Prof. Dr. Sinsi
|
Bir Bölgede Nüfusun Yoğun Olmasının Sebepleri Nelerdir
Türkiye’de Göçlerin Sonuçları
Kent nüfusu hızla artar
Alt yapı yetersizliği ve plansız kentleşme sorunları ortaya çıkar
Kentlerde, ulaşım, konut, eğitim gibi alanlarda sorunlar oluşur
Kentlerde işsizlik artar
Kentlerde güvenlik bozulur
Kırsal alandaki yatırımlar verimsiz hale gelir
Türkiye’de Nüfus Dağılışı
Türkiye’de nüfusun dağılımında,iklim, yer şekilleri, ulaşım, tarım olanakları, endüstri, madenler gibi doğal ve ekonomik koşulların etkisi vardır Bu koşulların elverişli olduğu yerler sık nüfuslanmıştır Arazinin dağlık ve engebeli olduğu, tarım alanlarının az bulunduğu, önemli yolların uzağında kalan, endüstri ve ticaretin gelişmediği yerlerise seyrek nüfuslanmıştır
Türkiye’de Nüfus Yoğunluğu
Belli bir alandayaşayan nüfusun o alanın yüzölçümüne oranıdır Kişi/km2 olarak gösterilir Nüfus yoğunluğu 3 farklı biçimde ifade edilir
Bölgelere Göre Nüfus Yoğunluğu
Bir bölgenin veya ülkenin toplam nüfusunun bölgenin yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğudur
Toplam Nüfus
Aritmetik Nüfus Yoğunluğu = Yüzölçümüformülü ile hesaplanır
Ülkemizde 1990 yılı sayımına göre km2’ye 73 kişi düşer Alanın
genişliğine ve nüfusun fazlalığına göre değişen aritmetik nüfus yoğunluğu illere
ve bölgelere göre farklılık gösterir
İllere Göre Nüfus Yoğunluğu
Aritmetiknüfus yoğunluğu en fazla olan ilimiz İstanbul, en az olan
ilimiz Gümüşhane’dir İllerin nüfus yoğunlukları turizme ve tarımsal faaliyete bağlı
olarak mevsime göre değişir Örneğin yaz mevsiminde Antalya’nın nüfusu turizm
nedeniyle artarken, Adana’nın nüfusu Çukurova’ya çalışmak için gelen işçiler nedeniyle
artmaktadır
Bölgelere Göre Nüfus Yoğunluğu
Aritmetik nüfus yoğunluğu en fazla olan bölgemiz iş olanaklarının fazla olduğu Marmara, en az olan bölgemiz ise doğal ve ekonomik koşulların olumsuzluğu nedeniyle Doğu Anadolu’dur Ayrıca bölgenin yüzölçümünün geniş olması da nüfus yoğunluğunun az olmasında etkilidir
UYARI : Aritmetik nüfus yoğunluğu hesaplanırken Türkiye’nin gerçek alanı
(814 578 km2) değil göl yüzölçümlerinin katılmadığı izdüşüm alanı (774 814 km2)
dikkate alınmıştır Türkiye’nin göl yüzölçümlerinin dikkate alındığı izdüşüm alanı ise
779 452 km2’dir
Tarımsal Nüfus Yoğunluğu
Tarımsal nüfus yoğunluğu, tarımla geçinen nüfusun tarım alanları yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğudur
Kırsal Nüfus
Tarımsal Nüfus Yoğunluğu = Tarım Alanları formülü ile hesaplanır
Tarım alanlarının az, sulama olanakları ve yağışların fazla olduğu yerlerde tarımsal nüfus yoğunluğu fazladır Örneğin Doğu Karadeniz kıyıları ile Doğu Anadolu’da tarımsal yoğunluk 500 kişiyi bulurken,tarım arazisinin geniş olduğu İç ve Güneydoğu Anadolu ile endüstrileşme ve kentleşme oranının yüksek olduğu Marmara’da çok azdır
Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu
Bir ülkenin toplam nüfusunun tarım alanları yüzölçümüne bölünmesiyle elde
edilen nüfus yoğunluğudur
Toplam
Nüfus
Fizyolojik Yoğunluk = Tarım Alanları   formülü ile hesaplanır
Ülkemizde 1990 yılı sayımına göre km2’ye 197 kişi düşer Ancak
bu yoğunluk nüfusun tamamını tarımlı geçiniyor kabul ettiği için sonuçları
güvenilir değildir
Türkiye’de Nüfusun Yapısı
Nüfusun sayısı ve yoğunluğundan daha önemli olan nüfusun yapısıdır Bu bölümde Türkiye nüfusunun yaş gruplarına dağılımı, cinsiyet özellikleri ve eğitim durumu ile etkin (çalışan) nüfusun sektörlere dağılımı incelenecektir
Nüfusun Yaş Gruplarına ve Cinsiyete Göre Dağılımı
