Yalnız Mesajı Göster

Gelenek Ve Göreneklerimiz Nelerdir - Türkiye' De Gelenek Ve Görenekler Hakkında Bilgi

Eski 08-20-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gelenek Ve Göreneklerimiz Nelerdir - Türkiye' De Gelenek Ve Görenekler Hakkında Bilgi



Gelenek ve Göreneklerimiz Nelerdir - Türkiye' de Gelenek ve Görenekler Hakkında Bilgi

TÜRKiYE’DE DİNİ BAYRAM GELENEKLERi:

Türkiye’de resmi olarakta kutlanan iki tane dini bayram vardır Kurban Bayramı ve Şeker (Ramazan) BayramıKurban Bayramı dört gün Şeker(Ramazan)bayramı ise üç gün sürer ve bu bayramların Türk halkının yaşamında özel bir yeri ve anlamı vardır
Bayramların kutlanması her bölgede farklı olabilirAncak temelde kutlamalar bir birine çok benzer
Bayramlarda hazırlıklar bir iki hafta önceden ''genel bayram temizliği'' ile başlar Bayram için yiyecek ve giyecek listesi yapılırAlışveriş listesinde bayram şekeri ve kolonyası mutlaka yer alır Özellikle çocuklara bayramlık elbise ve ayakkabı almak için zengin- fakir herkes özel çaba gösterir ''Kurban Bayramı '' listesinde ise farkli olarak bir de KURBANLIK bulunur

Bayramlar öncesinde kandil geceleri lokma yapılarak komşulara mahalle çocuklarına yakınlara dağıtılır Aynı gece Kuran okunarak ölüler için dua edilir
Her iki bayramında bir önceki gününe Arife günü denir Arife günü mezarlıklar ziyaret edilir ve bayram yemekleri hazırlanır Bayram yemekleri de bölgeler göre ve bayramın türüne göre farklılık gösterir Elbette Kurban Bayramının ana menüsü kurban etinden oluşur Bunun yanı sıra börekler açılır dolmalar sarmalar yapılır Ancak her iki bayramında vazgeçilmez menüsünde baklava vardır Arife gecesi ailenin tüm bireyleri yıkanır Bayram sabahı erkenden kalkılır Herkes en yeni bayramlık giysilerini giyer Erkekler bayram namazına giderler kadınlar gerekli yemek ve sofra hazırlıklarını yaparlar
Bayram namazı sonrasında erkekler toplu olarak mezarlıklara giderler Orada hem kendi yakınlarına hem de tüm ölülere dualar yapılır Ardından eve gelinir Sofraya hep beraber oturularak bayram yemeği yenir Yemekten sonra eller yıkanır ailede en büyükten başlayarak bayramlaşma yapılır Büyüklerin elleri öpülür Büyükler de küçüklere para vererek sevindirirler Kurban Bayramında genellikle hafif bir kahvaltıdan sonra Kurban kesme işiyle ilgilenilir ve öğlen yemeğine kurban eti pişirilir Sonra komşular akrabalar dostlar gezilerek bayramları kutlanır Bayram ziyaretine gelenlere kolonya şeker çikolata baklava bayram kahvesi (Kurban Bayramı ise kurban eti) ikram edilir
Bazı yerlerde ''bayram şenliklerinin'' yapıldığı salıncaklarin kurulduğu çeşitli oyunların ve atraksiyonların olduğu ‘’şenlik alanları’’vardır Gençler ve çocuklar buralarda toplanarak gönüllerince eğlenirler
Bu ''Dini Bayramlar''ın en önemli özellikleri :Bayramlarda insanlar bir araya gelir eş-dost-akrabalar ziyaret edilir küs olanlar barışır fakirlere yardım edilir dostluklar gelişir ve mutluluklar sevinçler paylaşılır
Keşke insanlar 3-4 günlük bu bayramları tatil olarak görmese de geleneklerimiz gelecek kuşaklara da aktarılabilse!

