Prof. Dr. Sinsi
|
Kültür Nedir, Kültür Neye Denir, Kültürün Öğeleri Nelerdir?
Kültür hakkında bilgi
Toplumun ve insanların, biyolojik olarak değil de, sosyal olarak kuşaktan kuşağa ak*tardığı maddi ve maddi olmayan ürünler bü*tünü, sembolik ve öğrenilmiş ürünler ya da özellikler toplamı
Kültür bir milletin maddi-manevi değerleri: Bir milletin bütün sanat faaliyetlerinin, inançlarının, örf ve adetlerinin, anlayış ve davranışlarının, toplamı o milletin kültürüdür Buna manevi kültür veya hars denir İnsan toplumun, biyolojik olarak değil de, sosyal olarak kuşaktan Kuşağa ak*tardığı maddi ve maddi olmayan ürünler bü*tünü, sembolik ve öğrenilmiş ürünler ya da özellikler toplamı
Latince’den gelen kültür terimini günü*müzdeki anlamına yakın bir biçimde ilk kez olarak 17 yüzyılda doğal hukuk düşünürü Samuel von Pufendorf kullanmıştır Ona göre, kültür doğaya karşıt olan ve belli bir toplumsal bağlam içinde ortaya çıkan tüm İnsan eserleridir 18 yüzyılın sonlarında ünlü Alman filozofu Kant da kültürü aynı anlamda insanın kendi rasyonel ve mantıklı özünden dolayı özgürce hayata geçirebileceği amaçların, ideallerin tümü olarak tanım*lanmıştır
Bununla birlikte, esas Aydınlanma Ça*ğında oluşan kültür kavramının gerçek yara*tıcısı ünlü Alman filozofu Herder''dir Ona göre, kültür bir ulusun, bir halk ya da toplu*luğun yaşam tarzıdır Herderin söz konusu kültür kavrayışı, kültüre tarihsel bir boyut kazandırırken, günümüz kültür görüşüne çıkan yoldaki en önemli kilometre taşını meydana getirir Nitekim, antropolog E B Taylor 1871 yılında kültürü, bilgileri, inanç*ları, sanatı, ahlâki, yasaları, gelenekleri, ve bir toplumun üyesi olarak İnsanın edindiği bütün öteki eğilim ve alışkanlıkları içeren kompleks bütün olarak tamamlamıştır
İktisadi üretim ve mübadele sistemini, akrabalık ve aile örgütlenmesi dizgesini, siyasi ve dini örgütlenmeyi, günlük yaşam kurallarını, ahlâk ve adalet sistemini, dili ve efsane, sanat, felsefe, ve hatta bilim üretimi*ni ihtiva eden bir şey olarak, bütün tarihsel ve evrensel boyutuyla kültür tanımı, bunun*la birlikte kültürü uygarlıktan ayırmaya yet*meyen, oldukça genel bir kültür kavrayışına tekabül eder Anglo-Sakson dünyada çok yaygın olan söz konusu kültür/ uygarlıkiktisat ve toplumsal hayatı kuran tüm faaliyetleri tanımlar Şu halde, kültür genel bir biçimde ve uygarlıkla eşanlamlı olarak, İnsan türü*nün hayatını, yaşam tarzını tüm diğer yaşam tarzlarından ayıran unsurlar bütünü diye ve daha özel olarak da, bir uygarlığı meydana getiren değerler toplamı şeklinde tanımlanabilir
Bu bağlamda, farklı değer ya da kültürle*re sahip toplumsal veya etnik gruplar ara*sındaki doğrudan ve sürekli temasın sonu*cunda, gruplardan biri veya diğerinin ya da her ikisinin birden diğer grubun kültürünü, kültürel özelliklerini toptan veya kısmen be*nimsemesi sürecine kültürlenme adı verilir öte yandan, bir toplumun kendi kültürünü, kültürel değer ya da özelliklerini üyelerine aktarma sürecine, toplumu meydana getiren bireylerin, toplumun istek ve beklentilerine uygun olarak etkilenmesi ve değiştirilmesi işlemine kültür! eme denmektedir
