Yalnız Mesajı Göster

Turizm İle İlgili Herşey

Eski 08-19-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Turizm İle İlgili Herşey



GAZİANTEP Turizmi GAZİANTEP
GENEL BİLGİLER

Güneydoğu Anadolu Bölgesinin en eski kültür merkezlerinden birisi olan Gaziantep, MÖ 4000 yıllarına kadar uzanan ve ilk uygarlıkların doğduğu, Mezopotamya ve Akdeniz arasında, tarihi İpek Yolu üzerinde konumlanmıştır

Müzeler ve Ören yerleri
Müzeler
Arkeoloji Müzesi
Adres: İstasyon Cad - Gaziantep
Tel: (342) 231 11 71
Faks: (342) 210 30 17

Etnografya Müzesi
Adres: Eyüboğlu Mah Hanifioğlu Sok No: 64 - Gaziantep
Tel: (342) 230 47 21
Hasan Süzer Etnografya Müzesi
Örenyerleri
Belkız-Zeugma - Nizip/Belkıs
Yesemek - İslahiye/Yesemek
Tilmen - İslahiye/Tilme
Dülük Örenyeri - Şehit Kamil/Dülük
Belkıs/Zeugma

Belkıs/Zeugma Antik Kenti, Gaziantep ili, Nizip İlçesi , Belkıs Köyü sınırları içerisinde Fırat Nehri'nin kıyısında yer alır Yaklaşık 20 bin dönümlük bir arazi üzerine kurulmuş olar Belkıs/Zeugma Antik Kenti; Fırat'ın geçilebilir en sığ yerinde olması, askeri ve ticari bakımdan çok stratejik bir bölge olması nedeniyle tarihin her döneminde önemini korumuştur80 bin nüfusu ile döneminin en büyük kentlerinden biri olan Belkıs/Zeugma , tarihin değişik dönemlerinde değişik isimlerle anılmıştır


Büyük İskender'in generallerinden ve daha sonra Suriye Kralı da olan Selevkos Nikator kendi adıyla, Fırat nehrinin adını birleştirerek MÖ300 yılında burada Selevkos Euphrates ( Fırat'ın Silifkesi ) adında bir kent kurar Daha sonraları MÖ1yy'da kent Roma hakimiyetine girer Bu hakimiyet değişikliğiyle birlikte kentin adı da değişerek köprü, geçit anlamına gelen ve bütün dünyada bilinen şekliyle " Zeugma" adını alır Roma İmparatorluğu'nun 4Skitia Lejyon Garnizonu'nun burada konuşlandırılması ve ticaret sebebiyle kısa zamanda 80 bin nüfusa ulaşan Zeugma'da Fırat manzaralı yamaçlara villalar inşa edilir 80 bin kişilik nüfus Zeugma'yı dünyanın en büyük kentlerinden biri haline getirir Örneklemek gerekirse Zeugma , komşusu sayılan Antakya (Antiokheia) ile Mısır'daki İskenderiye'den ( Aleksandreia) 'dan daha küçük, Atina (Athena) ile aynı büyüklükteydi Pompei ve şimdi dev bir metropol olan Londra (Londinum) 'dan ise birkaç kat büyüklükteydiÜnlü coğrafyacı Strabon da Zeugma'dan
bahsetmektedir Hellenistik dönemde Selevkos Nikator zamanında Zeugma'da önemli imar faaliyetleri yapıldığı bilinmektedir Kentteki Akropolün üzerine kader tanrıçası Thyke'nin bir tapınağı yapılmıştır Bu tapınak halen toprak altındadır Zeugma Antik Kenti kendi şehir sikkesi de basmış Roma Kentlerinden biridir Sikkeler üzerine bir tarafına Thyke tapınağı , diğer tarafına da güçlülüğü simgeleyen Roma Kartalı motifi basılmıştır

