Yalnız Mesajı Göster

İshak Paşa Sarayında Kitabe Ve Kitabelikler

Eski 08-19-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İshak Paşa Sarayında Kitabe Ve Kitabelikler



Figürlü Kabartmalar
İshak Paşa Sarayında, bitkisel ve geometrik süslemeler göz önüne alındığında yapıda figürlü süslemelere çok az yer verildiği dikkat çeker
Sarayda da görülen bu figürlü süslemeler bölge ve dönemlere göre değişik şekillerde yorumlanarak bir takım farklılıklar göstermesinin yanı sıra, kökenini Hun sanatına kadar indirebileceğimiz bu figürlü süslemelerin taşıdığı sembolik anlamlar açısından bir farklılık bulunmamaktadır
Çok eskilere dayanan bu figürlü süsleme, İslam ve onun parçası olan Anadolu Selçuklu figür sanatını etkileyen Hun hayvan üslubu veya Avrasya hayvan üslubunun kökü, Avrasya göçebelerinin sanatına dayanmakla birlikte bu üslup, Karadeniz’den Çin’e, Altaylar’dan Kuzey Sibirya’ya kadar uzanan çok geniş bir alanda oluşmuştur Zaman içerisinde farklılaşmalarla birlikte, değişik şekillerde karşımıza çıkan bu figürlü süslemeler, İslam dünyası el sanatlarında bol miktarda uygulama alanı bulmuş olmasının yanı sıra , Osmanlı döneminde özellikle dini mimaride pek rastlanmayan figürlü süslemelerin, Anadolu’daki sivil ve dini mimaride geniş kullanım alanı bulduğu görülmektedir
Dini ve sivil olduğu gibi, ahşap, seramik, metal, fildişi gibi malzemelerin kullanıldığı el sanatlarında süs unsuru olarak sembolik, tılsımlı, olağanüstü kuvvetleri olduğu kabul edilen Sfenks, Siren, çift başlı kartal, ejder gibi yaratıklar ile tavus, aslan, kartal gibi sembolik hayvanlar dekoratif ve sembolik amaçlı kullanılmıştır İshak Paşa Sarayında da bu kadar zengin hayvan tasvirlerine rastlanmamakla birlikte, bulunduğu bölge ve dönem farklılıklarından kaynaklanarak, farklı şekillerde ele alınan figürler dikkat çeker Bu figürleri de kendi içerisinde aslan ve kartal figürü olmak üzere alt başlıklara ayırarak incelemek mümkündür
Aslan Figürü
İshak Paşa Sarayında, taşa yüksek kabartma olarak yontulmuş iki alan figürü, Harem taçkapısı etrafını çevreleyen, geniş bordür düzenlemesinin alt kısmında karşılıklı yerleştirilmiş olarak karşımıza çıkmaktadır
Çoğunlukla çift ve simetrik olarak Kervansaray, Saray, kale, burç, sur, köprüler ve nadir olarak da mezar taşlarında görülen aslan figürleri; kuvvet, kudret, zafer, cesaret sembolü olarak ele alınmış olmasının yanı sıra sarayları, tahtı, şehri, kaleyi kötülükten, düşmandan koruyan bir unsur gibi, koruyucu tılsım olarak kullanılmıştır Sarayda karşılıklı birbirine bakan vaziyette yerleştirilen aslan figürlerinin de bu amaçla yapıldığı düşünülebilir
Selçuklu dönemi yapılarında özellikle hayat ağacı motifiyle birlikte ve çift olarak kullanıldığı görülen aslan figürünün burada çok daha farklı bir tarzda ve daha gerçekçi olarak taşa işlendiği dikkat çeker Kapıları aslanlarla kuvvetlendirme geleneğinin XVIII Yüzyıla kadar süren uzantıları olarak değerlendirilebilecek bu aslan figürleri ilerler vaziyette ön ayaklarından birisini yukarı kaldırmış bir şekilde ele alınmış olmakla birlikte H Gündoğdu , bu aslan figürlerinin “arma” tarzında tasvir edilmiş olduğunu belirtmektedir Harem taçkapısında yer alan, başı ve gövdesi profilden yapılmış bu aslan figürleri detaylı bir şekilde ele alınarak, vücut hatları daha belirgin ve yeleleri de etkili bir görünüm sağlanması amacıyla dalgalı çizgilerle ön plana çıkarılarak vurgulanmıştır İlerler şekilde işlenen bu aslan figürünün ağzı açık, gözleri de oyun bir şekilde tasvir edilmiş, çizgilerle belirlenen kulaklarının da sivri olarak yapıldığı dikkat çeker
