Yalnız Mesajı Göster

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan

Eski 08-16-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

13 Vatan Evladımızın Şehit Edilmesi Üzerine Sadettin Tantan



AKP’nin Zaferi Zihinlerin Tutsaklığıdır



Seçim sonuçları gayet doğal, bu yansımaya şaşırmamak gerekiyor Çünkü Türkiye’de sosyal ve ekonomik anlamda büyük bir değişim süreci yaşandı


-Seçim sonuçlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sonuçlar sizin için şaşırtıcı oldu mu?




-Seçim sonuçları gayet doğal, bu yansımaya şaşırmamak gerekiyor Çünkü Türkiye’de sosyal ve ekonomik anlamda büyük bir değişim süreci yaşandı AKP döneminde de bu değişim hız kazandı Bu açıdan alınan oy gayet doğal İnsanlar, 3 Kasım 2002 seçimlerinde 50 yıllık politikacıları tasfiye etmişti 22 Temmuz 2007 seçimlerinde de tasfiye ettiği politikalara yakın durmadığını bir kez daha gösterdi AKP’nin siyasi tercihi nettir Diğer partilerin siyasi tercihleri ise AKP ile mukayese edildiğinde bu kadar net değildir Küresel bir dünya, ileri teknoloji, bilgi savaşları, değişen dünya ekonomisini iyi anlamak ve bu doğrultuda politikalar geliştirmektir Ama diğer siyasi partilere baktığımızda bu anlamda siyasi tercihlerinin olmadığını görüyoruz Olay sadece mazotun 1 YTL’ye satılması değildir Küresel ekonomide AKP açık oynadı ama diğer siyasi partiler buna bir açılım getiremedi Küresel sermaye insanları ekonomik ve zihinsel tutsaklığa sevk ediyor Böyle bir zeminde halk sandığa gitti Tutsak olan halkın yapacağı çok fazla bir şey yok Bu doğal bir sonuçtur Bu tutsaklık ve bu zemin içerisinde AKP bu durumu çok iyi kullandı




-Cumhurbaşkanlığı seçiminde sancılı bir süreç yaşandı Bu durum oyları nasıl etkiledi?




-Bu küresel bir operasyondur Bu bir senaryodur Bunu yapan küresel güçler kazandı ama halk kaybetti




“Türkiye’yi bölmek isteyen PKK ne yazık ki meclise girdi”




-Operasyonları kim düzenledi?




-3 Kasım 2002 seçimlerinden önce başörtüsü eylemlerinin artmasında hangi yabancı servis varsa 22 Temmuz 2007 seçimlerinde de aynısı var Maalesef Türkiye’de sistemin içerisinde bazı aktörler kullanılıyor Sonradan bunlar açığa çıkıyor ama verilen zarar geri alınamıyor 28 Şubat sürecinde aktif aktörler açığa çıktı ama onu geri alma şansımız yok 22 Temmuz 2007 operasyonunda da aktörler ileride ortaya çıkacaktır ama onu da geriye alma şansımız ne yazık ki olamayacaktır Seçim yapıldı, yeni bir meclis oluştu Ne acıdır ki yıllardan beri Türkiye’yi bölmek isteyen, yabancı servislerin güdümündeki PKK meclise girdi Bir siyasi tercih var, bir hukuksal tercih var Hukuki tercih açısından bizim yasalarımıza göre örgütü ve liderini övmek suç Ama bütün bu suç hareketliliğine rağmen hiçbir şey yapmayan bir hukuk sistemi, adalet sistemi var O zaman milletin nerede hatalarımız var diye düşünmesi gerekiyor Niçin savcılarımız görevini yapmıyor




-Yapmıyor mu yoksa yapamıyorlar mı diye sormaları daha mantıklı olmaz mı?




-Burada savcıların yasal dayanakları yok Yasal dayanak yok derken teminatlı ve bağımsız değiller Teminatlı ve bağımsız olmadıkları için hiçbir şey yapabilme hakkına sahip değiller Adaletsizliğin ve eşitsizliğin artması toplumların çökmesini beraberinde getirir




“Hükümet PKK’ya çok fazla taviz vermiştir”




-Bir de siyasi tercih var demiştiniz onu açabilir misiniz?




-Bu iktidar ile birlikte PKK’nın kuruluşundan bugüne kadar sürece bakıldığında bu hükümet çok fazla tavizler vermiştir Ve yeni mecliste de önüne farklı tavizler gelecektir Onu kullanan güç onlar aracılığı ile getirilecektir PKK şu anda büyük ekonomik güce ulaşmıştır Ekonomik anlamda organize bir şekilde büyüyen bir yapı içerisindedir Legal anlamda hâkimiyetleri giderek yayılmaktadır Bunu siyasi tercihi ile de bütünleştirmişlerdir Bu siyasi tercih idari tercihi de beraberinde getirecektir hem yerel hem genel yönetim açısından Bir taraftan PKK’nın bu şekilde büyümesi noktasında bunu kullanan küresel güç bunun açılımını parlamentoda isteyecektir, istettirecektir Burada halkımız çok önemli bir karar vermiştir




-AKP’nin almış olduğu oy oranını mı kastediyorsunuz?




