Yalnız Mesajı Göster

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...

Eski 08-16-2012   #38
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...



Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler

İnsanlar evrende kendi yerlerini,yaşadıkları toplumun yapısını,kendileri ile algıladıkları dünya arasındaki ilişkileri ve doğal olayların anlamını sürekli sorgulamışlardırBu konular için yaptıkları bazı açıklamalar masal veya gelenekler içinde değerlendirilmiştirBunların hepsi Mit’leri oluştururYaşamakta olduğumuz bu dönemde bilimsel olarak kanıtlanmış gerçeklerin yanısıra kanıtı olmayan inanç ve düşünceler de vardırBu ikisi arasında kesin bir ayrım yapma bugünkü dünyamızda başvurulan bir yöntemdirBugün için bir düş ürünü olarak nitelediğimiz mit’ler bir zamanlar insanların yaşamlarını yönlendiren olgulardı
*
Mit’lere dünyanın her yerinde rastlanmıştırÇok çeşitli olmalarına rağmen aralarında bir takım ortak noktalar bulunurBöyle benzerliklerin oluşu çok normaldirZira insanlar her yerde aynı sorunlarla karşılaşmışlar ve aynı soruları sormuşlardıGeçmiş dönemlerde bilimin henüz emekleme süreci bile başlamamışken,herkesin kendisinin ne olduğunu sorgulaması,doğanın niye acımasız davrandığını merak etmesi ve olayların nedenleri ile sonuçları arasındaki ilişkileri öğrenmek istemeleri her yerde aynıydı
*
Bugünden geriye doğru baktığımızda mitlerle o dönemlere ait dinler arasında ortak yanlar görürüzHer ikisi de nedenleri ve gerekçeleri içerir,yani her ikisi de evrenle ilgili olayların hem nasıl olduğunu hem de niçin böyle olduğunu açıklarlarAncak mitler dinlere oranla insanlara yaşantılarının doğru yönünü göstermeye daha az yer verirlerMitler kendi yapıları içinde ahlak dersi bulundururlar ama amaçları bunu insanlara kabul ettirmek değildirMitler,evrendeki varlıkların sayısız olan özellikleriyle olduğu gibi insanların doğal yaşantılarıyla ilgili öykülerdirDoğaüstü olaylar ise bu öykülerin vazgeçilmez bölümleridir
*
Mitolojilerin geçerli olduğu dönemlerde yaşayan birisine göre doğrudan doğruya algıladığı dünya,biricik dünya değildirOna göre bir doğum olayı fiziksel bir süreçtirBunu bilirAma bu doğum olayını aynı zamanda doğaüstü bir olay olarak ta kabul edecektirÖrneğin bu doğum olayını yeniden doğuş veya yeniden dünyaya dönüş olarak düşünecektirBöyle mitolojik dünya görüşlerinin yıkılması elbette bilimin ilerlemesi ile mümkün olmuşturAncak bilgilerin elde edilmesi,bu bilgilerin mantıksal düşünüş sürecini başlatması ve bütün bunların topluma yayılması uzun zaman alırBu süreç içinde mitlerin varlığını devam ettirmesi normaldirBilimi işin içine katmadan her olayda karşılaştırmalar yapmak,bu olaylar arasında benzerlikler bulmak mümkündürMitler de aynı yöntemi uyguluyorduDoğadaki anlaşılmaz olayları, herkesin bildiği ve anlaşılması daha kolay olan olaylarla karşılaştırıyor ve arasında paralellik kuruyordu
*
Herhangi bir yerde yanan ateş ısı ve enerji verirGüneş te ısı ve enerji verirŞu halde ateş ve Güneş’in ortak özellikleri vardırDiğer taraftan altın hem parlaktır hem de rengi Güneş’e benzerAltın aynı zamanda tıpkı Güneş gibi paslanmaz ve eskimezO da Güneş gibi ölümsüzlüğü simgelerBöylece ortak olan fiziksel özelliklerden,simgesel eşitlikler elde edilirArtık bir şey ötekinin niteliklerini almıştır
Yumurta, yaşamı ortaya çıkarırDünya yaşam olduğuna göre bir yumurtadan yaratılmıştırBu görüş oldukça yaygındıBirçok mitolojide yumurta,dünyanın simgesi olarak kullanılırEski Mısır’a ait yaratılış mitlerinden biri,Memfis’li Ptah’ın dünyayı bir çömlekçi tekerleği üzerinde yumurta biçiminde yaratmasıdır
*
Eski dönemlerdeki insanlar doğa olayları karşısında oldukça korkulu günler yaşıyorlardıGünlük yaşamı etkileyen bu tip olaylar onlar için olağanüstü nitelik kazanırdıBu nedenle garip yaratıklar insanın çevresindeki güçlerin ona verdiği korku yüzünden mitlerde önemli rol oynadılarAğzından ateş üfleyen canavar Khimaira,içinde yaşadığı volkanların gücüdürMitlerde adı geçen yaratıklar ve meydana gelen olaylar,gerçek olaylara benzetilmiştirÖrneğin Herakles’in bataklık canavarı Hydra ile mücadelesi,eski bir kralın bataklıkları kurutuşunu yansıtıyor olabilirBelki de yarı at yarı insan olan Kentuarlar bir bölgenin çok ünlü binicilerini simgeliyordu
Çok rastlanan bir örnek te kendi kuyruğunu yiyen yılan mitolojisidirKendi kuyruğunu yiyen yılan,evrende her şeyin çevrimsel yapısını gösteren bir çemberdirEski dönemlerden kalan bir belgeye göre,Japonya’da kuyruğunu yiyen yılan yeraltında kımıldadıkça deprem olmaktadır
*
Yeryüzündeki dağlar,eski dönemlerin insanı için ulaşılmaz yerlerdirAynı zamanda heybetli ve korkutucu görünüşleri vardırElbette Yunan tanrılarının yeri Olympos dağı olacaktırGök gürlemesi ve yıldırım tanrıların öfkesidir,Zeus kızmış olmalıdırYunanlılar mitlerinde insan biçiminde tanrılar yaratmışlardıİnsanlar, kendilerine özgü olan güzellik,öfke ve sevgi gibi özelliklerini ölçüyü aşırı hale getirerek kendi biçimlerindeki tanrılara yansıttılarHermes tanrıların habercisi,Apollon müziğin koruyucusu,Demeter bereketin tanrısıydıTanrılar biçim ve özellik olarak insana benzerler ama ne de olsa tanrıdırlar,onun için insandan fazla olan yanları olmalıdırÖrneğin ölümsüzdürler,korkunç güçleri vardırAma zaman zaman insana ait olan özelliklerini göstermekten kendilerini alamazlarKıskanırlar,aşık olurlar,bazen de Zeus’un yaptığı gibi ölümlü kadınlarla sevişirler
*
Mitler,insanın ve içinde yaşadığı dünyanın niçin böyle olduğunu açıklarlarAncak işlevleri bu kadarla kalmazİnsanlar yaşamları boyunca birçok olaylar karşısında umutsuz halde kalırlar,diğer insanlarla giriştikleri mücadelelerde galip gelirler veya mağlup olurlar,doğum ve ölüm zaten herkesin bildiği olgulardırBuna uygun olarak hemen hemen her ruhsal durum ve her soruyu yanıtlayacak bir mit vardırMitler dış dünyaya ait gerçeklerle insanların düşlerine ait umut,istek ve korkuları arasında bir köGoogle Page Rankingü kurmuşlardı
KAYNAK:
The Joy of Knowledge Encyclopaedia

Alıntı Yaparak Cevapla