Yalnız Mesajı Göster

Kızıldereliler Hakkında.Yaşamları-Savaşları-Savaşcıları-Giyimleri-Sözleri-Resimleri

Eski 08-20-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kızıldereliler Hakkında.Yaşamları-Savaşları-Savaşcıları-Giyimleri-Sözleri-Resimleri



67 yıl süren haklılık savaşı

Yarış sonrası Coubertin Ona "Atletlerin atleti "ismini vermiştiİsveç
Kralı V Güstav da "Siz dünyanın en büyük atletisiniz" demiştiİki altın madalya kazanmıştı ama,yarışmalardan bir yıl sonra Uluslar Arası Olimpiyat Komitesi'nden bir mektup gelecek,kazandığı iki altın madalyası elinden alınacak,ogün ikinci olan İsveç'li Hugo Wieslander'e verilecektiO buna bir mana veremiyecekti ama, bu çetrefilli mesele Uluslararası Olimpiyat Komitesi 'ni 25 yıl meşgul edecekti

Aynı oyunlarda 5 bin 10 bin metre koşularla o tarihte yapılan 8000 metre krosta birincilik elde eden Hannes Kolehmainen bir Fin efsanesinin öncüsü olurken "O" kürsüye cıktığı andan itibaren efsane olmuştuFakat ,yasamı boyunca önce kazandığı sonra elinden alındığı madalyalarının etkisinden kurtulamadı,ölümünden sonra girişilen teşebbüslerde sonuç vermediYıllar yılı herşey hasıraltı edildiFakat,bu işte isin ilginç bir yanı vardıO tarihte UAOK başında onunla birlikte Amerikan takımında yer alan Avery Burundage bulunuyorduBu adam uzun yıllar başkan olarak kalmış ,ancak ancak başkanlıktan ayrıldıktan sonraki hasıraltı edilen itiraz ortaya cıkmış Bu defa UAOK 1979 onun hakkında verilen profesyonellik kararını iptal ederek onun amatörlügünü kabul etmişti Etmesine etmisti ama 25 yıl sürümcemede kalan itirazı Birleşik Amerikan Kongresi ile Birleşik Amerikan Senatosu ele almıştıSenato 11 eylül 1979 tarihinde ,yani hadisenin 1912 Stockholm olimpiyat Oyunlarında vuku bulduğu tarihten 67 yıl sonra Onun haklı olduğunu ilan ederek Uluslararası Olimpiyat Komitesine(UAOK) :
-"Onun hakkını verin" diye mektup yazmıştı Ne yazıkki O bu karardan 28 yıl önce ölmüş ve 1951 yılında son sözleri şu olmuştu:
-"Madalyalarım ,madalyalarımı geri verin "<
Bir iddiaya göre O ,1909 ve 1910 Güney Caroline eyaletinde bir beyzbol takımında profosyonel olarak oynamış ve bundanda topu topu 60 dolar para almıştı Bu mesele UAOK 'ni 25 yıl meşgul etmiştiÇünkü O ,Kızılderili asıllı idi
Fakat ,dedik ya ,aslında yıllar önce bir ciftlikte çalışırken kasaba takımının iddalı bir beyzbol maçında oynayabilmesi için o gün kaybedeceği yevmiyesinin kendisine ödenmesi yıllar sonra koskoca bir şampiyonun profosyonel sayılmasına sebep olacaktıFakat,bunun bir bahane olduğu herkesce anlaşılmıştıBir Kızılderilinin Amerika'da Milli kahraman haline gelmesi beyazlar tarafından hazmedilememiştiHalbuki Jim Thorpe ismindeki Amerikalı atlet ,Amerika'ya hem pentatlon hemde dekatlonu kazandırmıştı

16 Haziran 1829 – ö 17 Şubat 1909) Kızılderili lideri Beyazlara karşı mücadele veren kahraman ve son kızılderili olarak tanınmıştır Kendi adı öz dilinde Gokhlayeh olarak biliniyor


