|  08-16-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Avustralya , Katlettiği 500.000 Aborjin İçin Özür Dileyecek.. 
 
              
 Avustralya, Aborjinlerden resmi özür dileyecek
 
 
 Avustralya, kıtaya yerleştikten sonra yarısını soykırımla yok ettiği yerli halktan asırlar sonra özür dileyecek
   
 Çarşamba, 30 Ocak 2008 16:01
 
 Avusturalya Yerli İşleri Bakanı Jenny Macklin, Avustralya'nın "çalınmış kuşak" olarak adlandırılan Aborjinlerden dileyeceği özrün yeni parlamentonun ilk işlerinden biri olacağını söyledi
   
 
 
 
 Macklin yaptığı açıklamada, 13 Şubat'ta parlamentoda onaylanması beklenen resmi özrün, sadece "Avustralya hükümeti" adına olduğunu, geçmiş kuşaklara sorumluluk yüklemediğini vurguladı
   
 
 Bakan Macklin, bu özürle birlikte hükümetin yerli gruplarla ortak çalışmalar yapılmasının yolunu açmasını ve iki toplum arasındaki ilişkileri geliştirmesini umduğunu kaydetti
   
 ÜLKENİN EN ALT TABAKASINI OLUŞTURUYOR
 
 21 milyon nüfuslu Avustralya'da, sömürgeciler gelemeden önce yaklaşık 1 milyon Aborjin yaşıyordu
  Ancak şimdiyse yaklaşık 450 bin Aborjin yaşıyor  Kıtanın asıl yerlileri arasında olan Aborjinlerin, eğitim oranları, işsizlik, yoksulluk gibi konularda, yaşam koşulları en kötü durumda olan grubu oluşturdukları belirtiliyor   
 
 
 
 Parlamentoda kabul edilmesi beklenen resmi özrün, 20
  yüzyıldaki "asimilasyon" politikasından büyük zarar gören ve "çalınmış kuşak" olarak adlandırılan Aborjinlerin tanınması yolunda nasıl bir politika izleneceği tartışmalarında dönüm noktası olacağı ifade ediliyor 
 
 
 
 
 
 
 ABORJİNLER
 
 
 Aborijin Avustralya kıtası yerlilerine verilen addır
  Avrupalı sömürgecilerin kıtayı işgal etmeden önce burada yaşayan halka aborjin denir   
 
 2001 yılında Avustralya İstatistik Bürosu toplam yerli nüfusunu 458,521 olarak vermiştir (bu rakam Avustralya'nın toplam nüfusunun %2
  4'üdür)  İlk Avrupalı yerleşimcilerin kıtaya gelişinden önce Avustralya'da 1 milyona yakın bir nüfusun olduğu tahmin edilmektedir  Avustralya yerlilerinin çoğunlukla çöl sakinleri olduğu şeklindeki genel kanı aslında yanlıştır çünkü en yoğun yerli popülasyonunun olduğu bölgeler sahil bölgeleridir   
 
 
 
 
 BATILI SÖMÜRGECİLERİN GETİRDİĞİ HASTALIKLARDAN ÖLDÜLER
 
 
 1770 yılında Kaptan James Cook, Avustralya'nın doğu sahillerini Büyük Britanya adına ele geçirdi ve burayı Yeni Güney Galler (New South Wales) olarak isimlendirdi
  Avustralya'daki İngiliz sömürgeciliği 1788'de Sydney'de başladı ve kıtaya ilk gelen Batılı yerleşimciler çiçek, suçiçeği, grip, kızamık gibi rahatsızlıkları da beraberlerinde getirdiler  Bünyeleri bu hastalıkları hiç tanımayan Avustralya yerlileri bu hastalıklara yakalanarak büyük ölçüde kayıplar verdiler ve nüfusları önemli ölçüde düşüş gösterdi   
 
 İngiliz yerleşimcilerin ikinci etkisi arazi ve su kaynaklarını kendilerine ayırmaları olmuştur
  Beyaz yerleşimciler avcı-toplayıcı olan yerli halkın kendi topraklarına sahip olma gibi bir kavrama sahip olmayan ve sürülecekleri herhangi bir yerde de mutlu yaşayabilecek göçmenler olarak görmüşlerdi  Oysa geleneksel arazilerini, yiyecek ve su kaynaklarının kaybı yerliler üzerinde ölümcül etki yapmış ve hastalıklarla güçsüz düşmüşlerdi  Aynı zamanda beyaz adamlar Avustralya yerlilerinin arazileriyle derin ruhsal ve kültürel bağlara sahip oldukları gerçeğini görmemiş veya görmemezlikten gelmeyi tercih etmişlerdi  Geleneksel dini pratiklerinden uzaklaştırılan bu halklarda doğum oranları hızla düşmüş alkol gibi yerlilere yabancı içkilerin kullanımı artmıştı  1788 yılı ile 1900 yılları arasında yerliler, maruz kaldıkları hastalıklar, topraklarının kaybı ve kendisini kıtanın efendisi ilan eden beyaz adamdan gördükleri şiddet sonucu nüfuslarının yaklaşık %90'ını kaybettiler   
 AVRUPALILAR RESMEN SOYKIRIM YAPTILAR
 