Aynı bağlamda ve yaklaşık olarak aynı anlam içinde, bir toplumsal gruba ait olan bilginin, yerleşik söylemlerle semboller dü*zeninin diğer kuşaklara iletilmesi süreci kül*tür aktarımı diye tanımlanır Yine, özellikle kültürlenme söz konusu olduğunda, bir kül*türel grubun üyelerinin başka bir kültürle temas içine girdikleri zaman kendi kültürle*rini ya da geleneksel kültür değerlerini tüm*den ya da bir bölümüyle yitirmelerine kül*türsüz!eşme veya kültür yitimi denir Aynı şekilde, bir İnsanın kendi kültürüne yabancı bir kültür, tümden farklı bir değerler ve normlar sistemi içine girdiği zaman, yaşadı*ğı yolunu kaybetmişlik, şaşkınlık veya yön*süzlük duygusuna kültür şoku adı verilmek*tir
Öte yandan, modern toplumlarda, farklı, hatta çoğunluk rekabet halindeki kültürler ve alt kültürlerin varlığı dikkate alındığında, kendi kültür değerlerini, davranış veya yaşam tarzını ve dilini, sahip olduğu siyasi ve iktisadi güç sayesinde, diğer kültürlere empoze edebilen kültür hakim kültür diye tanımlanır
öz*deşliği, Alman düşüncesinde Kultur ve Zivi*lisation ayırımıyla daha sağlıklı bir biçimde karşılanır Buna göre, kültür veya tinsel kül*tür semboller ve değerleri ifade ederken, uy*garlık ya da maddi kültür teknolojiyi, Kültür nedir
Kültür Nedir?
İnsan toplumuna özgü bilgi, inanç ve davranışlar büyünü ile bu bütünün parçası olan maddi nesneler Kültür, kavramının pek çok tanımı yapılmıştır Ama kültürler arası değerler farkındalığı ile ilişkisi içinde incelerken, bu toplumsal olayın daha özel bir tanımını yapmak gerekiyor Sanatı, edebiyatı, bilimi, folkloru, gelenekleri içerecek ve bunların karşılıklı ilişki ve bağıntı içinde oluşturdukları bütünü kastetmek üzere yapılan kültür tanımları, özel bir etkileşme olarak ele alınabilir Toplumsal yaşamın dil, düşünce, gelenek, işaret sistemleri, kurumlar, yasalar, aletler, teknikler, sanat yapıtları gibi her türlü maddi ve tinsel ürününü kapsamına alır
Kültür: İnsanoğlunun biyolojik olarak değil de sosyal olarak kuşaktan kuşağa aktardığı maddi ve maddi olmayan ürünler bütünü
Eğer biz kültürü, gündelik hayat içindeki yapısıyla tanımlayamazsak, her anki ilişkilerimizin toplamı olarak ele alamazsak kültürün etkisini ve gücünü yeterince göremeyiz Milyonlarca insanın hayatı, çalıştığı veya eğitim aldığı saatlerin dışında, kendisini bir sonraki çalışma gününe veya bir sonraki ders gününe bir biçimde hazırlamak için giriştiği bütün o ilişkilerden, olaylardan ve nesnelerden kurulmuştur Kültür işte bir anlamda budur Otobüs beklerden, yemek yerken, müzik dinlerken, ders çalışırken, eğlenmek ya da dinlenmek için bir yerlere gider ya da bir şeyler satın alırken, barınmak, örtünmek için ihtiyaç duyduğumuz maddeleri tüketirken girdiğimiz her ilişki, bizi çevreleyen her şey, bizi kurulu, devralınmış ve yeniden üretilen bir yapıya yönelten her bağ, kültür kavramıyla ifade edilebilir
Kültür, etimolojik anlamda işlemek, ıslah etmek yoluyla bir toprağı daha verimli kılmak, bitki yetiştirmektir Aslında kültürle anlatmak istenen esas konu, insan yaşantısının hayvansal niteliklerden sıyrılarak insani bir görünüm kazanmasını sağlayan her şeyin kendisidir