Geronimo/ Gokhlayeh (en sağda) ve savaşcıları, 1886Geronimo veya diğer adıyla Goyathlay, günümüzde Yeni Meksika olarak adlandırılan bölgede doğmuştu Şef Mahko’nun torunu olan Geronimo, bir Bedonkohe Apache yerlisiydi Meksikalı askerler ona Geronimo, İspanyollar ise Jerome derlerdi İsmi bu nedenle, sonradan Geronimo olarak bilinecekti Sonora-Arispe’deki Apache yerlileri için, aslında o bir lider olarak görülüyordu Geronimo’nun savaş kariyeri bir Chiricahua (Apacheler arasında en çok saygı duyulan apacheler) ve aynı zamanda şefi olan kayınbiraderiyle de bağlantılıydı Juh adındaki bu şefin, sözcüsü olarak beyazlarla ilişki kurmuştu Geronimo Amerikan hükümetine karşı savaşan son liderlerden biriydi Apacheler arasında ise son savaşçıydı O sıralar Amerikalı yerleşimcilerin yanı sıra İspanyollarda bu bölgeye akın etmeye başlamıştı Geronimo’nun hayatındaki en kötü anı da bu dönemde gerçekleşti 1858 yılında bir gün eve döndüğünde, eşi, annesi ve 3 çocuğunu İspanyollar tarafından öldürülmüş olarak buldu Anlatılanlara göre Geronimo, beyaz olan herkese karşı nefret duymuş ve elinden geldiği kadar beyaz öldürmeye çalışmıştı Onun bu intikam ateşi Apacheler arasında bir üne sahip olmasını sağlamıştı Arizona ve New Mexico’da yaşayan beyaz yerleşimcilere suratındaki agresif ifadesi ve vücudundaki Apache kanından dolayı hep korku saçacaktı Geronimo, aslında bir şef değildi; ama bir şamandı (şaman: tıp adamı – şifacı – büyücü) ve bu yönü diğer özellikleri ile de birleşmiş, sonuçta ruhsal ve entellektüel bir lider olmasını sağlamıştı

1870’de rezervasyon bölgesine (San Carlos) yerleştirilen Geronimo, buradan kaçmaya çalışacak; fakat tutuklanıp bölgeye geri gönderilecekti Üç kez daha kaçmayı deneyen Geronimo, dördüncü kaçışında başarılı oldu ve yakalanamayınca, 500 izci ve 3000 Meksikalı asker onun peşine düştü İzciler sonunda onu buldu ve rezervasyon bölgesine geri götürüldü Ancak özgür ruhlu Geronimo bir yıl sonra 35 savaşçı, 109 kadın, cocuk ve gençle bu bölgeden de kaçmayı başardı 1885’teki bu kaçışından 1894’ yılına kadar Geronimo bulunamadı




Bir keresinde 24 adamı ile 5000 süvariden kaçan Geronimo Dumanlı Dağlar’a sığınmış ve dağları didik, didik arayan süvariler ilginçtir ki Geronimo’nun izine bile rastlayamamıştı Geronimo’yu yakalayamayan süvariler köylere saldırıp kadın ve çocukları öldürmeye başlamışlardı Bunu duyan Geronimo sonunda dayanamadı ve halkına zarar gelmemesi için teslim oldu ve Oklahoma’daki Fort Sill’e yerleştirildi Geronimo teslim olduğunda yanında en son 16 savaşçı 12 kadın ve 6 çocuk kalmıştı Lawton’daki okul müdürü SM Barrett’a yerli bir çevirmen aracılığı ile hayatını kaydettirdi Geronimo bir savaş suçlusu olduğundan müdür Barrett, dönemin başkanı Teddy Roosevelt’e varıncaya dek, her makama yazarak “Sürgündeki Kızılderili’nin sözlerini kaydetmek için izin istemişti Geronimo anılarını anlatmaya Apache’lerin yer yüzüne geliş hikayesinden başlamıştı İlk söyleşinin sonuna gelip, Barrett bir soru sorduğunda alacağı cevap şu oluyordu, “Ne söylüyorsam onu yaz” Ölümünden önce son günlerini geçirmek için Arizona’daki evine dönmek istemiş ancak izin verilmemişti Ve 1909 yılında bir savaş mahkumu olarak Oklahoma’da öldü Kimilerine göre Geronimo işkence yapılarak öldürülmüştü Öldükten sonra Geronimo rezervasyon bölgesinin arka tarafına gömülmüştü fakat ertesi gün Geronimo gömüldüğü yerde değildi Çünkü o bir efsaneydi ve efsaneler ölmezdi
Geronimo; Son Apaçi Doğaya ve doğal zenginliklerine el koyma girişiminden Kızılderililer de payını aldı Çünkü Kızılderililer doğanın bir parçası, doğanın ta kendisiydi



