Prof. Dr. Sinsi
|
Kızıldereliler Hakkında.Yaşamları-Savaşları-Savaşcıları-Giyimleri-Sözleri-Resimleri
Duaları
Amerikan Yerlisi nin Kutsal Ruh'a Dua'si
" Ulu Tanri , ruzgarin icinde duydugum ses kimin sesi,butun dunyaya hayat veren kimin nefesi -duy beni- Senden once geldim Senin cocuklarindan biriyim ben kucuk ve gücsüzüm , senin gücüne ve bilgeline ihtiyacim var Güzellikler icinde yürüyelim ve gözlerim hep farkina varabilsin kirmizi ve mor gün batiminin Ellerim saygi gostersin senin yaptigi ve yarattiklarina,kullaklarim acikca duyabildin sesini
beni oyle bilge yap ki ben benim insanlarima ogrettiklerini anlayabileyim ve kayalara ve yapraklarina arasina gizledigin derslerini anlayabileyim En büyük düsmanim olan kendimle savasip kendi icimdeki
gücü bulabileyim ve hazir olayim sana gelirken;Temiz ellere ve saf gözlere , oyleki yasam batan bir günbatimi gibi solmaya basladiginda ruhum sana saf ve lekesiz gelebilsin "
SARI ATMACA, SIOUX SEFI
cherokee sukran duasi
cennetin ilik ruzgarlari
esebilir usulca evinin ustune
her kimki girerse iceri
kutsal ruh onu kutsasin
karda yürüdügünde
makosenlerin
mutlu izler biraksin
ve gokkusagi dokunsun
daima omuzlarina
derleyen : Geronimo Yalniz Kartal
KUTSAL SAVASCI
Hayat bize kural savasci olma sansini verir
Savasci cesaretle girer karanliklarin icine ,
arastirip bulmaya varliginin gerçegini
Kutsal savasci olmak icin ordan alir cesatetini ,dayanma gucunu ve sabrini
Yol dar,arazi engebeli ,kayalik
Sen yalniz yürüyeceksin:karanlik magralardan gececek,
sarp kayalardan tirmanacak,sIk ve buyuk ormanlari asacaksIn
Sen karanlik tarafinla tanisacaksin Korkunun yüzleri,düzenbazlik,hüzün
bekliyor olacak senin gelmeni orada
Bu yolculuga cikan baskasi olmaycak fakat sen gideceksin
Hayyatta secip gitmemiz gereken yollarin oldugu zamanlar gelecek
Asla geri dönüsü olmayan bir yola cikmaya baslarken gerekli olanlari almaya karar vermeliyiz
 Hayatimiz sonsuza dek degisecek bu yolculukta
orada bircok yer olacak incinde gizlenebilecegimiz
Fakat yol sürecek
Kutsal savasci yolundan dönmeyecek,yaralanacak,yorgun düsecek
ve enerjisi bitecek
Savasci tekrar düsmeden önce cabalayip ayaga kalkib bir kac adim atacak
Dinlenecek,güclenecek
ama devam edecek bu tehlikeli yolda
ayrilmayacak yolundan
Gücsüz düsecek ama asla yilmayacak
Birgün,savasla birgun yalnislikla birgun umutsuzlukla carpisacak  
Günes bulutlarin arasindan görünecek;
kuslarin tatli melodisi duyulacak
Orada enerji degismi olacak
derin bir degisim yasanacak
Savasci cesurca savasti
ruhu kazandi sonunda karanlik gecenin savasini
yeni bir enerjiyle doldu içi
--onlarin yeni bir yolu var simmdi--
bu bilgelik ile doldurdu icini savascinin
kisisel savasini kazanip isigi ile halkina yol gosterici oldu
Digerlelerinin bu yolda yurume izni yoktu
Onlar onu yalnizca sevebilir ve dogruluk ve dürüsürtlük yolunda kendilerine