Kültür, cultum fiilinden gelir; bu da yetiştirmek, korumak ve göz kulak olmak anlamındadır Dahası bir topluluğun tüm faaliyetlerini yansıtan ve onu diğer tüm toplumlardan ayıran eylem ve düşünceler sistemi olarak ifade edilebilir kültür Bozkurt Güvenç''e göre kültür; toplum, insanlığın, eğitim süreci ve kültürel muhteva gibi değişkenlerin ve bunlar arasındaki karmaşık ilişkilerin bir bütünü ve işlevidir Demek ki kültür kapsamlı bir alanı içerir ve bilgi, inanış, sanat, ahlak kuralları, kanun, gelenek ve görenek, ayrıca topluluğun bir üyesi olarak insan tarafından kazanılan, geliştirilen daha birçok yetenek ve becerileri içeren karmaşık bir bütünü bünyesinde taşır
Günlük dilde “kültürlü olmak” bilgili, görgülü, incelikli olmak anlamına gelir Kültürlü kişi uygarlığın nimetlerinden bilinçli olarak yararlanan, eğitimli kişidir
Kültür terimini günümüzdeki anlamına yakın bir şekilde ilk kez 17 yüzyılda Samuel von Pufendorf kullanmıştır Ona göre kültür doğaya karşıt olan ve belli bir toplumsal bağlam içinde ortaya çıkan tüm insan eserleridir
Alman filozof Immanuel Kant kültürü insanın mantıksal özünden dolayı özgürce hayata geçirebileceği amaçların, ideallerin tümü olarak tanımlamıştır
Bir başka Alman filozof Herder kültürü bir ulusun, bir halk ya da topluluğun yaşam tarzı olarak yorumlamıştır
Kültürü tanımlamaya çabalayanlardan bir diğeri de antropolojinin kurucularından Edward Burnett Taylor olmuştur Ona göre kültür “bilgilerden, inançlardan, sanattan, ahlaktan ve insanın toplumda yaşayan bir varlık olması nedeniyle edindiği bütün öbür yetenekler ve alışkanlıklardan oluşan karmaşık bir bütün” dür
Antropoloji ve etnoloji bilimleri geliştikçe kültür olgusunun karmaşıklığı daha da belirginleşmiş ve tanımlar da çeşitlenmiştir ABD’li antropologlar A L Kroeber ve Clyde Kluckhohn Kültür Kavramlarına ve Tanımlarına Eleştirel Bir Bakış -1952 adlı çalışmalarında kültürün 164 farklı tanımını verirler Bunlardan biri olan “öğrenilmiş davranış” yeterli bir tanım değildir çünkü hayvan türlerinin yaşamında da doğal davranışların dışında sonradan edinilmiş ya da öğrenilmiş davranışların payı vardır Bir başka tanıma göre kültür “zihindeki düşünceler” den oluşur Bu da yeterli değildir çünkü düşünceler toplumda ancak dilde, eylemde ve yaratılmış ürünlerde cisimlendikleri sürece bir anlam ve işlev kazanırlar
Kültür, bir toplumun kimliğini oluşturur, onu diğer toplumlardan farklı kılar Kültür, toplumun yaşayış ve düşünüş tarzıdır
Kültür, genel olarak iki öğeden oluşur
a) Maddi Kültür Öğeleri: Binalar, her türlü araç-gereç, giysiler vb
b) Manevi Kültür Öğeleri: İnançlar, gelenekler, normlar, düşünce biçimleri vb
Kültürün maddi ve manevi öğeleri arasında sürekli bir etkileşim vardır Birinde meydana gelen bir değişim diğerini de etkiler turkforumuz biz''den alınmıştır Kültür, toplumun doğal çevresinden yani coğrafi koşullardan etkilenir Örneğin, dağlık bölgelerde yaşayan toplumların kültürüyle verimli ovalarda yaşayan toplumların kültürü birbirinden farklıdır
Özellikleri
Kültür görelidir Yani her toplumun kendine özgü kültürü vardır
Kültür tarihseldir Yani geçmişten günümüze süregelmektedir
Kültür insan eseridir İnsanlar hem kültürü oluştururlar hem de kültürden etkilenirler
Kültür durağan değildir Zaman içinde değişir Maddi öğeler daha hızlı değişir Ayrıca her toplumda kültürel değişim hızı birbirinden farklıdır
