| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Farkındalık... 
 
              
 SONSUZ MUTLULUĞUN ANAHTARI
 
 Londra'da yayınlanan Sunday Times tarafından 20
  yüzyılın bin önemli insanlarından biri olarak tarif edilen Hintli felsefeci ve mistik "Osho"nun bütün çalışmalarında işlenen öğretiler, hem Doğu'nun sonsuz bilgeliğini, hem de Batı'nın bilim ve teknolojisinin en yüksek potansiyelini birlikte işler  Bireysel anlam arayışından, çağdaş hayatın hızlanmış temposunu kabul eden meditasyon yaklaşımı ve içsel dönüşüm bilimine yaptığı çığır açan katkıları ile tanınmıştır  
 "Ruhsal gözler açılmadan, karanlıklarını ışıkla doldurmadan, kim olduğunu görmeden, uyanık olduğunu düşünme" diyor Osho ve şöyle devam ediyor farkındalık öğretisine; "Etrafımızda ve kendimizde olup bitenlere kesin bir dikkatsizlik gösterir halde yaşayıp gidiyoruz
  Evet, bir şeyleri yapma konusunda oldukça yetkinleştik, yapmakta olduğumuz şeyleri yapmakta o kadar yetkinleştik ki, onu yapmak için hiçbir farkındalığa gerek kalmadı  Mekanik, otomatik hale geldik  Robotlar gibi işliyoruz  Evet şoka uğramazsan temellerine kadar sarsılmazsan uyanmayacaksın  Dolayısı ile uyanık olmak, dikkatli olmak, tanık olmak için görkemli bir çaba gerekmektedir  
 Farkındalık, an-da olan herşeyin tam bir bilinçlikle gerçekleşiyor olması anlamına gelir, sen orada mevcutsun, bilincinle oradasın demektir
  Örneğin, kızgınlık gerçekleşirken sen farkındalıkta olursan, bilincinde olursan, kızgınlık oluşamaz, sen farkındaysan pek çok şey mümkün değildir  Zihin herzaman ya geçmişte ya da gelecektedir  O şimdiki zamanda bulunamaz, zihin için şimdiki zamanda bulunmak kesinlikle imkansızdır  Farkındalık şimdiki an-ın içinde öylesine tam olarak bulunmak demektir ki, ne geçmiş ne de gelecek orada yoktur, sadece şimdi vardır, an vardır   
 Bu öğretiler entellektüel temelde kabul edilmesi gereken şeyler değildir; bunlar yaşantısal hale gelmek zorundadır
  Sana felsefi olarak ikna olman gerekir demiyorum, çünkü felsefi kanaatlerin hasadı yoktur  Gerçek hasat yalnızca sen kendini uyandırmak için, farkında olmak için büyük bir gayret sarf ettiğinde gerçekleşir  Öğrenilmesi gereken izleyiciliktir  İzle! Yaptığın tüm eylemleri izle  Zihninden geçen her düşünceyi izle  Seni ele geçiren tüm arzuları izle; yürümeyi, konuşmayı, yemeği, herşeyi izle  Daha çok farkında oldukça, tüm telaşın giderek yavaşlar  Daha zarif hale gelirsin  İzledikçe geveze zihin daha az gevezelik yapar çünkü gevezelik haline gelen enerjin farkındalık haline dönüşür   
 Benim bütün mesajım, senin bir bilinçliliğe ihtiyacın olduğudur
  Bilinçlilik gerçek olandır  Bilinçli olan kişi geçmişten ve hafızadan değil, yalnızca an-ın içinde eylemde bulunur  Kişi, bilincinde olmazsa aynı hatayı tekrar etmeye devam edebilir  Hatalarını görmeye başladığın an, onlar kuru yapraklar gibi düşmeye başlarlar ve bu farkındalıkla hatalar kaybolmaya, buharlaşmaya başlarlar  
 Yaşamın içine sürekli farkında olarak katıl