örnek alabilirler
iste buydu Ruhani Savasci'mizin yolu
Yazar:Bilinmiyor
Derleyen : Geronimo L E
Şiirleri
Wakan tankaya
IHTIYARIN MAKOSENLERI
Astim sizi duvara ,yipranmis güderi makosenler
Astim sizi oraya,öylece durun
Birhayvandan yuzmustum sicagi sicagina
Getirmistim sizi karima
Ozenle isledi sizi
Kesti ,dikti ,susledi
Grurla giydim sizi
Giydim dereler tepeler boyunca
Simdi oturuyorum kemikleimi sizlatan
nice kistan sonra
Siz duvarda duracaksiniz,ben oturacagim
Gecenin gelmesini bekleyecegiz birlikte
ROMANA CARDEN
Reis Joseph'e Övgü
REIS JOSEPH'E OVGU
Hic ulasamayacak Kanada'daki vadedilmiz topraga
HIN-MAH-TU-YAH-LAT-KEH
"Daglarda Gümbürdeyen Gökgürültüsü"
Kacak reis oturuyor
Oklohama yolundaki
Cezaevi vagonunun bir kosesinde
Savascilarina kelepcelemisler
Sürgundeki tuyu dökülmüs sahini
Pencereden bakiyor
Disarida firtinanin ortasinda kazlar
Biliyor kar firtinasinin
top atesinden fazla insan oldurdugunu
Hala gözlerinin önünde ucusurken
Bababsinin Walowa Vadisi savunmasi
geyik ve ceylan lesleri
karanligi yutuyor bir cekirge
Ne cok türküler söyledi su ihtiyar
soguga ve hastaliga karsi
su buz daglari ulkesinde
öksürüp soluklandikca halki
Simdi gozleri bekci kadar uykusuz
Tren tangirdadikca
dislerinin arasinda,gozlerin icinde
Öfkesini tutmus ,avuclarinin icinde
halkin gelecegi karisiyor ormanin dumanina
Kemikleri raylarda
ruhu trenin isliginda
DUANE NIATUM
SALLANAN YELPAZE
Bir zamanlar Bakir göklerde dogmus bir
kartalin vahsi guzelligi
simdi kutsal bir yelpazede
boncukla süslü yüyler
güclendirirken sogumus ruhu yatisirmak icin kivranan
parmaklarin tutusunu, can cekisiyor
göyaslari icinde,
ayni anda yüregide agliyor
Hayat birdaha ne eski parlakligini kazanabilir
ne de asla eski sicakligini duyurabilir
Bunu belki ölüm ögretti,
Son soluklari duymuyorum,belkide bilgelik
Yalnizca yaslilara gelmeyecek artik
Ölümsüzlük uçuyor simdi giden
ruhun kanatlarinda,
Bak,
Bir davul çaliyor,uzakta olsan ;
sallanan yelpazelerden geliyor sesi
Avlanan ölüm kusu bekliyor
cagiriyor
GREY-COHOE
ÖLMEK IÇIN GÜZEL BIR GÜN
Onalti gündür at sirtinda general
atlar susamis ve yorgun
hain sefin!! izini surmekte
onun gelisini takdir etti!
askerler tepelerin gerisinde saklanmisti
kampin etrafi sarilmisti
bir atli surdu atini reise dogru
onlar koyu almak ve yagma etmek icin gelmislerdi
"kollarinizi asagi indirin"
"mizraklarinizi asagi indirn"
Reisin gözlerinde hüzün vardi
Fakat gözlerinde korku görünmüyordu
"Ölmek icin güzel bir gün"
Gözlerinizi kurulayin cocuklarim aglamayin
"Ölmek icin güzel bir gün"
O konusmustu beyaz adam gelmeden cok önce,
Onlarin silahlari ve wiskisi hakkinda
Halkini uyarmisti
Onlar tarihlerini yazmadan önce
General inanmadi onun sözlerine
ne de yüzüne
Fakat O biliyordu daha cok insan ölecegini
sonrada bu kara lekenin yasanacagini
Bu kanun nasil yikilir
Neyanlis yaptim ben?
