08-16-2012
|
#44
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler - Mitoloji Ve Mitolojik Efsaneler Hakkında...
Ölüm
Bu dünyada yaşayan her insan için hayatın en büyük sırrı ölümdür Mitler de doğal olarak bu konuyu ele almışlardı Yılanların kabuk değiştirmesi veya Ay’ın görünüm farklılıkları gibi,insanlar da başlangıçtan beri kendilerini yeniliyorlardı Bu konuyu böyle yorumlayan mitlere göre insanların yaşamı süreklidir Ölüm sonradan ortaya çıkmıştır Hatta mitlerde ölüm,genel olarak yanlışlıkla verilen bir cezadır Öyle ki yerine ulaşmayan bir tebligat gibidir Örneğin Afrika’da tanrı,ilk insana ölümsüz olacağını bildirmesi için bir bukalemunu elçi olarak gönderir Ama bukalemun yollarda oyalanır Ölüm elçisi olan kertenkele onu geçerek insana ulaşır
Kuzey Amerika’da yaşayan Algonkinler,tavşanın insana bir kutu içinde ölümsüzlük verdiğine ve kapağı açmamasını söylediğine inanırlar Ancak meraklı karısı kutuyu açmış ve böylece ölümsüzlük uçup gitmiştir
*
İnsanların çoğu için ölümün kesin bir son olması zor kabul edilen bir olgudur Mitin işlevi,yaşamın sona ulaşmasının kaçınılmazlığını vurgulamak,ama aynı zamanda bilincimizle algılayamayacağımız bir geleceği göstermektir Bu durumda mitler,en çok bu bilinmezliğin getirdiği boşluk duygusunu kapatmak için kullanılır
İnsanlardaki genel eğilim, kaçınılmaz olan olayları engellemeye çalışmaktır Bu nedenle büyülere,ölümsüzlük,gençlik ve yeniden diriliş iksirlerine ait birçok mit yaratmışlardır Gılgamış destanında kahraman,ayaklarına taş bağlayarak kozmik denize atlar Dipte ölümsüzlüğün dikenli tohumlarını bulur Onları koparır,ayağında bağlı olan taşların ipini keser ve yüzeye çıkar Ancak bir pınarda yıkanırken bir yılan tohumları yer Düzenli aralıklarla deri değiştiren yılan yeniden gençleşmenin simgesi olurken,insan ölümlü kalır
*
Bazı yarı-tanrısal canlılar ya ölümü ya da ölüm habercilerini aldatmak isterler Polinezya’lı Maui,ölüm tanrıçasını öldürmeyi planlamıştır Arkadaş olduğu kuşlarla birlikte tanrıçanın uyuduğu yere tırmanır Onun bacakları arasından bedenine girmeyi amaçlamaktadır Hemen uygulamaya geçer Ancak bacaklarının dışarıda olduğu anda bir kuş gülmeye başlar Bunun üzerine tanrıça uyanır,Maui’nin bacaklarını koparır Maui şimdi tanrıçanın karnının içindedir ve orası kendisinin mezarı olur
*
Sevgilinin yer altı dünyasından kurtarılması,çeşitli mitlerin konusudur Japon mitolojisine göre kocası İzanagi ile birlikte okyanuslardan dünyayı yaratan İzanami,ateşi doğururken ölmüştür Kocası bu acıya dayanamaz ve onun ardından karanlıklar ülkesine gider Karısını bir şatoda bulur Onu geri dönmeye ikna eder Ancak kadın geri dönmeyi geciktirmektedir Zira şatoda yemek yemiştir İzanagi sabırsızlanmaktadır,bir ışık yakar ve karısının çürümekte olduğunu görür İzanami bu aşağılayıcı durumda görülmekten öfkeye kapılır ve kocasını öldürmek ister Ancak İzanagi kaçmayı başarır
*
Çalgıcı Orpheus’un karısı Eurydike’yi bir yılan ısırır Kadın ölür Orpheus karısının ardından Hades’e,yani ölüm ülkesine iner Orpheus’un çalgısı çok büyüleyici özelliktedir Persephone Eurydike’nin yeryüzüne dönmesine izin verir,ama bir şart koşar Orpheus yeryüzüne dönene kadar arkasına dönüp karısına bakmayacaktır Ama daha yolda iken dayanamayıp arkasına bakar Karısı tekrar Hades’e geri alınır
Bu öykülerin anlatmak istediği ana fikir,insanın kaçınılmaz olan ayrılığa boyun eğmek zorunda olduğunu vurgulamaktır Bu ayrılıkların en kesin olanı da ölümdür
KAYNAK:
The Joy of Knowledge Encyclopaedia
|
|
|