Kültürün işlevleri
Birey davranışlarını yönlendirerek toplumsal düzeni sağlar
Topluma kimlik kazandırır Toplumu diğer toplumlardan farklı kılar
Toplumsal dayanışma ve birlik duygusu verir “Biz bilinci”
Toplumsal kişiliğin oluşmasını sağlar “sosyalleşme”
Kültürün kazanılması
İnsanların toplumları, ülkeleri birbirinden farklı da olsa biyolojik olarak birbirlerine benzerler, ama inanç, düşünce, tutum ve olayları algılayış tarzı bakımından farklıdırlar
Bu farklılığı ortaya çıkaran etkenlerin başında içinde yetiştikleri kültürel yapıdır Bireyler, kültürü sosyalleşme süreciyle kazanırlar
Sosyalleşme (Toplumsallaşma), (Sosyalizasyon):
Birey, içine doğduğu kültürel ortamın özellikleri ana-babasından, yakınlarından, arkadaşlarından, okuldan, sokaktan ve iş ortamından öğrenir Ömür boyu süren bu öğrenme ve uyma sürecine sosyalleşme denir
Birey sosyalleşme süreciyle içinde yaşadığı toplumun bir üyesi olur Olayları algılayış tarzından giyim tarzına, düşünüş tarzından davranış biçimine kadar her konuda kültürden etkilenir
Sosyalleşme süreci, aynı toplumdaki bireyleri genel olarak birbirine benzetir Ancak aynı kültürel ortamda da yaşasa her insanın yaratılış özellikleri farklı olduğu için kişilikleri birbirinin aynısı değildir
Temel kavramları
1- Üst Kültür: Bir toplumda geçerli olan genel kültür özellikleridir Toplumun her kesiminde bilinir ve benimsenir
Örnek: Genel Türkiye kültürü, genel Çin kültürü, genel İtalyan kültürü gibi…
2- Alt kültür: Üst kültür içindeki din, dil, töre ve etnik köken bakımından kendine özgü özelliklere sahip toplulukların kültürüdür
Örnek: Türkiye’deki Kürt, Laz, Alevi, Yörük kültürü, Amerika’daki Kızılderili, Zenci, Göçmen kültürü gibi…
3- Kültürleme: Toplumun, kendi kültürel özelliklerini yeni kuşaklara sosyalleşme yoluyla aktarmasıdır
Örnek: Türk toplumunda yetişen bir kişi Türk gibi düşünür, davranır ve giyinir turkforumuz biz''den alınmıştır
4- Kültürleşme: Farklı kültürlerin karşılıklı etkileşime girmesiyle gerçekleşen kültür alış-verişidir Kültürleşme süreci sonunda her iki toplum da yavaş ya da hızlı değişir
Örnek: Aynı mahallede oturan Türk ve Kürt toplulukların zamanla birbirini etkilemesi, Avrupa birliğine üye ülkelerin kültürel etkileşime girmesi
5- Kültürel Yayılma: Bir kültürde ortaya çıkan maddi veya manevi kültür öğesinin dünyadaki başka kültürlere yayılmasıdır
Örnek: Spagettinin İtalya’dan, ulusçuluk fikrinin Fransa’dan, tütünün içmenin Kuzey Amerika yerlilerinden, yoğurdun Türklerden dünyaya yayılması gibi…
6- Kültürel Gecikme: Bir toplumdaki maddi kültür öğelerinde meydana gelen değişim hızına, manevi kültür öğelerinin ayak uyduramaması oluşan uyumsuzluk ve görgüsüzlük durumudur
Örnek: Cep telefonu (maddi kültür) hızla yaygınlaşmaktadır ancak onu kullanma görgüsü (manevi kültür) aynı hızda gelişmemektedir Bunun sonucu olarak toplu mekânlarda yüksek sesle konuşulmakta, tiyatro, cami gibi yerlerde kapatmaya özen gösterilmemektedir Ayrıca, apartman, kredi kartı, belediye otobüsü, sonradan görme zenginlik vb
7- Kültürel Şok: Kendi kültür ortamından başka bir kültür ortamına katılan bireylerin yaşadıkları bunalım ve uyumsuzluk durumudur