EVLENME ADETLERİ

Birleşmiş Milletler Nüfus Komisyonu’na göre “Erkek ve kadının kanuni birleşmesinden doğan müesseseye evlilik” denir (SERPER S 149)
Evlilik insan gruplarının yaşantıları boyunca uyguladıkları ve geliştirdikleri sosyal öğelerle yüklü bir kavramdır Kültürler arası farklılık göstermesi sosyal öğelerin değişik kültürler içinde oluşması ve farklı değer yargılarıyla yüklü olmasıyla açıklanabilir Toplumlar kimin kiminle kaç eşle ve hangi koşullar altında evlenebileceğine dair bir takım kurallar yaratmışlardır Çok değişik uygulamalar olmakla beraber evlilik esas itibariyle toplum tarafından onanan kadın ve erkek ya da kadınlar ve erkekler arasında yaratılan bir ilişki türünü karakterize etmektedir İlişkinin belirli kalıplar içinde gerçekleşmesi de evliliğin sosyal bir kurum olarak ele alınıp incelenmesine olanak vermektedir Aile birliği sürekliliğini evlilik kurumuyla sağlar Başka bir deyişle evlenme olgusu aileyi oluşturan toplumsal ilişkileri belirli kalıplar içine yerleştiren bir sözleşmedir
Anadolu’nun her tarafında evlenmenin yapılabilmesi için bu olay öncesi bir takım hazırlık ve aşamaların birbiri arkasına yapılması ve izlenmesi gerekir Bu nedenle halk (ister köy-geleneksel topluluklarında olsun ister şehir ve kasabaların geleneksel sınıflarında olsun) bu aşamaları işaretleyen bir takım kaideleri (görenekleri) ve seremonileri uygulamak zorundadır Evlenme ile ilgili göreneklerin çoğu söz konusu toplumlarda kuşaktan kuşağa geçmiş binaenaleyh gelenekleşmiş olup bunların yanı sıra yapıla gelmekte olan seremoniler de birtakım inançlar ve pratiklerden ibarettir Ancak çok eski zamandan beri uygulanan ve bugün artık Türkiye Türk topluluğunun malı kültürünün bir parçası haline gelmiş olan “Evlenme görenekleri ve seremonilerinin batılılaşma süresi sonunda gittikçe değişmekte oldukları da bir gerçektir Söz konusu görenekler ve seremoniler sıra ile ilkten sona doğru ana hatları şu aşamalara göre uygulanır: Evlenme arzusunu belirtme evlenme çağı görücü gezmek (dünürcülük) söz kesimi başlık nişan evlenme ve düğün (ERDENTUĞ S213)

Evlenme İsteğini Belirtme :
Önceki yıllarda kız ve erkeğin aile içinde evlenme isteklerini açıkça belli etmeleri imkansızdı Kız ve erkeklerin eşlerini seçme hakkı ancak anne - baba ve akrabalara tanınan haktı Günümüzde ise artık çoğunlukla gençler evlenmek istedikleri kişileri kendileri seçme hakkına sahiptir

Evlilik Çağı ve Yaşı :
Geleneksel kesimde kızın ve erkeğin evlenme çağına geldiklerini belirleyen bir takım ölçütler vardır Bunların başında buluğa erme gelir Ülkemizde buluğ çağı 10-14 yaşları arasında başlar Gerek kızda gerek erkekte görülen bir takım biyolojik ve fizyolojik gelişmeler buluğ çağının belirtileridir Annelik ve babalık için gerekli olan bu gelişmeler onların biyolojik ve sosyo-kültürel kişiliklerini geliştiren önemli belirtilerdir Bu belirtilerle kişisel sorumluluklar da başlar Kızlar bu aşamada üyesi bulundukları ailenin ekonomik toplumsal ve kültürel etkinliklerine katılırlar Aynı durum erkek çocukları için de söz konusudur
Erkek çocuk da aile içerisinde gerek cinsinin gerekse yaşının gerektirdiği etkinliklere katılarak geleneklerinin öngördüğü tavrını almaya çalışır
Kızın ergin yaşa girmesi; ev işlerine katılması aile ve grup içerisinde genç kızlık çağının gerektirdiği role bürünmesi ve karşı cinsle ilgilenmesiyle evlenecek duruma geldiğini göstermektedir Erkek çocuğunsa aynı biçimde toplumsal rolüne bürünmesi evin ekonomisine katkıda bulunması askerliğini yapması ve iş sahibi olması evlenmesi için gerekli ve geçerli sayılan ölçütlerdir
Öte yandan evlenme işinde bir de “sıra gözetimi” vardır Bu konuda ağabeylerin ve ablaların daha önce evlenmelerine dikkat edilir Ancak küçük kızın evlendirilmesinde büyük kızın ya da kızların henüz evlenmemiş olmaları önemli bir engel sayılmamaktadır Özellikle son yıllarda bu gibi durumlarda ağabey ve ablalardan izin istenmekte evlilik ondan sonra gerçekleştirilmektedir
Kırsal alanda evlenme kentlere bakarak daha erken yaşlarda olmaktadır Kimi yörelerde evlenmenin gerçekleşmesi için erkeğin askere gitmeden önce kimi yerlerde de askerden dönmüş olması şartı aranmaktadır Genellikle kızlarla erkeklerin evlenme yaşları birbirine yakın olmaktadır
İster kırsal ister kentsel kesimde olsun evlenme yaşını ve zamanını ekonomik etmenlerin kimi sosyal olayların göçlerin ölümlerin belirlediğini de söylemek gerekir Evlenme girişiminde bulunmada toplum kıza ve erkeğe aynı hakkı tanımamıştır Başka bir söyleyişle erkek ve erkek ailesi bu konuda aktif bir durumdayken kız ve kız ailesi pasif bir durumdadır Girişim genellikle erkekten ve erkek ailesinden gelir