Nüfusun yapısını belirleyen en önemli özellik yaş grupları ve cinsiyet
dağılımıdır
Yaş Grupların Göre Dağılım
Türkiye’de toplam nüfusun %50 si 20 yaşın altındadır Yani ülkemiz genç nüfusludur
Nüfus artış hızı yüksektir Bu durum temel ihtiyaçların karşılanması konusunda sorunlar yaratır
Tüketicinüfus fazla, üretken nüfus azdır Bu nedenle ekonomik bağımlılık oranı
yüksektir
Okul çağındaki nüfus fazladır
Ortalama insan ömrü kısadır
Cinsiyete Göre Dağılım
Ülkemizde kadın erkek sayıları arasında genel bir denge vardır Nüfusun bu cinsiyet dengesi göçlerle değişir Göç veren bölgelerde kadın sayısı, göç alan bölgelerde erkek sayısı daha fazladır Çok göç veren iller arasında bulunan ve bu nedenle
devamlı olarak kadın nüfus fazlalığı olan Rize, Trabzon, Gümüşhane ve
Giresun bu konu için iyi birer örnektir
UYARI : Türkiye,nüfusun yaş gruplarına göre dağılımı ve nüfus artış hızı bakımından
geri kalmış ülkelere benzer özellikler taşır
Nüfusun Eğitim Durumu
Birülkenin gelişmişlik düzeyini saptarken eğitim en temel ölçüttür Ülkemizde okur
yazarlık oranı gittikçe artmakla birlikte, hala istenen düzeyde değildir Buna
bağlı olarak gazete, dergi ve kitap tüketimi gelişmiş ülkelerdeki düzeyin
çok altındadır Nüfusun, %46,1’ini ilkokul, %7,4’ünü ortaokul, %7,8’ini lise ve
%3,2’sini yüksek öğrenim düzeyinde eğitim alanlar oluşturmaktadır Hiç eğitim almamış
olanlar %19,6, okula gitmemiş okuryazarlar ise % 15,9’dur Kırsal kesimde
iş gücüne duyulan ihtiyaç nedeniyle çocukların okula gönderilememesi, kız çocuklarının
eğitimine önem verilmemesi ve okullaşma oranının yetersizliği eğitimin istenen düzeye
gelmesini engellemektedir
Etkin Nüfusun Sektörlere Dağılımı
1990 yılı verilerine göreetkin nüfusumuz 23,3 milyon kişidir Bu nüfusun sektörlere dağılımı ise şöyledir Tarım sektöründe çalışan 12 milyon 118 bin kişi etkin
nüfusun %49’unu, Endüstri sektöründe çalışan 2 milyon 910 bin kişi
etkin nüfusun %15,2’sini, Hizmet sektöründe çalışan 7 milyon 919 bin
kişi etkin nüfusun %35,8’ini oluşturmaktadır
Türkiye’de Yerleşmeler
Türkiye’de yerleşmeler ekonomik etkinliğe bağlı olarak ikiye ayrılır
Sürekli Yerleşmeler
Geçici Yerleşmeler
Sürekli Yerleşmeler
Türkiye’de sürekli yerleşmeler ekonomik etkinliklerine ve idari yapılarına göre
gruplandırılır
Kent Yerleşmeleri
Kır Yerleşmeleri
Kent Yerleşmeleri
Nüfusu 10 000’in üzerinde olan, kaymakam veya vali tarafından yönetilen, iş bölümünün belirgin, tüketimin nüfusun fazla, ekonomik faaliyetin endüstri, ticaret, turizm vb olduğu yerleşim merkezleridir Kentler, iş olanaklarının daha fazla olması nedeniyle, kırsal kesimden sürekli göç alarak büyümektedir Buna bağlı olarak Türkiye’de hızlı bir kentleşme süreci devam etmektedir 1990 nüfus sayımına göre toplam nüfusun 33,8 milyonu (% 59,1) kentlerde yaşamaktadır
Kır Yerleşmeleri Nüfusu
2000’den az olan, muhtar tarafından yönetilen, üretici nüfusun fazla olduğu,
iş bölümünün belirgin olmadığı, ekonomik faaliyetin tarım ve hayvancılığa dayalı
olduğu, konutlarda yapı malzemesinin doğadan temin edildiği yerleşmelerdir Yerleşmeler arazinin yapısı ve su kaynaklarının özelliğine göre ikiye ayrılır
Toplu Kır Yerleşmeleri
Dağınık Kır Yerleşmeleri
Toplu Kır Yerleşmeleri
Evlerin birbirine çokyakın olduğu kır yerleşmeleridir Bu tür yerleşmelerde iklim koşulları belirleyici olmuştur Yerleşim birimleri su kaynaklarının çevresinde toplanmıştır İç Anadolu, GüneydoğuAnadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak görülür
Dağınık Kır Yerleşmeleri