Amerika kıtasının 1492'de Colomb tarafından keşfedilmesinden sonra Avrupa'nın çeşitli yerlerinden denizci uluslar, İspanyollar, Portekizliler, İngilizler ve Hollandalılar başta olmak üzere Amerika kıtasının zenginliklerine el koymak amacıyla aralarında yarışa girdiler Bu yarış, Amerika kıtasının barışçı yerlileri aleyhine büyük felaketlere yol açtı Meksika'daki Aztekler ve Peru'daki İnkalar başta olmak üzere birçok yerli kabile Avrupalıların egemenliği altına girdi, topraklarını ve özgürlüklerini kaybetti
Avrupalı beyazlara en büyük direnişi gösteren Amerikan Kızılderilileri arasında Apaçiler ilk sırayı alır Apaçiler bugünkü Arizona ve New Mexico bölgesinde, Mogollon ve Sierra Madre dağ silsileleri başta olmak üzere çorak ve dağlık arazilerde yaşıyorlardı



Yüzyıllar boyunca güneydeki İspanyol kökenli Meksikalılarla savaşmışlar, bu savaşlar sırasında da iyice sert, acımasız ve vahşi tabiatlı bir karakter geliştirmişlerdi Meksikalılar Apaçileri gördükleri yerde sorgusuz sualsiz öldürüyor, çocuklarını kaçırıp köle olarak kullanıyordu Buna karşılık da Apaçiler sık sık Meksika'ya yağma baskınları düzenliyordu Bu karşılıklı güç dengesi kuzeyden Avrupalıların yaklaşması ile değişmeye başladı 1860 yılından itibaren Siular, Cheyenneler, Comancheler ve Kiowalar gibi büyük Kızılderili ulusları beyazlarla savaşarak topraklarını kaybetmeye başladı Beyazlar Apaçileri bütün Kızılderililer arasında en vahşi ve en tehlikeli ulus olarak görüyordu

Yaşlı reis kısa bir süre sonra öldürüldü Bunun üzerine Apaçiler olanca güçleriyle savaşa girdiler ve reislerinin intikamını almaya çalıştılar Mangas'ın yerine geçen Cochise ile genç savaş liderleri Victorio ve Geronimo'nun önderliğindeki küçük Apaçi çeteleri iki yıl boyunca fırtına gibi esti Silah olarak sadece ok ve yayları vardı ama üç tüylü ve uzun oklarının uçları iyice sivriltilmişti Bu okların kullanılması büyük bir ustalık gerektiriyordu, ancak bir kere hedefine ulaştığında da girdiği yeri kurşun gibi paramparça ediyordu

