08-17-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Selülit Oluşumunun Nedenleri
Selülit, hemen her kadının derdi olan bir yağ dokusu dejenerasyonu olup dolaşım bozukluğu ve kadınlık hormonlarına bağlı olarak oluşur Selülitli cilt, iki parmak arasında kıstırıldığında portakal kabuğu gibi bir görünüm alır Selülitin oluşumu ile ilgili birçok teori öne sürülüyor Bunlardan, en kayda değer olanı ise hormonlar tarafından yapıldığını öne süren görüştür Yeni doğan bebekte vücudun her yerindeki yağ dokusu eş kalınlıkta olup yaşla birlikte cinsiyet hormonları ve ACTH hormonunun etkisiyle, cinse bağlı olarak vücudun bazı yerlerinde ya azalır ya da tümüyle kaybolur Bazı yerlerinde ise artarak kalınlaşır Erişkin kadınlarda yağ en fazla meme, baldır, kalça çevresi, kalça ön bölümünde toplanır Selülitik infiltrasyon, vücudun yapısal olarak kadınlığa doğru adım attığı, kalçaların ve bacakların üst kısımlarının kalınlaştığı ergenlik çağından itibaren oluşur Yani selüliti bir ikincil cinsellik karakteri olarak kabul edebiliriz
NELER ETKİLER
Ancak bu oluşumu arttıran veya en azından etkileyen kilo alımı, doğum yapma sayısının artışı, stres, endokrin bozukluklar, doğum kontrol hapları, veno-lenfatik dolaşım bozuklukları, hareket azlığı, sigara, alkol, yanlış beslenme alışkanlığı gibi başka faktörler de vardır Artan yaşla beraber deri ve bağ dokusunun elastikiyetini kaybetmesiyle de selülit görünümü artar Fazla kilolar ise tabloyu ağırlaştırır
ZAYIFLARDAKİ SELÜLİT
Selülitin zayıf kadınlarda da görülmesi, onun genel yağlanmadan farklı olarak değerlendirilmesi gerektiğini gösterir Bu hastalığın tıptaki adı “Hidrolipodistrofi”dir Kişiden kişiye farklılık göstermesinde hormonal farklılıklar kadar, beslenme şekli ve egzersiz alışkanlıkları arasındaki farklılıklar da rol oynar
YAĞ HÜCRELERİ
Erkeklerin çoğu elma yapısında olup, yağlarını mide, kalp ve bağırsaklarının etrafında depolamaya eğilimlidirler Kadınlar ise armut yapısında olup yağlarını aşağılarda, kalça ve üst bacakta depolarlar
Her yağ hücresinin yüzeyinde reseptör diye bilinen mikroskobik nesneler vardır ve yağın depolanmasıyla yağ hücresinden çıkmasını bu reseptörler kontrol eder
Bunları, açılıp kapanan ve yağ hücrelerine yağ göndermek veya onlardan yağ çekmek suretiyle vücuttaki bazı kimyasal habercilere cevap veren küçük kapılar olarak düşünebiliriz
NEDEN VÜCUDUN ALTI
Araştırmalar birkaç reseptör tipi olduğunu göstermiştir Bazıları yağın depolanmasını, bazıları da yağın yağ hücrelerinden salıverilmesini kontrol eder Yağ depolayan (alfa2) ve salıveren (beta) reseptörlerinin vücudumuzdaki dağılımı yağı nerede depoladığımızı etkiler Yapılan araştırmalara göre kadınların çoğunda vücudun alt kısmında, kalça ve dizlerde her yağ salan reseptör başına 6 yağ depolayan reseptör vardır Vücudun üst kısmında ise durum tam tersinedir
Selülite eğilimli bu bölgelerdeki yağ hücreleri daha çok yağ-oburdur ve bu yüzden yağ depolamaya vücudun diğer yerlerindeki yağ hücrelerinden daha çok hazırdırlar
Örneğin; 7 kilo yağ alacaksak, bunun 6 kilosu vücudun alt kısmında, 1 kilosu üst kısmında toplanacaktır Tersine eğer 7 kilo kaybedersek, bunun yalnız 1 kilosunu vücudun alt kısmından, 6 kilosunu da üst kısmından kaybederiz
Kadınlarda bu kilo alıp verme ne kadar çok tekrarlanırsa, vücut o kadar armut şeklini alır 
SELÜLİT DİYETİNİN ANA HATLARI
Eğer vücudumuzun görüntüsünün selülitle bozulmasını istemiyorsak, bazı önlemler almamız gerekir Bunların başında da yiyecek ve içeceklerimize özen göstermek gelir Bu önlemleri şöyle sıralayabiliriz:
Tuz ve yağ alımı kontrol edilmeli ve mümkün olduğu kadar bitkisel yağlar tercih edilmeli Ve her durumda yağlar az kullanılmalı
Bunun yanı sıra, şeker kullanımı da azaltılmalı Alkol alımı günde bir bardak kırmızı şarapla sınırlanmalı
Kahve fazla içildiğinde küçük kan damarlarının daralmasına neden olacağından selülit oluşumunu kolaylaştırır Bu nedenle kahve mümkün olduğunca az tüketilmelidir
Beslenmeye bol miktarda salata ve taze sebze eklenmelidir
Yemek ve meyva arasında en az 2 saat geçmelidir Beraber yendiğinde yağ emilimi artabilir
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Cerrahi tedavi: Lipo-suction veya lipo-aspirasyon
Tıbbı tedavi: Mezoterapi, Selulolilipoliz, Mezo-eloktroliz
Bu arada korunmak için, yukarıda sayılan tedavilere ilave olarak her zaman uygun ve bilinçli egzersiz çok önemlidir 
|
|
|