Konu: Dna
Yalnız Mesajı Göster

Dna

Eski 08-17-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dna



Maymun-İnsan Benzerliği Bir Masal!
Bugün insanın gen haritasının çıkarılmış olması "insan ile maymun akrabadır" gibi bir sonuç ortaya koymamıştır Evrimcilerin her yeni bilimsel gelişmeyi olduğu gibi bunu da istismar etmeye çalışmalarına aldanmamak gerekir
Bilindiği gibi içinde bulunduğumuz günlerde İnsan Genomu Projesi çerçevesinde insanlığın gen haritasının çıkarılması önemli bir bilimsel gelişme olmuştur Ancak bu projenin bazı sonuçları bazı evrimci yayınlarda çarpıtılmaktadır Şempanzelerin genlerinin insan genleri ile yüzde 98 benzerlik gösterdiği iddia edilmekte ve bunun maymunların insana yakın olduğunun ve dolayısıyla evrim teorisinin bir delili olduğunu ileri sürülmektedir Gerçekte bu, evrimcilerin, toplumun bu konulardaki bilgisizliğinden faydalanarak ortaya attıkları "sahte" bir delildir

% 98 BENZERLİK İDDİASI YANILTICI BİR PROPAGANDADIR
Öncelikle belirtmek gerekir ki evrimcilerin insan ve şempanze DNA'ları hakkında sık sık ileri sürdükleri % 98 benzerlik kavramı aldatıcıdır
İnsanla şempanzenin genetik yapısının %98 birbirine benzer olduğunu iddia etmek için şu anda insanınkinin olduğu gibi şempanzenin de genetik haritasının çıkarılması, ikisinin karşılaştırılması ve bu karşılaştırma sonucunun elde edilmiş olması gerekir Oysa elde böyle bir sonuç yoktur Çünkü, şu ana kadar yalnızca insanın genetik haritası çıkartılmıştır Şempanze içinse henüz böyle bir çalışma yapılmamıştır
Modern laboratuarlarda yapılan araştırmalar evrimcilerin hayatın kökeni ile ilgili idialarının birer masal olduğunu ortaya çıkarmıştır
Gerçekte, zaman zaman gündeme gelen insan ve maymun genlerinin % 98 benzerliği yıllar önce kasıtlı üretilmiş propaganda amaçlı bir slogandır Bu benzerlik insanda ve şempanzede bulunan 30-40 civarındaki bazı temel proteinin amino asit dizilimlerinin benzerliğinden yola çıkılarak yapılmış olağanüstü abartılı bir genellemedir Bu proteinlere karşılık gelen DNA dizilimleri üzerinde "DNA hibridizasyonu" adı verilen bir yöntemle "sekans analizi" (sequence analysis) yapılmış, ve sadece bu sınırlı sayıdaki proteinler karşılaştırılmıştır
Oysa insanda yüz bin civarında gen ve dolayısıyla bu genlerin kodladığı 100 bin kadar protein vardır Bu yüzden, 100 bin proteinin sadece 40 tanesinin benzemesiyle insan ve maymunun bütün genlerinin %98 aynı olduğunu iddia etmenin hiçbir bilimsel dayanağı yoktur
Kaldı ki, söz konusu 40 protein üzerinde yapılan DNA karşılaştırması da tartışmalıdır Bu karşılaştırma, 1987 yılında Sibley and Ahlquist adlı iki biyolog tarafından yapılmış ve Journal of Molecular Evolution dergisinde yayınlanmıştır Oysa daha sonra bu ikilinin verilerini inceleyen Sarich isimli bilim adamı, kullandıkları yöntemin güvenilirliğinin tartışmalı olduğu ve verilerin abartılı yorumlandığı sonucuna varmıştır

İNSAN DNA'SI, SOLUCAN, SİNEK VE TAVUĞA DA BENZEMEKTEDİR!
Bu temel proteinler diğer pek çok farklı canlılarda da bulunan ortak hayati moleküllerdir Yalnızca şempanzede değil, bütünüyle farklı canlılarda bulunan aynı tür proteinlerin de yapısı insandakilerle çok benzerdir
Örneğin, New Scientist dergisinde aktarılan genetik analizler, nematod solucanları ve insan DNA'larında %75'lik bir benzerlik ortaya koymuştur Bu, elbette insan ile bu solucanlar arasında sadece %25'lik bir fark bulunduğu anlamına gelmemektedir! Eğer evrimcilerin kurguladığı soyağacına bakılırsa, insanın dahil edildiği Chordata filimu ile Nematoda filumlarının 530 milyon yıl önce bile birbirlerinden ayrı oldukları görülür

Gazetelerde yer alan genetik benzerlik haberlerinden bir örnek Bu gibi haberler genetik benzerlik kavramını evrim teorisine bir delil olarak gösterme çabasının örnekleridir Ancak genetik benzerlik hiçbir zaman evrime delil teşkil etmez
Öte yandan geçtiğimiz aylarda Türk medyasına da yansıyan bir bulgu, Drosophila türüne ait meyve sineklerinin genleri ile insan genleri karşılaştırıldığında, % 60'lık bir benzerlik çıktığı yönündedir
Öte yandan bazı proteinler üzerinde yapılan analizler de, insanı çok daha farklı canlılara yakın gibi göstermektedir Cambridge Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yaptığı bir çalışmada, kara canlılarının bazı proteinlerini karşılaştırmaktadır Hayret verici bir şekilde, yaklaşık bütün örneklerde insan ve tavuk, birbirlerine en yakın akraba olarak eşleşmişlerdir Bir sonraki en yakın akraba ise timsahtır
Evrimcilerin "insan ile maymun arasındaki genetik benzerlik" konusunda kullandıkları bir diğer örnek ise insanda 46, şempanze ve gorillerde ise 48 kromozom bulunmasıdır Evrimciler, kromozom sayılarının yakınlığını evrimsel bir ilişkinin göstergesi sayarlar Oysa eğer evrimcilerin kullandığı bu mantık doğru olsaydı, insanın şempanzeden çok daha yakın bir akrabası olması gerekirdi: "Patates"! Çünkü patatesin kromozom sayısı insanınkiyle aynıdır: 46
Bu örnekler, genetik benzerlik kavramının evrim teorisine bir delil oluşturmadığını göstermektedir Çünkü genetik benzerlikler iddia edilen evrim şemalarına uymamakta, aksine bunlara tamamen ters sonuçlar vermektedir