İki taraf da savaşmaktan yorulunca kabuğuna çekilmeyi tercih etti Sonraki beş yıl ufak tefek olaylarla geçti 1871'de Apaçi liderlerinden Eskiminzin, beyazlarla iyi ilişkiler kurarak yerleşik düzene geçmeye karar verdi Kurduğu köye kısa sürede 200'ü aşkın Apaçi toplandı Bu sıralarda yakındaki Tucson kenti ise birçok kumarbaz, meyhaneci, maceracı ve vurguncunun toplandığı bir yer olmuştu Tucsonlular için ordunun Kızılderililer ile savaşması ekonomik canlılık anlamına geliyordu Dolayısıyla Eskiminzin'in barışçı köyü, onlar için tehlikeli bir gelişmeydi Tucsonlular yeni bir Kızılderili savaşı çıkarabilmek için Eskiminzin'in köyüne bir baskın gerçekleştirdiler Hemen tamamı kadın ve çocuk olmak üzere 144 Apaçi bu baskında öldürüldü Baskını gerçekleştiren katillerden bir kısmı mahkeme önüne çıkarıldıysa da ceza almadan serbest bırakıldılar

1875'te Apaçilerin çoğu ya yerleşim bölgelerine kapanmış ya da Meksika'ya kaçmıştı Sözde bir barış havası vardı ama beyazların büyük çoğunluğu için Apaçiler hâlâ kana susamış vahşiler olarak görülüyordu 1874'te büyük reis Cochise yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak öldü Apaçilerin önemli bir bölümü için Cochise'in barışçı oğulları Taza ve Naiche lider kabul ediliyordu Ancak, beyazlarla dost olmamaya karar vermiş ve Meksika'ya kaçarak özgür bir hayat sürmekte olan bir savaşçının da büyük bir otoritesi vardı

1881'den itibaren Geronimo'nun üzerindeki baskı artmaya başladı Artık Amerika kıtasında hemen hemen tüm Kızılderili kabileleri sindirilmişti Oysa Geronimo, yanında kendisine ölümüne bağlı çetesiyle kâh ABD topraklarında, kâh Meksika'da at koşturuyordu Birkaç kez teslim olmak zorunda kaldıysa da her seferinde tekrar kaçtı 1886'ya gelindiğinde Amerikan topraklarındaki tek silahlı ve özgür Kızılderili grubu Geronimo'nun 24 kişilik çetesiydi Peşlerinde ise 6500 kişilik bir ordu vardı Daha fazla dayanamayarak teslim oldular ve hapis hayatı yaşamaya başladılar Geronimo 1909'da öldüğünde hâlâ savaş esiri kabul ediliyordu Apaçi mezarlığına gömüldü Ancak çok geçmeden kemiklerinin mezarından çıkarılıp Apaçi dağlarına gömüldüğüne inanılıyor Geronimo, Apaçi reislerinin ve özgür Kızılderili savaşçılarının sonuncusuydu

Hayalet Dansı

Minneconjoi Siouxlarından Big Foot'un öldürüldüğü Yaralı Diz Katliamını ateşleyen danstır1890'da Dakotalar arasında bir kurtarıcının gelip;topraklarını alan kişilerden kızılderilileri kurtaracağı inancı yaygınlaştıBu durumu ayinsel bir gösteri haline getirerek Hayalet Dansını yapmaya başladılarAmerikan orduları bu dansı bağımsızlık hareketi olarak algılayıp yasakladıLakotalar bu törenlere Pine Ridge ve Rosebud Reservasyonlarında da katılmıştıRezervasyondaki ajanlar hükümete haber verdi ve şef Oturan Boğa bu dansı yaptığı için öldürüldüBu dans Circle of the Life olarak tanımlanır ve dans ederken daireyi tamamlamak esastır
Pueblo-Pow Wow

Pueblo
Pueblo ,İspanyolca köy ve halk demektirAyrıca ABD'nin güneybatı eyaletlerindeki Kızılderili toplulukları için kullanılır ABD'de yerlilerinin tarihindeki en ileri medeniyet ve en kalabalık yerleşim birimleri bu bölgede görülmüştür Bu kültürün karekteristik bir özelliği kurutulmuş çamurdan yapılmış evleridir