-Şöyle ki; tehlikenin büyüklüğünü ve zihinlerin tutsaklığını göstermiştir Halk şunu söylemiştir; hırsızlığın, yolsuzluğun, rüşvetin, beyaz zehir kaçakçılığının ve fuhuşun haram sermayenin tescil edildiğini, kabul edildiğini sandıkta göstermiştir Bu aslında Türkiye’nin ve halkın geleceği ile ilgili önemli bir tespittir Bu kültür olarak kabul edilmiştir Şimdi bu millet bu kültürü kabul ederek yoluna devam mı edecektir ki bu şekilde devam ederse millet ve devlet olma vasfını kaybedeceği açıktır Adalet ve Kalkınma Partisi halk ile iç içedir Seçimlerden önce halkla bütünleşmiştir ama diğer partilerin halktan kopuk olduğunu görüyoruz Bugün siyasi ve ticari anlamda dini kullanarak iktidar olan bir partiye inanmadıkları halde ona doğru bir yaklaşım var Çünkü bizim halkımız ibadetini yapsa da yapmasa da kendi değerlerine yönelik bir tehdidi kabul etmiyor Aslında bu da bir projedir Bu yıllar önceden planlanmış bir proje Eğer bu değerler yani dini değerlerimiz bir bütünlük içerisinde eyleme dönüşürse dünyayı yönetmek isteyen küresel sermaye ortadan kalkar Bunu gören küresel sermaye bütün İslam ülkelerini fitne ve fesat içerisinde çok basit o milletlerin değerlerini kullanarak o milletleri ayrıştırma sürecinde muvaffak olmuştur Emperyalizmin ve kapitalizmin karşısında durabilecek tek güç Türk milletidir Türk milletinin bunu başaramaması noktasında da kullandığı siyasi aktörler bellidir İktidar ve muhalefet açısından iyi değerlendirmemiz gerekiyor Şimdi operasyon başarı ile sonuçlandı




“Türkiye’yi Türkler yönetmiyor”




-Daha öncede sizinle yaptığımız röportajımızda sizin çok önemli bir lafınız vardı Okuyucularımız için yeniden hatırlatmak istiyorum Demiştiniz ki; “AKP, PKK ile mücadele edemez ederse iktidar olamaz” Seçimlerin ardından DTP Başkanı Ahmet TÜRK’ün “ Biz seçimlerde AKP’yi destekledik ve bu yüzden oy oranları doğuda yüksek çıktı” demesini sizin sözlerinizle ilişkilendirdiğimizde bu konuda haklı çıktığınızı gördük ne düşünüyorsunuz?




-Ahmet TÜRK’te, Barzani de, Talabani de bunu söyledi Yani bunlar açık ve net Ama bu zaten AKP’nin iktidara getirilişinde vardı Dikkat ettiyseniz PKK ile hiç mücadele etmedi Çünkü arkasındaki güç belliydi PKK’yı niçin kullandığı belli, bundan sonra ne için kullanacağı belli Bunu iyi anlayabilmek için şuna bakmak lazım AKP’nin iktidar öncesi işadamlarının, siyasi aktörlerin, cemaat aktörlerinin uluslararası anlamdaki gidiş gelişlerini iyi okumak lazım AKP iktidara geldikten sonraki hareketliliğe de bakmak lazım Hangi lobilerle hangi siyasetçiler görüştü Cemaat liderleri kimlerle ne için görüştü Buna baktığınız zaman Türkiye’nin silahsız işgal edildiğini görüyorsunuz Türkiye’yi Türkler yönetmiyor Türkiye’de sermaye el değiştirirken bunun korunup kollanması noktasında da parlamentodan çıkan yasal desteklerle onlar birinci sınıf vatandaş muamelesi görürken Türkiye’de alın teri sermayesi ikinci sınıf vatandaş konumuna getirildi Böylece kirli ve kimliksiz sermaye Türkiye’de egemen oldu ve iktidara geldi Vatandaş kavga istemiyor Vatandaş rahat yaşamak istiyor Böyle bir zemin oluşturuldu seçime giderken Karşısında da muhalefet açısından bakıldığında da klasik söylemlerinden vazgeçmeyen bir siyasi parti var İster istemez insanlar kime oy vereceğim endişesi içerisinde hiçbir partiye isteyerek oy vermedi Aslında parlamentoya giren partilerin çok iyi düşünmesi gerekiyor Bütün her şeye rağmen halk size isteyerek oy vermedi Halk size güvenerek oy vermedi Halkın suçlanması yanlış Halkın önüne halkın sorunlarını çözecek bir yaklaşımla gelmeniz gerekiyor




-Yasal prosedür gereği sizin genel başkanı olduğunuz Yurt Partisi seçime girmedi öyle değil mi?




