| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  İntiharın Felsefi Nedeni 
 
              
 Çağlar boyunca toplumlar intihara farklı tepkiler göstermişlerdir
  Kimi toplumlarda desteklenen ve doğru bir davranış olarak kabul edilen intihar, diğer bazı toplumlarda ise olumsuz bir davranış olarak değerlendirilmiştir  Bu tür tepkilerin yönünü belirleyen en önemli faktörlerden biri de kuşkusuz toplumların düşünce biçimleri ve dolayısıyla düşünürleridir  Hata bazı düşünürlerin eserleri, o dönemdeki intihar olaylarından sorumlu tutulmuşlardır   
 
 Düşünürler daha çok insanın kendi yaşamına son verme hakkına sahip olup olmadıkları ve bu davranışın onurlu bir davranış olup olmadığı üzerinde durmuşlardır
   
 
 Eski Yunanistan’daki ilk filozoflar intihara karşı çıkmışlardır
  Pisagor ve takipçileri ruhun ölümsüzlüğüne inandıkları için intiharı yasaklarlar  Platon ve Aristo da intihara karşıdır  Fakat bazı durumlarda intiharı onaylarlar  Platon, yasalarında, en yakınını, en iyi dostunu yani kendini öldürenin şerefsizce gömülmesini ister  Eğer kişi bu işi kamu yargısıyla, kaderin başına getirdiği önlenmez, çekilmez bir dert, katlanılmaz bir utanç yüzünden yapmışsa anlayış gösterilmesi gerektiğini belirtir (Montaigne 1984)  Aristo ise, savaşta onur için olan intiharları destekler  Oysa, aşk vb  gibi nedenlerden olan intiharlar cesur insanın yapacağı şeyler değildir (Choron 1972)  Bu düşünürlere göre, bizim hayattan nefret edip, yüz çevirmemiz doğaya aykırıdır   
 
 İntihara karşı olan bir diğer düşünür de Epikür’dür
  O da, öncekiler gibi, erdeme önem vermiş ve amacımızın bilgeliğe ulaşmak olduğunu savunmuştur  İnsan ihtiraslarını tatmin yoluyla mutluluğa ulaşamaz  Çünkü, hazzın tatminini doğal olarak bir sıkıntı ve isteksizlik takip edecektir  Bu, bizi, gerçek amacımız olan acıdan kaçmak hedefinden saptıracaktır (Fromm 1982)  Hatta, ölümü aramaya kadar götürecektir   
 
 Eski Yunan’da intiharın kabul edilebilir bir eylem olduğuna doğru yapılan kararlı ilk değişim, Epikür’ün en büyük rakibi Kitionlu Zenon tarafından olmuştur
  Zenon, kişinin intihar etme hakkına sahip olduğunu savunur  Kendisi de yaşlandığında intihar etmiştir   
 
 Stuacılara göre, akıllı adamın intiharı sorunu ahlâki bir doğru veya yanlış değildir
  Fakat karşılaşılan bir durumda yaşamayı veya ölmeyi tercih kararıdır   
 
 Stuacılar intiharı savunmakla kalmamış, şu durumlarda yapılması gereken bir davranış olarak kabul etmişlerdir
  (Gibbs 1968) 
 
 1) Bu hareket diğer kişiler veya vatana bir hizmet taşıdığı zaman,
 
 
 2) Kişi yasa dışı bir işe zorlandığı zaman,
 
 
 3) Kronik hastalıklarda; ölümün yaşama tercih edileceği durumlarda,
 
 
 Hegesias, işi daha ileri götürerek, bilgi olmayan kimselerin kendilerini öldürmeleri gerektiğini savunur
  Ona göre mutluluk erdemdir  Günlük olayların nazzını arayan kimse bu mutluluğu hiçbir zaman elde edemez; o halde bilge olmayan kişi erdemsizdir, kendini öldürmelidir  Onun felsefesinin temelini ise, şu sözü çok iyi bir biçimde yansıtır: “Yaşamın yolunu olduğu gibi, ölmenin yolunu da kendimiz seçmeliyiz  ” (Montaigne 1984)   
 
 Seneka; “iyi insan yaşaması gerektiği kadar yaşar, yaşayabildiği kadar değil” demektedir (Choron 1972)
  İnsan kendi ölümüne istediği zaman karar verebilir  Yaşamı ile felsefesi birbiriyle çeliştiği için, Roma Kralı Neron tarafından damarını keserek intihar etme cezasına çarptırılmıştır   
 
 Eski Yunan’da son zamanlarda intiharın bu şekilde kabul edilebilir bir eylem olması, o devirde intiharların artmasına neden olan faktörlerden biri olabilir
  Özellikle Yunan sitelerinin Roma’ya katılmasıyla bu oranlarda bir artış görülmüştür   
 
 Hristiyanlığın batı dünyasında egemen olmasıyla beraber, kilise öğretileri felsefe alanında da etkin duruma gelmiş ve Rönesans dönemine kadar bu etkinliğini sürdürebilmiştir
  Bu dönem filozoflarında, insan hayatının Tanrı’ya ait olduğu fikri egemen durumdaydı  Dinle felsefenin bu dönemde içiçe oluşu intihar olaylarının düşük bir oranda kalmasına neden olmuş; fakat tamamen engelleyememiştir  Rönesans ile birlikte kilise felsefesi etkinliğini yitirmiş ve intihar konusunda da daha tavizkâr bir tutum takınılmaya başlanmıştır   
 