Baş kısmının vücutla birlikte profilden işlenerek, vücut ayrıntılarına gidilmiş olması ve daha gerçekçi ele alınması bu aslan figürünün Selçuklu dönemindeki aslan figürlerinden farklı olarak, bize yabancı bir üslubun etkilerinin söz konusu olduğu izlenimini vermektedir
Kartal Figürü
Çok eskilerden beri bir çok farklı şekilde ve oldukça yaygın kullanım alanı bulan kartal figürü, İshak Paşa Sarayında da taş süsleme olarak, yalnızca Harem taçkapısının her iki yanda yer alan yüksek plastik değere sahip ağaç motifinin arasında görülmektedir
Cesareti, yırtıcılığı, uzun ömürlülüğü ile tanınan kartal figürü koruyucu unsur, nazarlık, tılsım, kudret ve kuvvet sembolü olarak kabul edilmesinin yanı sıra İslamiyet’ten sonra da hükümdarın gücünün ve kudretinin sembolü olmaya devam etmiştir Bu sembolik anlamları taşıyan kartal, kale, saray, medrese, cami, türbe gibi dini ve sivil eserlerle birlikte mezar taşlarında da çift ve tek başlı olmak üzere bir çok farklı şekillerde uygulama alanı bulmuştur
Anadolu ve Büyük Selçuklu döneminde hayat ağacı, ejder ve aslan figürleriyle birlikte yaygın şekilde kullanım alanı bulmuş olan kartal, çoğunlukla gövde cepheden baş yandan olmak üzere çift başlı olarak ele alınmıştır İshak Paşa Sarayında ise kartal figürü, tek başlı olarak ele alınarak, gövde ve baş cepheden olmak üzere, iki yana açılan kanatlarla hakim duruşta taşa uygulanmıştır
Yıpranmış bir şekilde günümüze ulaşan bu kartal figürü tam olarak anlaşılmamakla birlikte, sarayın bulunduğu bölge ve sarayın yapıldığı dönem farklılıklarından kaynaklanan bir takım değişiklikler dikkat çeker
Mukarnaslar
Mukarnas, İshak Paşa Sarayında ahşap, kalem işi ve taş süslemelerin yanı sıra yapının bir çok yerinde dekoratif amaçlı olarak farklı şekillerde uygulama alanı bulmuştur
Mukarnas kısaca; yan yana ve üst üste gelen prizmatik öğelerin dışa doğru derece derece taşarak, çoğunlukla simetrik bir düzen içinde dizilen üç boyutlu mimari bir bezeme olarak tanımlanabilir Genellikle de taş ve ahşap malzeme kullanılarak uygulama alanı bulan mukarnasların, alçı ve tuğladan yapılmış örnekleriyle de karşılaşılmaktadır
Yörede bulunan malzemeye bağlı olarak farklı malzemelerde de uygulama alanı bulabilen mukarnas, taçkapılarda, geçiş öğelerinde, sütun başlıklarında, minarede, nişlerde yoğun olarak kullanımı dikkat çeker Mukarnasların İshak Paşa Sarayında da, I Taçkapı, selamlık kapısı, harem taçkapısı, minare, sütun başlıkları, pencere kenarı, mihrap, Türbe ve kasnaktan kubbeye geçişte uygulama alanı bulduğu görülmektedir
Bazı yapılarda mukarnaslar, mozaik, çini, kalem işi gibi süslemelerde bezeli olarak ele alınmış olmasına karşın, İshak Paşa Sarayında bu tür mukarnaslara rastlanmamaktadır Yapıda tamamen taş malzeme kullanılarak yapılan mukarnasların bazılarında, bitkisel motiflerle bezeli, plastik değere sahip formların işlendiği dikkat çekmektedir
Mukarnaslar, kullanıldığı alanda monotonluğu bozarak hareketliliği sağlayan dekoratif bir unsur olarak karşımıza çıkmakla birlikte, İshak Paşa Sarayında bunun ilk örneği, saraya giriş kapısı olan I Taçkapıda görülmektedir Buradaki mukarnas sıraları da Selçuklu tarzında olup yüzeysel bir biçimde ele alındığı dikkat çeker