-Seçim erkene alındığı için biz seçime giremedik Eğer seçimler Kasım ayında yapılsaydı o seçimlere girebilecektik




-Peki bu eleştirdiğiniz noktalarda siz bir çözüm önerisi ya da yaklaşım sergileyebilecek miydiniz?




-Bizler, gerek uluslararası alanda gerekse yurt içinde gelişen olaylar karşısında halkın bugünkü sorunlarını çözebilecek olgunluğa henüz ulaşamadık Ama şu anda zaten onun çabası içerisindeyiz




“Apo’nun affedilmesine ilişkin tüm altyapılar hazırlandı”




-PKK’nın büyük bir ekonomik güç elde ettiğini söylediniz Şimdi seçimler ile birlikte de siyasi bir güç kazandığını DTP açısından düşünebiliriz Doğu’da bağımsızlara oy veren vatandaşlar terör örgütü elebaşısına af beklentisi içine girdiler Bu bağlamda DTP’li bir meclisi nasıl değerlendiriyorsunuz?




-22 dönem parlamentosunun çıkardığı yasalara baktığınızda Apo’nun affedilmesi için bütün altyapılar hazırlandı Etkin pişmanlık adı altında sürekli af getirildi Son çıkan Terörle Mücadele Kanununda da baktığınız zaman yani eski TCK’nın 125 maddesine tekabül eden maddenin içeriğine baktığınız zaman vatana ihanet eden suçundan mahkûm edilen şahısla ilgili İmralı’daki şahsın affedilmesi noktasında bütün alt yapılar hazırlandı Çünkü PKK’nın siyasallaşmasını isteyen güç bunu istiyor Türkiye bir ateş çemberi içindedir Bu ateş çemberi içerisinde Türk Silahlı Kuvvetleri yıpratılmak istenmektedir




“Sistemli bir kuşatma altındayız”




-AKP’nin almış aldığı oy oranını buna bağlayanlar azımsanmayacak kadar çok Sizin bu konudaki görüşünüz nedir?




-Seçim sonuçlarını ona neden bağlıyorlar Sonuçların buna bağlanmasına gerek yok 28 Şubat önderlerinin nerede olduğu ve kimlerle olduğu bellidir Başörtüsü eyleminin ardında yabancı bir istihbarat elemanı varsa başörtüsü eyleminde kullanılan aktörler farklı ülkelerde eğitim almış kişiler çıkıyorsa, farklı güçler tarafından başörtüsü yasaklattırılmış ise bunu iyi okumak lazım Bunu değerlendirdiğimizde sistemli bir kuşatma altında olduğumuzu görüyorsunuz Türkiye’nin tutsaklıktan kurtulması için yeni bir siyasi yapıya ihtiyaç vardır




“Cumhurbaşkanlığı seçim süreci Türkiye’nin geleceği ile ilgili siyasi tercihi ortaya çıkacaktır




-Genel seçimler öncesi gergin geçen Cumhurbaşkanlığı seçim süreci meclisin kendini yenilemesi ile yeniden başlayacak Siz bu süreç ile ilgili ne düşünüyorsunuz?




-Türkiye’de iki makam çok önemli Bir Genelkurmay Başkanlığı makamı bir de Cumhurbaşkanlığı makamı Türk milletini saygı duyduğu ve kendini ifade ettiği makamlar olarak algılana gelmiştir Yani bir günlük bir şey değil bu asırlardan beri gelen bir anlayışın yansımasıdır Bu makamların başındaki yöneticiler son derece önemlidir Bu nedenle Cumhurbaşkanlığı seçimi halk için son derece önemlidir Burada cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde kimin olması gerektiği noktasındaki kavgada Türkiye’nin geleceği ile ilgili siyasi tercihi ortaya çıkacaktır




-Fakat genel seçimler öncesi de böyle bir değerlendirme oldu ve sonuç olarak AKP yüzde 47 oy oranına ulaştı Ve gördük ki bu söylemler sanırım ters etki yarattı?




-Öyle ama cumhurbaşkanlığı seçimi farklı bir seçimdir Cumhurbaşkanlığı seçimi küresel güce teslim olacak mıyız yoksa olmayacak mıyız noktasında önemlidir Halkımızın bu seçim sonuçlarını çok büyük olgunlukla karşılaması ve bundan ders çıkarması gerekiyor

Alıntı Yaparak Cevapla