08-17-2012
|
#8
|
Prof. Dr. Sinsi
|
İslam Filozofları
El-Birûni
Merkezî Asya'da tarihi bir bölge olan Harezm'de doğdu Küçük yaşta babasını kaybetti Harizmşahlar tarafından korundu, sarayda matematik ve astronomi eğitimi aldı Buradaki hocaları İbn-i Irak ve Abdussamed bin Hakîm'dir Bu dönemde daha 17 yaşındayken ilk kitabını yazdı Harizmşah Devleti Me'mûnîler tarafından alınınca Bîrûnî de İran'a giderek bir süre burada yaşadı Daha sonra ise Ziyârîler tarafından korunmaya başlandı El Âsâr'ul Bâkiye adlı kitabını Ziyârîlerin sarayında yazmıştır İki yıl da burada çalıştıktan sonra memleketine geri döndü ve Ebu'l Vefâ ile gök bilimi üzerine çalışmaya başladı
1017'de Gazneli Mahmut, Harezm Devleti'ni yıkınca Bîrûnî de Gazni şehrine gelerek burada Gazneliler'in himayesine girdi Sarayda büyük itibar gördü ve Gazneli Mahmut'un Hindistan seferine katıldı Burada Hintli bilim adamlarının dikkatini çekti ve Hind ülkesi alınınca da Nendene şehrine yerleşerek bilimsel çalışmalarına burada devam etti Sanskritçeyi öğrenerek Hind toplumunun yaşamı ve kültürü üzerine çalıştı
Buradan tekrar Gazni şehrine döndü ve yaşamının geri kalan kısmını bu şehirde tamamladı Bu dönem Bîrûnî'nin en verimli zamanı sayılmaktadır Uzun zamandır hazıraladığı Tahdîdu Nihâyet'il Emâkin adlı eserini bu döneme denk gelen 1025 yılında yayınladı Astronomi üzerine yazdığı Kanûn-i Mes'ûdî adlı eserini Gazneli Mahmud'un oğlu Sultan Mesud'a ithaf etmiştir
El Birûni, astronomi üzerine yaptığı en iyi çalışmayı Gazneli Mahmut'un oğlu Mesut'a sundu Sultan Mesut da bunun üzerine kendisine bir fil yükü gümüşü hediye edince, "Bu armağan beni baştan çıkarır, bilimden uzaklaştırır " diyerek bu hediyeyi geri çevirdi Aslında Birûni eczacılıkta uygulamalı eğitime, kitaplardan çok daha fazla önem vermiştir Birûni, elle tutarak ve gözlemleyerek veri toplamanın insana, kitaptan okumaktan çok daha fazla yarar sağladığına inanmış ve bunu uygulamıştır Gerçek bir bilim anlayışına sahip olan Birûni, ırk kavramına da önem vermezdi Başka bir halkın ileri kültüründen derin bir saygıyla söz ederdi Aynı şekilde dinler ve düşünceler konusundaki anlatımı sırasında o dinler hakkında itiraz veya eleştiride bulunmadığı gibi, o dindeki deyimleri aynen kullanmasıyla da dikkat çekmektedir Sanskrit dilinden Arapça'ya çevirdiği Potancali adlı kitabının önsözünde "İnsanların düşünceleri türlü türlüdür, dünyadaki gelişmişlik ve esenlik de bu farklılığa dayanır " şeklinde yazmıştır
|
|
|