 Montaigne, insanın kendi iradesiyle yaşamına son verebileceğini savunmuştur
  “hayat bir işinize yaramadıysa, boşu boşuna geçtiyse, onu yitirmekten ne korkuyorsunuz  Daha yaşayıp da ne yapacaksınız” diyen Montaigne’e göre, ölümle bütün dertler bitecektir (Montaigne 1984)  Bunun için ölümden korkmamalı ve dertlerden kurtulmanın bir yolu olarak da intiharı düşünmelidir   
 
 18
  yüzyıl felsefesinde ençok işlenen konulardan biri özgürlük olduğu için, bu dönemdeki filozofların hemen hepsi intihara da izin verir bir tavır takınmışlardır  Montesquieu intihara karşı uygulanan kanunları eleştirmiştir  Hume, intiharın bir suç olduğu fikrini çürütmeye çelışıyor  Ona göre intihar, ilahi yasaya karşı gelme değildir; çünkü bu yasa doğa yasasıyla birlikte işler ve insanın doğadaki yerini bulmasına yardımcı olur  Rousseau, başkasına zarar vermedikce intiharı destekler  Söylentilere göre, mutsuz bir yaşamı olan Rousseau da intihar etmiştir  Aynı dönemlerde yaşamış olan Diderot ise, doğal olmadığı ve kilisenin öğretilerine karşı geldiği için anti-sosyal bir davranış olarak görür ve karşı çıkar   
 
 19
  yüzyılda Kant, intihara karşı çıkmaktadır  Hume’un görüşünü eleştirir  Kant’a göre, doğal olarak insanın ilk amacı kendini korumaktır  Bunun için intihar bir kusurdur ve lanetlenmelidir   
 
 Schopenhauer, Kant’a göre daha çok taviz verir
  Ona göre, kişi intihar etme hakkına sahiptir; ama bu, boş ve aptalca bir şeydir  İntihar, kişinin doğaya sorduğu bir sorudur: Ölümün ötesinde ne var? Kendilerini öldürenler sadece acı çeken bedenlerinin acısına son verebilirler; sonsuz sürekliliklerine engel olamazlar   
 
 “Bazıları çok erken, bazıları çok geç hayattan ayrılıyorlar, asıl iş tam zamanında ölmektir” (Arkun 1963) diyen Nietzsche, intihara karşı değildir
  İntihar kişinin hakkı ve ona verilen bir armağandır  Üst-insanın yaratılması için felsefesini yönlendiren Nietzsche, bu üstün amaca katkıda bulunamayacak kişinin intihar etmesini ve bundan da mutluluk duymasını söyler   
 
 Hartmann ise, insanın sahip olduğu tek şeyin bu dünya olduğunu belirterek, en iyi olmamakla beraber elimizdeki bu dünyadan vazgeçmememiz gerektiğini savunur
  Yaşamak, temelde arzu edilmeyen bir şeydir; hayal kırıklığı ile doludur  Fakat yine de, elimizdekinin en iyisi olan bu yaşamdan kaçmamalıdır   
 
 Camus, “acaba hayat yaşamaya değer mi, değmez mi?” sorusuna cevap vermeye çalışır (Hübscher 1980)
  Camus için bu soru felsefenin temel sorusudur; bundan başka da temel felsefe sorusu yoktur  Bu sorunun cevabını Camus şöyle verir: İnsan intihar edebilir, ancak bu dürüstlük olmaz  Ölüm insanı huzura kavuşturur, fakat insanın gerçek çabası dünya üzerinde mümkün olduğu kadar çok kalmaya, onu incelemeye çalışmak olmalıdır   
 
 Batıdaki bu çok farklı görüşlere karşılık, doğu dünyasında egemen olan mistik felsefenin görüşüne göre, intihar etmek kişinin istemine bağlıdır
  Yani kişi, yaşam ile ölüm arasında karar verme hakkına sahiptir   
 
 Jainizm ve Budizme göre, yüreklerimizden yaşama isteklerini çıkarmalıyız
  İnsan ancak yokolarak acıdan kurtulur ve mutlu olabilir  Hatta, Jainizmin kurucusu olan Mahavira, insanın aç kalarak kendini öldürmesini büyük bir erdem olarak nitelendirir  Konfüçyus ise intihara karşı çıkar  Ona göre, insanın amacı iyi ve uzun yaşamaktır  İnsan ölümden sonrasını merak etmemelidir  Çünkü, ölümden sonra hayat olduğu bilinirse, kimileri canlarına kıyarak oraya gitmeyi isteyebilirler (Hançerlioğlu 1976)   
 
 Belirli bir tarihsel sırayla değindiğimiz bu düşünürlerin görüşleriyle, yaşadıkları dönemlerdeki intihar oranları arasında doğrudan bir ilişki göze çarpmaktadır
  Konumuz açısından önemli olan nokta da budur  Fakat bu ilişkiye bakarak, intiharın sorumluluğunu sadece düşünürlere bağlamak da yanlış olur  Çünkü, genelde, toplumsal düşünce toplumu oluşturan öğelerden sadece bir tanesidir   
 
 Konuya felsefi açıdan baktığımızda sonuç olarak şunu söylemek mümkündür: İnsan yaşamak için doğar, yaşaması gereklidir; olumsuz toplumsal koşullar karşısında çaresiz kaldığını hissettiği anda kişinin, yaşamına son verme hakkı vardır
  Çünkü insan yaşamı, insanın yaptığı eylemlerden oluşur  Şöyle veya böyle intihar da bir eylemdir ve kişi istediği takdirde bu eylemi gerçekleştirebilir   
 |