Prof. Dr. Sinsi
|
Erzurum'da Giyim, Kuşam Ve Halk Oyunları
Giyim Kuşam
Her çevrenin kendine özgü ortak hareket tarzı vardır Bu ortak zevk giysilere de yansımıştır Erzurum giysilerini, yöresel giysiler ve oyun giysileri olmak üzere iki başlık altında toplayabiliriz:
Yöresel Giysiler
Eski Erzurum’ da giysilerin giyim ve hazırlanması “abacı” denilen esnaf tarafından dikilirdi Kıyafet kanunundan önce (1925) kullanılan ve bugün bir çoğu unutulmuş olan giyim-kuşam eşyası arasında; kalpaklar, serhatlık (silahlık), kuşaklar, gömlekler, kazekiler, zığvalar, şalvarlar, yelekler vb sayılabilir
Geçmişte Erzurum’ da kadın giysileri de yöresel özellikler taşır “Üç etek” ve “kadama” denilen bindallı elbiseler en yaygın olanlardı
Oyun Giysileri
Erzurum halk oyunlarında kullanılan giysiler, mor ve beyazla süslenmiştir Dağ ve kır güzelliklerinin bilinçli bir şekilde giysilerde motiflendiği görülür Erzurum barlarında giyilen giysileri erkek ve kadın giysileri diye iki başlık altında toplayabiliriz:
Erkek Giysileri
- Cistik: Bar oynarken ayağa giyilen ayakkabı
- Zığva: Uçkurlu, beli lacivert kumaştan yapılan şalvar
- Yelek: Kenarları ve cep ağızları siyak kaytanla süslenmiştir
- Gömlek (işlik): Beyaz renkli dik yakalıdır
- Kazeki: Uzun kallo kısa cekettir Kolları geniş kaytanla süslüdür
- Kuşak (şal): Renkli ipliklerden örülmüştür Bele sarılır
- Gümüş köstek: Yeleğin üstüne takılan bir nevi aksesuardır
- Bazubent: Kola takılır, boncuktan örülür, içerisine ayet konur
- Mendil: Barbaşı veya pöçük oyunsusunun elinde bulunur
- Diğer Aksesuarlar: Zıbın (içlik), yün çorap, çapula, yemeni vb
Kadın Giysileri
- Bindallı: Kadife üzerine simle Türk motifleri işlenen giysidir
- Leçek (yazma): Pullar ve boncuklarla süslü baş örtüsüdür
- Gümüş Kemer: Üzerinde muhtelif işlemeler olan, çengellerle birbirine bağlanan, gümüşten yapılmış kemerdir
- Papuç: Yumuşak deriden yapılmış olan, oyunda giyilen ayakkabıdır
- Dizleme: Beyaz yünden örülmüş, diz kapaklarına kadar uzanan çoraptır
- Mendil ve Diğer Aksesuarlar: Mendil, barbaşı ve pöçük oyuncusunda bulunur Ayrıca aksesuar olarak boyuna, beşibirlik, altıntaş (toplu), oltu taşı, işleme kolye, burma bilezik, parmaklara da altın yüzük takılır
HALK OYUNLARI (BARLARI)
Erzurum ve çevresinde oynana halk oyunlarına “bar “denir Bar, davul-zurna eşliğinde açık ve kapalı olmak üzere iki şekilde oynanır Açık barda, oyuncular birbirlerine uzak durarak dağılır ve el ele tutuşurlar Kapalı barda ise, oyuncular birbirlerinin bellerini kavrayarak dizilirler
Erkek Barları
En çok oynana erkek barları, başbar, dikine bar, hoş bilezik, daldan dala, çingeneler, tanzara, deliloy, temirağa, turna, hançer barı vb barlar vardır
Kadın Barları
Erzurum ve çevresinde oynana kadın barlarından en önemlileri şunlardır: Çift beyaz güvercin, tersine, Bayburt sallaması, aşağıdan gelirem, habudiyar , atın üstünde eğer vb
BAR
Yüzyılların ardından kopup gelen bir vakar
Kahramanlık, yiğitlik, erlik destanıdır bar
Bu oyunda gör bizi, geçme sakın ıraktan
Gözün varsa seçersin, bar'da karayı ak'tan
Bir savaş seyri vardır, dadaşın her bar'ında
Görünce kanın kaynar, o an damarlarında
Doyum olmaz bir görsen, Köroğlu'nun barı'nı
Güvenirsin görünce, düşünmezsin yarını
Dumlu'dan taa Basra'ya çağlayan selimiz var
Bahtımız kara değil, bugün Karasu kadar
Bingöl yaratmadı mı, kan çağlayan Aras'ı ?
Hazar çalkalanırken, kanar Türk'ün yarası
Aman Aras, han Aras, Bingöl'den kalkan Aras
Al başımdan sevdanı, Hazar'da çalkan Aras
Dadaş, çelik bir yaydır, onu germeye gelmez
Çağlayan bir sel olur, dağlara da baş eğmez
Yayla bulutu gibi, yükselir yavaş yavaş
Sonra birden sel olur, köpürür coşar dadaş
Doğu'nun sınır taşı, Erzurum'un dadaşı
Efesi var İzmir'in, eğilmez Türk'ün başı
Bar başlıyor!
Barbaşı sallarken mendilini
Gözüne al dadaşım, gönülden sevdiğini
Dinle, davul ne diyor dan dan dan
Ben bu sese vurgunam, can can can
Canlar yurdundur elbet, her can vatana kurban
Atalar ,yurt sevmeyi davuldan öğrendiler
Bu ilk bar'ın adına sarhoş barı dediler
Elele tutuştular,
Dadaşlar ağır ağır bir halka çevirdiler
Yurda kurban yiğitler, bu halkaya girdiler
Gönülden tutuşanlar, hepsi de sarhoştular
Seven sarhoştur elbet, içse de içmese de
Ses yok, donmuş dudaklar, gözler şimşekleniyor
Kırat kişniyor, neden toprakları eşiyor?
Dan dan dan
Kanlar kaynaştıran bir ses çıktı zurnadan
Dağlar gibi dadaşlar, kımıldandı durmadan
Tanrım, bu ne duruştur, gözler şimşekleşiyor
Ufuk bayraklaştı, cihan dalgalanıyor
Silkin Ey Palandöken, dök başından kar'ını
Dadaş oynarken, senin gösterir vakarını
Vur !davulcu, candan coşsun dadaşım
Çal zurnacı, oynasın dadaş, dönüyor başım
Sadeddin AKATAY
|