Yalnız Mesajı Göster

Alfabetik Deyimler Sözlüğü

Eski 08-17-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Alfabetik Deyimler Sözlüğü



Faka basmak: Tuzağa düşmek, aldatılmak"Beni nasıl faka bastırdılar anlayamadım bir türlü!"


Fareler cirit oynamak: Bir yer ıssız olmak, kimseler bulunmamak"Koca köyde fareler cirit atıyordu"


Farkına varmak: Gözüne çarpmak, orada bulunduğunu anlamak, fark etmek"O kalabalıkta senin farkına varacaklarını sanmıyorum"


Felce uğramak: 1 Bir işin tamamen bozulması, durup ilerleyemez olması 2 Hastalık sebebiyle organlarının bir kısmı çalışamaz duruma gelmek, kötürüm olmak"Yaptığımız işin felce uğramasından korkuyorum"

Feleğin çemberinden geçmek: Hayatta çok günler görmüş, acı tatlı olaylar yaşayıp tecrübe kazanmış, olgunlaşmış"O ihtiyar mı? Feleğin çemberinden geçmiş biridir o"


Fellik fellik aramak: Telâşla, hemen her köşeye bakarak heyecanla aramak"Bütün her yeri fellik fellik aradım ama bıçağı bulamadım"


Felsefe yapmak: Olayların sebep ve sonuçları üzerine kendince birtakım soyut düşünceler ileri sürmek


Fena etmek: Kötü duruma düşürmek, işini bozmak, zor durumda bırakmak, dövmek"Biraz daha konuşursan seni fena edeceğim"


Fener alayı: Bayram gecelerinde kalabalık halk topluluklarının, ellerinde fener veya meşalelerle şehri dolaşarak yaptıkları gösteri


Feragat sahibi: Gönlü tok, özveri gösterebilen, fedakârlık yapabilen


Fermanlı deli: Deli olduğu herkesçe bilinen, zır deli"Halk bu ülkeyi fermanlı delilerin eline bırakmayacaktır"


Ferman dinlememek: Kural, yasa, söz dinlememek; hiçbir yerden buyruk almamak"Âşığın gönlü ferman dinlemez oldu"


Fesat kumkuması: Tamamiyle kötülük düşünen, insanları birbirine düşürecek işler yapan, ortalığı karıştıran


Fırıldak çevirmek: Düzen kurmak, hileli iş görmek"Yine ne fırıldak çeviriyorsun sen?"


Fırsat düşkünü: Çıkar sağlamak, kötülük yapmak için fırsat kollayan kimse"Fırsat düşkünü insanlardan nefret ederim"


Fikir almak: Birinin düşüncesinden yararlanmak"Fikir alınacak insanlar konularında ehil kişiler olmalı"


Fikir vermek: 1 Bir konuda düşüncesini bildirmek 2 Bir konuda yol gösterici bilgi edinmek"Nasıl yapmalıyım? Bana biraz fikir versenize"


Fikir yürütmek: Bir konu üzerinde kendi düşüncesini söylemek, tahminlerde bulunmak"Bu konuda fikir yürütmek işime gelmiyor"


Fincancı katırlarını ürkütmek: Zararı dokunacak bir kimsenin hoşuna gitmeyen bir davranışta bulunmak"Kaymakamla konuşurken dikkatli ol, fincancı katırlarını ürkütme sakın!"


Fink atmak: Hiçbir şeye aldırmadan gönlünce gezip eğlenmek, şurada burada oynayıp zıplamak


Fiskos etmek: Birilerinin bulunduğu bir yerde birkaç kişi gizlice ve alçak sesle konuşmak"Utanmıyor musunuz bu kadar kişi içinde fiskos etmeye?"


Fitil olmak: 1 Çok içip sarhoş olmak 2 Aşırı ölçüde kızmak"Fitil oluyorum şu adamın hareketlerine!"


Fitne sokmak: İnsanları birbirine düşürecek, aralarını bozacak davranışta bulunmak, sözler sarf etmek


Fiyat biçmek: Bir şeyin değerini belirlemek, para karşılığını tespit etmek"Bu malın fiyatını biçmek o kadar kolay değil"


Fiyatı dondurmak: Fiyatın yükselmesini önlemek, fiyatların olduğu gibi kalmasını sağlamak"Belediye et fiyatlarını dondurmaya yanaşmıyor"


Fiyat kırmak: Fiyatı birilerinin verdiğinden az vermek, fiyatı düşürmek"Müteahhitlerden ikisi anlaşarak ihalede fiyat kırma yoluna gittiler"


Fol yok yumurta yok: Ortada (bir konu ile ilgili) hiçbir belirti olmadığı hâlde varmış gibi bir kuşkuya düşmek"Henüz ortada fol yok yumurta yok, sen adama para ödemeye kalkışıyorsun"


Fora etmek: Açmak, çözmek"Bütün yelkenleri fora ettik"


Formül bulmak: Bir çözüm, işi çözümleyecek çıkar yol bulmak"Sabahtan beri bir formül bulmaya çalışıyorum, sense yatıyorsun!"


Forsu kalmamak: Sözü geçmez olmak; bir konuda saygınlığı, gücü kalmamak"Adamları arasında da forsu kalmayacak onun"


Foyası meydana çıkmak: Yalanı, dolanı, hilesi, kötü niteliği, kusuru ortaya çıkmak"Yakında onun da diğerleri gibi foyası meydana çıkacak"


Fukara babası: Yoksulları koruyup gözeten, onlara yardım elini uzatan, elden geldiğince yardım etmeyi seven kimse


Funda demir etmek: Demir atma komutu vermek"Körfeze iyice girince kaptan funda demir edin dedi"


Fütur getirmemek: Bezginlik getirmemek, umutsuzluğa düşmemek"Sakın fütur getirme, göreceksin başaracağız"

Alıntı Yaparak Cevapla