  Tekrar ve tekrar unutacaksın, bu doğaldır  Farkındalığı hiç denemedin, bu nedenle sürekli olarak unutman doğaldır, çünkü alışkanlıklar çok zor bırakılır  Ama hatırladığın anda tekrar izle  Birkaç anlığına dahi farkında kalabilirsen şükran duy, bu çok az an-lar dahi beklenenden daha fazlasıdır  O berraktır  Farkındalıkta yani, ol-ma halinde, şimdi-de düşünceler giderek incelmeye başlar, kilo kaybeder ve yavaş yavaş olur ve düşünceler ölmeye başladıkça berraklık ortaya çıkar, zihin bir ayna halini alır  Kafa karışıklığı sefaletin kökündeki nedendir; mutluluğun temelleri ise berraklıktadır  
 Uyanıklık, Farkındalık hayata giden yoldur
  Yaşamla ölüm arasındaki ayrım farkındalıktır  Sadece nefes aldığın için, sadece kalbin attığı için canlı sayılmazsın  Ama, sadece farkında olduğun oranda canlısın  Şimdiki an-a daha çok duyarlı ve tetikte ol, onun daha ve daha çok farkında ol  Ne zaman an-ı kaçırdığını hissedersen geri gel, hepsi bu  
 Dönüşmek, sadece sen tüm enerjini ona verdiğinde gerçekleşir
  Kendini uyandırmak için, farkındalığını arttırmak için tüm gayretini ortaya koymazsan bu gerçekleşemez, ilk gayretler başarılı olamayabilir, ancak kaynadığın zaman buharlaşırsın, o zaman değişiklik gerçekleşecektir  Bir mevcudiyet ol diyorum, her ne yapıyor yada yapmıyorsan bilincinde ol  Bu, var olma halinin merkezini yaratır, bir dinginlik, bir içsel hakimiyet yaratır  Farkında olmaya başladıkça içinde yeni bir enerji hissetmeye başlarsın, yeni bir hayat  Ve bu yeni hayat, yeni güç, yeni enerji nedeniyle seni baskılayan pek çok şey, savaşmak zorunda kalmadan çözülüp gider  
 Birisi gelir ve sana güzel sözler söyleyerek egonu şişirir ve kendini çok harika hissedersin
  Sonra birisi gelir ve sende bir delik açar ve sen dümdüz yere yapışıverirsin, çünkü kendinin efendisi değilsin  Kendinin efendisi olmak demek; bilincinin merkezinde, eylemlerinin farkında olmak, dolayısı ile zihnin efendisi olmak demektir  
 Eylemlerinde dikkatli ol
  Bu çok uzun, zor bir yolculuk, tek bir an bile farkında olmak zordur çünkü zihin sürekli meşguldur  Ama imkansız değildir, herkes için mümkündür  Yalnızca gayret etmek gerekir, bütün kalple gayret etmek  Ve yavaş yavaş farkındalık geliştikçe tüm kişiliğin değişmeye başlar  Bilinçsizlikten farkındalığa geçmek en büyük kuantum sıçramasıdır   
 Yukarı doğru, içe doğru ile eş anlamlıdır ve aşağı doğru da dışa doğruyla eş anlamlıdır
  Bilinç içeri doğru gider, bilinçsizlik dışa doğru gider  Bilinçsizlik senin başkaları ile, şeylerle, insanlarla ilgilenmeni sağlar  Bilinçsizlik seni her zaman başkalarına odaklandırır  O, bir çeşit dışsal alan yaratır, seni dışa dönük yapar  Bilinç ise içsel alan yaratır  O seni içe dönük yapar, seni içeriye doğru, derine daha derine götürür  Derine ve daha derine aynı zamanda yükseğe ve daha yükseğe demektir; ikisi eşzamanlı olarak gelişir, tıpkı bir ağacın gelişmesi gibi  Sen sadece onun yükseğe gittiğini görürsün, köklerin aşağıya doğru gittiğini göremezsin  Ama öncelikle köklerin aşağı doğru gitmesi gerekir, ancak o zaman ağaç yukarı doğru yükselir  Bir ağaç göğe ulaşmak isterse, en alta köklerini göndermek zorunda kalacaktır, mümkün olan en alttaki derinliklere  Tamamıyla aynı şekilde bilinç de yukarı doğru yükselir, aşağı doğru köklerini senin varlığının içine gönderir  