ki beni gömmek öldürmek istiyorsun
bu kan izleri üzerinde
Biz topraklarimiz, toraklarimiz bizim icin endiseli
Ve bu yol daima olmali
Asla daha fazlasini sorma asla
Ve simdi soyle bana son sozunu
Silahlarimi asagiya indirdim
Basimi egdim
Simdi istersen beni atabilirsin bu yerden
Gidecek bir yeri olmadan
Ve insanlarina dönüp yasli gozlerini kurulamalarini soyledi
bizler huzurlu ve rahatiz
ve sesi gökyüzünde yankilandi
"ÖLMEK ICIN GÜZEL BIR GÜN "
YAZAN :Robbie Robertson
Ceviren :Geronimo L E
HAYALET DANSI
Karga mesaji getirdi
Günesin cocuklarina
Buffalo nun dönüsü icin,
Ve güzel günler yakinda
Sen bedenimi öldürebilirsin
Ruhuma lanet okuyabilirsin
Senin tanrina inanmadigim icin
Benim dualarim karsisinda durma sansin yok
Sevgime karsi durma sansin yok
Onlar yasakladilar Hayalet dansini
Fakat biz tekrar yasayacagiz,tekrar yasayacagiz
Kiz kardesim yukarida
Kizila boyanmis
O yarali dizde Öldürüldü
bir azize o simdi
büyük davulun var senin masafeler otesinden
gökyüzünde siyah kus
duydugun bu ses ve muzik
buffallonun aglamasidir
Cilgin At gizemliydi
kendinden gecmenin en iyisini bilirdi
ve Oturan Boga büyük havariydi
Hayalet Dansinda
Gelin comanche ler
Gelin blackfoot lar
Gelin shoshone ler
Gelin Cheyenne ler
Biz tekrar yasayacagiz
Gelin Arapaho lar
Gelin Cherokee ler
Gelin Paiute ler
Gelin Siouxlar
Tekrar yasayacagiz
Yazan :Jim Wilson ve Robbie Robertson
Ceviren:Geronimo L E
KUTSAL SAVAŞCI
Ben kutsal ateşin koruyucusum
Temizlik ateşinin
Alevlendiriyorum oku  Alevin koruyucusuyum
Ben büyük gizemli sirlarin icinden gectim
Ve dokundum Kutsal Ruh'un yüzüne
Kartalın ve kuzgunun kanatlarında dolaştım
Acını gözyaşlarını gördüm
Hatıralar,pismanlık,barış ,sevinç
Bunlarin gücünü hissettim
Şifa cemberi sonsuza dek döner
Ve ben dört bir yandan öğrendim
Oturdum büyük konsül ateşinin etrafında Büyük Babalarla
Onların çağrılarına cevap verdim ŞAMAN
Hayallerimin sessizliğine daldım
Çatılmış pipoların hüznüne
Kartalın yuvasını besledim
Ve cevirdim ağlayan nehri gülen suya
Kutsal kadının çağrılarını cevapladım
Dinledim Onun eski şarkısını
Ve yavaşça davuluma vurdum Toprak Ana'nın
Kalp atışları gibi
Şarkıyı beraberce söyledik
Ruhani savaşcıyım ben
Görevim barış
Büyük sırrın içinde Kuzgunun siyah kanatlarına binecegim
Ve döneceğim Beyaz Güvercinin barışcıl kanatlarında
Ben Ruhani Savaşcıyım
Yazan: Frances Vandine
Böylece istediğiniz zaman sürüp götürebilirsiniz onları "