Evler arasında uzaklığın fazla olduğu, geniş biralana yayılan kır yerleşmeleridir Bu tür yerleşmelerde arazinin engebelik durumutarım topraklarının küçük, parçalı ve dağınık olması belirleyici olmuştur Yağışlarınve su kaynaklarının bol olması dağınık yerleşmeyi kolaylaştırmıştır Karadeniz Bölgesi’ndedağınık yerleşme yaygındır
Geçici Yerleşmeler
Ülkemizde kır yerleşmelerinin, ekonomikaçıdan tamamlayıcısı olarak gelişmiş, ekonomik faaliyetin tarım ve hayvancılığa dayalıolduğu yerleşmelerdir Yayla, mezra, oba, kom, ağıl gibi adlar verilengeçici yerleşmeler Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarakgörülür Ayrıca mevsimlik olarak konaklamak amacıyla gidilen yazlık siteler, dağve bağ evleri de geçici yerleşmelerdir
Yayla
Yaz aylarındahayvan otlatmak veya tarımsal faaliyette bulunmak amacıyla gidilen geçici yerleşmelerdir Yaylalar dinlenmek amacıyla gidilen yazlık sayfiye yerleri de olabilir
Mezra
bazı ailelerin tarım alanlarının az olması, kan davaları gibi
nedenlerle bulundukları sürekli yerleşmelerden ayrılıp daha uzak bir yere yerleşmesiyle
oluşmuş yerleşmelerdir Tarımsal faaliyetler hayvancılığa göre ön plandadır Bir kaç
ev ve eklentilerden oluşan mezralar zamanla sürekli yerleşme haline gelebilir
Örneğin Elazığ, Harput’un bir mezrası iken zamanla büyüyerek kent haline
gelmiştir
Oba
Daha çok göçebe hayvancılık yapan toplulukların geçiciolarak yerleşip, çadır kurdukları yerleşmelerdir
Dam
Köy ailelerinin geçici bir süre için yararlandıkları yerleşme biçimidir Bölge köy yerleşmelerinde birkısım aileler, birkaç aylık süre için köylerinden ayrılarak, kendi bahçe,
tarla ve otlaklarındaki damlarda oturduktan sonra, tekrar köylerine dönerler
Kom
Ekonomik faaliyetin büyük ölçüde hayvancılığa dayalı olduğu aileler veya
kişiler tarafından oluşturulan geçici yerleşmelerdir
Ağıl
Hayvanların barındığı, çevresitaş veya ahşap ile çevrili yerlere ağıl adı verilmektedir Ağıllar zamanla nüfusun artmasına bağlı olarak sürekli yerleşme haline gelebilir Sürü
sahipleri tarafından kurulan ağıllar kış mevsiminde hayvanların korunması amacıyla kullanılır
Türkiye’de Görülen Konut Tipleri
Dünya’nın her yerinde olduğu gibi Türkiye’dede konut tiplerini belirleyen temel etmen iklim koşullarıdır Ayrıca jeolojikyapı, bitki örtüsü gibi doğa doğal koşullar da konut tiplerinibelirlemektedir Ülkemizde ekonomik ve kültürel gelişme, doğal çevrenin konut tipleriüzerindeki etkisini azaltmaktadır

Kerpiç Evler
Kerpiç evlerde yapı malzemesi olarak killi toprak kullanılmaktadır Killi toprak samanla karıştırılarak çamur haline getirilir, kalıplara dökülerek kurutulur Kerpiç evler, yağışların az, iklimin kurakolduğu İç Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygın olarak görülür

Taş Evler
Arazinin dağlık olduğu, ağacın ve toprağın yeterince bulunmadığı yerlerde yaygın olan konut tipidir Yapı malzemesi olarak kullanılan taşlar genellikle yakın çevreden karşılanır Akdeniz’de Toros Dağları, İç Anadolu’da Nevşehir, Ürgüp Yöresi, Güneydoğu Anadolu’da Mardin Yöresi taş evlerin yaygın olduğu yerlerdir

Ahşap Evler
İklimin nemli ormanın bol olduğu
yerlerde yapı malzemesi olarak ağacın kullanıldığı konut tipidir Bazı yörelerde
ağaçla birlikte taş veya kerpiç de kullanılır Taş evler ormanların
geniş yer kapladığı Karadeniz Bölgesi’nde yaygın olarak kullanılır

Betonarme Evler
Yapı malzemesi olarak demir, beton ve tuğlanın kullanıldığı konut
tipidir Son yıllarda kullanımı artan betonarme evler, sanayileşme nedeniyle Marmara
ve Ege Bölgesi’nde yaygın olarak görülür
kaynak: bilgidünyası
|