Yalnız Mesajı Göster

Erken Dönem Osmanlı Sanatı...

Eski 08-16-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Erken Dönem Osmanlı Sanatı...



Edirne’deki Eski Cami de, Ulu cami tipinin önemli örneklerinden biridir Bu yapıda kubbe sayısı dokuzdur Yapımı Emir Süleyman Çelebi tarafından başlatılmış, Çelebi Sultan Mehmed tarafından tamamlatılmıştır Orta eksendeki kubbeler bu camide de belirtilmiştir Bu özellik, kubbeye geçiş elemanlarının her birimde farklı olması ile sağlanmıştır Eski Cami süsleme açısından oldukça yalın bir yapıdır Bunda süsleme elemanlarının deprem ve yangınlarda yok olmasının da payı vardır Bugünkü minber ise, yangın geçirmiş olan çok kaliteli orijinal minberin kalan kısımlarından oluşturulmuştur
Osmanlı mimarisinde klasik dönemi hazırlayan yapılar içinde Edirne’deki Üç şerefeli Camii’nin önemli bir yeri vardır Dikdörtgen bir planın ortasında altı dayanağa oturan büyük bir kubbe yer almış, mekan ayrıca iki yanda daha küçük kubbelerle örtülü ikişer bölümle genişletilmiştir Bu yolla enine gelişen ideal cami planına yaklaşılmıştır Tek kubbenin altında toplanan mekan, caminin büyük bir kısmını kapsamaktadır Öteki bölümler ise kaybedilmiş mekanlar sayılabilir Bu plan tipi ilerki yıllarda da birçok kez kullanılmıştır Murad tarafından 1443-1447 yılları arasında yaptırılmış olan cami, adını üç şerefesine de ayrı merdivenlerle çıkılan minaresinden almaktadır Minarelerin avlunun dört köşesine yerleştirilmesi de ilk kez bu yapıda uygulanmıştır Caminin portalinde ise öteki yerlere oranla daha yoğun bir taş süsleme bulunmaktadır ıki kemer içinde mukarnas kavsaranın yer aldığı kapıda en ilginç süsleme yapı kitabesidir Girift bir istif içindeki bu kitabe süsleme sanatı açısından özel bir anlam taşımaktadır
İstanbul’un fethi ile Osmanlı sanatına yeni bir canlılık gelmiştir Rumeli Hisarı adeta fethi simgeleyen bir yapıdır Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fethine son hazırlık olarak yaptırılan yapı, Anadolu Hisarı ile birlikte boğazı koruyan en önemli askeri tesis olmuştur
İstanbul’da fetihden sonra Osmanlıların yaptırdığı ilk önemli dini yapı grubu, Fatih Külliyesi’dir Külliyenin merkezini oluşturan cami 1470/71 yılında tamamlanmıştır 1765’de depremde çok büyük hasar gören yapı, 1767-1771 yılları arasında Sultan IŞI Mustafa tarafından yeniden inşa ettirilmiştir Bugünkü cami, gerek plan gerekse üslup açısından 18 yüzyıl özelliklerine sahiptir ılk caminin, merkezi büyük bir kubbeyi destekleyen bir yarım kubbesi olduğu, yazılı ve resimli kaynaklardan anlaşılmaktadır Yapı bugün ise dört yarım kubbelidir Yine de ilk Fatih Camii’nden ve süslemesinden bazı bölümler günümüze gelmiştir Örnek vermek gerekirse, ilk akla gelenler dış avlu duvarının renkli taş kakmalı pencere alınlıklarıdır ıç avludaki çini pencere alınlığı da Fatih döneminden günümüze gelmiştir Fatih dönemi, mimarinin yanı sıra süslemede de imparatorluk sanatına geçiş, bu nedenle de yeni teknikler ve üsluplar arama dönemidir ıç avludaki çiniler de teknikleri açısından arayış döneminin ürünü sayılabilir
Fatih Sultan Mehmet’in veziri Mahmud Paşa’nın İstanbul’da yaptırdığı cami, zaviyeli cami tipinin geç örneklerinden biridir 1463 tarihli yapı oldukça dağınık bir plana sahiptir Mekan birliğinden hiçbir biçimde söz edilemez Süslemesi ise yok denecek kadar azdır Buna karışlık, caminin hemen yanında Mahmud Paşa Türbesi’nin süslemesi çok ilginçtir Sekizgen planlı ve kubbeli türbenin dış cephesi, taş içine kakma lacivert ve firuze renkli çinilerden geometrik bir süslemeye sahiptir Ancak Osmanlılar bu tekniği ilerki yıllarda kullanmamışlardır
İstanbul’daki 1471 tarihli Murad Paşa Camii de zaviyeli tipe girer Yalın planlı bu yapı, duvarlarındaki taş ve tuğla dizileri ile erken dönem Bursa camilerini andırmaktadır İstanbul’daki erken dönem yapılarından biri de Davud Paşa Camii’dir Bu da oldukça yalın bir yapıdır Davud Paşa Camii, mimarisinin yanı sıra erken dönemden günümüze az sayıda gelebilmiş olan renkli duvar nakışlarına sahip olması bakımından da önemlidir
İstanbul’un Osmanlı devletinin başkenti oluşunu simgeleyen yapılardan biri, hiç kuşku yok ki Topkapı Sarayı’dır İstanbul’un fetihden sonra Beyazıt’ta, bugünkü Üniversite alanı içinde yapılan ilk Osmanlı sarayından günümüze hiçbir şey gelmemiştir Oysa Topkapı Sarayı, Fatih çağından Abdülmecid zamanına kadar çeşitli eklerle genişletildiğinden, Osmanlı sanatının hemen bütün dönemlerini içeren bir yapılar topluluğudur Topkapı Sarayı’nda Fatih döneminden kalan önemli bölümler arasında Çinili Köık ilk akla gelendir Dört eyvanlı planı ile Türk mimarisinin tipik bir yapısıdır Gerek dış cephesinde gerekse iç süslemesinde zengin çini örnekler vardır Bu yapıda Selçuklu döneminden beri uygulanan mozaik çini tekniğinin son örnekleri bulunmaktadır Giriş eyvanının tamamı çini ve sırlı tuğlalarla süslüdür Yapıdaki geometrik süslemenin yanı sıra yazı da dekoratif amaçla kullanılmıştır Çinili Köık, Osmanlı sanatında çininin dış süsleme olarak kullanıldığı önemli bir örnektir Daha sonraki dönemler incelendiğinde çinin dış süsleme olarak kullanılması olayına pek fazla rağbet edilmediği görülür

Alıntı Yaparak Cevapla