08-16-2012
|
#2
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Klasik Dönem Osmanlı Sanatı ...
16 yüzyılın ilk yarısında İstanbul-Bağdad yolu üzerinde, ordunun bir günlük yürüyüş sonunda dinlendiği yerlerde “Menzil Külliyeleri” yapılıyordu Bunlardan biri de İstanbul’dan sonra ilk menzil olan Gebze’deki Çoban Mustafa Paşa Külliyesi’dir 1522’de yapımına başlayan külliye çevresinde bir kentleşmeyi doğurmuştur Yapının Mimar Sinan’ın eseri olduğu ileri sürülür Ama böyle erken bir tarihte henüz bu çaptaki eserleri görülmediği için ancak tamamlanmasında bir süre çalışmış olabilir Külliyenin tek kubbeli camii ise daha çok Memlük tarzındaki taş süslemesi ile dikkati çeker Bu malzemenin Mısır’dan getirildiği ileri sürülür Gerek içeride gerekse dışarıda kakma taş tekniğinde geometrik süslemeler yer almaktadır
İstanbul’daki Sultan Selim Külliyesi, Osmanlı mimarisinin klasik dönemdeki gelişimini gösteren örneklerden biridir Yavuz Sultan Selim döneminin sonlarına ait olan yapının Kanuni tarafından babası için yaptırılmış olduğu kabul edilir Külliye, adını verdiği semtte, Çukurbostan diye bilinen açık Bizans sarnıcının yanındadır Külliyenin merkezini oluşturan cami, büyük kubbesi ile tek kubbeli tipin anıtsal bir örneğidir Bununla birlikte caminin iki yanında birer tabhane yer alır Bir tür misafirhane denilebilecek bu bölümler, eski dönemlerin zaviyeli camilerindeki yan mekanların yerini tutmaktadır Burada ise bu yan bölümler, dört eyvan ve köşe odalarıyla başlıbaşına birer mimari niteliğindedir Portalin çevresinde yoğun taş süsleme bulunmaktadır Burada mukarnaslı kavsaranın yanı sıra yüzeysel kabartmalarla süslü duvar payesi, niş, sütunçe gibi mimari süsleme elemanları karışımıza çıkar Yapının tümü küfeki taşından olmakla birlikte süslemenin yoğunlaştığı yerlerde beyaz Marmara mermeri kullanılmıştır Portal bu hali ile klasik Osmanlı taç kapısı konusunda genel ilkelerin yerleşmeye başladığı dönemin bir ürünü olarak nitelenebilir Yapının avlusu da revağı ve şadırvanı ile klasik avlulara bir örnektir Avluya bakan pencere alınlıklarında yer alan renkli sır tekniğindeki çiniler bu türün güzel örnekleri arasındadır Çinilerin desenleri birbirinin eşi olmakla birlikte renkleri farklıdır Bu çinilerden rumi ve palmet denilen klasik motiflerin yanında bitkisel süslemeye de yer verilmiştir Caminin hemen arkasında yer alan Yavuz Sultan Selim’in Türbesi ise sekizgen planı ve kubbesi ile tipik bir Osmanlı türbesidir Girişin iki yanındaki çini panolar adeta birer seccade gibidir Bunlar, dönemin renkli sır tekniğinin en seçkin örnekleridir Aynı yerdeki ikinci bir türbe ise “şehzadeler Türbesi” olarak bilinir Bu türbede başka bir yerde benzeri görülmeyen taş içine kakma altıgen çini panolar yer alır
Osmanlı mimarisinin klasik çağı “Mimar Sinan Dönemi” olarak da adlandırılabilir Sinan, İstanbul’da ilk külliyesini 1539’da Haseki Hürrem Sultan için yapmıştır Bu tarihten başlayarak 16 yüzyılın sonuna değin Osmanlı mimarisine damgasını vuran bu büyük usta, her tür yapıda çeşitli plan tiplerini ve örtü sistemlerini denemiştir ılk anıtsal yapısı sayılabilecek olan 1548 tarihli şehzade Mehmed Külliyesi’nin camiinde, merkezi kub-benin çevresinde dört yarım kubbe şemasını ele almıştır Bu plan tipinde örtü sistemini taşıyıcı elemanlarda denge sağlanmış, merkezi mekanda bir bütünlük yaratılmaya çalışılmıştır Ancak bu çapta bir kubbeyi taşımak için gerekli olan iri payelerin arkasında kalan bölümlerin ana mekana yine de tam olarak katılamadığı söylenebilir Bu cami, genç bir şehzadenin anısına yapılmıştır Belki de bu nedenle taş süsleme ile hafif, adeta neşeli bir görünüş sağlanmaya çalışılmıştır Bu durum minare gövdelerinde daha iyi görülmektedir Caminin piramit biçimindeki ana kitlesine çeşitli yapı elemanları yoluyla bir hareket getirilmiş, taş süsleme ise tüm sınırları belirleyici bir işlev kazanmıştır Caminin haziresindeki şehzade Sultan Mehmet Türbesi’nin dilimli kubbesi ve renkli taş süslemeleri hareketli bir dış görünüm sunarlar Türbenin çinileri ise renkli sır tekniğinin Osmanlı sanatındaki son ve en zengin örnekleridir Geleneksel rumi ve hatai motifleri, geometrik desenler, yazı frizleri tüm yüzeyleri kaplamaktadır Bu çinilerde ayrıca natüralist süslemeye geçişin habercilerini görmek de mümkündür
|
|
|