemek yemek, sigara içmek, alkol almak bunlara bağlıdır Oral fiksasyon bazı homoseksüel fantazilerin gelişmesine ve bazı depressif formların ortaya çıkmasına neden olabilir
Bazı nevrotik problemlerde de olduğu gibi, normal psikolojik gelişim esnasında ağız boşluğunun bu psikolojik önemi yanında, diş uygulamalarında insanların psikolojik bir sıkıntı ve gerilim içine girmesi insanları şaşırtmamalıdır Çünkü oral boşluk gelişimin erken dönemlerden itibaren, en önemli bir iletişim merkezi ve odağı olmuştur Bunun da ötesinde, insanın hayatiyetini devam ettirmekte gerekli olan yiyecek ve gıda alımı, konuşmanın temini, hatta sevginin ifadesi bu bölgenin bir fonksiyonudur Böyle önemli bir bölgenin, diş uygulamalarına tabi tutulması, cerrahi işleme sokulması insanda elbette huzursuzluk ve gerilim yarartacaktır (Pavasi, 1963; Raginsky, 1958; Sandar, 1961) Tüm bu bilinçaltı gelişim ve düşüncelerinin etkisi altında birey, kendisine uygulanacak işlemlere gereğinden fazla önem atfederek, yoğun bir stress altına girebilir Bilinçaltındaki olumsuzluk dolu duygularını fiziksel bir ağrıya dönüştürebilir (Castillo, 1960)
Bazı hastalar yıllardır baskıladıkları bu fantazi ve duygularını veya oral gerilimlerini, diş uygulamalarına projekte ederler Böyle kişilerde sonuçta anksiyete oluşur, gerilim artar ve normal bir işlem şeklinde oluşması beklenen diş uygulamaları karmakarışık bir duygular kombinezonu halini alır
Bu tip vakalarda hekimler hastanın psikolojik dinamiklerini keşfetmeye çalışmalıdır (Barlard, 1961) Hasta niçin ve neden böyle bir semptom geliştirmektedir Niçin böyle bir savunmaya gerek duymaktadır Hipnoanaliz yöntemi ile hastaların bilinçaltındaki duyguları keşfedilir ve sembolizasyon mekanizması ortaya çıkarılabilir Hastaların psişik dinamikleri ortaya çıkarıldıktan sonrada, onlara uygulanan bir tedavi yöntemi izlenir
Jacoby (1968) yayınladığı çalışmalarında 300 hastasını daha önceden hazırladığı teyp kasetleri sayesinde hipnotik transa aldığını ve dental işlemlerini başarı ile yaptığını belirtmiştir Stoptos (1958) hastalarında özel problemler çıktığında hipnodontiyi uyguladığını ve başarılı olduğunu söylemiştir Smith (1965), dental uygulamalarda hipnodontiyi çocuklar üzerinde denemiş ve çok olumlu sonuçlara ulaşmıştır
Corchrar ve Secter (1965) dört yıl boyunca histerik olarak tad duyusunu kayeden bir hastayı hipnodonti yöntemiyle tedavi ettiklerini belirtmişlerdir
Stolzenery (1961) hipnotik yaş gerilemesini kullanarak iki hastadaki "diş fobisi"nin kaynaklarını araştırmıştır Her iki hastada da erken dönemde uygulanan bir diş cerrahi operasyonunun bu korkudan sorumlu olması beklenirken, sonuç böyle çıkmamıştır Her iki hastada kulaktan duyma ve toplumsal etkilenme sonucu "Diş fobisi"nin oluştuğu görülmüştür
|
|
|