Prof. Dr. Sinsi
|
Almanyada Nerelerde Gezilir - Almanyanın Gezilecek Yerleri
Almanyada görülecek yerler
Almanyada nereler gezilir
Almanya Tarihi Yerler
SİEGESSAULE (BERLİN ZAFER ANITI)
Bellevue Sarayı’nın bir cadde doğusunda, Tiergarten’in tam ortasında Siegessaule bulunmaktadır 19 yüzyılın sonunda, Prusyalıların Danimarkalıları yendikleri savaşın anısına Heinrich Strack bu zafer anıtını inşa eder ve anıt, Königsplatz’a (günümüzde Platz der Republik) yerleştirilir 1939’da anıtın yeri değiştirilir ve Siegessäule, şu anki konumu olan Grosser Stern’e taşınır Anıtın tepesinde 8 3 m uzunluğunda, 35 ton ağırlığında, zafer tanrıçası Victoria’nın bronz heykeli bulunmaktadır Anıtın dikkat çeken bir diğer özelliği ise; üzerindeki Alman mitolojisi ve tarihine dair çeşitli işlemelerdir
ZOOLOGİSCHER GARTEN (BERLİN HAYVANAT BAHÇESİ)
Almanya’nın en eski hayvanat bahçesi, Berlin şehrinin Tiergarten semtinde yer almaktadır Aynı zamanda ülkenin en popüleri olan Zoologischer Garten, 1844 yılında açılmıştır ve 35 hektarlık bir alana yayılmıştır Dünyanın en fazla sayıda canlı türüne sahip bu bahçesi, 1 400’den fazla türe ve 14 000’in üzerinde hayvana ev sahipliği yapar Bu çeşitlilik, Berlin Hayvanat Bahçesi’ni dünya çapında bir üne kavuşturmuştur Öyle ki, burayı, yılda ortalama 3 5 milyon kişi ziyaret etmektedir Merkeze, 1913 yılında eklenen akvaryumda ise 9 000’den fazla canlı yaşamaktadır
Ku’damm’ın kuzeyinde, şehrin göbeğinde yer alan bu köşeye iki farklı kapıdan ulaşılabilir: Fil ve Aslan Kapıları Bu kapılardan içeriye adım attığınızda ise hayvanların canlı dünyası sizi karşılayacaktır Tüm dünyanın tanıdığı kutup ayısı Knut ve panda Bao Bao, bahçenin gözbebekleridir Buraya kadar gelmişken, bu ikisini görmeden Zoologischer Garten’den ayrılmayınız
EUROPA-CENTER
Yıkık Kilise’nin iki sokak batısında yer alan dev bina Europa-Center ,1960’lı yıllarda Batı Berlin’in en gözde mekânlarından biriydi Popülaritesini hâlâ koruyan bu merkez, günümüzde içerisinde sinema, otel, alışveriş merkezi ve ofisler bulundurmaktadır Bu çok katlı binanın tepesindeki Mercedes logosu ise hayranlık uyandırmaktadır 10 m çapında ve 15 ton ağırlığındaki logo, dakikada iki kez döner; geceleri ise kullanılan 68 floresan tüp sayesinde ışıl ışıl parlar Bununla birlikte binanın önündeki Dünya Çeşmesi'ni, içindeki avluda yer alan Lotus Çeşmesi’ni de görebilir ve 20 kattaki Berlin Pencereleri’nden şehri izleyebilirsiniz
KAİSER-WİLHELM-GEDACHTNİSKİRCHE (Yıkık Kilise)
Kaiser-Wilhelm-Gedächtniskirche Berlin'in Charlottenburg-Wilmersdorf ilçesinin Charlottenburg semtinde bulunan protestan kilisesidir Kilise bugün Batı Berlin'in bir simgesi olarak görülüyor Gedächtniskirche 1 Eylül 1895 senesinde büyük bir seremoni ile halka açıldı Kilise Almanya imparatoru I Wilhelm adına bir anıt olarak yapıldı Kasım ayının 1943 senesinde Kilise bir bombardıman sırasında büyük hasar gördü ve bu hali ile bugünde duruyor Kilise'nin bulunduğu yer Breitscheidplatz