Elenme Aşamaları
1- Görücülük Dünürcülük / Kız Bakma Kız İsteme
İlk aşama olan görücülük kız bakma kız arama kız beğenmeyi ifade eder Kentlerde daha çok tanışıp anlaşarak evlenme yaygınken geleneksel kesimde görücülük daha yaygındır
Oğullarını evlendirmek isteyen aileler ilkin akrabalarından komşularından yakın çevrelerinden başlayarak kız aramaya çıkarlar Bu konuda kendilerine komşuları ve tanıdıkları da yardımcı olurlarEvlenecek delikanlıya kız aramak kız bakmak için baş vurulan bu adete “görücülük” “görücüye çıkma” gibi adlar verilir
Erkeğin aile üyeleri akraba ve komşularından seçilen birkaç kadının beğenilen kızın evine ziyarete gitmeleri kızı görmeleri onu incelemeleri ve niyetlerini açığa vurmaları görücülüğün kız bakma aşamasını oluşturur Bu tür evlenmede eşlerden çok onların yakınlarının beğenisi isteği ve girişimi söz konusudur Kuşkusuz erkek de bu tercihi genellikle onaylar (TEZCAN S37)
Kız görmeye genellikle habersiz gidilir Son zamanlarda aracı olarak adlandırılan kişiler kız evinin ağzını aradığı için kız evi aslında haberdardır Kızın davranışlarına bakılarak istekli olup olmadığı anlaşılır Kızın ikramda bulunması yanlarında oturması isteyip istemediğinin belirtisidir
Kız evinden olumsuz cevap alınacağı sezilirse başka adaylar üzerinde durulur Görücüye çıkma kız bakma Türkiye’nin değişik bölgelerinde kimi ayrıcalıklar ve yöresel özellikler göstermekle birlikte yine de bu usul ana çizgileri bakımından aynıdır
Ancak kesin karara varmadan önce gerek oğlan gerekse kız ailesi adaylar hakkında bilgi toplamaya çalışırlar Elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi kız için işgüzar namuslu terbiyeli evine ve törelerine bağlı olup olmadığı; oğlan içinse kötü alışkanlıklarının bulunup bulunmadığını işine mesleğine bağlılığı noktalarında toplanmaktadır Kız ve oğlan evlerinin karşılıklı olarak bir değerlendirmeye varmaları sonucunda kız istemeye yani dünürcülük aşamasına geçilir (ÖRNEK S:191)
Dünürcülük beğenilen kızın istenilmeye gidilmesidir Dünürcülük genellikle erkeklerin de katılımıyla gerçekleştirilir Dünürcü olarak kız evine sözü geçen kişiler de bulundurulur İlk gidişte oğlan evinin bir büyüğü “Allah’ın emri Peygamberin kavliyle kızınızı oğlumuza istiyoruz” diyerek niyetlerini belli eder Kız evinden bir büyüğün “Allah yazdıysa olur” şeklindeki ifadesi kızın verileceği şeklinde yorumlanır Genellikle ilk istenişte kız verilmez “Kız evi naz evi”dir Bu arada kız evinde erkek tarafının getirdiği şeker lokum çikolata gibi yiyecekler (şirinlik ağız tadı vs) yenilir Bazı yörelerimizde Kur’an da okunur