Kızılderililer tekerleği beyaz adamdan öğrenirler Ama işin garip yanı, danslarında çember kullanıyorlardı Meksika vadisi'nde yerleşen kabilelerde ise çocukların tekerlek oyuncakları vardı At gibi güçlü bir hayvanın olmayışından olsa gerek , Kızılderililer ulaşımda tekerleği önemsememişlerdir
Altına pick-up çekmiş bir Kızılderili aşık dağlara ve bufalolara
Kızılderilerin İroquois boyundan olan bu kabile, adını daha güneyde yaşayan Moskogee'lerin dilinden alır Cherokee "mağara insanı" demektir Cherokeelerin karşılaştığı ilk beyaz adam İspanyol seyyah Hernando de Soto'dur 1540 yılındaki karşılaşmanın ardından iç kesimlerde yaşadıkları için Cherokeeler'in uzun bir süre beyaz adam ile fazla bir teması yoktur fransızlara karşı İngilizler'in yanında yer alan bu kabile, kolonilerin bağımsızlık savaşında bile kraldan yana olmuşlardır Bundan yararlanmak isteyen kraliyet, Cherokeeler'i kolonilerin üstüne saldırtır Melezlerin önceden yapmış oldukları uyarılar doğabilecek olan büyük bir savaşı önler
1820 yılına gelindiğinde Cherokeeler, ABD modeline uygun olarak bir hükümet kurarlar Ancak Georgia Eyaleti Kızılderililer'in toprakları üstüne hak iddia ederek mahkemeye başvurur Karar verecek olanlarda elbette ki beyaz yargıçlardır?  Ve sonunda Cherokeeler'in toprakları ellerinden alınır Ordu, katliamlar yaparak yerli halkı göçe zorlar Clark Wissler "Kızılderililer'in Tarihi" adlı kitabında konuyla ilgili şu açıklamayı yapar: "olayların insanlık dışı ve vahşi yanlarını buraya almıyor ve okurların duygularına dokunmuyoruz; ancak her sadık Amerikalı, yüksek bir ulusal değerler seviyesini koruma azmini güçlendirmek için bu kayıtları okumalı "
Katliamın boyutları sayfalara sığmayacak kadar korkunçtur Cumhurbaşkanı Andrew Jackson'un zulmünden kurtulmayı başaran Cherokeeler'in büyük bir kısmı daha batıda bulunan "Kızılderililer Ülkesi" ne yerleşirler
Beyaz adamın açlığa mahkum ettiği birçok kabile gibi Cherokeeler de topraklarının bir bölümünü para karşılığında satmak zorunluluğunda bırakılırlar Chiokasaw, Choctaw, Creek ve Seminol kabileleriyle birlikte oluşturdukları özgür toprakların son karışı da 1907 yılında Oklahoma Eyaleti'ne tapu edilir! 
İngilizler tarafından George Guess diye bilinen, annesi Cherokee babası ise beyaz olan ve Hristiyanlığı kabul etmeyen "Sequoya" adlı bir melez, 1821'de Latin harflerinden yararlanarak 86 işaretli bir hece yazısı oluşturur
okur yazar bir ulusun haklarını daha iyi savunabileceğine inanan Sequaya, beyaz adam ile kavgalarına silahların en güçlüsünü de katar böylelikle:Yazı! 
