|  08-16-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Çekirdek Dünyası 
 
              
 Bir çekirdek santralinde elektrik üretimi ilk kez 1951 yılında ABD'nin Idaho Eyaletinde gerçekleşti
  Bugün 26 ülkedeki 500'ün üstünde reaktör, 200  000 MW civarında elektrik gücü üretmekte olup bu, yaklaşık günde 10 milyon varil petrole eşdeğerdir  
 
 Fransa, Belçika, ve Tayvan elektriklerinin yarıdan çoğunu reaktörlerden elde emektedir
  Finlandiya, İsveç, İsviçre, Bulgaristan ve Japonya bunların hemen arkasından gelmektedir  Amerika Birleşik Devletlerinde üretilen enerjinin yaklaşık yüzde 20 si çekirdek enerjisidir  Bu, dünya ortalamasının biraz üstündedir  Çekirdek teknolojisinin bütün başarısına rağmen bu ülkede 1979 dan beri yeni çekirdek güz santraller planlamamıştır  Neden? 
 
 1979 martında soğutma sistemindeki aksaklılar Pensilvanya'nın "Three Mile" adasındaki üç reaktörden birisini çalışamaz hale getirdi ve bir miktar radyoaktif madde etrafa yaydı
  Bir çekirdek reaktörü atom bombası gibi patlamasa da büyük toplulukları tehlikeye atacak bozukluklar olabilir  Gerçek bir felaketten ucu ucuna sıyrılmakla beraberle "Three Mile" Adası olayı çekirdek enerjisiyle ilgili tehlikelerin gerçek olduğunu açıkça gösterdi  
 
 1979'dan sonra yeni reaktörlerin daha güvenli bir biçimde yapılması kaçınılmazdı
  Bu zaten yüksek olan maliyeti daha da artırdı  Ayrıca ABD'deki de elektrik gereksinimi kısmen verimi artırma çabalarından kısmen de çok elektrik kullanan bazı endüstrilerin gerilemesinden dolayı beklendiği kadar hızlı artmıyordu  Bunların bir sonucu olarak yapımı eskisi kadar ekonomik görünmüyordu  Bu kamuoyunun yaygın rahatsızlığı ile birleşince ABD'de çekirdek enerjisinin yayılması durdu  
 
 Başka yerlerde durum farklıydı
  Çekirdek reaktörleri bol fosil yakıt kaynakları bulunmayan pek çok ülkenin enerji gereksinimini karşılamak için hala en iyi yol olarak görünüyordu  Daha sonra Nisan 1986'da ciddi bir kaza o zamanki Sovyetler Birliği'ndeki 100 mw'lık Çernobil reaktörünü tahrip etti  
 
 Atmosfere fazla miktarda radyoaktif malzeme girdi ve rüzgarlarla dünyanın değişik yerlerine taşındı
  Reaktör civarındaki yerleşim merkezleri tahliye edildi  Işınıma maruz kaldıklarından yüzlerce santral ve kurtarma işçisi öldü  Özellikle yiyeceklerin radyonüklütlerle yaygın bir biçimde kirlenmesi gelecek yıllardaki kanser ölümlerini çok artıracaktır   
 
 ABD'de "Three Mile" adasından sonra olduğu gibi Avrupa'da Çernobil'den sonra kamuoyunun çekirdek programlarının güvenliği hakkındaki endişesi arttı
  Bazı ülkeler örneğin İtalya yeni reaktör yapma planlarını terketti ve bazı mevcut reaktörleri de kapamayı düşünmeye başladı  Diğer bazı ülkeler de örneğin Fransa çekirdek programlarının gerisindeki mantık Çernobil'e rağmen bunları sürdürecek kadar kuvvetli olarak kaldı  
 
 Reaktörlerin kendi güvenliklerinden tamamen farklı olarak oluşturdukları atıkların ne yapılacağı sorunu vardı
  Eski yakıt çubukları içerdikleri uranyum ve plütonyumu ayırmak üzere işlem görmekle birlikte kalan hala yüksek derecede radyoaktiftir  Aktifliğin pek çoğunun birkaç ay içinde ve kalanın çoğunun birkaç yüzyılda gitmesine rağmen radyonüklütlerden bazılarının yarıömürleri milyonlarca yıldır  Şu an ABD'de 15,000 tonun üzerinde kullanılmış çekirdek yakıtı depolanmaktadır   
 
 Çekirdek atıklarını yerin derinliklerine gömmek şu anda onlardan kurtulmanın en iyi uzun vadeli yolu olarak görülmektedir
  Doğru yerin özelliklerini saymak kolay olmakla birlikte, böyle bir yerin bulunması zordur  Deprem olasılığı az ve jeolojik açıdan kararlı olmalı, civarında kalabalık merkezler bulunmamalı, ısı ve ışınım etkisiyle parçalanmayan fakat delinmesi kolay bir kaya türü olmalı ve yakında kirlenebilecek yer altı suyu bulunmamalıdır  Önümüzdeki yüzyılın başlarında atıkların gömülmesine başlamayı planlayarak uygun yerlerin bulunması çalışmaları sürdürülmektedir   
 | 
	|  |   |