GENETİK BENZERLİKLER, KURULMAK İSTENEN "EVRİM ŞEMASI"NI ALT-ÜST ETMEKTEDİR
Nitekim olaya bir bütün olarak bakıldığında, " biyokimsayal benzerlikler" konusunun evrime delil olmadığı, aksine teoriyi çaresiz bıraktığı görülmektedir South Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden biyokimya araştırmacısı Dr Christian Schwabe, moleküler alanda evrime delil bulabilmek için uzun yıllarını vermiş evrimci bir bilim adamıdır Özellikle insülin ve relaxin türü proteinler üzerinde incelemeler yaparak canlılar arasında evrimsel akrabalıklar kurmaya çalışmıştır Fakat çalışmalarının hiçbir noktasında evrime herhangi bir delil elde edemediğini pek çok kereler itiraf etmek zorunda kalmıştır Science dergisindeki bir makalesinde şöyle demektedir:
Moleküler evrim, evrimsel akrabalıkların ortaya çıkarılması için neredeyse paleontolojiden daha üstün bir metod olarak kabul edilmeye başlandı Bir moleküler evrimci olarak bundan gurur duymam gerekirdi Ama aksine, türlerin düzenli bir gelişme kaydettiğini göstermesi gereken moleküler benzerliklerin pek çok istisnası olması oldukça can sıkıcı görünüyor Bu istisnalar o kadar çok ki, gerçekte, istisnaların ve tuhaflıkların daha önemli bir mesaj taşıdıklarını düşünüyorum
Ünlü biyokimyacı Prof Michael Denton da moleküler biyoloji alanında elde edilen bulgulara dayanarak şu yorumu yapar:
Moleküler düzeyde, her canlı sınıfı, özgün, farklı ve diğerleriyle bağlantısızdır Dolayısıyla moleküller, aynı fosiller gibi, evrimci biyoloji tarafından uzun zamandır aranan teorik ara geçişlerin olmadığını göstermiştir Moleküler düzeyde hiçbir organizma bir diğerinin "atası" değildir, diğerinden daha "ilkel" ya da "gelişmiş" de değildir Eğer bu moleküler kanıtlar bundan bir asır önce var olsaydı organik evrim düşüncesi hiçbir zaman kabul görmeyebilirdi

BENZERLİKLER, EVRİMİN DEĞİL YARATILIŞIN DELİLİDİR
Elbete insan bedeninin diğer canlılarla moleküler benzerlikleri olacaktır; çünkü aynı moleküllerden oluşmakta, aynı suyu ve atmosferi kullanmakta, aynı moleküllerden oluşan besinleri tüketmektedir Elbette ki metabolizmaları ve dolayısıyla genetik yapıları birbirine benzeyecektir Ancak bu, onların ortak bir atadan evrimleştiklerinin bir delili değildir
Ama bu "ortak malzeme", bir evrimin değil "ortak tasarımın", yani hepsinin aynı plan üzerine yaratılmış olmalarının sonucudur
Bir örnek konuyu açıklayabilir: Dünya üzerindeki tüm inşaatlar da benzer malzemelerlerle (tuğla, demir, çimento vs) yapılır Ama bu durum bu binaların birbirlerinden "evrimleştikleri" anlamına gelmez Ortak bir malzeme kullanılarak, ayrı ayrı inşa edilirler Canlıların durumu da böyledir
Canlılık evrimin iddia ettiği gibi bilinçsiz rastlantılarla değil, sonsuz bir bilgi ve akıl sahibi olan Yüce Allah'ın yaratmasıyla meydana gelmiştir

SONUÇ
Buraya kadar anlattığımız tüm bu bilgilerin ardından çok önemli bir gerçeğe daha dikkat çekmekte yarar görüyoruz
Aradaki yüzeysel benzerlik dışında maymunun insanlara diğer hayvanlardan daha fazla bir yakınlığı söz konusu değildir Hatta zeka açısından kıyaslanırsa, bir geometri mucizesi olan peteği üreten arı veya bir mühendislik harikası olan ağı üreten örümcek insana maymundan daha yakındır Hatta bazı yönlerden üstün olduğunu bile söyleyebiliriz
Ama, insanla maymun arasında, evrimci iddialarla, masallarla kapatılamayacak çok büyük bir fark vardır Maymun bir hayvandır, bilinç açısından bir attan ya da bir köpekten farkı yoktur İnsan ise bilinçli, irade sahibi, düşünebilen, konuşabilen, akledebilen, karar verebilen, muhakeme yapabilen bir varlıktır Bütün bu özellikler de onun sahip olduğu "ruh"unun işlevleridir İnsanla, hayvanlar arasındaki uçurumu doğuran en önemli fark da işte bu "ruh"tur Hiçbir fiziki benzerlik, insan ile diğer bir canlı arasındaki bu en büyük farkı kapatamaz Doğada ruhu olan tek canlı insandır

Alıntı Yaparak Cevapla