|  08-17-2012 | #1 | 
	| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Varlığın Gür Solukları 
 
              
 Ensar Sarpgül
 
 
 Varlık konuşuyor! Susunuz ve dinleyiniz lütfen! Kulak veriniz, yaprak hışırtılarının tatlı âhengine
    Yağmur damlaları çok sesli bestelerle katılıyor varlığın senfonisine    Kuşlar kurulsun korodaki yerine    Dinleyiniz ve bırakınız kendinizi bu musikî seline    Götürsün bu nağmeler sizi, gideceğiniz yere    Ve kendinizden geçiniz   madde duvarlarını aşarak, varlığın ötesine   gönül kulağınız varlığın gür soluklarında    
 
 Varlığın öyle gür soluklan vardır ki, nefes alıp verir, konuşur, ninni söyler, huu der, inler!
   Dikkat ederseniz bunları duymaya başlarsınız   başlarsınız ve sizi alıp götüren nağmeleriyle ötelere, daha ötelere kanatlanır, yaşadığınızın farkına varırsınız    ve hayatınızdan zevk alırsınız    
 
 Varlık âleminde -serkeş aşıklar gibi-hüzün dolu güftelere pek yer yoktur
  Onda çoğunlukla bir bahar coşkunluğu ve ruhlarda ümit tomurcuklan açtıran bir yenilik vardır   yerinde durmaz, kokuşmaz, pörsümez   daima iyiye, güzele doğru yenilenir ve insanı alır götürür ardısıra    Onda musikîyle mânâ birlikte akar kulaklarınıza   bir yandan varlık senfonisine besteler dizerken, bir yandan da bu güzellikleri varlığın alnına nakşeden Sanatkâr'dan bahisler açar    Eli kemanında nağmeler biçerken, alkış tutar hakiki düşünceye ve düşünen insana    Kainatta iyilik ve güzellik adına ne varsa, O'na çağırır!   
 
 Bütün bu hisler, nizam ve ahenk sizi büyülemeye başlar
   ve nihayet düşünmeye başlarsınız   sizi böylesine hayrete düşüren, hissiyatınızı kabartan, manevî ihtiyaçlarınızı, susamışlığınızı tatmin eden ve hepsinden önemlisi size yaşama sevinci veren "şey"lerin mahiyetini öğrenmek, hissetmek ve yaşamak istersiniz    Görünen -maddî- âlemin, ardında hangi hakikatları gizlediğini düşünür ve bu nizam ve intizamın nereden kaynaklandığını merak edersiniz! 
 
 Önünüze ilk çıkan şeyden O'nu sorarsınız
   her yerde, bu güzellik, iyilik, intizam ve sır dolu dünyanın gerçek Sahib'ini ararsınız   kaldırır başınızı önce göğe sonra yere bakarsınız  Çeşitli varlıklar, o farklı dış görünüşlerinin altından tatlı bir tebessümle size bakar    Siz anlarsınız bunun ne demek olduğunu, varlığın gülümsemesidir bu    
 
 Ve varlık konuşur sizinle, onunla dost olur, dertleşirsiniz
   âdeta ünsiyet ve samimiyet dolar içinize    İçinde yaşadığımız âlem "karanlık" ve '"düşman" tavırlarını bir kenara koymaya başlar    Tabiat, üstesinden gelinmesi gereken "canavar" olarak görenlerin gözünde, ne kadar bir "yaban" ve "düşman" ise, sizin gözünüzde de bir o kadar "samimi dost" ve "yardımcı bir arkadaş"tır artık    
 
 Sonunda
   kararınızı verirsiniz  O muhteşem koroda bir yer de siz ararsınız kendinize; varlık senfonisinde bir ses olmak, onunla bütünleşip varlık içinde bir varlık, "insanlar içinde bir insan" olmak istersiniz  Düşünce, inanç ve insanlık tomurcuk tomurcuktur içinizde   bülbülleşiverirsiniz, varlığın gür soluklarıyla     
 | 
	|  |   |