Birinci taçkapıda görülen Selçuklu tarzındaki, sarkıtlı mukarnas sıralarından farklı olarak, selamlık kapısında yine fazla yüksek olmayan mukarnas sıralarından oluşan bir kavsaraya yer verilmiştir Birinci taçkapıdaki mukarnasların farklı bir yapıya sahip olmasının yanı sıra, birinci taçkapıda kullanılan renk unsurunun, selamlık taçkapısında da, mukarnasların iç kısmında motifin aynısının tekrar edilmesi suretiyle istendiği dikkat çeker
Birinci taçkapıdaki mukarnas sırasıyla selamlık kapısında yer alan mukarnas sıraları birbirleriyle farklı mzellikler göstermesinin yanı sıra, mukarnas kavramıyla temelde aynı anlamı taşımaktadır Ancak bunların dışında bunlardan çok daha farklı bir tarzda ele alınmış olan Karem taçkapısındaki mukarnaslı kavsara diğerlerine göre çok daha dikkat çekicidir Geometrik formlara sahip mukarnaslardan farklı bir özellik gösteren bu mukarnaslı kavsara, yukarıdan aşağıya sayı artırılarak bitkisel motiflerin kademe kademe düzenlenmesiyle meydana getirilmiştir Bu tarzda ele alınmış mukarnaslı kavsaralara, Türk sanatında rastlanmamakla birlikte, Y Bingöl bu düzenlemenin daha çok Kafkas etkili olduğunu belirtmektedir Tamamen eklektik bir özellik gösteren birbirinden farklı bitkisel motiflerin yer aldığı bu mukarnaslı kavsaranın en üstünde de tamamen açılmış içinde de tohumların yer aldığı natüralist bir çiçek motifi bulunmaktadır Ayrıca mukarnaslı kavsarada bu çiçek motifi dışında, ayaklı vazolara, fiyonk motiflerine ve istiridye kabuğu şeklinde motiflere de yer verildiği görülür
Mukarnaslı kavsaranın tamamen diğelerinden farklı olarak ele alınmış olması Harem bölümünün diğer bölümlere göre daha önemli olduğunu vurgulamak ve farklı gösterme amacının ön planda tutulduğunu düşünmektedir
Harem taçkapısında yer alan mukarnaslı kavsara dışında, farklı bir şekilde ele alınmış olan başka bir mukarnaslı kavsarayı da mihrap nişi üzerinde görmekteyiz Yüzeysel mukarnaslar sahip olan kavsarada, aynı zamanda mukarnas yuvalarının içleri her sırada ayrı bir süsleme unsuru oluşturulacak şekilde bitkisel motiflerle dolgulaşmıştır Ayrıca en üst ve alt kısımlarda sarkıtlara da yer verilmiştir H Gündoğdu , bu mukarnaslı kavsaranın ele alışında, Klasik Türk özelliklerinin yanı sıra, kavsaranın alt kısmında yer alan bitkisel motiflerle batılılaşma dönemi mihraplarında görülen kalabalık kompozisyonlara da yer verilmiş olduğunu belirtmektedir
Birinci taçkapıda, selamlık kapısında, Harem taçkapısında ve mihrap nişinde gördüğümüz mukarnaslı kavsaralar dışında harem kısmında yer alan salondaki sütun başlıkları üzerinde de değişik şekilde ele alınmış olan mukarnaslarla da karşılaşmaktayız
Sekiz köşeli sütunların üzerinde yer alan bu mukarnaslı başlıklar, farklı bir tarzda işlenmek suretiyle, üzerinde bitkisel motiflere de yer verilmiş olduğu görülür Özellikle de mukarnaslı başlıkların alt kısmında, mukarnas tarzında bezemelerin arasına yerleştirilmiş, ortası şişkin kenarlarında iri yaprak formunda bitkisel bezemeler yer verilmiş olduğu gibi mukarnaslı başlıkların üst kısmında a bir sıra geniş yapraklı bitki motiflerinden oluşan bölüm dikkat çekmektedir
İshak Paşa Sarayında görülen bu birbirinden farklı dekoratif amaçlı zengin motiflere sahip mukarnasların dışında, caminin kasnak kısmından kubbeye geçişte minarenin şerefe kısmının altında mihrap çıkıntısındaki yarı piramidal örtünün alt kısmında ve caminin kıble duvarı üzerinde yer alan pencerenin etrafını çevreleyen plastik değere sahip mukarnas sıraları yapıda dikkat çeken diğer plastik unsurlardır

Alıntı Yaparak Cevapla