1760 yılında doğan Sequoya, bir Kızılderili olarak büyür ve bir kaza yüzünden topal kalır Adına, kağıt üstünde ilk kez 1816 yılında yapılan antlaşmalar ve belgelerde rastlarız 1827'de harfleri Boston'da kalıba döken Sequaya "Cherokee Phenix"adında ilk Kızılderili gazetesini yayınlar
Gazetede iki dil, Cherekeece ve İngilizce kullanılır Batı Cherokeeler'ine yazıyı tanıtmak amacıyla yola koyulan SequoyaMissisipi'yi geçer Bu toprakları çok sever ve yerleşmeye karar verir Tüm Kızılderililer tarafından kullanılan bir alfebinin özlemini kuran Sequoya'nın düşünceleri gerçekleşmez ve 83 yaşında olmasına rağmen Meksika'ya yaptığı bir yolculuk sırasında ölür Kendisi gibi Cherokee melezi olan Willam Eubanks ve misyoner Moror'ın geliştirmeye çalıştıkları alfabe sistemleri de zaman içinde tutunamazlar
Cherokeeler 1838-39 yılları arsındaki göçlerine "gözyaşı izleri" adını verirler Batı'ya gitmeye zorlandıklarında küçük bir grup bunu kabul etmeyip Carolina'da bulunan Dumanlı Dğlar'a saklanır Bir dağ aracı olan Jeep'e "Cherokee" adını veriliş nedeni işte budur
Beyaz Adam'a
BEYAZ ADAM YÜREĞİN NE KADAR KARA İMİŞ
" Ulu Tanri , ruzgarin icinde duydugum ses kimin sesi,butun dunyaya hayat veren kimin nefesi -duy beni- Senden once geldim Senin cocuklarindan biriyim ben kucuk ve gücsüzüm , senin gücüne ve bilgeligine ihtiyacim var Güzellikler icinde yürüyelim ve gözlerim hep farkina varabilsin kirmizi ve mor gün batiminin Ellerim saygi gostersin senin yaptigi ve yarattiklarina,kulaklarim acikca duyabilsin sesini
Beni oyle bilge yap ki ben benim insanlarima ogrettiklerini anlayabileyim ve kayalara ve yapraklarina arasina gizledigin derslerini anlayabileyim En büyük düsmanim olan kendimle savasip kendi icimdeki gücü bulabileyim ve hazir olayim sana gelirken;Temiz ellere ve saf gözlere , oyleki yasam batan bir günbatimi gibi solmaya basladiginda ruhum sana saf ve lekesiz gelebilsin "
Kizilderİlİ AtasÖzlerİ
Arkamda yürüme, ben öncün olmayabilirim Önümde yürüme, takipçin olmayabilirim Yanımda yürü, böylece ikimiz eşit oluruz (Ute Kabilesi)
Ölüler güç ve bilgilerini beraberinde götürmez, yaşayanlara ilave eder (Hopi Kabilesi)
Düşmanımı cesur ve kuvvetli yap! Eğer onu yenersem utanç duymayayım (Apache Kabilesi)
Şeytan hakkında konuşmayın Gençlerin kalbinde merak uyandırır (Siyu Kabilesi)
Bir kere "Al şunu" demek, iki kere "Ben vereceğim" demekten iyidir (Kabilesi bilinmiyor)
Su gibi olmalıyız Her şeyden aşağıda, ama kayadan bile kuvvetli (Siyu Kabilesi)
Bir başkasının kabahati hakkında konuşmadan önce, daima kendi makoseninin içine bak (Sauk Kabilesi)
Bir düşman çok, yüz dost azdır (Hopi Kabilesi)
Kehanet, muhtemel bir olayı kesin bir bakış ile görmekten başka şey değildir Hava ya bulutlu olacaktır, ya da güneş açacaktır (Cherokee Kabilesi)
Komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü! (Cheyenne Kabilesi)
Doğum yapan herşey dişidir Kadınların ezelden beri bildiği kainatın dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır (Mohawk Kabilesi)
Unutmayın çocuklarınız sizin değildir Onu Yaratıcı'dan ödünç aldınız (Mohawk Kabilesi)
Günümüzde insanlar bilgiyi arar oldu, hikmeti degil Halbuki bilgi mazidir, hikmet ise istikbal (Lumbee Kabilesi)
Aşkı tanıdığında, Yaratıcı'yı da tanırsın (Fox Kabilesi)
Allahın kelimeleri meşe yaprağı gibi sararıp düşmez; çam yaprağı gibi ilelebet yeşil kalır (Mohawk Kabilesi)
