| 
Prof. Dr. Sinsi
 | 
				  Uluslararası İlişkiler 
 
              
 
 
 Uluslararası İlişkiler siyaset biliminin bir dalıdır ve "uluslararası sistem" içindeki aktörlerin, özellikle de uluslararası ilişkilerin temel aktörü olarak kabul edilen devletlerin, diğer devletlerle, uluslararası/bölgesel/hükümetlerarası örgütler, çok uluslu şirketler, uluslararası normlar ve uluslararası toplumla olan ilişkilerini inceleyen disiplinlerarası bir disiplindir
  Disiplinlerarası bir disiplin olması sebebiyle siyaset bilimi, iktisat(uluslararası iktisat, uluslararası politik ekonomi), tarih (siyasi tarih), hukuk (anayasa hukuku, yönetim hukuku ve özellikle uluslararası hukuk), felsefe (siyaset felsefesi ve etik), sosyoloji, psikoloji, coğrafya, antropoloji gibi pek çok farklı disiplinden faydalanır
  Uluslararası İlişkilerin çalışma alanı oldukça geniştir
  Küreselleşme ve bu olgunun uluslararası topluma ve devlet egemenliğine etkisi, sürdürülebilir kalkınma, nükleer yayılma, terörizm, organize suç, milliyetçilik, insan hakları, çevre sorunları, güvenlik ve insan kaçakçılığına kadar pek çok konuyu uluslararası düzeyde inceler  
 Tarih
 
 Uluslararası sistem
 Uluslararası İlişkiler tarihinin başlangıcı çoğu akademisyen tarafından 1648 tarihli Westphalia Barışı devlet sisteminin oluşturulmaavramının kabul edilmesi, ve eski ortaçağ Avrupası'nın din dayanaklı sisteminin terkedilmesidir
  Westphalia Barışı ile birlikte devlet yöneticilerinin sınırları içinde tek egemen oldukları ve devletleri dışında bir merciye bağlı olmadıkları belirtilmiş, ayrıca ulus devlet kavramının oluşturulmasına destek ve yükselmesine olanak sağlanmıştır  Bu gelişmeler sayesinde devletler bürokratik, diplomatik ve askeri kurumsallaşmaya yönelmiştir  Avrupa kökenli bu sistem kolonileşme süreciyle tüm dünyaya yayılmış ve medeniyetin şartları olarak gösterilerek, çoğu zaman zorla, benimsetilmiştir  Günümüz uluslararası sistemine geçiş ise Soğuk Savaş ve bu süreçte gerçekleşen kolonilerden çekilme ve eski sömürgelerin bağımsızlıklarını ilan ederek çoğunlukla ulus devletler örneğinde kurulmalarıyla gerçekleşmiştir  
 Teoriler
 
 Realizm
 
 Realizme göre tüm devletlerin ortak özelliği hepsinin idealler veya etik değerler yerine çoğunlukla ekonomik ve askeri güç peşinde olmasıdır
  Realizm, temelde devletlerin birbiriyle işbirliği yapmaya yanaşmayacağını, işbirliği halinde dahi öncelikli olarak kendi çıkarlarını gözeteceğini belirtir  Bu bağlamda realist teoriler güç dengesi,çıkar optimizasyonu gibi konularla yakından ilişkilidir  Bu teoriye göre devletler arasındaki işbirlikleri kısa süreli ve rastlantısaldır  II  Dünya Savaşı ile yükselişe geçen realizmin kurucuları Thucydides, Morgenthau, Machiavelli ve Thomas Hobbes olarak kabul edilir  
 Liberalizm/İdealizm
 
 Liberalizm, tartışmalı da olsa, Uluslararası İlişkilerin ilk teorisidir
  I  Dünya Savaşı sonrasında, devletlerin birbirleriyle olan ilişkilerinde savaşı engelleyememeleri ve kontrol edememelerine bir tepki olarak yükselir  Woodrow Wilson teorinin ilk destekçilerindendir  
 İnşacılık/Constructivism
 
 Devletlerin uluslararası arenadaki davranışlarının kökenlerine inerek açıklamayı hedefler
  Bu kökenleri üç kavram üzerinden açıklar ve birleştirir  Bunlar; kimlik, çıkarlar ve normlar'dır  
 Neorealizm
 
