08-16-2012
|
#16
|
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanli’Da İstihbaratçilik -Osmanli’Nin Mgk’Si
OSMANLI-RUS HARBİ VE HAMİDİYE ALAYLARI
Osmanlı-Rus Harbi’nden önce Ermeni komitacıların bölgede başlattıkları terör, tedhiş ve katliam olayları, Hamidiye Süvari Alayları’nın sınanmasına sebep oldu Erivan ve Osmanlı sınırlarına yakın diğer Rus illerinde askeri eğitimden geçirilen Ermeniler kafileler halinde Türkiye’ye geri dönüyorlardı Üçüncü Liva Birinci Alayı kumandanı Abdülmecid Bey’in torunu Muhyettin Bey’in anlattığına göre, Ermeni komitacıların bu çalışmaları pervasız hale gelmişti:
“ Her sene son bahardan yöremizden, Bitlis’ten, Tatvan’dan Siirt’ten Ermeni gençler kafileler halinde sınırı geçerek Erivan’a gidiyorlardı Bizim hafiyelerin yaptıkları tesbitlere göre bu gençler Erivan’da silahlı eğitim alıyorlarmış Van, Beyazıt ve diğer yerlerdeki ecnebi sefarethanelerindeki casusların da kışkırtmalarıyla Ermenilerin silahlanmaları ve Kürtlere yönelik terör eylemleri şiddetini arttırmış adeta katliam haline dönüşmüştü
Ermenilerin bu eylemleri öyle bir hale geldi ki artık Kürtlerin namuslarına ırzlarına tecavüze vardı Bunun üzerine Bizimkiler (Kürt Hamidiye Alayları Mensupları) Bu eylemlere karşı harekete geçtiler Benim bildiğim en son olay, Rus harbinden kısa bir süre önce Erivan’dan dönen yaklaşık 300 civarında Ermeni silahlı milis birliği Köşk, Şeme (Geçimli), Mirze (Ocakbaşı) köylerinden geçerek Kertevin dağlarına yerleştikleri haberi geliyor Bu haber üzerine dedem (Kaymakam Binbaşı Abdülmecid Bey), Malazgirt ve Hınıs’tan gelen Hamidiler, Ermenilerle bu hatta çatışmaya girdiler Çatışma yaklaşık bir hafta sürdü Ermeniler sürekli olarak zayiat vererek yoğun oldukları bölgelere (Bitlis ve Siirt civarı) çekiliyorlardı Ancak, yapılan muhabereden hiç biri sağ kurtulamadı Rus harbi ile birlikte artık kimin ne yaptığı belli olmadı Herkes birbirini öldürmeye başladı Ve sonucu hepimiz biliyoruz işte…”
Hamidiye Alayları’nın gayri nizami harp yöntemleri kısa sürede sonuç vermiş, Rusya, Kafkasya ve Erivan’da bulunan hafiyelerden gelen jurnaller üzerine sınırdışı operasyonlar bile yapacaklardı Öylesine güçlü operasyonlardı ki aynı zamanda Çar’ın istihbarat servisi OHRAHA ve ÇEKA’nın da ajanı olan bu Ermeni komitacı önderleri, görüldükleri yerlerde avlanıyorlardı Hamidiye milislerinden bazıları, daha Yakup Cemil ortaya çıkmadan “Yakup Cemillik yapmaya başlamışlardı bile…” Hamidiye Alaylarının başlattıkları “ Komitacı avı”, silahlı Ermeni komitacılarla birlikte Rus Kazak Süvarileri’ni de hedef alıyordu Bu çatışmaların büyük çoğunluğunda Kazak Süvariler yeniliyorlardı Ajanlarına ve ülkesinin muhtelif şehirlerde böylesine pervasızca “iş yapan” bu gayri nizami harpçiler, Rus Çarı tarafından, İstanbul elçisi aracılığı ile Sultan Abdülhamid’e şikâyet edileceklerdi
SULTAN ABDÜLHAMİD HAN’IN HAMİDİYE ALAYLARIYLA İLGİLİ SUÇLAMALARA VERDİĞİ CEVAP
Sultan Abdülhamid Han, Hamidiye Alayları ile ilgili eleştirilere, Dergâh Yayınları tarafından 1984 yılında yayımlanan “Siyasi Hatıratım” isimli kitabında şöyle cevap veriyor:
“Kürt alaylarını teşkil ettiğim için Avrupa gazeteleri acı tenkidlerde bulunuyorlar ve bu teşkilat meydana geldiğinden beri Kürtlerin, Şark vilayelerindeki Ermenilere daha vahşice davrandıklarını iddia ediyorlar ve bizim tarafımızdan teşkilatlandırılan bu Kürtlerin istiklallerini ilan etmek için bize karşı isyan edeceklerinden endişe ettiklerini söylüyorlar
Anlaşılan gazeteler mevzu arıyorlar, bu sebeple de yalan yanlış her şeyi yazıyorlar Muhabirler Kürdistan’daki vaziyeti Beyoğlu’nda oturdukları rahat köşelerini terk etmeksizin, ancak Ermenilerin görüş zaviyesine göre mütalaa ediyorlar ”
Kaynak:Türkiyede İstihbaratçılık ve Mit
__________________
|
|
|
|