Bu dünya bize atalarımızdan miras kalmadı , biz onu çocuklarımızdan ödünç aldık
Little Big Horn
Güneş ,tüm kış ayları boyunca elinin tersiyle itip attığı Paris'i bağışlar gibiydi Çaresiz ,züppe kızı Paris'e de verecekti bir dilim ilkbahar Güzelim kelntle arasına giren kara bulutları birkaçgünlüğüne kovaladı ,masmavi bir gökyüzünden gösterdi nur yüzünü Biz ölümlüler de ,ısınınca biti kanlanan zombiler gibi döküldük yollara Görülecek pek çok şey vardı
Seine nehrinin üstünden gecirilen değerli yüzüklerden Güzel Sanat Köprüsü ahşap olup ,taştan oyulan azametli benzerleriyle inceden inceye dalga geçer Güzel Sanatlar geçidi aslında köprü değil köprücüktür ve nazik bedenini yalnızca yayalar çiğner İşte bu ahşap köprünün bir büyük heykel sergisine dönüştüğünü ve Senegal'li sanatçı Ousmane Sow'un "Little Big Horn" savaşını temsil eden yontularına sahne olduğunu biliyordum Ama gidip görmeden önce Little Big Horn'un ne menem bir savaş ,General Custer'ın de kimin necisi olduğunu öğrenmem gerekiyordu Aslında Küçük Dev Adam filminden,hayal mayal birşeyler vardı kafamda Ancak Anglasakson kültürüm zayıftı,bilgime güvenemiyordum
Açtım telefonu en uzman Anglosaksoncumuz Mehmet
Baydur'a Çin 'den mahiçine yedi düvelin tarihinden haberli ve Anglosakson kültürü dışında saksafonda bilip çalan mehmet'in teşhisi kesindi General Custer ,beyaz Amerikan tarihindekien ırkçı militanlardan biri ,üsütüne üstlük megolomandı Ömrünce Kızılderili avlamış,büyük soykırımı başlatmış,Little Big Horn denilen yerde Siyu'ların tuzağına düşmüş ve adamlarıyla birlikte öldürülmüştü Ancak beyazlar ,bu yenilgiden sonra tüm Kızılderilileri Kuzeye sürmüşler ve topraklarını ilelebet almışlardı ellerinden Aklımda kalanlar doğruydu ,bu yenilginin beyaz ırk için zafere dönüşen öyküsünü anlatırdı Kücük Dev Adam filmi
Güzel Sanatlar Köprüsüne Little Big Horn konusunda donanımlı gittim Ama gördüklerim ,hertürlü gerçek ve hayali aşıyordu Köprünün ortası 11 at,24 asker ile General Custer'in tuzağa düstüğü savaş alanına ayrılmıştı Ancak heykeltraş Ousmane Sow,bu savaşın ırkçı neden ve sonuçlarını anlatmak istiyordu aslında Little Big Horn 'da olup bitenleri otuz heykel seyirciyle cevrelemişti Bu heykeller ,Afrikalı Nuba,Zulu,Masai ve Peul kabilelerinin savaşcıları ve beyaz ırk tarihinde Amerikalı Kızılderili kardeşlerinin kaderlerini paylaşan kıtalar ötesi sessiz tanıklardı
Ousmane Sow,62 yaşında bir taze yontucu Dakar'da yaşıyor ve on yıl önce,gözünün önünde soyu tükenen Nuba kabilesinin heykellerini yaparak başlamış yontuculuğa Kendi kendisine:"Eğer dünya benimle ilgilenirse ,belki Nubalarla da ilgilenir ,kurtarmaya çalışır" diye düşünmüs Dünya çapında kazandığı yeni şöhreti ,başını döndürmemiş "İnsanın emekliliği düşündüğü yaşta gelen bu ünü,Afrika için kullanmak istiyorum İnsanlar,bu kıtada ne güzel insanlar yaşadığını bilsinler,çocuklar dünyanın onların önünde açık olduğunu öğrensinler diye düşler yaratıyorum "diyor
Bilmem Masai kabilesi savaşçılarının dünyanın en biçimli insan vicutlarına sahip olduklarını ,Etiyopya kadınlarının ince uzun ve inanılmaz güzelliğini bilirmisiniz? Beyazların ırkçı kapitalist emelleri,bir kıta dolusu birbirine yediriyor hala,Afrika'da
Paris'ten sonra Japonya'ya gidecek Little Big Horn sergisi,onlarında insan ,üstelik bazen çok daha insan olduğunu anlatıyor anlamak isteyen dünyaya 
|