Örnek: Almanya’ya giden ilk Türk işçilerin uyum sorunları, kentten köye gelin olan bir kızın uyum sorunu, Doğuda bir köye atanan yeni İzmirli öğretmen vb…
8- Kültür Emperyalizmi: Emperyalizm, bir ülkenin başka bir ülkenin kaynaklarını sömürmesi demektir Kültür emperyalizmi, gelişmiş ülkelerin az gelişmiş diğer kültürleri özellikle kitle iletişim araçlarıyla etkilemesi ve kendine benzetmesidir Kültür emperyalizmi, sömürgeciliği kolaylaştırır turkforumuz biz''den alınmıştır Örnek: Batı kültürü, TV programları ve filmleriyle diğer kültürleri giyim, eğlence ve tüketim alışkanlıkları bakımından kendine benzetmektedir Böylece Batı, ürettiği ürünlere daha çok pazar bulacaktır
9- Kültürel asimilasyon: Bir kültürün, kendi içindeki azınlık kültürü eritmesi ve kendine benzetmesidir Asimilasyon normal bir süreçle olabildiği gibi devlet eliyle zorla da olabilir
Örnek: Bulgar Türklerinin zamanla Slavlar içinde erimesi, Anadolu’daki Türklerden önceki eski halkların Türk kültürü içinde erimesi, Azteklerin Meksika kültürü içinde erimesi vb…
10- Kültürel Yozlaşama: Yabancı kültürlerin olumsuz etkisi ve toplumun kendi öz değerlerine yeterince sahip çıkmaması sonucu meydana gelen kültürel bozulmadır
Örnek: Gençlerin batı kültürüne özenmesi, yardımlaşmanın yerini çıkarcılığın ve duyarsızlığın alması, anadilin yabancı kelimelerle yozlaşması, dini bayramların özünden uzaklaşıp tatile dönüşmesi, işyeri isimlerinin yabancı kelimelerden seçilmesi
Kültür değişmeleri
İnsanların yukarıda anlatılan her çeşit değeri ürettikleri ortama kültür çevresi diyebiliriz Kültür çevresi içinde bulunan insanlar belli kültür değerlerini üretirler ve özellikle dördüncü öğede hiçbir gelişme olmazsa ve kendi içlerine kapanıp yaşarlarsa yüzlerce yıl aynı değerleri saklarlar; kültür değerleri, başka bir deyişle, üretilen değerler, özlerinde ve niteliklerinde hiçbir önemli değişme olmadan kuşaklar boyu sürer gider
İçine kapalı kültürler kendilerini, yenileyemezler Bunun sonucu er geç başka ve ileri kültürlerin etkisi altına girip onların içinde erirler
Kültürler Arası Etkileşim
Doğal akışı içinde yaşayan çeşitli kültürlerin birbirleriyle etkileşim içinde bulunmalarından kaçınılmaz Çünkü hiçbir kültür ürettiği değerler açısından tek başına gelişme için yeterli bir düzeyde değildir
Kültür etkileşimi çeşitli yollarla sağlanır Bu yolları iki ana grupta toplayabiliriz
a) insanların barış içinde özellikle ekonomik zorunluklar nedeniyle başka kültürlerden gelenlerle ilişki kurmalarıdır
b) insanların savaş, zorunlu göç gibi nedenlerle, birbirleriyle istekleri dışında ilişki içine girmeleridir
Kültür Değişmeleri
Kültürler kendi hallerine bırakılır ve her türlü etkileşime kapalı kalırlarsa bir değişimin söz konusu olabilmesi çok zordur
Olağanüstü bazı olaylar cereyan etmezse kültür çevresi kapalı olan toplumlarda gelişme hissedilmeyecek derecede ağır, hem de çok ağır olur Kültür gelişmesinde en önemli etken ise "etkileşim"dir
insanlığın ilerlemesi, başka bir deyişle uygarlıkların yüksek düzeylere ulaşması, kültürler arası etkileşimin sonucudur ve bu etkileşim hele günümüzde hızını hiç umulmayan biçimde arttırmaktadır
Kültür Değişikliği ve Devrim
