Yalnız Mesajı Göster

Erzincan Belgeliği

Eski 08-19-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erzincan Belgeliği



Erzincan belgeliği








Erzincan, Fırat'ın kollarından Karasu, doğu batı doğrultusunda uzanan demiryolu ile Sivas-Erzurum ve Trabzon-Sivas karayollarının birleştiği noktadadır


Şehir İstanbul'un 1100 km, Ankara'nın 690 km doğusunda, Yukarı Fırat havzasının içinde 1200 m yüksekliğindeki bir ovanın ortasındadır Ovanın boyutları, doğu-batı yönünde 30 km, kuzey-güney yönünde 10-15 km'dir


Erzincan'ın siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel yönlerden, Mengücek Beyliği ve Selçuklu döneminde ve ondan sonra gelen yüzyıllar içerisinde de Anadolu'nun ileri gelen ticari ve kültür merkezlerinden biriydi O dönemler içerisinde ekonomisinin temelini oluşturan faaliyetler açısından çağdaşı olan kentlerin pek çoğundan hayli ileri idi 12 yüzyılda Gezgin Marco Polo, kentte dokumacılığın gelişmiş olduğunu, 14 yüzyılda İbni Batuta da kentte dokumacılığın ve bakır eşya yapımının ileri düzeyde olduğunu yazarlar Dokumacılık, boya yapımının gelişmesini de sağlamıştı 1561-1518 yıllarında düzenlenen tahrir defterlerinde kentin yıllık geliri 224753 akçe idi Bu gelir, çeşitli vergi ve resimlerden oluşmaktaydı


Evliya Çelebi'ye göre, 17 yüzyıl ortalarında Erzincan'ın ortasında küçük ve alçak duvarlı kalesi içinde; 200 ev ile 1 cami vardı Kale dışında ise 1800 ev, 7 cami, 60'tan çok mescit ile içinde 500'den fazla dükkanın bulunduğu bir çarşı ve bedesten, bütün şehirde ise 48 mahalle ve 40 okul bulunmaktaydı Evliya Çelebi'nin Erzincan'da 500 dükkanın varlığından söz etmesi, 17 yüzyıl ortalarında ticaret ve el sanatlarının gelişmiş olduğunu göstermektedir İlin ticaret yolları üzerinde bulunması da bu kanıtı doğrulamaktadır Aynı yıllarda Erzincan vilayeti dahilindeki padişah hasları 146000 akçe tutuyordu 1566 yılında şehrin geliri 234000 akçeye ulaşmıştır


Erzincan, tarihi boyunca tarım ve hayvancılık ürünlerinin yanısıra yeraltı kaynaklarına, özellikle zengin maden işletmelerine yakın bir konumda bulunmaktaydı Bakır, kurşun, mermer ve taş ocakları bilinen en eski çağlardan beri işletilmekteydi


Ancak, Osmanlı İmparatorluğu'nun 17 yüzyıldan itibaren duraklama ve gerileme sürecine girmesi, özellikle de 19 yüzyıl boyunca sanayileşmiş Batı Avrupa ve Rus emperyalizminin Osmanlı yönetimi üzerindeki askeri, mali ve siyasi baskıları İmparatorluğun her bölgesini, özellikle Doğu Anadolu'yu ekonomik yönden geri bıraktı


Osmanlı döneminde doğu sınırından içeride bulunması nedeniyle Erzincan şehri, 19 yüzyıla kadar ordular için sadece bir konak yeri oldu, daha sonraki Rus istilaları karşısında askeri bakımdan önem kazandı ve bu sıralarda Erzurum Kalesi'nin koruyup kapattığı bir hareket noktası özelliğini aldı


19 yüzyıl sonunda Erzincan'da 210 cami ve mescit, 35 medrese, 2 rüştiye, 9 ilkokul, 18 han, 1550 dükkan, 3 gazino, 35 kahvehane, 8 hamam, 14 fırın, 145 çeşme, 15 tabaklane, 12 bezirhane, 11 boyahane, 1 silah ambarı, 1 askeri tabakhane, 1 aba yapımevi bulunmaktaydı Yukarıda saydığımız iki rüşdiye mektebinden biri 1865, diğeri 1883, idadi mektebi ise 1908 yılında öğretime açılmıştır


19 yüzyılın son yıllarında Erzincan şehrinin nüfusu 23 bin iken, 1883 yılında göçmenlerin buraya yerleştirilmesi ve IV Ordu Müşriklik Merkezi'nin buraya taşınması sonucu şehrin nüfusu kısa sürede artmıştır


Erzincan Adının Kaynağı

Erzincan'ın kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemektedir Asur kaynaklarında geçen Zuhma (Suhma), yörenin bilinen en eski adıdır Erzincan adının Eriza'dan geldiği sanılmaktadır Eriza adı Selçuklular tarafından Erzingan olarak kullanılmış, daha sonra da Erzincan olarak anılmıştır

Erzincan adı bir söylenceye göre, eski çağlardaki "Azzi" bölgelerinden dolayı Aziriz olarak bilinmekteydi Selçuklular, Aziriz adını çok beğenmiş ve buna "Rahmet yağarsa can Aziriz can" rahmet yağmazsa "Yan Aziriz yan" biçiminde bir tekerleme uydurulmuş, bu tekerlemedeki Aziriz sözcüğü zamanla değişerek, Erzincan biçimini almıştır Erzincan da bu sözcükten türemiştir

Alıntı Yaparak Cevapla