 Neorealizmin kurucusu kuşkusuz olarak Kenneth Waltz'dır
  Neorealizm, Klasik ve Neoklasik realizmin bazı noktalarını kabul eder - örnek olarak egemen devletlerin uluslararası anarşi içinde varolduklarını ve işlediklerini -fakat asıl ayrılma noktası insan doğası ve devlet yönetiminin ahlaki boyutunu reddederek daha bilimsel bir açıklama getirmeye çalışmasında yatmaktadır  Devletlerin dışişlerinde uyguladıkları yıkıcı ve çıkarcı tavrın sebebinin uluslararası anarşi olduğunu ve devletin iç politikalarıyla uluslararası arenadaki tavrının açıklanamayacağını, çünkü devletlerin diğer devletlerle ilişkilerini göreceli kazanç ve güç odaklarına karşı denge sağlama amacıyla sürdürdüğünü belirtir  
 Neoliberalizm
 
 Neoliberalizm, neorealist bir öneri olan uluslararası ilişkilerde anahtar oyuncuların devletler olduğunu kabul ederek realizmi güncelleştirmeyi amaçlar fakat Uluslararası Örgütlerin ve devlet dışı aktörlerin önemini de vurgular
  Teori, neoliberal ekonomik teoriden etkilenmiştir  Soğuk Savaş süresince artan devletlerarası bağımlılık teorinin şekillenmesinde etkili olmuş ve bu yüzden liberal kurumsalcılık olarak da adlandırılmıştır  Teorinin öncüleri Robert O  Keohane ve Joseph S  Nye olarak kabul edilir  
 Küresel Yönetişim
 
 Küresel Yönetişim dünya hükümeti anlamına gelmemektedir
  Uluslararası İlişkilerdeki artan resmi kurumsallaşmaya ve bu kuruluşlar aracılığıyla artan devletler arası bağımlılığa dikkati çekmektedir  Mülteciler, çevre sorunları, kalkınma, suç şebekeleri, küresel terörizm gibi konuların gittikçe karmaşıklaştığını ve sadece devletler arası resmi işbirliği ile çözülebileceğini belirtir  
 Uluslararası toplum teorisi
 
 Uluslararası toplum teorisi, devletlerin ortak değer ve ilkelerini ve bunların uluslararası ilişkilere etkilerini inceler
  Bu ilkelerin örnekleri diplomasi, düzen ve [Uluslararası Hukuk|u insani müdahaleyi savunurken, çoğulcular ülkelerin egemenliğine ve uluslararası düzene daha çok önem verirler  Teorinin önde gelen isimleri çoğulcu Hedley Bull ve dayanışmacı Nicholas Wheeler'dir  
 Kritik Teori (Eleştirel teori)
 
 Kritik teori, doğası gereği pek çok sosyal bilimi kapsar ve sadece bir uluslararası ilişkileri teorisi değildir
  Devlet merkezli bir teoridir ve diğer uluslararası ilişkiler teorilerine eleştirel bir bakış açısıyla gerektiğini ve devletlerin görevlerinin azaltılarak hizmetlerin ve bireylerin güvenliğinin sağlanmasıyla sınırlı kalması gerektiğini savunur  devletlerin kendi üstülüğünü halka kabul ettirdirini belirtir  
 Feminist Teori
 
 Femininst Teori, 1980'lerden sonra uluslararası ilişkiler disiplininde yer almaya başlamıştır
  bunun nedeni ise, uluslararası ilişkiler disiplininin diğer sosyal bilimlerden daha çok erkek egemenliğini dayanan kavram ve teorilerin hakimiyetinde olmasıdır  Uluslararası İlişkiler Disiplini içerisinde alternatif yaklaşımlardan biri olan feminist teori, erkeklere tanınan toplumsal, ekonomik ve siyasal hakların tamamının kadınlara da verilmesini savunan ve kadının toplum içindeki rolünü genişletmek isteyen bir doktrindir  [1] Dünya üzerindeki tarih, iktisat ve siyaset bilimleri gibi bilim dallarının kadınların gelişim ve değişimlerini göz ardı ettiklerini ve bunun nedeninin de erkeklerin hemen her toplumda iktidar sahibi olarak hüküm sürmeleri olduğunu ileri sürer  Günümüzde de devam etmekte olan erkek egemen dünyada, feminist teoriye göre kadınlar, genellikle özel alan (aile ve ev içi hizmetler) içerisinde tutulmakta ve kamusal alan?da (toplum ve devlet düzeni) rolleri yedekte tutulmaktadır  Ancak erkeklerin bulunmadığı durumlarda kadınlar istihdam edilebilmektedir  Bu düzenlemeler nedeniyle ortaya çıkan kadın ezilmişliği ve dışlanmışlığı kavramları feminist teorinin temel aldığı kavramlardır  
 Kavramlar
 