Devrim ihtiyacı doğan toplumlarda pek çok ana kurum eskimiş, donmuş, köhneleşmiş bir duruma düşmüştür Topluun düzenleyicisi ve yürütücüsü olan "devlet", yani kültürün ikinci öğesinin içinde yer alan o üstün güç, köhnemiş kurumları yenileyememektedir
Eskimiş, köhnemiş kurumların hepsi kültür öğeleri içndedir Bu nedenle devrim, en yaşamsal kültür öğelerinin hızla değiştirilmesi demektir Başka bir deyişle devrim, bir kültür değişikliğidir
Evrim yavaş, pek farkına varılmadan, ama bir süre sonra kendini topluma kabul ettiren bir gelişmedir Başka bir deyişle evrim yoluyla gerçekleşen değişikliklerde toplum üyelerinin ''"mutabakatı", yani uyuşmaları yavaş yavaş ve kendiliğinden olur
Devrimi yürüten kadro, benimsediği ideolojiyi kendi toplumunun kültür kalıplarına göre yorumlayabilir Ama sonuçta mutlaka yozlaşmış, köhnemiş batı kültür öğeleri değişecektir
Devrimin özünde az veya çok bir zorlayıcılık vardır Bu zorlama toplumun bütün kültür öğelerini değiştiremez Gerçek bir devrimci kadro, değiştirilmesi gereken kültür öğelerini veya o öğelerin içindeki önemli alt öğeleri saptar
Bu saptama yapılırken özellikle üçüncü öğeye hiç dokunmamak gereklidir Başka bir deyişle, büyük ve ani kültür değişikliği demek olan devrimde toplumun manevi varlığını oluşturan öğeye dokunulalmaz
Toplumun ahlâk değerleri devrimsel bir atılımla değiştirilemez Gerçi kültür etkileşimi dolayısı ile elbette bu öğede de zamanla bazı değişiklikler olabilir Ama bu değişiklik toplumu ahlâk açısından sarsmadan, kendiliğinden, uzun bir süre içinde oluşur
Devrim yöntemleri ve hedefleri
Devrim ilkelerini yerleştirmek için gereken kültür ögelerni seçip, yerlerine konulacak yeni öğeleri saptama yerleştirebilmek için devrime inananların, diğer kesimleri de kendi saflarına çekebilmesi yolunda mümkün olduğu ölçüde insancıl yolları denemesi; değişen öğelerin ne ölçüde yerleştiğini saptayabilmek için sıkı bir denetleme gerektirir
Devrimlerde zorlamA ilkesi asıl değil, istisna olmalıdır Ayrıca "gerçek" bir devrim demokrasiyi yerleştirmek için yapılırsa geçerli sayılabilir
Türk devrimine genel bakış
Türk İnkılabı tarihte görülen en önemli kültür değişikliklerinden birini gerçekleştirmiştir Devrimde üç kültür öğesi hemen bütünüyle değiştirilmiştir
Ekonomik öğe yüzlerce yıl saklandığı kalıbından kurtulmuş ve dinamik bir yapıya dönüşmüştür Devlet, dayandığı meşruluk esasından başlamak üzere bütünüyle değişmiş ve eşitlikçi, çoğulcu bir demokrasiye geçiş için gerekli alt yapının kurulmasına çalışılmıştır
Hukuk da aynı biçimde baştan aşağı yenilenmiştir Yurttaşın eşitliğine ve özgürlüğüne dayanan yepyeni bir hukuk sistemi getirilmiştir
Modern bilim ancak Türk Devrimi ile tam olarak yurdumuza yerleşmiştir ve en önemlisi, diğer inkılâp adımları atılırken hep bilimin çizdiği çerçeve içinde kalınmıştır
Sanatta, yeni ve modern kalıplar, gelenenksel güzellik ve toplum anlayışına geçmiş ve hemen her alanda sanat önemli olumlu gelişmeler kaydetmiştir
Türk Devriminde üçüncü öğeye asla dokunulmamıştır Ulusumuzun ahlâk değerleri yeni kurulan hukuk sistemi içinde daha da yüksek bir düzeye erişmiştir
Din öğesine de hiç karşılmamış, ancak bu öğenin devlet ve hukuk öğesi içine girmesi önlenmiştir Devrimler sırasında ahlak vb değiştirilemez, sadece hukuk kuralları değiştirilebilir
Kaynak: Ansiklopedi
|