|  08-20-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Alpaslan, Taşova Alpaslan Kasabası'nın Genel Tarihi 
 
            Alpaslan Kasabası'nın genel tarihi
 Kasaba, ismini 1200 tarihinde yöreye gelerek yerleşen Selçuklu Türkleri'nden Şeyh Seyyid Nureddin Alpaslan'dan almıştır
  Bulunan arkeolojik eserlerin incelenmesi sonucu bu yöreye Seyyid Nurettin Alpaslan'dan önce M  Ö  2000 yıllarında ve daha önceki yıllarda Romalılar yerleşmiş ve M  S  1200 yıllarına kadar da Bizanslılar yöreye hakim olduğu anlaşılmıştır  Yörede Bizanslılar'ın yaşadığını gösteren kilise duvarları, bunun en iyi kanıtıdır  Romalılar'ın yaşadığını da bulunan paralardan ve mezarlardan çıkan gözyaşı şişelerinden anlıyoruz  M  S  1200 yıllarında yöreye Selçuklu Oğuz Türk Boyları'ndan Çavundur'a bağlı sonraları tarihte Taceddinoğulları Beyliği'ni kuran ve Şeyh Seyyid Nureddin Alpaslan'ın torunu Taceddin Doğan Şah yerleşmiştir  Alpaslan'ın ya da başka bir isimle "Zuday"ın etrafında pek çok yerleşim yeri bulunmaktadır
  Bunların yerleşim yeri olduğunu kazılarda çıkan eserlerle ispatlamak mümkündür  İnsanların 10 ila 15 hanelik, mezra büyüklüğündeki bu yerleşim yerlerinde yaşadıkları anlaşılmaktadır  Bu yerleşim yerlerindeki insanların, Zuday'a ya bir zelzele sonucu yerleştikleri ya da birilerinin baskınından kaçarak toplandıkları tahmin edilmektedir  Çıkan eserlerin, 2000 yıl öncesine ait Roma eserleri ve daha öncesine ait eserler olduğu, Amasya Müzesi arkeoloji uzmanlarınca tescil edilmiştir  Zuday'ın kuzeydoğusunda, şehitlerin kumandanı Şeyh Seyyid Nureddin Alpaslan'ın türbesi bulunmaktadır
  Batısında ise Beşkardeşler Mevkisi bulunmaktadır  Beşkardeşler'in hikayesi de şöyledir: Çok eskiden köyde tek Allah'a inanan iyi niyetli beş kardeş varmış
  Kafirler köyü basmışlar, bu beş kardeş köyden kaçmışlar  Kaçtıklarını anlayınca kafirler bunların peşine düşmüşler  Köyden 500 metre uzaklaşınca arkalarına bakmışlar ki kafirler yetişmek üzere yanaşmışlar  Beş kardeş dua etmiş "Ey Allah'ım! Bizleri bu kafirlerin eline esir düşürmektense taş yap, kaya yap!" diye  Duaları kabul olup taş oluvermişler  Hakikaten yörede bu taşlara benzer taş yokken, büyük, yaklaşık birer ton ağırlığında, insan boyundan biraz daha uzunca beş adet taş yatmaktadır  O mevkiye Beşkardeşler adı verilmiştir  Kurtuluş Savaşı sırasında, Zuday'ın dört bir yanı bu gibi şehitlerle çevrilmiştir
  O kara günlerde çevre köylerdeki insanlar Rum çetelerinin baskısından korktukları için Zuday'a toplanmışlar, bir seneden fazla burada kalmışlardır  Zuday halkının 12 kabileden türediği söylenmişse de bu kabilelerin hangileri olduğunu tespit etmek şimdilik mümkün görülmüyor
  Aradan 700 yıl geçmiş olup hangi soyların günümüze gelip gelmediği bilinmiyor  Halkın 1200 yıllarında Şeyh Seyyid Nureddin Alpaslan'ın önderliğinde İslamiyet'i kabul ettiği, akla en uygun olanıdır  
 Kaynak : Wikipedia
 
 | 
	|  |   |