Pow Wow
Algonquin kabilesinde rüya gören ya da şaman anlamına gelen bir terimdir Pow Wow Amerikan ordularıyla savaşmadan önce Kızılderililerin şaman ritüeli olarak toplanmalarını sembolize eder Amerikan Orduları Sioux Kızılderilini 1890'da Wounded Knee çayının kenarına getirdiler Ertesi gün, soğuktan donmak üzere olan Big Foot,diğer kızılderililerle birlikte bu dansı yaptı Ghost Dance ve diğer kızılderili danslarında olduğu gibi bu dansta da önemli olan; yaşam döngüsü diye tabir ettikleri çemberi dansederek tamamlamaktır


Kızılderili Kabileleri


Algonquin
Apache (kabile)
Arapaho
Cherokee
Cheyenne
Chickasaw
Choctaw
Comanche
Creek
Hopi
Kickapoo
Kiowa
Mohawk
Navaho
Nez Perce
Omaha (kabile)
Osage
Ottawa (kabile)
Ponca
Potawatomi
Sac and Fox
Shawnee
Siyular
Ute


Kızılderili mitolojileri
Zuni mitolojisi

Zuni mitolojisi Zuni halkının mitolojik inanç yapıları ve bunun içerdiği mitlerin bütünüdür Zuniler Pueblo insanlarından olan Zuniler, ABD'nin güneybatısında yer alırlar


Yaratılış [değiştir]Zuni mitolojisinde Awonawilona yaratıcı tanrıdır Bulut ve okyanusları yaratır Okyanus yeşil alglerle kaplıydı, bunlar sertleşip yarılmış ve gök-baba Awitelin Tsita ile dünya-ana Apoyan Taçu'yu oluşturmuştur Awitelin Tsita ile Apoyan Taçu Dünya'daki tüm yaşamın ebeveyni, sebebidirler

İnanışa göre ilk insanlar yer altı dünyasındaki dört mağaradan gelmiştirler Arz su ve canavarlarla kaplı tehlikeli bir yerdi Güneş'in çocukları insanlara acımış ve arzı yıldırımlarla kurutup sertleştirmiş, onların zamanına (yani bugüne) kalan hayvanlar dışındaki çoğu hayvanı taşa dönüştürmüştürler Böylece arz insanlar için yaşanabilecek, uygun bir yer olmuştur


Bazı Mitolojik Figürler [değiştir]Zuni mitolojisinde birçok canavar bulunur Bunlardan bazıları şunlardır:

Açiyalatopa tüy yerine bıçakları olan bir canavardır
Uhepono yer altı dünyasında yaşayan kıllı bir devdir İnsan gibi kol bacaklara sahip bu canavarın çok büyük gözleri vardır
Bunların dışında diğer yakın halklardaki gibi ruh kavramı da mevcuttur; örneğin Amitolane, gökkuşağı ruhudur

Yanauluha isimli bir kültürel kahraman vardır Zunilere tarım, tıp ve adetlerini getirmiş, başlatmış olan bu kahramandır

Birçok güneybatı kabilesinde tapınılan Kokopelli isimli tanrıya Zuniler de tapınırdı Zunilerde bu tanrı aynı zamanda bir yağmur tanrısıydı ve Ololowişkya olarak da anılırdı



Akna (İnuit)
Akna İnuit mitolojisinde bereket ve doğum tanrıçasıdır "Anne" manasına gelir
İlk Amrikalılar

İlk Amerikalılar

Buzul Çağı’nın en şiddetli döneminde, MÖ 34000 - MÖ 30000 yıllarında, dünyadaki suyun önemli bir bölümü büyük kıtasal buz katmanları halindeydi Bunun sonucunda, Bering Denizi bugünkü düzeyinden yüzlerce metre daha aşağıdaydı ve Asya ile Kuzey Amerika arasında, adına Beringia denilen, bir kara köprüsü oluştu Beringia’nın en geniş döneminde 1500 kilometre kadar olduğu sanılıyor Nemli ve ağaçsız bir tundra olan bölge, otlar ve diğer bitkilerle kaplıydı ve bu da ilk insanların yaşamak için avladıkları büyük hayvanları çekiyordu