İmaparator II Wilhelm Almanya'nın ilk imparatoru I Wilhelm için bir anma yeri yapılmasına karar verdi Almanya portestan kilisesinin zaten o yörede bir kilise yapma düşüncüleri vardı ve böylece kilisenin yapımı için mimar Franz Schwechten tarafından hazırlanan imar planları kullanıldı
Kilisenin yapımı Almanya İmparatorluğu tarafından finanse edilemdi 6,8 milyon Marklık yapım parası halk tarafından veya Almanya'nın diğer ileri tarafından ödendi
22 Mart 1891'de I Wilhelm'in doğum gününde kilisenin ilk temeli atıldı ve 1 Eylül 1895'de Sedantag'da kilisede ilk ayin yapıldı Kilise'de birçok mimar stilleri görmek mümkündü
Kilise beş kulesiyle çoğu insan'ın üzerinde büyük bir etki yaratıyordu Bugünde mevcut olan ana kule'nin yüksekliği 113 metreydi ve buda kilisenin Berlin'de en yüksek yapı olmasını sağlıyordu Gedächtniskirche'nin romanesk stilinde yapılması Almanya'da büyük etki yaratdı ve romanesk Almanya içi çok sevilen bir stil oldu
Yapı'nın etrafındada yapılan binalarda aynı stilde yapıldı ve böylece yapıların bir uyum içersinde olması sağlandı
Kilise'nin içi için mimarlar büyük çaba sarfetdi Kilise'nin giriş tarafında elden yapılmış mozaikler bulunuyordu Adolf Brütt tarafından hazırlanan resimler yine kilsenin giriş tarafında bulunuyordu Burda Almanya istiklal savaşlarının tarihi ve Fransa-Prusya Savaşı'nın hikayeleri anlatılıyordu
Berlin'e yapılan hava saldırıları sonucu kilise 23 Ekim 1943 senesinde büyük bir yangına teslim oldu ve büyük bir hasar gördü Kilisenin çatısı yıkıldı Naziler tarafından verilen söze göre kilise yine aynı büyüklükte ve güzellikte yeniden yapılacaktı ama savaşı kaybetmeleri ve savaşı Almanya'ya karşı kazanan taraflar, kiliseyi restore etmek istemediler, çünki kilise bir yandan Wilhelmist-Alman milliyetciliğin simgesiydi Böylece harabe öylece bırakıldı ve 1956'da kilise yıkılmaya başlandı
KURFÜRSTENDAMM
Brandenburg Kapısı’ndan batıya doğru ilerlediğinizde önce Tiergarten Parkı’nı geçecek, ardından Kurfürstendamm semtine varacaksınız Berlinliler bu semte kısaca Ku’damm demektedirler Aynı ismi taşıyan semtin ana caddesi ise Berlin’in Champs-Élysées’sidir Lüks mağazalar, oteller ve restoranlar çınar ağaçlarıyla bezenmiş cadde boyunca sıralanmaktadır
JUDİSCHES MUSEUM (Yahudi Müzesi)
Checkpoint Charlie’nin birkaç metre yakınındaki Yahudi Müzesi, 2001 yılında açılmıştır ve Yahudilerin Almanya’daki iki bin yıllık geçmişine ait çeşitli bilgi ve belgelere sahiptir Tarihsel ve kültürel anlamının yanı sıra, müzenin mimari açıdan da dikkate değer bir ünü vardır Mimar Daniel Libeskind’in tasarladığı binaya kuş bakışı bakıldığında, binanın zikzak bir şekle sahip olduğu görülür Müzeye giriş ise yer altı kapılarından yapılmaktadır Jüdisches Museum, hem mimari özellikleri hem de Yahudi kültürü hakkında sunduklarıyla görülmeye değer
CHECKPOİNT CHARLİE
Şehirde Soğuk Savaş yıllarından geriye kalan en önemli hatıra, bir zamanlar Doğu Berlin ile Batı Berlin arasındaki ana geçiş noktası olan Checkpoint Charlie’dir İki bölge arasındaki geçişlerin engellenmesi için bir zamanlar bu noktada, Amerikan ve Sovyet askerleri nöbetler tutar, duvarın yakınından kuş uçurtmazlardı Buradaki ünlü levhada ise dört dilde şunlar yazmaktaydı: Amerikan bölgesini terkediyorsunuz