Dülük
Gaziantep kent merkezinin 10 km kuzeyinde bugünkü Dülük köyünde tarihi İpek Yolu'nun üzerinde bulunan bu antik kentte bulunan Şarklı Mağarada MÖ 6 bin yıllarında insanların yaşadığına dair taştan yapılmış aletler bulunmuşturTarihte Doliche olarak bilinen kent Hitit'lerin baş tanrısı Teşup'un din merkezi olmuştur Dülük köyünün içinde ve çevresinde bir çok kaya mezarları ve kaya kiliseleri ziyarete açılmıştır


Karkamış Harabeleri
Karkamış harabeleri bir kısmı Suriye sınırında bulunan Karkamış ilçesinin güneyine düşen geçmişi Neolitik dönemlere dayanan yerleşim merkezi olduğu belirlenmiştirGılgamış Destanı, Geç Hitit döneminde Karkamış şehrinin ortostatlarında tasvir edilmiştir Buradan elde edilen eserler günümüzde Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi'nde sergilenmektedir

KALELER
Gaziantep Kalesi
Gaziantep Kalesi, Türkiye'de ayakta kalabilen kalelerin en güzel örneklerinden birisidirKalenin ne zaman ve kimler tarafından yapıldığı hususunda kesin bir bilgi bulunmamaktadırRoma döneminde bir gözetleme kulesi olarak yapıldığı, zaman içerisinde genişletildiği ve bugünkü biçimini Bizans İmparatoru Justinyanus döneminde MS 6 yüzyılda aldığı yolunda bilgiler vardır Kalenin üzerinde hamam kalıntıları, sarnıçlar, mescit ve çeşitli yapı kalıntıları bulunmaktadır


Rumkale
Bu tarihi yapının önceleri adı Hromgla iken bozularak Rumkale denilmiştir Stratejik konumundan dolayı Asur çağından beri yerleşildiği, hatta burasının Asur Kralı III Salmanassar tarafından MO 855'de zapt edildiği bildirilen "Şitamrat" olduğu, fakat esaslı olarak MÖ 9 yüzyıl sonlarında Geç Hitit döneminde tahkim edildiği zannedilmektedir
Fırat ve Merzimeri in kıyılarından itibaren yükselen eteklerde bir dış sur ve kompleks odalardan oluşan bir geçidi ile içeri girilmektedir Sur bedeninin inşasında bazı kesimlerde kayalık yapının dik uçurumlar gösteren topografyasından azami ölçüde yararlanılmıştır Halen mevcut taş yapılarda, en eski dönem olarak Geç Helenistik izler ile Roma dönemi mimarisi algılanmaktadır Ayaktaki mimari kalıntılar ise, Geç Roma ve Ortaçağ karakteri taşımaktadır
Bunların en ilginci, geniş ve silindirik bir havalandırma kuyusu ile bu kuyunun kenarından helezonik bir yolla aşağı giden ve Fırat sevivesinin altına kadar inerek su ihtiyacını karşılayan sistemdir 11 yüzyılda Urfa Haçlı Kontluğu döneminde Hromgla’nın önemli bir merkez olduğu bilinmektedir Hâvarilerden Yohannes'in, burada bir süre inzivaya çekilerek İncil'in müsveddelerini kopya ettiği ve sakladığı, daha sonra bulunan kopyaların Beyrut'a kaçırıldığı söylenmektedir

Ortaçağ'da Ermenilerin "Hromkla, Süryanilerin ise Kala-Rhomata ismiyle andıkları kale-kent, XII yy sonlarında Memlukların eline geçmiş ve Kal-at el Müslimin adı verilmiştir Merc-i Dabık savaşından sonra Osmanlılar'ın eline geçen Rumkale, Halep Eyaletinin Birecik Sancağına bağlı bir kaza haline getirilmiştir
Rumkale'de halen Türk-İslam dönemine ait bazı yapılar ile harap vaziyette bir de Mescit bulunmaktadır İlk yapımından itibaren Fırat boyunun güvenliği için kullanıldığına şüphe olmayan kalede sivil ögelerden çok askeri karakterler hissedilmektedir
Samsat ile Rumkale arasındaki Fırat Vadisi, ilk kullanımının prehistorik dönemde olduğu şüphe götürmeyen mağaralarla doludur Zaman zaman bir koridor izlenimi veren dik yamaçlarda halen de görülebilen mağaralar ise, Roma döneminde mezar odaları olarak kayaya oyulmuş olan mekanlardır Bunların birçoğu daha sonradan, özellikle de Haçlı seferleri sırasında Fırat boylarının korunması için araları açılıp geçitlerle yatay ve merdivenlerle dikey olarak birleştirilip savunma mekanları haline getirilmiştir