Kuzey Amerika’ya ilk erişen insanlar, yeni bir kıtaya ayak bastıklarını hemen hemen kesinlikle bilmiyorlardı Herhalde, atalarının binlerce yıldır yaptığı gibi Sibirya kıyılarında av peşinde koşuyorlardı ve sonra da kara köprüsünü aşmışlardı

MS ilk yüzyıllarda, bugün Arizona’da Finiks kentinin bulunduğu yöreye yakın yerleşim birimlerinde, top oynamak için alanların ve Meksika’da bulunanlara benzeyen piramit biçimli kümbetlerin yanı sıra kanal ve sulama sistemleri kuran Hohokumlar yaşıyordu




Bir kızılderili savaşçı
Şükran Günü'nün Anlamı

1620'lerde Avrupa'dan yerleşim için ilk kez May Flower (Mayıs Çiçeği) gemisiyle ABD’ye gelen Pilgrimler (yerleşimci ve hacı) ilk geldiklerinde aylarca süren yolculuklarından dolayı yorgun, hasta ve açtırlar Kızılderililer onları karşılar ve yiyecek verir, hindi avlamasını, mısır ekmesini öğretirler Üç yıl sonra İngiliz Vali William Bradford büyük bir yemek hazırlar ve Kızılderililer’i çağırır Kızılderililerin şefi Massoit 90 kişiyle bu törene katılır

O günden sonra her hasat sonrasında yemek geleneği sürer 1863’de Başkan Abraham Lincoln Şükran Günü’nün ulusal bayram olmasını önerir, ancak bu öneri Kongre’de 1941’de karara bağlanır ve her yılın kasım ayının son perşembesi Şükran Günü olarak ulusal bayram ilan edilir

İlk yerleşimciler Seminoller, Çerokiler ve Mişuki kabileleri ile karşılaştılar İspanyol kaşifler ise Kaliforniya'da Soson, Payitu, Kahula, Mevuk ve diğer bazı kabilelerle karşılaşmışlardır 19 yüzyılda, Avrupalı kaşifler batıya doğru göç ederken Kızılderili kabileleri kendi topraklarından sürmüşlerdir Bu dönem batıda Apaçi, Siyu ve Komançi ve diğer kabilelerle yapılan utanç verici savaşlar dönemidir Bu savaşlardan geriye kalan çok az sayıda yerli ise, Rezervasyonlarda (kızılderililer için ayrılmış araziler) olarak bilinen küçük bir alanda yaşamaya mecbur edilmişlerdir


Kızılderililer 1952 yılına kadar Rezervasyon denilen toplama kamplarında yaşamışlardır 1626 yılında Hollandalıların satın aldığı New York'ta günümüzde 85000'den fazla Kızılderili yaşamaktadır




Toplama Kampları
Amerika’da ilk kızılderili yerleşim bölgeleri, 1840’lı yıllarda oluşturuldu O yıllarda, Avrupa kökenli Amerikalılar, ülkenin batı bölgelerine yerleşmek için kızılderili kabilelerini de önlerine katarak ilerliyordu Kızılderililer, doğup büyüdükleri toprakları terk etmek ve “rezervasyon” adı verilen, anavatanlarından çok daha küçük bölgelere yerleşmek zorunda bırakıldı

Günümüz ABD'sinde Kızılderililerin yaklaşık % 85'i rezervasyonların dışında yaşamaktadır[kaynak belirtilmeli] ve her büyük kentin kendi Kızılderili toplumları vardır Amerika’da 300’den fazla kızılderili yerleşim bölgesi bulunmaktadır




Ekonomi
ABD'de ekonomik olarak 3 büyük kabile bulunmaktadır: Misissippi Choctawlar (5 bin kişi kumarhane, hoparlör işleri yapıyor) Oklahoma Choctawlar (35 bin kişi Kumarhane, benzin istasyonu ve oteller zincirleri var) ve Oklahoma Chickasawlar (200 bin kişi)