 
 Avrupalı beyaz adam, kıtanın yerlileri üzerine uyguladığı soykırımı haklı çıkarmak, ırki üstünlüğünü ve dolayısıyla kıta üzerindeki hakimiyetini gerekçelendirmek adına kimi zaman dönemin bilimini dahi kullanmış, yerlilerin ne herhangi bir dine, kültüre sahip ne de vatan bilinci gelişmiş insanlarlar olmadığına hükmetmişlerdi
  Dönemin sömürgecilerin bazı ifadeleri de bunu açıkça göstermektedir  Örneğin 19  yüzyıldan bir yazar Avustralya yerlileri hakkında şunları söylemekteydi: 
 
 
 
 "Gelişme aşamalarının birbirlerinden büyük ölçüde farklı olduğu iki ırkın birbirleriyle teması sonucunda aşağı ırkın yok olması doğa kanunu gibi görünmektedir
    Süreç, doğa kanunuyla uyumlu görünüyor  Bu doğa kanununun daha uygun olanın hayatta kalmasını sağlayarak daha büyük insanlık ailesine hizmet ettiği açıktır  İnsani gelişme tamamen ilerici ırkın (progressive race) yayılması ve aşağı (inferior) olanlarının da yok olmasıyla kazanılmıştır    Avustralya aborjinlerinin neolitik ırklar aşamasının ötesine çok fazla geçmiş olabileceklerinden şüphe edilebilir    Bu sebeple onların yok oluşuna yas tutmamıza gerek yok   
 
 SOYKIRIM ÇEŞİTLİ DÖNEMLERE AYRILIR
 
 
 Avusturyanın Avrupalı sömürge güçleri Avustralya yerlilerini farklı zamanlarda soykırım uygulamalarına tabi tutmuşlardır
  Ancak soykırımlarla ilgili bilgi çoğunlukla hükümetin tuttuğu kayıtlardan edinildiği için sayılarının belirtilenden çok daha fazla olabileceği düşünülebilir   
 
 Northern Territory Legislative Assembly'nin üyesi olan John Ah Kit 9 Ekim 2003 tarihli bir tartışmada şunları söylemektedir:
 
 
 1920'lerin sonlarının büyük bir kuraklık zamanı olduğu ve bu yüzden de bu ortamda Avustralya'da siyah/beyaz ilişkilerinin öncülerinin aralarından pek çok şey geçtiği unutulmamalıdır
  Doğal kaynaklar üzerinde yoğun bir mücadele yaşanmaktaydı  Bir arazi ve onun halkı arası arasında; sığırlar ve beraberlerinde silahlar ve hastalıklar getirenler arasındaki bir çatışmaydı bu  Genellikle yanlış anlaşılan şey şu ki Coniston Katliamının tek bir olay değil polis gruplarının ayırım gözetmeden haftalarca öldürdüğü bir seri cezalandırıcı baskınlardan biri olduğudur  " 
 YAPILAN SOYKIRIMLAR
 
 
 Fremantle, Batı Avustralya (1830):
 
 
 Batı Avustralya'daki Avustralya yerli halkına yönelik ilk resmi 'cezalandırma baskını' (punishment raid) bu girişim Yüzbaşı Irwin tarafından 1830 Mayısında gerçekleştirilmiştir
  Fremantle'ın kuzeyindeki Aborjin kampına Irwin'in yönlendirdiği askerler tarafından pek çok Aborijin öldürülmüş ve yaralanmıştı   
 
 Convincing Ground katliamı (1833-34)
 
 
 Portland yakınlarındaki Victoria'da Victoria'daki kayıtlı en büyük katliamlardan biri yapılmıştı
  Balina avcıları ve yerel Kilcarer Gunditjmara halkı balina teknelerini sahile çekme hakları için mücadele etmekteydiler   
 
 Waterloo Creek katliamı (1838)
 
 
 Waterloo Creek denilen yerdeki yerli kampına düzenlenen baskında aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 100-300 arasında Avustralya yerlisinin öldürüldüğü iddia edilmektedir
   
 
 Coniston katliamı (1928)
 
 
 Avrupalıların Aborijinlere uyguladığı bilinen son katliamdır
  Coniston'da bazı Aborjin aileleri Avrupalılar tarafından vurulmuştur  Katliam dingo avcısı Frederick Brooks'un 1928 Ağustosunda Yukurru denilen yerde bazı Aborijinliler tarafından vurulmasının intikamı adına işlenmiştir   
 
 Resmi kayıtlar 32 Aborijinin öldürüldüğünü ifade ederken tarihçiler en az altmış Aborjin erkek, kadın ve çocuğunun katliamda öldürüldüğünü iddia etmektedirler
   
 
 
 
 Brooks'un öldürülmesi üzerine yerel polis memuru William Murray intikam amacıyla birkaç hafta süreyle Aborijin kamplarına baskın düzenlemişti
  Soruşturma kurulu Constable Murray'in eylemenin haklı olduğu hükmünü vererek beraat ettirmiştir   
 
 Dünya Bülteni Haber Portalı [ Avustralya, Aborjinlerden resmi özür dileyecek ]
 
 | 
	|  |   |