Camiler, Türbeler, KiliselerŞeyh Fethullah Cami, Boyacı Cami, Ömeriye Cami ve Ahmet Çelebi Camileri önemli camileridir
1860 yılında Fransız Misyonerler ve III Napolyon'un yardımıyla inşa edilen Kendirli Kilisesi görülmeye değerdir İlde yer alan Ökkeşiye Hazretleri, Yuşa Peygamber ve Pirsefa Hazretleri Türbesi görülmeye değer turizm çekim merkezleridir

Mimari
Geleneksel Antep Mimarisi ve Evleri
Gaziantep’in geçmişten günümüze tarih içindeki oluşumuna bakıldığında köklü ve zengin bir mimarisi olduğu görülür Kent karakterindeki yapıları, konutlar, camiler, hanlar, hamamlar dır Bu kagir yapıların fonksiyonların oluşumunda yörenin iklimi topoğrafik özellikleri, bitki örtüsü ve sosyal yaşantıları etkili olmuştur Yazların çok sıcak geçmesi nedeniyle mimaride avlu anlayışı hakimdir Zamanın büyük bir bölümünün avluda geçmesi nedeniyle buraya “hayat” denmektedir

Sokaklar dar ve gölgelidir Bazı yerlerde kabaltı denen altı yol üstü konut olan mekanlar vardır Günümüzde Kabaltı yapılardan sadece altı tane kalmıştır Sokakları dik olarak kesen çıkmaz sokaklara da “dehliz” denmektedir


Antep evleri; yüksek duvarlar arkasında, diş mekanlardan mümkün olduğunca soyutlanmış yapılardır Evlerin ,kinci, katında sokağa bakan konsol çıkıntılarına köşk denir Dışı metalle kaplanan bu tür yapılar köşklü ev dite adlandırılır Genelde iki katlı ve avluya dönük yapılardır
Sıcak yaz günlerinde gölgeli mekanlardır Sofaya açılan odalar çok işlevli özelliğe sahip mekanlardır Odada yatakların konduğu döşeklik, yemek kapları için kübbiye adı verilen dolap nişleri de vardır Bunlar nacar denen çok güzel ahşap işçiliğine sahiptir

Hanlar
Tarihi İpek Yolu güzergahında bulunan Gaziantep'te bu dönemden kalma pek çok han ve kervansaray bulunmaktadır Tuz Hanı, Şire Hanı, Tütün Hanı, Hışva Hanı, Mecidiye Hanı, Emir Ali Hanı, Anadolu Hanı, Kürkçü Hanı, Belediye Hanı, Elbeyli Hanı, Yeni (Yüzükçü) Han, Hacı Ömer Hanı ve Millet Hanı önemlileridir
Mesire Yerleri
Gaziantep'te bahar ve yaz mevsimlerinde havanın sıcak olduğu günler şehrin sıcaklığından ve gürültüsünden uzakta, tabiatla baş başa kalmak için "Sahre" adı verilen ailece ve akrabalarla birlikte yemekli kır gezileri düzenlenir Kır gezilerinde şehir dışındaki bağ evlerine, gezi ve mesire yerlerine gidilir
Bu gezi ve mesire yerlerinden bazıları Dülükbaba Ormanları, Karpuzatan(Oğuzeli) , Kavaklık, Dutluk, Nafak, Burç Ormanları, Burç Goleti, Büyükşahinbey Kasabası (Körkün) , Nizip Karpuzatan ve Çifte Havuzlardır

Alıntı Yaparak Cevapla