08-19-2012
|
#7
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Elazığ Hakkında Bilgi
Elazığ Türbeleri
Arap Baba Türbesi (Merkez)
Mescit ve türbeyi mescidin kitabesinden öğrenildiğine göre Anadolu Selçuklularından IV Kılıçarslan’ın (1261-1266) oğlu III Gıyaseddin Keyhüsrev (1266-1281) zamanında, 1279 yılında yaptırılmıştır Bununla beraber kitabesinde bânisinin Yusuf İbn-i Arapşah olduğu belirtilmiştir
Arap Baba’nın mezarı Mescidin yan tarafta kapısı bulunan zemininde bulunmaktadır Üzeri tonozla örtülü olan bu mezarda ahşap bir sanduka vardır Mescidin kitabesinde de ismi geçen Yusuf İbn-i Arapşah burada gömülüdür Halk arasında Arap Baba ismi ile tanınan bu kişinin yörede yaygın bir de efsanesi bulunmaktadır
Bu efsaneye göre; Harput’un en görkemli zamanında, yaz aylarında şiddetli ve dayanılmaz bir sıcaklık başlamıştır Bu sıcaklık öylesine artmış ki topraklar, tepeler çatlamış ve kuraklık bütün Harput’a yayılmıştır O günlerde bir kadının rüyasında; Arap baba’nın başını sandukasından çıkarıp dereye atacak olursa yeniden yağmurun yağacağı ve kuraklığın önleneceği söylenmiştir Bu kadın aynı rüyayı devamlı olarak her gece görmeye başlamış ve aynı sözler kendisine tekrar edilmiştir Öte yanda Harput’taki sıcaklık da her geçen gün biraz daha artmıştır Sürekli olarak aynı rüyayı gören kadın bir gece Arap Baba’nın başını sandukasından almış ve dereye atmıştır Bunun üzerine şiddetli yağmurlar başlamış ve şehri seller götürmüştür Bu kez kadının rüyasına Arap baba’nın kendisi girmiş ve ona; “Sandukamdan alıp dereye attığın başımı bana geri ver Eğer geri vermeyecek olursan yağmurlar durmayacak ve felaketler bu kentte birbirini izleyecektir ” Demiştir Bundan korkan kadın dereye koşmuş, Arap baba’nın başını bularak sandukasına koymuş Bunun üzerine yağmur bir anda kesilmiş ve Harput’ta yaşam normale dönmüştür
Günümüzde Arap Baba’nın sandukasında Arap Baba’nın başı gövdeden ayrı yan tarafta bulunmaktadır
Şeyh Ahmet Peykeri Türbesi (Merkez)
Elazığ’ın 14 km uzağında, Mollakendi Bucağı’nda Şeyh Ahmet Peykeri’nin cami ve türbesi bulunmaktadır Türbenin camiden sonra, XVII yüzyılın ilk yarısında yapıldığı sanılmaktadır Şeyh Ahmet Peykeri XVII yüzyılda Harput çevresinde yaşamış bilgin ve mutasavvıf olarak tanınmıştır
Caminin batısında yer alan türbenin kitabesi günümüze gelememiştir Türbe de cami gibi zaman zaman onarım geçirmiş ve orijinalliğinden kısmen de olsa uzaklaşmıştır Kesme ve moloz taş ile tuğlanın kullanıldığı türbe sekizgen planlıdır Üzeri içeriden kubbe, dışarıdan da kiremitli bir çatı ile örtülmüştür Ancak bu çatının sonraki dönemde buraya eklendiği sanılmaktadır Türbenin sekizgen gövdesinin dış yüzleri fazla derin olmayan nişlerle hareketlendirilmiştir
Ahi Musa Türbesi (Merkez)
Elazığ, Harput’ta bulunan Âhi Musa Mescidi’nin yanında bulunan türbe Âhi teşkilatından Âhi Musa’ya aittir Türbe mescit ile birlikte 1185 yılında yaptırılmıştır
Kare planlı olan türbenin üzeri kubbe ile örtülmüştür Türbenin duvarları da mescitte olduğu gibi yer yer kesme ve moloz taştan yapılmıştır
Fetih Ahmet Baba Türbesi (Merkez)
uzaklıkta, Kırkkuyular Mevkii’nin güneyindedir Kayalar üzerine yapılmış olan türbenin yanında bir de mescit bulunmaktadır
Türbe altıgen planlı olup, üzeri kubbe ile örtülmüştür Duvarları muntazam kesme taştan örülmüş olup, içeriye 100x70 m ölçüsündeki gösterişli bir kapıdan girilmektedir Türbenin altında mumyalık kısmı bulunmaktadır Türbe zemini üzerine de görkemli bir sanduka vardır
Mansur Baba Türbesi (Merkez)
Türbe sekizgen plan üzerine kesme taştan yapılmıştır Üst örtü sistemi sonraki yıllarda yapılmıştır Türbe içerisinde Mansur Baba ve ailesine ait dört sanduka bulunmaktadır
Cemşit Bey Türbesi (Palu)
Elazığ, Palu ilçesinde bulunan Cemşit Bey Mescidi’nin yanında bulunmaktadır Cemşit Bey Yavuz Sultan Selim’in sipahi Beylerindendir
XV yüzyıla tarihlendirilen türbe, sekizgen planlı olup, üzeri kubbe ile örtülmüştür Kesme taştan yapılan türbenin son derece güzel bir taş işçiliği vardır Türbe içerisinde Cemşit Bey ve ailesine ait sekiz mezar bulunmaktadır
Harput’taki Murat Baba, Nadir Baba ve Üryan Baba türbeleri orijinalliklerini tümü ile yitirmişlerdir
|
|
|