Türk Kültüründe Evlilik ve Evlilik Gelenekleri

Birleşmiş Milletler Nüfus Komisyonu’na göre “Erkek ve kadının kanuni birleşmesinden doğan müesseseye evlilik” denir
Evlilik insan gruplarının yaşantıları boyunca uyguladıkları ve geliştirdikleri sosyal öğelerle yüklü bir kavramdır Kültürler arası farklılık göstermesi sosyal öğelerin değişik kültürler içinde oluşması ve farklı değer yargılarıyla yüklü olmasıyla açıklanabilir Toplumlar kimin kiminle kaç eşle ve hangi koşullar altında evlenebileceğine dair bir takım kurallar yaratmışlardır Çok değişik uygulamalar olmakla beraber evlilik esas itibariyle toplum tarafından onanan kadın ve erkek ya da kadınlar ve erkekler arasında yaratılan bir ilişki türünü karakterize etmektedir İlişkinin belirli kalıplar içinde gerçekleşmesi de evliliğin sosyal bir kurum olarak ele alınıp incelenmesine olanak vermektedir Aile birliği sürekliliğini evlilik kurumuyla sağlar Başka bir deyişle evlenme olgusu aileyi oluşturan toplumsal ilişkileri belirli kalıplar içine yerleştiren bir sözleşmedir
Anadolu’nun her tarafında evlenmenin yapılabilmesi için bu olay öncesi bir takım hazırlık ve aşamaların birbiri arkasına yapılması ve izlenmesi gerekir Bu nedenle halk (ister köy-geleneksel topluluklarında olsun ister şehir ve kasabaların geleneksel sınıflarında olsun) bu aşamaları işaretleyen bir takım kaideleri (görenekleri) ve seremonileri uygulamak zorundadır Evlenme ile ilgili göreneklerin çoğu söz konusu toplumlarda kuşaktan kuşağa geçmiş binaenaleyh gelenekleşmiş olup bunların yanı sıra yapıla gelmekte olan seremoniler de birtakım inançlar ve pratiklerden ibarettir Ancak çok eski zamandan beri uygulanan ve bugün artık Türkiye Türk topluluğunun malı kültürünün bir parçası haline gelmiş olan “Evlenme görenekleri ve seremonilerinin batılılaşma süresi sonunda gittikçe değişmekte oldukları da bir gerçektir Söz konusu görenekler ve seremoniler sıra ile ilkten sona doğru ana hatları şu aşamalara göre uygulanır: Evlenme arzusunu belirtme evlenme çağı görücü gezmek (dünürcülük) söz kesimi başlık nişan evlenme ve düğün

Evlenme İsteğini Belirtme :
Önceki yıllarda kız ve erkeğin aile içinde evlenme isteklerini açıkça belli etmeleri imkansızdı Kız ve erkeklerin eşlerini seçme hakkı ancak anne - baba ve akrabalara tanınan haktı Günümüzde ise artık çoğunlukla gençler evlenmek istedikleri kişileri kendileri seçme hakkına sahiptir

Evlilik Çağı ve Yaşı :
Geleneksel kesimde kızın ve erkeğin evlenme çağına geldiklerini belirleyen bir takım ölçütler vardır Bunların başında buluğa erme gelir Ülkemizde buluğ çağı 10-14 yaşları arasında başlar Gerek kızda gerek erkekte görülen bir takım biyolojik ve fizyolojik gelişmeler buluğ çağının belirtileridir Annelik ve babalık için gerekli olan bu gelişmeler onların biyolojik ve sosyo-kültürel kişiliklerini geliştiren önemli belirtilerdir Bu belirtilerle kişisel sorumluluklar da başlar Kızlar bu aşamada üyesi bulundukları ailenin ekonomik toplumsal ve kültürel etkinliklerine katılırlar Aynı durum erkek çocukları için de söz konusudur
Erkek çocuk da aile içerisinde gerek cinsinin gerekse yaşının gerektirdiği etkinliklere katılarak geleneklerinin öngördüğü tavrını almaya çalışır
Kızın ergin yaşa girmesi; ev işlerine katılması aile ve grup içerisinde genç kızlık çağının gerektirdiği role bürünmesi ve karşı cinsle ilgilenmesiyle evlenecek duruma geldiğini göstermektedir Erkek çocuğunsa aynı biçimde toplumsal rolüne bürünmesi evin ekonomisine katkıda bulunması askerliğini yapması ve iş sahibi olması evlenmesi için gerekli ve geçerli sayılan ölçütlerdir
Öte yandan evlenme işinde bir de “sıra gözetimi” vardır Bu konuda ağabeylerin ve ablaların daha önce evlenmelerine dikkat edilir Ancak küçük kızın evlendirilmesinde büyük kızın ya da kızların henüz evlenmemiş olmaları önemli bir engel sayılmamaktadır Özellikle son yıllarda bu gibi durumlarda ağabey ve ablalardan izin istenmekte evlilik ondan sonra gerçekleştirilmektedir
Kırsal alanda evlenme kentlere bakarak daha erken yaşlarda olmaktadır Kimi yörelerde evlenmenin gerçekleşmesi için erkeğin askere gitmeden önce kimi yerlerde de askerden dönmüş olması şartı aranmaktadır Genellikle kızlarla erkeklerin evlenme yaşları birbirine yakın olmaktadır
İster kırsal ister kentsel kesimde olsun evlenme yaşını ve zamanını ekonomik etmenlerin kimi sosyal olayların göçlerin ölümlerin belirlediğini de söylemek gerekir Evlenme girişiminde bulunmada toplum kıza ve erkeğe aynı hakkı tanımamıştır Başka bir söyleyişle erkek ve erkek ailesi bu konuda aktif bir durumdayken kız ve kız ailesi pasif bir durumdadır Girişim genellikle erkekten ve erkek ailesinden gelir

Alıntı Yaparak Cevapla