 Sefalet bir bilinçsizlik halidir
  Sefil durumdayız çünkü ne yaptığımızın, ne düşündüğümüzün, ne hissettiğimizin farkında değiliz; bu yüzden her an kendimizle çatışma halindeyiz  Eylem bir yöne giderken düşünce diğerine gider, hisler ise bambaşka bir yere  Sürekli bölünüyoruz ve giderek daha çok parçalara ayrılıyoruz  Sefalet budur; bütünlüğümüzü, birlikteliğimizi yitiriyoruz  Tamamıyle merkezsiz kalıyoruz  Doğal olarak bu ahenksiz hayat, perişan bir hal alıyor, trajik oluyor, bir şekilde taşınması gereken bir yük haline geliyor ve ıstırap dolu oluyor  
 Istıraba uyum sağlamaya gerek yoktur; ıstıraptan tamamıyle özgürleşmek mümkündür
  Bu ıstıraptan kurtuluşun iki yolu vardır  Birinci yol: Her an farkında, uyanık, bilinçli ve şimdi-de olmaktır   Ancak, o zaman yol biraz çetindir; o zaman yol bir meydan okumadır, cesarettir  İkinci yol: Seni daha çok bilinçsiz hale getirecek olan ıstıraplarına uyum sağlayacağın, sahte tatminleri bulduğun oyalayıcı yoldur  Bunlar seni biraz rahatlatırlar, bir şekilde senin ıstırabına kendini uydurmana yardım ederler ama seni dönüşüme uğratamazlar  Bunlar senin tüm huzursuzluğunla, mutsuzluğunla ve anlamsızlığınla uyum sağlamana yardımcı olurlar  
 Farkındalığın ilk adımı bedeni izlemektir
  Yavaş yavaş kişi her harekete, her mimiğe dikkat kesilir  Ve farkında olmadan bir mucize gerçekleşir; eskiden yapmakta olduğu pek çok şey kayboluverir  Bedenin daha gevşek hale gelir, bedenin daha uyumlu hale gelir ve bedenini bile derin bir huzur kaplar  Sonra düşüncelerinin farkına varmaya başlarsın; aynı şey düşüncelerinle de yapılmak zorundadır  Onlar bedeninden daha zor farkedilir  Düşüncelerinin farkına vardığında içinde olup biten şeylere şaşırıp kalacaksın  Farkında olman, izliyor olman gerçeği, onu değiştirir  Yavaş yavaş düşünceler belli şekiller almaya başlar, artık kaotik değillerdir, artık daha bir kosmos haline gelmiştir ve huzur yayılır  
 Bedenin ve zihnin huzurlu olduğunda, onların birbirleriyle uyum içerisinde olduğunu göreceksin; bir köprü vardır
  Artık farklı yönlerde konuşmuyorlar, başka atlara binmiyorlar  İlk kez arada anlaşma vardır  Düşüncelerinin farkına varırsan, bir adım sonrasında duygularının, hislerinin ve ruh hallerinin de farkına varırsın  Bunun için biraz daha yoğun farkındalığa ihtiyaç vardır  Ve bunu da başardığında hepsi bir orkestra haline gelirler ve sonuncu olan nihai farkındalığa ulaşırsın  Onu sen yapmazsın, o kendiliğinden olur, o hepsini yapanlara verilen bir ödül gibidir  
 Farkındalık üretilebilecek bir şey değildir; o zaten oradadır, sadece uyandırılması gerekir
  O yüzden hatalar, yanlışlar, eksikler konusunda endişe etme  Tüm enerjini tek bir hedefe koy ve bu da nasıl daha çok bilinçli olacağın, nasıl daha aydınlanmış olacağın olsun  O kaçınılmazdır; enerjini buna verirsen gerçekleşecektir  O, senin doğuştan sahip olduğun hakkındır  Sonsuz mutluluk amaçtır ve farkındalık da ona doğru giden yoldur  " OSHO 
 |