Şu an tam bu noktaya bir müze kurulmuştur: Museum Haus am Checkpoint Charlie Burada, Doğu’dan Batı’ya kaçmaya çalışanların ilginç öykülerini okuyabilirsiniz
BERLİNER DOM (Berlin Katedrali)
Neptunbrunnen'den iki cadde batıya ilerlediğinizde, Berlin'in en önemli protestan kilisesine varırsınız Yapı, fiziki olarak birçok değişime uğramakla birlikte 15 yüzyıldan beri ayaktadır Şehirdeki diğer birçok bina gibi, II Dünya Savaşı’ndan ciddi biçimde etkilenmiş ve restorasyon çalışmalarının ardından 1993’te tekrar açılmıştır Katedralde görebileceklerinizden bazıları; Hohenzollern ailesine ve Prusya krallarına ait lahitlerdir Ayrıca 270 merdiven çıkılarak ulaşılan 114 m yüksekliğindeki kubbesi de enfes bir Berlin manzarası sunmaktadır
PARISER PLATZ (Pariser Meydanı)
Tarihi Brandenburg Kapısı ile şehrin önemli binalarının etrafında sıralandığı Unter Den Linden Bulvarı arasındaki meydan, Pariser Platz’dır Meydan, Potsdamer Platz’a Ebertstraße ile bağlanmaktadır Önceleri ismi Viereck olan meydan, 1814’te Prusya kuvvetlerinin diğer müttefiklerle birlikte Paris’i işgal etmesi ve Napolyon’u devirmesinin ardından zafer anısına Pariser ismiyle onurlandırılmıştır
Meydandaki 2 Dünya Savaşı esnasında yıkıntıya dönen binalar restore edilmiş ve Pariser Platz günümüzdeki heybetli mimarisine kavuşmuştur Burada yer alan binalardan bir kaçı şunlardır: Şehrin bölünüp birleşmesinin simgesi Brandenburg Kapısı, mimari harikaları Amerikan ve Fransız Büyükelçilikleri, şehrin en güzel oteli Hotel Adlon Kempinski , cam cephesiyle ünlü Berlin Sanat Akademisi (Akademie der Künste) ve Kennedy ailesine dair dokümanların sergilendiği Kennedy Müzesi (Museum the Kennedys)’dir
BRANDENBURGER TOR (Brandenburg Kapısı)
Unter den Linden ile Ebertstraße’nin kesiştiği yerde şehrin son iki yüzyıllık tarihine şahitlik etmiş olan Brandenburg Kapısı bulunmaktadır Prusya kralı II Frederick William’ın emriyle bir barış simgesi olarak tasarlanan yapı, Karl Gotthard Langhans tarafından 1788 ile 1791 yılları arasında inşa edilmiştir II Dünya Savaşı’nda hasar gören yapı, 2000’de restore edilmiştir
Yapının, her iki yanda 6 olmak üzere 12 dorik kolonu bulunmaktadır Kapının üzerinde ise doğuya dönük bir quadriga heykeli vardır Heykelde, Roma zafer tanrıçası Victoria dört atlı bir savaş arabasını sürerken görülür
Brandenburg Kapısı, ilk ciddi restorasyonunu II Dünya Savaşı’nın ardından geçirmiştir Savaş esnasında bomba ve kurşun delikleriyle kaplanan kolonlar; Doğu ve Batı Berlin yönetimlerinin ortak çalışmasıyla restore edilmiştir 1961 yılına kadar kapıdan araçlar ve yayalar rahatça geçebilmişlerdir
1961 yılının Ağustos ayında, Berlin Duvarı’nın dikilmesiyle, Batı Berlin’in Brandenburg Kapısı’yla olan bağlantısı kesilmiştir O zamanlar şehrin bölünmüşlüğünü simgeleyen bu tarihi yapı, takvimler 1989’u gösterdiğinde bu kez barışın ve özgürlüğün simgesi olmuştur Bunun sebebi ise; Berlin Duvarı’nın yıkılması ve şehrin birleşmesidir Ziyaretiniz esnasında biraz soluklanmak isterseniz yapının kuzeyindeki Raum der Stille (Sessizlik Odası)’de mola verebilirsiniz
|