 Temel kavramlar
 
 Uluslararası İlişkilerde Güç
 
 Güç kavramı, uluslararası ilişkilerde, kaynaklara (askeri ve ekonomik) erişim, kabiliyet, devletlerarası sisteme etkinin büyüklüğü olarak tanımlanır ve bunlar aracılığıyla ölçülür
  Genellikle katı güç (ing  hard power) ve yumuşak güç (hafif güç) (ing  soft power) olarak ikiye ayrılır  Katı güç askeri kabiliyeti tanımlarken, hafif güç ise ekonomi, diplomasi ve kültürel etkiyi tanımlar  Kutuplaşma kavramı, uluslararası sistem içindeki güç düzenine işaret eder
  Kavram özellikle Soğuk savaş döneminde iki süpergücün çekişme halinde bulunduğu iki kutuplu düzenle ortaya çıkmıştır  Bu kavram çerçevesinde 1945 öncesi sistem gücün büyük devletler tarafından paylaşılması sebebiyle çok kutuplu olarak isimlendirilir  Benzer biçimde SSCB'nin 1991'de dağılmasıyla ABD'nin tek süpergüç kalmasıyla oluşan düzen de pek çok akademisyen tarfından tek kutuplu sistem olarak adlandırılır  Uluslararası bağımlılık, yani karşılıklı sorumluluk ve başkalarına bağımlı olma, çoğunluğun görüşüne göre uluslararası sistemin karakteridir
  Bu görüşün savunucuları küreselleşmeye, özellikle ekonomik ilişkilere işaret ederek, Uluslararası örgütlerin rolünün ve uluslararası ilişkilerde giderek artan belirli ilkelerin kabul edilmesinin uluslararası sistemin ana ilkesinin uluslararası bağımlılık olduğunu belirtmektedirler  Bağımlılık, uluslararası bağımlılıktan farklı bir şekilde, marksizmle yakından ilişkili bir teori olan bağımlılık teorisini belirtir
  Bu teoriye göre gelişmiş merkez devletler, kendi refahları için, zayıf çevre devletleri sömürürler  
 Uluslararası ilişkilerin araçları
 
 Diplomasi, devletler arasındaki müzakerelerin, temsilciler vasıtasıyla yürütülmesidir
  Bir bakıma, uluslararası ilişkilerin tüm diğer araçları diplomasinin başarısızlığı sonucu kullanılırlar  Yaptırım, diplomasi başarısızlığa uğradığında başvurulan ilk yöntem ve devletleri anlaşmalara zorlamanın ana yollarından biridir
  Yaptırımlar, diplomatik ve ekonomik şekillerde olabilir, ve diplomatik ilişkilerin kesilmesi, ekonomik bariyerler ve ambargoları da içerir  Savaş, ya da güç kullanımı, uluslararası ilişkilerde son çare olarak kabul edilir
  Çağımızda savaş sadece devletler arasında yapılmamaktadır  Uluslararası ilişkilerde "Savaş çalışmaları" ve "Stratejik çalışmalar" disiplinlerinde incelenir  Uluslararası bilgilendirme de uluslararası ilişkilerin bir aracı olarak düşünülebilir
  Bir ülkenin işlediği suçların uluslararası düzeyde kamuoyuna açıklanarak devletlerin haysiyetlerinin alçaltılaması yoludur  BM'nin İnsan Hakları Komisyonu'nun 1235  prosedürüyle insan hakkı ihlalinde bulunan ülkeleri teşhir etmesi buna bir örnektir  
 Kuruluşlar
 
 Birleşmiş Milletler
 
 Birleşmiş Milletler(BM), kendini "adalet ve güvenliği, ekonomik kalkınma ve sosyal eşitliği uluslararasında tüm ülkelere sağlamayı amaç edinmiş global bir kuruluş" olarak tanımlayan, günümüzün en önemli uluslararası kuruluşudur
  
 Uluslararası Yargı Organları
 Yargı:
 Uluslararası Adalet Divanı
 Avrupa Adalet Divan
 Afrika Adalet Divanı
 İnsan hakları:
 Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi
 Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
 
 Bölgesel Güvenlik Örgütleri
 NATO
 ASEAN
 Arap birliği
 
 İktisadi Kuruluşlar
 WTO
 Dünya bankası
 IMF
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 |