Amerikan Bayanlar Ulusal Basketbol Birliği'nde (WNBA) tek bağımsız takım, sahibi bir Kızılderili kabilesi olan Konektikıt San Konektikıt eyaletinin Mohegan Kabilesi 2003'te Orlando Miracle kulübünü satın aldı ve Konektikıt'a taşınan takım artık maçlarını Mohegan Sun adlı devasa kumarhane ve eğlence kompleksindeki salonda oynamaya başladı O zamana kadar her WNBA profesyonel takımı bir NBA kulübüne aitti

Rezervasyon bölgeleri dışındaki ilk yatılı okulda 1879'dan 1918'e kadar okuyan yaklaşık 10000 Kızılderili çocuk; medenileştirilme hedefi ile kendi yerli dillerini konuşan ve kültürlerinin diğer yönlerini korumaya çalışan öğrencilerin cezalandırmaya dayandığı bir ortamda yetiştirilmişlerdir

Kanadalı araştırmacı Ethel G Stewart, 250 bin nüfuslu Navaho kabilesinin Orta Asya Türkleri'nin konuştuğu Atabaşkan dilini konuştuğunu gösterdi




ABD Yayılmacılığı Altında Yok Olan Kabilelerin Ürünlerde Yaşayan İsimleri
Yaptıkları karşısında vicdan azabı duyan Amerikalılar ise tüm dünyaya pazarladıkları ürünlerinden birkaçına Kızılderili kabileleri isimleri vermiştir Örnek olarak;

Cherokee: Chrysler tarafından üretilen bir Jip
Apache: ABD Hava Kuvvetleri tarafından üretilen bir Helikopter markası, bir bilgisayar donanım ürünleri üreten marka, bir server ismi
Comanche: ABD Hava Kuvvetleri tarafından üretilen bir Helikopter Markası
Chevrolet: Dünyanın önde gelen spor otomobil üreticilerinden bir ABD firması
Corvette: Chevrolet markasının bir modeli
Pontiac (Ünlü Kızılderili Şefi): 80’li yılların ABD kaynaklı en meşhur spor araba markalarından biri
Chayanne: Porsche’nin ilk kez ürettiği Jip’e verdiği isim
Fox: ABD’de bir TV kanalı
Kentucky: Kökeni; Iroquois Kızılderililerinin kullandıkları dilde “ken-tah-ten” sözcüğünden gelen ve “Yarının Ülkesi” anlamına gelen kelime Aynı zamanda tüm dünyaya yayılmış bir restoranlar zincirinin ismidir (Kentucky Fried Chicken)''

Kızılderili ve Türk Dillerinde Kullanılan Ortak Kelimeler

Tepek Tepe
Yatkı Ev, yatılan yer
Dodohişça Dudak
T-sün Uzun
Yu Su, yu-mak, yıkamak
Lı-ık Vatan, ili
Tete Dede
Tamazkal Hamam, temiz kal
Hogan Kerpiç ev, Hopan
Missigi Mısır
Türe Türe, Töre
Hu Selam
Yanunda Yanında
Aş-köz Yemek
İldiş Dişleme


Koloni Dönemi ve Kızılderililer
Avrupalı kaşifler Amerika'ya geldiğinde, Amerika'da yüzlerce farklı kabile bulunmaktaydı Bu kabilelerden bir çoğu ortak bir dili ve kültürü paylaşıyorlardı Önce İspanyol asıllı denizciler İspanyol Kraliçesi adına bu topraklara ayak basmış daha sonra başta İngiltere olmak üzere diğer Avrupa sömürgeci devletleri de aynı rotayı izleyerek Amerika'ya askerlerini, kaşiflerini göndermişlerdir Avrupalı beyaz adamın şiddet düşkünlüğünden haberdar olmayan yerliler onları sevinçle karşılamış, ellerindeki altın vs gibi şeyleri onlarla paylaşmak istemişler ancak sömürge güçlerinin baskısı hatta katliamı altında can vermişlerdir











Alıntı Yaparak Cevapla