Konu
:
Japonya’Da Bir Osmanlı Gemisi | Ertuğrul Firkateyni / Japonya’Da Bir Osmanlı Gemisi
Yalnız Mesajı Göster
Japonya’Da Bir Osmanlı Gemisi | Ertuğrul Firkateyni / Japonya’Da Bir Osmanlı Gemisi
08-16-2012
#
1
Prof. Dr. Sinsi
Japonya’Da Bir Osmanlı Gemisi | Ertuğrul Firkateyni / Japonya’Da Bir Osmanlı Gemisi
Japonya’da Bir Osmanlı Gemisi | Ertuğrul Firkateyni
Ertuğrul Fırkateyni 120 yıl sonra yurda dönüyor
İyi niyet elçisi olarak gittiği Japonya’da batan geminin kalıntıları ve çıkarılan eserler Mersin’den başlayarak birçok şehirde sergilenecek
1889–1890
1876 yılında tahta çıkan Sultan II
Abdülhamit Uzak Doğu’da parlamaya başlayan Japon İmparatorluğu ile ilişkileri geliştirmeye karar verir
1878’de ‘Seiki’ Okul Gemisi’nin ziyareti ile başlayan bu ilişkiler hızla gelişir ve İmparator Meiji’nin II
Abdülhamit’e İmparatorluğun en büyük nişanı olan Krizantem Nişanı’nı vermesi ve Sultan’ın da buna 1
Rütbe Murassa Nişanı’yla karşılık vermesiyle daha da güçlenir
1887 Eylül’ünde İmparator Meiji’nin amcası Prens Komatsu’nun ziyaretinden sonra II
Abdülhamit Japonya’ya bir gemi göndermeye karar verir
Seçilen gemi Ertuğrul Fırkateyni’dir
Geminin yaşlı ve bakımsız olması dile getirilerek sefere çıkamayacağı itirazları oluşur
Buna rağmen 79 metrelik firkateyn 609 kişilik mürettebatıyla Miralay Osman Bey komutasında 14 Temmuz 1889’da İstanbul’dan ayrılır
Üç ay sürmesi planlanan sefer kaza ve aksilikler sonucu 11 aylık uzun bir yolculuğa dönüşür
Gemi Tokyo’nun limanı Yokohama’ya varır
Getirdikleri nişan ve hediyeleri İmparator Meiji’ye sunan Ertuğrul ekibi büyük ilgi görür
Üç ayı geçen bir süre Yokohama’da kaldıktan sonra dönüş yolculuğu başlar
16 Eylül günü rüzgâr gittikçe kuvvetlenir
akşama doğru şiddetli bir tayfun şeklini alır
21:30 civarında Japon ana adasının en güney noktası olan Oshima Adası’nın ucundaki Funagora kayalarına çarparak dağılır
Beş yüzün üstünde denizci şehit olur
kurtulan 69 asker ve subay Oshima halkının gayretleriyle tedavi edildikten sonra Hiyei ve Kongo gemileriyle İstanbul’a dönerler
Acı sona rağmen Ertuğrul denizcileri görevlerini başarıyla tamamlamışlardır; iki ülkenin ilişkilerini geliştirmek amacıyla yola çıkmış olan Ertuğrul Fırkateyni Türk-Japon dostluğunun temel taşı olmuştur
2004 – 2010
1890 yılından beri Ertuğrul Fırkateyni’nin kalıntıları çok iyi bilinen bir noktada yatıyor: Funagora Kayalıkları
Ertuğrul’un hatırası bu adada hâlâ yaşıyor: Denizin azgın sularına yüksekten bakan Ertuğrul Müzesi’nde geminin tarihi ve kalıntıları sergileniyor
Acı kaybımızı ve iki halk arasındaki derin bağları hatırlatan Türk anıtı ise biraz ileride
Yolun sonunda kurtulan denizcilerin karaya çıkmasına rehberlik eden deniz feneri 120 yıldır olduğu gibi hâlâ ayakta ve Japonya ve dünyanın dört bir yanından adaya gelen ziyaretçileri selamlıyor
Türkiye’de sualtı arkeolojisi alanında seneler boyu çalıştıktan sonra Ertuğrul konusundaki fikrimiz soruldu
2004 yılında Kushimoto’ya yaptığımız kısa ziyaretten sonra projenin büyük potansiyel vaat ettiğine ikna olduk ve hazırlıklara başladık
Türk ve Japon araştırmacılardan oluşan ekibimiz 2007 yılından bu yana fırkateynin kalıntıları üzerinde çalışıyor
Fırtınalar ve deniz hareketleri 120 yıldır gemiden geriye kalanlara zarar vermiş ancak su yüzeyinin 13 metre altında yatan gemi ve denizcilerden geriye kalanlar hâlâ görülebiliyor
Kum ve deniz kabukları arasında subayların düğme
kemer ya da ayakkabılarını altın ve gümüş sikkeler tabancalar kurşunlar ve parçalanan gemiden kalan çivi palanga makine parçaları kapı ve lambalardan kalan kırık camlarla yan yana yatarken gördüğünüzde ürpertici bir his sizi zamanda geriye doğru bir yolculuğa çıkartıyor
Geminin Japon İmparatoru’ndan Osmanlı Sultanı’na gönderilen ve yerine ulaşamayan hediyelerden oluşan zengin yükünden arta kalanlar denizin altında yatıyor ve gün ışığına çıkmayı bekliyor: Zarif porselenler ve İstanbul’a Japon sanatının kendine özgü egzotik tadını sunan süslemeleriyle kalaylı tepsiler… Merkezinde imparatorluk ailesinin simgesi olan 12 yapraklı krizantem bulunan süslü tabak belki de en önemli bulgularımızdan biri
Su altında dört yıl süren arkeolojik çalışmalardan sonra Bodrum’daki Sualtı Arkeolojisi Enstitüsü ve Japonya’daki Kushimoto kentinin katkılarıyla devasa Ertuğrul bulmacasının parçalarını oluşturan 6 binden fazla bulguyu su altından çıkardık laboratuarımızda temizledik katalogladık ve fotoğraflarını çektik
Birbirinden çok uzaktaki bu iki halk arasındaki işbirliği ruhu bu kez bir araştırma projesinde hayat buldu
Prof. Dr. Sinsi
Kullanıcının Profilini Göster
Prof. Dr. Sinsi Kullanıcısının Web Sitesi
Prof. Dr. Sinsi tarafından gönderilmiş daha fazla mesaj bul