08-20-2012
|
#7
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Jacques Derrida (1930-2004)
Jacques Derrida
Giriş için, “Marx ve Mahdumları” isimli yapıtın Ayrıntı Yayınları tarafından yayımlanan çevirisinin Derrida’yı tanıtım yazısını temel aldım
1930 yılında Cezayir’in El-Biar kasabasında doğmuş, on dokuz yaşında, Althusser, Foucault gibi dönemin belli başlı aydınlarını yetiştiren, daha sonra kendisinin de dersler vereceği Paris’teki Ecole Normale Supérieure’e (Yüksek Öğretmen Okulu) gitmeden önce, erken bir dönemde yaptığı Rousseau, Nietzsche, Gide, Valery, Camus gibi yazarların okumalarıyla beslenerek yazın ve felsefeye yönelmiştir
1956 yılında kazandığı bir bursla ABD’ye Harvard Üniversitesi’ne gitmiş, Husserl’in Ursprung der Geometrie (Geometrinin Kökeni) adlı çalışmasını uzun bir önsözle Fransızcaya çevirmiştir ( Introduciton à l’Origine de la geometrie, 1962)
1960’ta Paris’e dönerek, 1964’e kadar Sorbonne Üniversitesi’nde, 1965’ten sonra da E N S ’de asistanlık yapmıştır
İlk makaleleri Fransa'da sol avant-guarde teorinin forumu işlevini üstlenen Tel Quel dergisinde yayınlandı 1960'ların başında Sorbonne'da dersler verdi Aynı yıllarda tarih ve yazının doğası üzerine incelemeleri Critique dergisinde yayınlandı
Bu çalışmalar, yazarın, düşünce dünyası üzerinde büyük etki yaratan Grammatoloji Üzerine adlı kitabının temellerini oluşturdu
1967’de üç kitap birden yayımlar: La Voix et le phénomène, Introduction au problème da signe dans la phénoménologie de Husserl (Ses ve Görüngü, Husserl Fenomenolojisinde İm Sorununa Giriş), De la Grammatologie (Yazımbilim Üzerine) ve L’ écriture et la différence (Yazı ve Ayrım)
Grammatoloji (Yazınbilim) 'de arkadaşı Levinas'ın hissedilir etkisi altında Batı felsefesinin pre-Sokratiklerden Heidegger'e uzanan çizgisini bir analize ve eleştiriye tabi tuttu Derrida konuşma ve eylem arasında dolaysız bir bağ olduğu savına yaslanan ve kimliğin/özdeşliğin ve/ya da öznelliğin merkezi varlığına dayandığını ortaya koyduğu Batı felsefesinin ayrıcalıklı logos kavramını karşısına alıyordu Yazar, birçok filozofun konuşmayla yazılı metni uzlaştırma girişimlerine rağmen logos'un Batı felsefesi içindeki ayrıcalıklı konumunun yazıyı değersiz kıldığını ortaya atmıştı
Böylece Derrida yazma eyleminde bu tip yaklaşımları teşhis etmeye yönelik yapıbozumu (déconstruction) olarak adlandırdığı yöntemi geliştirdi Yapıbozumu ikili karşıtlıklar gibi sözmerkezli paradigmaları ortaya çıkarmaya çalışır ve varlığın olanaklılığının herhangi bir bağlamsal dil içinde sabit bir oyunda olduğunu ve öznenin/nesnenin bir iz bırakarak sürekli başka bir şeye dönüştüğünü gösterir Yapıyı bileşenlerine ayırmaya dayalı bu yaklaşım Derrida'ya metafiziği kökten eleştirmiş filozofların bile başvurduğu , metafizik varsayım ve önkabulleri açığa çıkarma olanağı verir
Bu yöntemin temel hedeflerinden biri de Derrida’nın “logos egemenliği” ya da “sözmerkezcilik” adını verdiği yapısal eğilimin eleştirisidir (A B )
Derrida 1967'de İnsan Bilimleri Söyleminde Yapı, Gösterge ve Oyun adlı konferansı vereceği John Hopkins Üniversitesi'ne davet edildi ve bundan sonraki zamanının büyük bir bölümünü Atlantik'in iki yakası arasında bölünmüş olarak geçirdi
1957’de J Hyppolite’le başladığı “Yazınsal nesnenin idealitesi” başlıklı doktora tezi bir türlü tamamlanmamaktadır
1966’da Hyppolite ona, “Nereye gittiğinizi gerçekten görmüyorum” der Artık bambaşka bir yola girmiştir
|
|
|
|