03-25-2007
|
#1
|
flipper
|
Hadi Gir İçeri
Hadi gir içeri Ama gözlerindeki o kanayan suçluluk bırak kapıda kalsın Ona ihtiyacımız yok artık O hayatın içine birtürlü sığamayan ve telaşından durmadan sigaraya sarılan yorgun ellerini, nereye baksan hep karşında duran o kırgın çocukluğunu, uzak denizlerin sisli buğusuyla her daim ıslak dudaklarını, ruhumun tek sığınağı o tarifsiz kokunu kapıda bırak Tutkunu olduğum neyin varsa hepsini bırak kapıda Yoksa ne kadar istesem de konuşamam seninle Konuşamam, yalnızca ağlarım
Ne olur gir içeri Ama girerken tut elinden sevdanın Yıllar sonra seni yeniden uzağıma düşüren, seni o geri dönüşü olmayan yollara düşüren, yüreğinden aşkımı, dudaklarından adımı, evinden gölgemi silip götüren, o adını kimselere söylemeden ölmek istediğin, o, hiç kimseyi bu kadar sevmedim ki, dediğin sevdanı al yanına ve gir içeri İlk aşkının yüzünü yanına al Utanma benden n´olur Kalbindeki o sızının halinden en çok aşkınla kavrulmuş yüreğim anlar benim 
Uçurumun dibinde nasıl göründüğümü
Merak ederdim hep
Yüzümün aynadaki boşluğuna hep bakmak isterdim
İnançlarımın kırılıp döküldüğü yeri anlamak için
kalabalıklar içindeki yalnızlığıma dokunmak isterdim 
Aşktı adın uçurumda, yanı başımda
aynadaki suretimdi yüzüm,
aykırı kanardı bana
İnançlarımın çoğu yalanmış
alay ederdi benimle
Çok geç anladım, kalabalıklar arasındaki
senmişsin dokunamadığım 
Yalnızlığım diye küçümsediğim senin sevginmiş,
Geceleri ansızın uyanıp
İncitip durduğum senin yokluğunmuş 
Onca sevişmeden sonra değişmemişsem,
sihirli bir aydınlıkta,
içimde bir yer sana sonsuz hasret kaldığı içinmiş 
İşte onca yalan geçen hayatımda
buymuş tek gerçekliğim 
|
|
|